Avrupa Müzeleri

İtalya’nın Floransa kentinde bulunan Bargello Sarayı, tarihi değeri yüksek bir yapıdır. Geçmişte hapishane ve kışla olarak hizmet vermiş olan saray, günümüzde önemli bir sanat merkezidir. Donatello, Luca della Robbia, Verrocchio, Michelangelo ve Cellini gibi önemli sanatçıların eserlerini sergileyen iki katlı yapının her köşesinde sanata doyuracak sayısız eser bulunmaktadır.

Dünyanın en büyük müzesi olan Louvre Müzesi, kalıcı koleksiyonları, tarihi, kültürel ve sanat eserleri ile en popüler yerlerden biridir. 72.35 metre karelik bir alana yayılan müzede 300.000’den fazla eser bulunmaktadır. Bu eserler arasında Mona Lisa’nın yanı sıra Venüs de Milo gibi eserler de vardır.

Kreuzberg semti, Almanya’nın Berlin şehrinde yer almaktadır. Avrupa’nın Küçük İstanbul’u olarak bilinen semtin nüfusunun yaklaşık %30’unu Türkler oluşturmaktadır. 1920 yılında Büyük Berlin Yasası ile kurulmuştur. Gecekondulardan ve hurdalıklardan oluşan semt, Almanya’nın birleşmesinin ardından gelişmiştir. Günümüzde Berlin’in en büyük ikinci semti olarak yerli ve yabancı turistleri bölgeye çeken bir destinasyondur.

1882’de açılan Grevin Museum, Paris’in hatta dünyanın en ünlü balmumu müzelerinden biridir. Ziyaretçiler, insanlık tarihinin seyrine etki eden ünlü kişilerin temsillerini, popüler yıldızların ve politikacıların birebir aynısı olan heykellerini burada görebilmektedir. Ziyaretçilere unutulmaz bir müze deneyimi sunan Grevin Museum, Paris’in en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir.

Athena Parthenon Tapınağı, yaklaşık 3000 yıllık geçmişi ile çeşitli toplulukların hakimiyeti altına girmiş ve farklı amaçlarla kullanılmış bir mekân olarak çok yönlü bir auraya sahiptir. Athena’ya armağan edilen tapınak, tarihi zenginliği ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmede oldukça başarılıdır.

Vatikan’daki yoğun kültür sanat atmosferinden nasibini alan Sistina Şapeli, Rönesans’tan günümüze kadar ulaşmayı başarmış, dönem hakkında birçok bilgiyi içerisinde saklayan harikulade bir yapıdır. Özellikle Michelangelo’nun ünlü başyapıtlarını barındırmasıyla her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.

Neuschwanstein Şatosu, Almanya’nın Füssen kasabasındadır. 19. yüzyılda inşa edilen şato, kasabanın tepesinde yer almaktadır. Kral II. Ludwig, Kuğu Operası’ndan esinlenerek şatoyu yaptırmıştır. Her bir tarafı doğal güzelliklerle çevrili olan Neuschwanstein Şatosu, adeta masal diyarından bir parçaymış gibi gözükmektedir. Romanesk tarzda inşa edilen şato, her yıl milyonlarca ziyaretçi ağırlamaktadır.

Medieval Crime Museum, Almanya’nın Rothenburg ob der Tauber bölgesinde açılan dünyaca ünlü suç tarihi ve hukuk müzesidir. 1977 yılı itibariyle resmi olarak hizmete açılan müzede sayısız tarihi eser, suç ve ceza aleti bulunmaktadır. Avrupa Hukuk Tarihi için eşsiz kaynaklara sahip olan müze, aynı zamanda bu alanda araştırma yapanlar için de dünyadaki en iyi merkezdir.

Rusya’nın kalbi olarak nitelendirilen Kızıl Meydan, şehrin en önemli meydanıdır. Özel etkinliklerde yerli ve yabancı turistlerin buluşma noktası olan bu meydandaki önemli yapılar, meydanı daha da değerli bir hale getirmektedir. Özellikle meydanda bulunan Aziz Vasil Katedrali ve Kremlin Sarayı, UNESCO Dünya Mirasları listesinde de yer aldığından dolayı sayısız ziyaretçinin bu meydanı ziyaret etmesini sağlamaktadır.

Querini Stampalia Sarayı, Venedik’in soylu bir ailesinin özel mülkü iken Kont Giovanni tarafından 1869 yılında halka armağan edilmiş ve bir kültür-sanat merkezine dönüşmüştür. Saray içinde müze ve kütüphane bölümleri zengin içerikleri ile göz doldurmaktadır. Fondazione Querini Stampalia ziyaretinde, ailenin özel eşyalarından ünlü ressamların çalışmalarına kadar pek çok farklı eser görülebilmektedir.

