Avrupa Gezilecek Yerler Listesi 2024

Frankfurt Şehir Merkezi ve Main Nehri kıyısında şehrin en önemli bankalarından biri olan ECB’nin devasa gökdeleni yer almaktadır. Burada ziyaretçilerin görkemli bina ve yeşil peyzajın güzel fotoğraflarını çekebilecekleri pitoresk bir park bulunmaktadır. Avrupa Merkez Bankası’nın gökdelen tasarımını görmek, bulunduğu tarihi bölgenin atmosferini solumak ilham verici ve ilginç bir deneyim olmaktadır.

A’DAM LOOKOUT, Amsterdam’ın rakipsiz panoramik manzarasına sahip bir seyir terasıdır. Şehrin tarihi merkezini, yoğun limanını, eşsiz Hollanda manzarasını burada keşfetmek mümkündür. Ayrıca heyecan arayanlar için, Avrupa’nın en yüksek salıncağı ’Over The Edge’ ile adrenalin yaşamak ve Amsterdam’ı ayaklar altına alacak şekilde yerden 100 metre yükseklikte, kulenin kenarında ileri geri sallanmak eşsiz bir deneyimdir.

Guggenheim Müzesi, dev mimari yapısı ile İspanya’nın Bask bölgesinin Bilbao şehrinde bulunmaktadır. Yapımından sonra bölgenin ekonomik anlamda refah seviyesinin yükselmesini sağlayan Guggenheim Müzesi, sanat dünyasının en gözde mekânlarından biridir. Göz alıcı mimarisinin yanında, dünyaca ünlü sanatçıların eser ve sergilerini barındıran müze, sanat dünyasında çığır açan bir niteliğe sahiptir.

İngiltere’nin en eski demir yolu viyadüklerinden biri olan London Bridge, Birleşik Krallık’taki en sevilen cazibe nesnelerinden biri olarak anılmaktadır. Yerel halk ve turistlerden oluşan çok sayıda ziyaretçiye ev sahiplipi yapan tarihi viyadük, herkesin ilgisini çekebilecek bir yapıya sahiptir. George Thomas Landmann ve George Walter tarafından tasarlanan yapının inşaatı 1834 yılında, Kral IV. William’ın saltanat döneminde başlamıştır. İki yılda tamamlanan tarihi viyadük, 1884 yılında tekrardan inşa edilmiştir. 1963’ten bu yana herhangi bir renovasyon çalışması uygulanmayan viyadük, Greenwich’teki ünlü tarihi yapıların başında gelmektedir.

Moskova’nın simgesi ve kızıl Meydan’ın da rengi olan St. Vasil Katedrali; sahip olduğu mimari yapısı, ilgi çeken eşsiz tasarımı ve hikayesi ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Kızıl Meydan’da bulunan katedral, meydanın masalsı kahramanı olarak adlandırılmaktadır. ve UNESCO Dünya Mirasları listesinde de yer almaktadır. Bu nedenlerle yıl boyunca binlerce turist burayı ziyaret etmektedir.

Venüs’ün kudreti, söndürülemez ateş olarak farklı mitlere konu olan ve hala patlama riskine sahip Vezüv Yanardağı, 1281 metre yüksekliği ziyaretçilerine harika bir Napoli manzarası sunmaktadır. Küllerle kapladığı kentler ise halen zamandan saklanmış gibi eski ihtişamını korumaktadır. Taşlara çevirdiği insanların hikayesi kutsal kitaplarda bile anlatılmış, hikayelere konu olmuştur. Kültürel, tarihi ve görsel zenginliklerini görmek için binlerce kişi buraya akın etmektedir. İtalya’nın en çok turist ağırlayan yerlerinden Pompeii antik kentini, Pompeii yapan yer Vezüv Yanardağı’dır.

İtalya’da yer alan Duomo de Milano, Avrupa’da bulunan dördüncü büyük katedraldir. 591 yıllık bir çalışma sonucu tamamlanan katedral, mimarisi ve ev sahipliği yaptığı eserler ile dünya çapında ün kazanmıştır.

Santa Maria delle Grazie, Milano’da kilise ve manastır şeklinde kurulmuş tarihi ve turistik bir yapıdır. Yapının en önemli özelliklerinden biri manastır bölümünde yer alan Leonardo da Vinci’ye ait Son Akşam Yemeği isimli tablodur. Kilise ve tablonun olduğu manastır bölümü çok sayıda ziyaretçi ağırlamaktadır.

Montmartre, Paris’in 18. bölgesinde, şehir merkezinin kuzeyinde bir bölgedir. Sarp bir tepe üzerine inşa edilen Montmartre, 1860 yılında Paris’e dahil edilmeden önce bir zamanlar ayrı bir köydür. Dolambaçlı sokakları, dik merdivenleri, yemyeşil meydanları ve ev gibi dükkanları ile küçük kasaba cazibesini ve benzersiz karakterini hala korumaktadır.

