Bilbao Etkisinin Yansıması: Guggenheim Müzesi

Guggenheim Müzesi, İspanya’nın Bilbao şehrinde bulunan göz alıcı tasarımı ile şehre damgasını vurmuş bir modern sanatlar müzesidir. İspanya’nın en büyük müzelerinden biri olan Guggenheim Müzesi, Solomon R. Guggenheim Vakfı tarafından 1997 yılında Bask bölgesindeki Nervion Nehri kıyısına inşa edilmiştir.

Guggenheim Müzesi’nin Tarihçesi

Guggenheim Müzesi, eski İspanya Kralı Juan Carlos’un isteği üzerine 1997 yılında ünlü mimar Frank Gehry tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir.

Müze dekonstrüktivizm tarzda inşa edilmiştir ve bu yönüyle pek çok tasarımsal yapıya ilham olmuştur.

Müzenin mimarı, vizyoner tasarım geliştirme konulu uluslararası yapılmış bir yarışmada birinci olmuştur. Gehry, Guggenheim Müzesi’nde bilgisayar destekli teknolojiyi kullanarak geliştirdiği tasarımını, sanatsal bir vizyonla heykel mimarisine dönüştürmüştür. Gehry’nin yapmış olduğu devrim niteliğindeki tasarımı, mimaride ‘Bilbao Etkisi’ diye bir terim türetilmesine sebep olmuştur.

Guggenheim Müzesi ve Bilbao Etkisi

İspanya’nın Bask bölgesinde bulunan Bilbao şehri 1997’den önce ekonomik sıkıntılar yaşamıştır. Turistik bir bölge olmadığı gibi, ticari anlamda da pek gelişme göstermeyen Bask, 1997 yılında Guggenheim Müzesi’nin inşasıyla önemli bir gelişim göstermiştir.

Tasarımı ile ismini dünyaya duyuran Guggenheim Müzesi, hem yerli hem de yabancı turistlerin oldukça rağbet ettiği bölge haline gelmeye başlamıştır.

İlerleyen süreçlerde ise ticari ve turistik anlamda gelişim gösteren Bask, ekonomik anlamda da oldukça büyük bir gelişim göstermiştir. Bariz bir şekilde görülen bu fark ‘Bilbao Etkisi’ olarak adlandırılmıştır.

Guggenheim Müzesi’nin Mimarisi ve Dışında Bulunan Eserler

Soyut bir tasarıma sahip olan Guggenheim Müzesi, kireç taşı ve titanyumun iç içe geçtiği bir form ile inşa edilmiştir. Dış yüzeyde kullanılan kavisli titanyum sayesinde ışığın dalgalanarak yansıması sağlanmaktadır. Bu sayede gece aydınlatmalar ile gündüz ise gün ışığı sayesinde eşsiz ışık gösterisine şahit olunmaktadır. Müzedeki görsel şölenin yanında devasa ve farklı mimari yapısı şehre aykırı bir duruş sergilememektedir. Çünkü müzenin mimarı Frank Gehry yapıyı tasarlarken çevresindeki diğer yapılarla olan ilişkisini göz önünde bulundurmuştur.

Anish Kapoor’un 73 parlak küreden oluşan ‘Tall Tree and Eye’ adlı eseri müzenin dış mekânında sergilenmektedir.

Jeff Koons’un renkli dev lalelerden oluşan ‘Tulips’, Daniel Bruen’in La Salve Köprüsü üzerine eklenen ve kırmızı arktan yapılan ‘The Red Arc’ gibi pek çok sanatçının eserleri de burada ziyaretçileri karşılamaktadır. Ünlü müzenin dış mekânında bulunan diğer eserlerden bazıları ise şu şekildedir;

• Jeff Koons’un ‘Puppy’ adlı eseri; rengarenk çiçeklerden oluşan devasa yavru köpek tasviri heykel formunda olan bir yapıdır. Geçmiş ve geleceği eserinde sentezlemiş olan sanatçının bu tasarımı, Guggenheim Müzesi’nin giriş kısmına yakın bölgede konumlandırılmıştır.
• Louise Bourgeois’in ‘Maman’ adlı eseri; Guggenheim Müzesi’nin arka kısmında bulunan dev bir örümcek heykelidir. 9 metrelik yükseklikteki heykelde, yumurtalarını koruma içgüdüsü ile saldırgan bir tavır sergileyen bir örümceği tasvir etmektedir. Sanatçı bu eserini annesine ithafen tasarlamış, anneliğin içgüdüsünü yansıtmak istemiştir.
• Fujiko Nakaya’nın ‘Fog Sculpture’ adlı eseri; uluslararası anlamda oldukça ilgi görmektedir. Dan Brown’un da kitabında bahsetmiş olduğu bu eser, ara ara sıkılan dumanla oluşan bir sis heykelidir.