Ünlü ressam Vincent Van Gogh’un satılmayan eserlerinin sergilendiği Van Gogh Müzesi, 2 Haziran 1973 yılında kurulmuştur. Dünyanın en büyük sanat müzelerinden olan Van Gogh Müzesi, Vincent’in eşsiz ve önemli tablolarına da ev sahipliği yapmaktadır. Müze her yıl binlerce sanat tutkunu tarafından ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Rijksmuseum bir milyondan fazla sanat eserine ev sahipliği yapmaktadır ve aynı anda 8 binden fazla parça sergilenmektedir. Bu geniş koleksiyon, önde gelen tarihi şahsiyetler tarafından oluşturulan birçok şaheseri içermektedir. Bunlar arasında Rembrandt, Vermeer ve Van Gogh’un eserleri de vardır.

Ulu önder Gazi Mustafa Kemal’in doğduğu yer olan Selanik Atatürk Evi, Yunanistan’da bulunmaktadır. Türk Konsolosluğu ile aynı topraklarda bulunan Atatürk Evi, geçmişten günümüze farklı restorasyonlara uğrayarak müze haline getirilmiştir. Bugün Atatürk Evi’nde ulu öndere ait kişisel eşyalar bulunmakta ve sergilenmektedir.

Mimar Antoni Gaudi’nin inşa ettiği Casa Mila, Barcelona şehrinin merkezinde bulunmaktadır. Aslen bir konut olarak inşa edilmiş olan yapı, günümüzde en çok ziyaret edilen müzelerden biridir. Yapı, hem dış hem de iç mekânda baştan aşağı nefes kesicidir. Binanın kıvrımlı formları, tuhaf balkonları, muhteşem merdivenleri ve gerçeküstü bacaları hayranlık uyandırmaktadır.

Guggenheim Müzesi, dev mimari yapısı ile İspanya’nın Bask bölgesinin Bilbao şehrinde bulunmaktadır. Yapımından sonra bölgenin ekonomik anlamda refah seviyesinin yükselmesini sağlayan Guggenheim Müzesi, sanat dünyasının en gözde mekânlarından biridir. Göz alıcı mimarisinin yanında, dünyaca ünlü sanatçıların eser ve sergilerini barındıran müze, sanat dünyasında çığır açan bir niteliğe sahiptir.

Santa Maria delle Grazie, Milano’da kilise ve manastır şeklinde kurulmuş tarihi ve turistik bir yapıdır. Yapının en önemli özelliklerinden biri manastır bölümünde yer alan Leonardo da Vinci’ye ait Son Akşam Yemeği isimli tablodur. Kilise ve tablonun olduğu manastır bölümü çok sayıda ziyaretçi ağırlamaktadır.

Rusya’nın Sankt-Petersburg şehrinde yer alan Ermitaj Müzesi, dünyadaki en önemli müzelerden biridir. Müzeyi gezenlerin, kendilerini 1760’lı yılların İmparatorluk ruhunu hissettiren muhteşem bir yapıda hissedecekleri söylenebilmektedir. Ayrıca müze, en büyük resim koleksiyonuna sahiptir. Harika zaman geçirmek isteyenler için en uygun mekânlar arasında yer almaktadır.

Paris Modern Sanat Müzesi, şehrin 16. Bölgesinde yer alan bir müzedir. 20. ve 21. yüzyıllardan modern ve çağdaş sanata adanmış koleksiyonları ile 10 binden fazla sanat eserine ev sahipliği yapmaktadır. Pablo Picasso’dan Henri Matisse’ye kadar birçok sanatçının önemli eserleri de müzede ücretsiz olarak ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştur.

Paris’te bulunan Orsay Müzesi’nde, çoğunlukla 1848 ile 1914 yılları arasındaki Fransız sanatçılarının eserleri sergilenmektedir. Müzede yer alan koleksiyonda, resim, heykel ve fotoğraf gibi birçok sanat eseri türü bulunmaktadır. Müze, Gustave Courbet’in Sanatçının Stüdyosu, Édouard Manet’nin Çimlerde Öğle Yemeği ve Pierre-Auguste Renoir’in Dansı gibi ikonik tablolara da ev sahipliği yapmaktadır.

Bran Kalesi, etkileyici bir orta çağ yapısı olarak Romanya’nın en popüler cazibe merkezlerinden birisidir. Dracula’nın Şatosu olarak da bilinen Bran Kalesi, günümüzde Kraliçe Marie tarafından toplanan sanat eserleri ve mobilyaların sergilendiği bir müzedir.