Avrupa Meşhur Meydanları

Bosna Hersek’in Saraybosna kentinin merkezi konumunda olan Başçarşı da yer alan tarihi Sebil, ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekmektedir. Tarihi 1753 yılına kadar uzanan ve pek çok kez restorasyona uğrayan Sebil Saraybosna, bugün hem yerli halkın hem de ziyaretçilerin buluşma noktası konumundadır. Etrafında yer alan Osmanlı camileri ve Başçarşı’nın ahşap dükkanları ile Sebil, Saraybosna ziyaretlerinde mutlaka görülmesi gereken bir yapıdır.

Yeni Şehir, Polonya’nın başkenti Varşova’da yer alan 14.yüzyılda inşa edilmiş bir ilçedir. Yeni Şehir, ilk inşa edildiği sıralarda özerk olsa da 1791 yılında Varşova’ya dahil edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında tüm şehir gibi Yeni Şehir’de büyük hasarlar almıştır. 1954 yılında yenilenen ilçede, görülmeye değer pek çok yapı bulunmaktadır.

Rusya’nın kalbi olarak nitelendirilen Kızıl Meydan, şehrin en önemli meydanıdır. Özel etkinliklerde yerli ve yabancı turistlerin buluşma noktası olan bu meydandaki önemli yapılar, meydanı daha da değerli bir hale getirmektedir. Özellikle meydanda bulunan Aziz Vasil Katedrali ve Kremlin Sarayı, UNESCO Dünya Mirasları listesinde de yer aldığından dolayı sayısız ziyaretçinin bu meydanı ziyaret etmesini sağlamaktadır.

Moskova’nın simgesi ve kızıl Meydan’ın da rengi olan St. Vasil Katedrali; sahip olduğu mimari yapısı, ilgi çeken eşsiz tasarımı ve hikayesi ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Kızıl Meydan’da bulunan katedral, meydanın masalsı kahramanı olarak adlandırılmaktadır. ve UNESCO Dünya Mirasları listesinde de yer almaktadır. Bu nedenlerle yıl boyunca binlerce turist burayı ziyaret etmektedir.

Galgentor, Rothenburg ob der Tauber’de yer alan Almanya’nın ünlü tarihi kapısıdır. Pek çok kez saldırı geçirmiş olmasına rağmen korunarak günümüze kadar ulaşmayı başaran Galgentor, şehrin en popüler yerlerinden biridir. Tarihi kapı ile birlikte surları kapsayan Galgentor’a giden turistler, şehrin eşsiz manzarasını seyretme fırsatı bulmaktadır.

Berlin’in Mitte semtine bağlı en büyük meydan olan Alexanderplatz, tüm dünyaya adını duyuran popüler bir rotadır. Günümüzdeki popülerliğini 19. yüzyılda kazanmaya başlamıştır. 1886 yılında çarşı alanının ve 1904 ile 1911 yılları arasında Alexa Alışveriş Merkezi’nin açılması ile birlikte hem yerli halkın hem de turistlerin en sık ziyaret ettiği alışveriş noktası olmuştur. Meydanın tam ortasına inşa edilen TV Kulesi, Alexanderplatz’ı daha simgesel bir destinasyon haline getirmektedir. Meydanın popüler bir diğer yapısı ise Weltzeituhr ismiyle bilinen Dünya Saati’dir. Meydanın merkezi konumunda yer alan bu saatte 148 büyük şehrin saatleri gösterilmektedir. Bütün bunların yanı sıra restoran, otel, sinema, tiyatro ve daha farklı birçok olanağa ev sahipliği yapmaktadır.

14. ve 17. yüzyıl arasında kraliyet ailesinin ahırı olarak kullanılan Trafalgar Meydanı, Londra’nın tam kalbinde ziyaretçilerini karşılamaktadır. Ahırın Buckingham Sarayı’nın yanına taşınması üzerine alan boş kalmış ve John Nash tarafından kültürel bir meydan oluşturma çalışmalarına başlanmıştır. İngiltere’nin 1805 yılında Trafalgar Savaşı’nda zafer kazanmasının ardından meydan, Trafalgar ismini almıştır. Başta National Gallery olmak üzere çeşmeleri, anıtları ve heykelleri ile ünlü bir meydandır.

İtalya’nın Venedik kentinde bulunan San Marco Meydanı’nın tarihi 9. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Meydanda bulunan San Marco Bazilikası, San Marco Çan Kulesi ve Dükler Sarayı gibi tarihi yapılar meydanda en çok ilgi gören yapılar arasındadır. Tarihi yapılarının yanı sıra çeşitli yeme-içme mekanları ile birlikte meydan, yüzyıllardır Venedik’e yolu düşen turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasındadır.

Piccadilly Circus, İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster semtinde yer almaktadır. Regent Caddesi ile Green Park’a doğru uzanan Piccadilly Caddesi’nin kavşağı olan Piccadilly Circus, İngiltere’nin en popüler yerlerinden birisidir. Canlı ve eğlenceli hayatıyla dikkat çeken bu kavşak, alışveriş denildiğinde de ilk akla gelen yerlerdendir.

