Atina’nın Gözde Tepesi: Filopappou Hill

Filopappou Hill, Yunanistan’ın başkenti Atina şehrinde bulunan tarihi bir tepedir. Atina Akropolisi’nin güneybatısında bulunan Filopappou Tepesi, geçmişte Muses veya Mouseion isimlerini de almıştır. Filopappou Tepesi, zirveye kadar olan kısmında pek çok tarihi kalıntı barındırmaktadır. Ayrıca tepe, panoramik şehir manzarası sayesinde Atina’yı ziyaretçilerin ayaklarına sermekte ve tüm güzellikleri ile görmelerini sağlamaktadır. Hem geçmişten bu yana gizli hazinesinde sakladığı arkeolojik kalıntıları hem de eşsiz şehir manzarasıyla her yıl özellikle yabancı turist kafilelerinin akınına uğramaktadır.

Filopappou Tepesi İçinde Yer Alan Yapılar

Filopappou Hill, toplamda 700 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Tepenin yüksekliği 147 metreye kadar ulaşmaktadır. Atina’nın en güzel şehir manzarası bu tepeden izlenebilmektedir. Bu nedenle Yunanistan turu yaparken yolu Atina’dan geçen turistler mutlaka tepeye uğramakta, temiz bir dağ havasını içlerine çekmektedir.

Filopappou Hill, ayrıca pek çok arkeolojik kalıntıyı içerisinde barındırmaktadır. Kiliseden anıt mezara, tiyatrodan ünlü filozof Sokrates’in hapsedildiğine inanılan mekâna kadar pek çok tarihi unsur tepede ziyaretçilerini beklemektedir.  Tepede yer alan yapılar ise ayrıntıları ile şu şekildedir;

• Filopappos Anıtı: Tepe ile aynı adı alan Filopappos Anıtı, en çok dikkat çeken kalıntıların başında yer almaktadır. Anıt, zirvenin tepe noktasında bulunmaktadır. Pek çok efsaneye konu olan anıt 12. yüzyılda mermerden inşa edilmiştir. Filopappos Anıtı mitolojide Atinalıların Amazonlara karşı savaşlarını yürüttüğü kale olarak anılmaktadır. Öte yandan yüzyıllardır dimdik ayakta kalan anıt, Adıyaman’ın Samsat ilçesinde doğmuş olan Komagene Krallığı Prensi ve Roma Konsolosu Filopappos’a adanmıştır. Bununla birlikte M.Ö. 6. yüzyılda yaşamış olan şair ve kâhin Musaeus’un gömüldüğü yere inşa edildiğine inanılmaktadır. Tepenin Atina ile arasındaki stratejik konumu nedeniyle, tarih boyunca şehrin korunmasında antik çağdan orta çağa değin önemli bir rol oynamıştır.
• Saint Dimitrios Loumbardiaris Orta Çağ Kilisesi (Saint Dimitrios Loumbardiaris Medieval Church): Dimitrios Loumbardiaris, milattan sonra 4. Yüzyılda Selanik’te yaşamış olan başarılı bir askeri komutandır. Kentte, şehrin Hristiyanlarına zulüm ve ölüm kararlarına itaat etmemesi sebebiyle Roma İmparatoru Maximian tarafından idam edilmiş ve ardından itaatsizliği sebebiyle kutsanmıştır. İsmini taşıyan bu yapının Atina’daki en eski kiliselerden olduğu tahmin edilmektedir. Yapı tek koridordan oluşmaktadır ve tonozludur. Kesin inşa tarihi bilinmemekle birlikte ve mevcut tarihi kaynaklarda milattan sonra 9. yüzyıla değin uzanmakta olduğu görülmektedir. Yapı, 1955 yılında Filopappos Anıtı’nı genel olarak geliştirme amacıyla başlatılan program dahilinde yenilenmiştir. Zarafeti ve sakin ortamı sebebiyle Atinalı vatandaşlar tarafından düğünler ve vaftizler için tercih edilmektedir. 
• Kimon’un Mezarı (Kimon’s Tomb): Kayanın bir kenarına oyulmuş ikiz mezardır. Girişinin üzerinde bulunan ve milattan sonra 3. yüzyıla ait olan yazıtta mezarın Zosimianos adlı bir adama ait olduğu yazmaktadır. Ancak Herodot ve Plutarkhos’un yazılarından kaynaklanan inanç ve gelenekle, mezarın Atinalılar için Maraton Savaşı’nı kazanan Militiadis’in babası olan Kimon ve ünlü bir tarihçi olan akrabası Thucydides’in mezar yeri olarak tanımlanmaktadır. 
• Ancient Deme of Koile: Deme, antik Yunan şehirlerin idari bir alt bölümünü işaret etmektedir. Deme of Koile ise Koile Yolu’nun Filopappos ve Pnyx tepeleri arasındaki bir vadiden geçen kısım boyunca uzanmaktaydı. Koile Yolu, Atina’yı Pire’deki limanına bağlayan uzun ve duvarlı bir koridordan ibaretti. Gerçek antik yolun 500 metre uzunluğundaki bir kısmı, diğer önemli arkeolojik buluntularla birlikte kazılarak ortaya çıkarılmıştır. Bu harabeler arasında yürümek, parkın en güzel manzaralarından birinin görülmesine olanak sağlayacaktır.
• Dora Stratou Greek Dances Theatre: Filopappos Tepesi’nin güney yamacında bulunan bu yapı, küçük ve modern bir tiyatrodur. Yalnızca geleneksel Yunan danslarından oluşan günlük performansların yanında derslere ve diğer sergilere de ev sahipliği yapmaktadır. Dans ve folklorle ilgilenen turistler için kesinlikle görülmesi gereken bu yapıda, akşam gösterileri yapılmaktadır.
• Seven Seats Plateau: Bir kaya parçasına oyulmuş dizilerden oluşmaktadır. Yapım tarihlemeleri ve kullanılan malzeme hakkındaki bilgiler kesin değildir lakin mahkeme işlevi gördükleri düşünülmektedir.
• Andero: Bu bölüm ise 1950’lerde parkı yeniden geliştirme amacıyla başlatılan program sırasında inşa edilmiş güzel bir terastan oluşmaktadır. Teras, Atina Akropoli’sinin en güzel manzarasını sunmaktadır. Zeytin ağaçlarının bulunduğu bu bölgede, manzaranın tadının çıkarılması için bir dizi bank bulunmaktadır. Diateichisma olarak bilinen antik sur kalıntıları da bu manzaraya eşlik etmektedir.
• Prison of Socrates: Sokrates’in hapsedildiği yer olduğuna inanılan yapı. Fakat elimizde bulunan tarihi belgeler, onun burada gerçekten hapsedilmesinin pek olası olmadığını gösteriyor. Arkeolojik araştırmalar buranın bir hücreden ziyade bir çeşit konağın parçası olduğunu göstermekte. Kimse, bu boş bölgenin başlangıçta ne için kullanıldığını kesin olarak bilmemekte ancak son zamanlarda, Nazi işgali sırasında Akropolis’teki antikalar yeri için saklama yeri olarak kullanıldığı ihtimaller arasına dahil olmuş vaziyette. Sokrates’in hayatının son günlerini geçirdiği mağaranın nerede olduğu ise halen gizemini koruyor.