Oldukça zengin bir tarihi yolculuk geçirmiş olan Filopappou Hill, Yunanistan için geçmişten günümüze stratejik ve değerli bir lokasyon olmuştur. Toplamda 700 metrekarelik devasa bir alanda konumlanan tepe, Filopappos Anıtı ile birlikte bir düzine antik kalıntıya da ev sahipliği yapmakta ve her daim turistlerin dikkatini çekmektedir.

Dans Eden Ev, Prag’ın en ikonik yapılarında biridir. Alışılmışın dışındaki tarzı ile binadaki figürler ünlü dansçılar Fred Astaire ve Ginger Rogers’a benzetilmiş ve yapı bu şekilde anılmaya başlanmıştır. Bugün otel, restoran ve galeri olarak hizmet veren bina, Prag şehrinin panoramik bir manzarasını da sunmaktadır.

Matka Kanyonu, Makedonya’da yer alan doğal bir koruma alandır. Kanyon 500 hektar alana yayılmış olup içerisinde birçok doğal ve beşeri güzellik barındırmaktadır. Kanyon içerisinde tekne turundan balık tutmaya kadar birçok aktivite yapılabilmektedir.

Rusya’nın Sankt-Petersburg şehrinde yer alan Ermitaj Müzesi, dünyadaki en önemli müzelerden biridir. Müzeyi gezenlerin, kendilerini 1760’lı yılların İmparatorluk ruhunu hissettiren muhteşem bir yapıda hissedecekleri söylenebilmektedir. Ayrıca müze, en büyük resim koleksiyonuna sahiptir. Harika zaman geçirmek isteyenler için en uygun mekânlar arasında yer almaktadır.

Galgentor, Rothenburg ob der Tauber’de yer alan Almanya’nın ünlü tarihi kapısıdır. Pek çok kez saldırı geçirmiş olmasına rağmen korunarak günümüze kadar ulaşmayı başaran Galgentor, şehrin en popüler yerlerinden biridir. Tarihi kapı ile birlikte surları kapsayan Galgentor’a giden turistler, şehrin eşsiz manzarasını seyretme fırsatı bulmaktadır.

İspanya’nın Barselona şehrinde bulunan Park Güell, her yıl on milyondan fazla turist almakta ve Barselona’nın en popüler ikinci cazibe merkezi konumundadır. İlk başta 60 adet konutun bulunduğu bir site olarak yapılması düşünülse de proje tamamlanamamıştır. Daha sonra Barselona Belediye Meclisi tarafından satın alınmıştır. 1926 yılından beri halka açık bir park alanı olarak hizmet vermektedir.

Paris Modern Sanat Müzesi, şehrin 16. Bölgesinde yer alan bir müzedir. 20. ve 21. yüzyıllardan modern ve çağdaş sanata adanmış koleksiyonları ile 10 binden fazla sanat eserine ev sahipliği yapmaktadır. Pablo Picasso’dan Henri Matisse’ye kadar birçok sanatçının önemli eserleri de müzede ücretsiz olarak ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştur.

Es Cavallet, İspanya’nın en ünlü ve en çok ziyaret edilen plajlarından biridir. İbiza’da bulunan plajın bir kısmı resmi olarak nüdistlere ayrılmıştır. LGBTQ topluluğu arasında da oldukça popüler olan plaj, doğal güzelliği ve sunduğu özgür ortamla her kesimden yerli ve yabancı turistlere hitap etmektedir.

Westminster Abbey, İngiltere’nin başkenti Londra’da yer almaktadır. Geçmişi 10. yüzyıla kadar uzanan kilise, kraliyet ailesinin taç giyme törenlerinde ön plana çıkarken aynı zamanda ebedi istirahatlerini yaptıkları yer olarak da bilinmektedir. Bunun yanı sıra Charles Dickens, Jane Austen, William Shakespeare ve Geoffrey Chaucer gibi önemli şair ve yazarların anıldığı Şairler Köşesi’ne de sahiptir. Diğer kiliselerden farklı olarak çanları yalnızca kraliyet için önemli günlerde çalmaktadır.

Öresund Köprüsü, İsveç’in Malmö kentinde yer almaktadır. Köprünün yapımı için 1991 yılında Danimarka ve İsveç arasında anlaşma imzalanmıştır. 1995-2000 yılları arasında köprü inşa edilmiştir. Proje; köprü, yapay ada ve tünel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Köprünün hem otoyolu hem de demiryolu bulunmaktadır. Demiryolu ile seyahat 35 dakika sürerken, araba ile 10 dakikada sürmektedir. Hem kıyıdan hem de yolculuk sırasında, köprü ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunmaktadır.

Blackrock, İrlanda’nın Dublin şehrinde yer almaktadır. Burada eski tarihi evler bulunmakta ve bazıları günümüzde de görülebilmektedir. Bu destinasyon, alışveriş merkezleri ile Dublin’in önde gelen gezi duraklarından biridir. Burada yer alan Blackrock Market, hafta sonları antikalardan ikinci el eşyalara varan çeşitli ürünleri ziyaretçilerine sunmaktadır. Blackrock Park ve bölgedeki ana plaj da bu rotanın başlıca cazibe merkezlerindendir.