Navona Meydanı’nın tarihi, MS 1. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Meydan, gladyatörlerin güç gösterileri yaptıkları Domitian Stadyumu’nun üzerine kurulmuştur. Birçok sanatçıya, sanat eserine ve görkemli heykelleriyle süslü çeşmelere ev sahipliği yapmaktadır. Navona Roma’nın en çok ziyaret edilen meydanlarından biri olarak yılın her döneminde ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Münih’in en önemli caddelerini buluşturan Marienplatz, çok değerli yapılara ve yaşanmışlıklara ev sahipliği yapmaktadır. Meydanda dolaşırken tarihin canlanması, en muazzam olaylardandır. Meydanın her noktası, ziyaretçilere farklı duygular yaşatan inanılmaz güzellikteki yapılarla donatılmıştır. Özellikle Marienplatz’ı en tepeden görmek için inşa edilen saat kulesindeki gözlem evi, ziyaretçiler için çok eğlenceli bir tasarım olmuştur.

Rusya’nın kalbi Kızıl Meydan üzerinde yer alan Lenin’in Mozolesi, Sovyetler Birliği’nin kurucusu Vladimir Lenin dahil, birçok önemli devlet başkanın naaşlarının sergilendiği bir müzedir. Günümüzde Rusya polisi tarafından güvenliği sağlanan bu müze, UNESCO Dünya Mirasları listesinde de yer alır. Rusya ziyareti gerçekleştirecek birçok yerli ve yabancı turistin yapılacaklar listesinde bulunan Kızıl Meydan’ın önemli simgeleri arasındadır.

Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Potsdamer Platz’ın günümüzdeki hali, 1991 yılına dayanmaktadır. Berlin Duvarı’nın yıkılması ve İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesi üzerine yeniden inşa edilen kent meydanı, ziyaretçilerine birçok olanak sunmaktadır. Meydandaki en eski yapı, 1907-1908 yıllarında inşa edilen Hotel Esplanade’dir. Alışveriş, eğlence ve kültürel olanakları ile Potsdamer Platz; Berlin’in adeta kalbidir.

Concorde Meydanı, Paris’i büyüleyen atmosferini en güzel şekilde yansıtan cazibe merkezlerinden biridir. Paris’in en büyük meydanı olarak bilinmektedir ve en çarpıcı özelliği Luksor Dikilitaşı’dır. Concorde Köprüsü, ikonik çeşmeleri, sokak lambaları, heykelleri ve pek çok tarihi yapının yanında Fransa’nın en büyük dönme dolabına ve en güzel metro istasyonuna sahiptir. Adeta geçmişten geleceğe tüm ihtişamıyla yıllara meydan okumaktadır.

Sırbistan’ın göz bebeği Kalemegdan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde askeri alan olarak kullanılmıştır. Daha sonraki dönemlerde I. Dünya Savaşı’na da maruz kalmasına rağmen bütün güzelliğiyle günümüzde boy gösteren Kalemegdan, şehrin en güzel yeşil alanıdır. İçerisinde birçok farklı tesis bulunduran parktaki çoğu yapı tarihidir. Görenleri kendine hayran bırakan Kalemegdan adını Türkçe’den almaktadır.

Amsterdam’ın sembolü ve en hareketli merkezi olan Dam Meydanı, şehre ait tarih ve kültürü bir noktada bütünleştirmektedir. Amsterdam’ın en ünlü sokaklarının kesişiminde yer alan meydan, turistlerin yoğun olarak ilgi gösterdiği önemli bir mekân olarak dikkat çekmektedir.

San Marco Meydanı, Floransa’nın şehir merkezi olarak da ifade edilmektedir. Çevresini saran tarihi ve kültürel yapılar sayesinde her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği şehir simgelerinden biri haline gelmiştir. Meydanın çevresinde Floransa’nın simgelerinden olan San Marco Müzesi, Floransa Güzel Sanatlar Akademisi gibi yapılar bulunmaktadır.

Saint Peter’s Square Vatikan’ın kalbinin attığı meydan olarak bilinmektedir. Vatikan’ın halka açık en büyük meydanı olan bu yer Gian Lorenzo Bernini ve öğrencilerinin muhteşem eserlerine ev sahipliği yapmaktadır.

Plaza Mayor, Madrid’in meşhur meydanlarından biri olarak tarih boyunca çok sayıda önemli olaya tanıklık etmiştir. Gösterişli tasarımı ile birçok turistin ilgisini çeken meydan, İspanya’da en çok ziyaret edilen yerler arasındadır.

Piazzale Michelangelo, mimar Giuseppe Poggi’nin Rönesans’ın ünlü sanatçısı Michelangelo’ya adadığı bir meydandır. Meydan, ünlü sanatçının heykellerinin kopyalarına ev sahipliği yaparken, sahip olduğu büyüleyici manzarası nedeniyle “Floransa’nın Terası” şeklinde de adlandırılmaktadır.