Berlin’in Gece Hayatı İle Ünlü Mahallesi: Prenzlauer Berg

Prenzlauer Berg, Almanya’nın Berlin’de yer alan bir yerleşim birimidir. 1920 yılında çıkarılan Büyük Berlin Yasası ile ilçe olarak şehre bağlanmış ancak 2001 yılında şehrin en kentsel bölgesini oluşturan Pankow ilçesine bağlı mahalle olmuştur. 

Özellikle çocuk ve ailelere uygun yerlere sahip Prenzlauer Berg, varlıklı nüfusun yoğun olarak yaşadığı bölge konumundadır. Tiyatro, müze, bar, restoran ve pazar yerleri gibi birbirinden özel cazibe merkezlerini bünyesinde barındıran Prenzlauer Berg, yerli ve yabancı turistlerin dikkatini üzerine çeken bir muhittir.

Duvarın Doğusundan Modernliğe Uzanan Prenzlauer Berg Tarihi

Prenzlberg olarak da bilinen Prenzlauer Berg, 19. yüzyılın ortasında işçi sınıfı nüfusunun yoğun olduğu bir yerleşim yeri olarak kurulmuştur. Kurulduğu yıllarda şehirdeki binaların büyük çoğunluğu Wilhelm Halkası modeline uygun tasarlanmıştır. Wilhelm Halkası, binaların çember etrafında inşa edildiği ve ortasının yeşil alan olarak düzenlendiği bir inşa modelidir.

Prenzlauer Berg, 1920 yılında çıkarılan Büyük Berlin Yasası ile başkente bağlanmıştır. II. Dünya Savaşı’ndan önce %11’i Yahudi nufüsünden oluşan bir muhit olmuştur. Ancak diğer bölgelerde olduğu gibi Nazi Almanyası’nın politikaları nedeniyle bu nüfus yok edilmiştir. Öte yandan kalabalık bölgelerde yaşayan insanların hava bombardımanlarından kaçmak için kırsal bölgelere göç etmesiyle nüfusu iyice azalmıştır. 1933 ile 1945 yılları arasında şehirdeki su kuleleri ve ofisler toplama kampı ve işkence odası olarak kullanılmıştır.

Savaş sonunda Sovyet kontrolündeki Doğu Berlin sınırları içerisinde kalan Prenzlauer Berg, batıdaki bölgelere göre refahı daha düşük bir yer haline gelmiştir. Bölgedeki binaların %10’u tamamen yıkılmıştı ve %7’si kullanılamaz hale gelmiştir. Hatta Berlin duvarının yıkılmasıyla bölgede, bazı protestolar ve ayaklanmalar dahi olmuştur. Günümüzde ise varlıklı insanların yaşadığı bir yer haline gelmiştir.

Prenzlauer Berg’de Renkli Bir Gün

Refah seviyesi yüksek bir bölge olan Prenzlauer Berg, çok sayıda eğlence mekanına ev sahipliği yapmaktadır. Ünlü kafeler, publar, restaurantlar, barlar ve kulüplere sahip bölgenin gece hayatı oldukça popülerdir. Aynı zamanda Kreuzberg-Friedrichshain ve Neukölln ile birlikte öğrenci nüfusunun fazla olduğu bir bölge olan Prenzlberg, sanat faaliyetleri açısından da oldukça zengindir. Gece hayatı ve merkezi konumda olması nedeniyle çok sayıda turistin uğrak noktasıdır.

Prenzlauer Berg, sanat faaliyetleri açısından da zengin bir bölgedir. Tarihi ve kültürel çok sayıda müzeye sahiptir. Hafta sonunu çocuklarıyla beraber geçirmek isteyen aileler için tercih edilen bölgede, Kindermuseum MACHmit isimli çocuk müzesi de yer almaktadır. KulturBrauerei, Sand Theater Berlin ve Pfefferberg Theater isimli üç tiyatro salonu da çok sayıda tiyatro oyunu izleyenler ile buluşmaktadır. Bölgede 12 bin kişi kapasiteli Velodrom konser salonu da bulunmaktadır. Bu yer, 2008 yılında O2 World açılana kadar Berlin şehrinin en büyük salonu konumundaydı.

Berlin’in en ünlü bit pazarlarından Flea Market de Prenzlauer Berg bölgesinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehrin popüler parkı olan Mauerpark’da kurulan pazarda, çok sayıda ikinci el ürünün satışı yapılmaktadır. Aynı zamanda şehirdeki açık hava konserler de burada düzenlenmektedir.

Prenzlauer Berg’i Berlin’in diğer bölgelerinden ayıran en önemli fark, savaş öncesi mimarisinin korunuyor olmasıdır. Sokaklarında 20.yüzyılın başından kalma Arnavut kaldırımlar ve tarihi yapılara rastlamak mümkündür. Çağdaş Alman tarihinin anlatıldığı Museum in der Kulturbrauerei Prenzlauer de bu muhitte yer alan cazibe merkezleri arasındadır. Eski sınır kapısının bulunduğu yere kurulmuş olan 9 Kasım 1989 Meydanı ve Nazilerin toplanma kampı olarak kullandığı su kulesi Wasserturm Berg gibi tarihi yerler de bölgenin sınırları içerisinde yer almaktadır.

Zengin tarihi ve cazibe merkezleri ile Prenzlauer Berg Berlin’in en hareketli ve ilgi gören muhitlerinden biridir. Tüm bu özellikleri ile dikkatleri üzerine çeken bu semt gün ve saat kısıtlaması olmaksızın ücretsiz olarak ziyaret edilebilmektedir. İçerisinde bulunan tiyatro, park, konser salonu gibi cazibe merkezlerinin ise açılış-kapanış saatleri değişebilmekte ve giriş ücreti talep edilebilmektedir.