Filopappou Hill Giriş Ücretleri ve Açılış Saatleri

Filopappou Hill halka açık bir bölgedir. Ziyaret etmek için bilet ya da herhangi bir giriş ücreti uygulaması bulunmamaktadır. Ayrıca Filopappou Hill yılın 365 günü, 7 /24 ziyarete açıktır.

2002 yılında Atina Olimpiyatları’ndan kısa bir süre önce tepenin çitle çevrilmesi ve şehrin ücretli arkeolojik sit alanlarına dahil edilmesi planı yerel yönetim tarafından planlanmıştır. Ancak vatandaşlar plana karşı çıkmak için aktif bir direniş hareketi oluşturmuş ve davayı 2015 yılında kazanmıştır. Günümüzde tepeye girişin herkes için ücretsiz olması bu şekilde sağlanmıştır.

Filopappou Hill’e Gideceklere Tavsiyeler

Filopappou Hill, eşsiz bir şehir manzarasına sahiptir. Bu nedenle hava açık olduğu zamanlarda, manzara çok daha güzel izlenebilmektedir. Bununla birlikte bölge yazın adeta turist akımına uğramaktadır, bu sebeple Kasım ayında dahi ziyarette bulunan turistler de vardır. Tepe, yılın her ayında ziyarete uygundur.

Tepenin en çok dikkat çeken noktası olan Filopappos Anıtı’na ulaşabilmek için tırmanılması gereken bir yokuş bulunmaktadır. Bu sebeple özel gereksinimli bireyler ve yaşlılar için ulaşım oldukça zorlu olacaktır. Ayrıca yokuş yolun çoğunlukla parçalı taşlı zeminden oluştuğunu dikkate almakta fayda vardır.

Tepenin zirvesine ulaşmak sabit bir hızda yaklaşık 20 dakika sürmektedir fakat bölgeyi daha önce ziyaret etmiş turistler tarafından bu kısım için kesinlikle daha fazla zaman ayırılması tavsiye edilmektedir. Yürüyüşün genellikle gezinin en keyifli kısmı olduğunu belirten kişi sayısı oldukça fazladır. Bölgenin dahiyane mimar ve peyzaj tasarımcısı Dimitris Pikionis tarafından tasarlanan ve oluşturulan güzel kakma yollarda tepeye doğru yürürken, kenarlarına yerleştirilen banklarda oturarak manzarayı farklı açılardan seyretmek mümkündür. Bu sebeple tepeye ziyarete gidenler “yolculuk, varıştan daha önemlidir” demektedir.

Anıtın bulunduğu bölgede yer alan Dyonisos Zonar, Chez Lucien ve Eden Vegetarian restoranları bölgeyi daha önce ziyaret etmiş olan turistler tarafından oldukça beğenilmiştir. Geziye bir yemek molası verilecekse, bu yerleri tercih listesine eklemek memnun kalınacak bir tecrübeye olanak sağlayabilir.