Guggenheim Müzesi’nin İç Yapısı ve Eserleri

Guggenheim Müzesi’nin iç yapısı Roma mimarisini andıran Atriyum tarzda inşa edilmiştir. Yukardan bakıldığında ortada oluşan tasarım, çiçeği andırmaktadır. 10 bin metrekarelik alana yayılan sergi salonu 19 galeriden oluşmaktadır.

Müze ziyaretçilerine kalıcı ve geçici olarak dünyaca ünlü pek çok sanatçının sergisini sunmaktadır. Kalıcı olan sergilerde İspanyol ve uluslararası anlamda pek çok değerli sanatçının eserleri yer almaktadır. Guggenheim Müzesi’ndeki kalıcı eserlerden bazıları şu şekildedir;

• Richard Serra’nın ‘Snake’ adlı eseri ziyaretçiler tarafından oldukça ilgi çekmektedir. Arcelor Galerisi’nde bulunan eser, 2005 yılından beri ziyarete açıktır. Eser 100 metre uzunluğunda 180 ton ağırlığındadır. Adını yılan formunu andırmasından dolayı kelimenin İngilizce karşılığı olan ‘Snake’ olarak almıştır. Çelikten yapılan eser zaman içinde paslanarak günümüzdeki rengine bürünmüştür.
• Jenny Holzer’in LED enstalasyonları adlı eseri göz alıcı tasarımı ile oldukça ilgi görmektedir. Eserlerinde feminist ruhu yansıtan sanatçı, tekst ağırlıkta tasarımlar kullanmaktadır. Kalıcı bir eser olduğu halde LED kullanım şekli belli dönemlerde değişkenlik göstermektedir.
• Yves Klein’in beyaz kanvas üzerinde sadece mavi renk ve fırçasız bir şekilde insan bedenini kullanarak ortaya çıkardığı eserinin adı ise Large Blue Anthropometry’dir. Eserde kullanılan mavi rengin, sanatçı tarafından patenti alınmıştır. Bu yüzden bu rengin adı “Klein Mavisi” olarak bilinmektedir.

Dünyaca ünlü sanatçı Eduardo Chilliado’nun soyut çalışma ile tasarladığı heykel formundaki eserleri de müzede yer almaktadır.

Bunun yanı sıra Gerard Ricgter’ın uzaktan bakıldığında fotoğraf formundan ayırt edilemeyen yağlı boya çalışması Seascape de Guggenheim Müzesi’nde ziyaretçilerini beklemektedir.

Anselm Kiefer’ in Alman tarihi ve mitolojisinden esintiler bulunan tabloları gibi pek çok sanatçının eserine ev sahipliği yapan Guggenheim Müzesi, ziyaretçilerini uluslararası ölçekte bir sanat yolculuğuna çıkarmaktadır.

Guggenheim Müzesi’nde geçici sergiler ise sık sık yenilenmekte, genelde Rus ve Çin sanatına odaklı sanatçıların eserlerine yer verilmektedir. Koleksiyonlardan oluşan eserlerin çoğu soyut sanat üzerine yoğunlaşmaktadır.

Guggenheim Müzesi Ziyaretler Hakkında

Guggenheim Müzesi’nin ihtişamlı yapısı pek çok ziyaretçinin ilgi odağı olmayı başarmaktadır. Ziyaretçiler tarafından rağbet gören müze, yapısı bakımından özel gereksinimli bireyler için uygundur. Müzeye giriş ücretleri yetişkinler için 13 Euro, öğrenciler için ise 7.5 Euro’dur. Müzede ücretsiz sağlanan Audio Guide sayesinde tüm eserler hakkında bilgilendirme yapılmaktadır.

Müzenin tamamını gezmek ve tüm eserler hakkında bilgi almak isteyen ziyaretçilerin yarım günlerini ayırmaları tavsiye edilmektedir.

Müzenin içinde bulunan kalıcı eserlerin yanında geçici eser ve sergilerde bulunmaktadır. Bu eser ve sergilere ulaşmak için Guggenheim Müzesi’nin sitesini ziyaret ederek etkinlik takvimlerini kontrol etmek mümkündür. Guggenheim Müzesi; pazartesi günleri kapalı olup haftanın her günü saat 10.00 ile 20.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.