Berlin’in Barışı Temsil Eden Sembolik Yapısı: Brandenburg Kapısı

Önceki
Brandenburg Kapısı

Brandenburg Kapısı

Sonraki
73 dk'lık okuma
1103 kişi okudu

Berlin’in en ünlü simgesel yapılarından biri olan Brandenburg Kapısı, Soğuk Savaş sırasında Doğu Berlin ve Batı Berlin’in bölünmesi için inşa edilmiş anıtsal bir yapıdır. Günümüzde ise Almanya’da birliğin ve barışın en önemli sembolü olarak görülmektedir. 

Yaklaşık olarak 200 yıllık geçmişe sahip meşhur kapı, 1989 yılında 100 bin kişinin katılımı ile kutlanarak açılmış, Doğu ve Batı Almanya arasındaki sınırların kaldırılmasına tanıklık etmiştir. Berlin’deki şehir kapıları arasından yalnızca bu kapı ayakta kalmayı başarmıştır. Brandenburg Kapısı yalnızca politik anlamı ile değil, aynı zamanda ihtişamlı mimarisi ile de Alman halkı için büyük öneme sahiptir.

Hem Mimari Hem de Politik Özellikleri ile Sembolik Bir Yapı Olan Brandenburg Kapısı’nın Tarihi

Brandenburg Kapısı 1788 ile 1791 yılları arasında Carl Gotthard Langhans tarafından Athena’nın Antik Yunan mimarisinde anıtsal bir geçit olan Propylaea’dan esinlenilerek inşa edilmiştir. Kapı ilk olarak II. Frederick William’ın emri ile barışı temsil etmesi adına Barış Kapısı ismi ile yaptırılmıştır.

Brandenburg Kapısı, Berlik Gümrük Duvarı’nın parçaları olan on sekiz kapıdan bir tanesidir. Diğer kapıların yapılış tarihi 1730’lu yıllara dayanmaktadır. Bu kapılar arasında hem politik hem de mimari olarak en çok ön plana çıkan ise Brandenburg Kapısı’dır. 1806 yılında gerçekleşen Jena-Auerstedt Muharebesi’nde Fransa İmparatoru Napolyon Prusya’yı yenilgiye uğratmış ve zafer alayı için kapıyı ilk kez kullanan kişi olmuştur. Bununla yetinmeyen Napolyon, kapının üzerine 1793 yılında Johann Gottfried Schadow tarafından inşa edilen Zafer Tanrıçası Quadriga’nın heykelini Fransa’ya götürmüştür. 1814 yılında Prusya’nın Paris’i ele geçirmesi üzerine heykel tekrardan Berlin’e getirilip kapıdaki eski konumuna yerleştirilmiştir.

Brandenburg Kapısı’ndan 1814 ile 1919 yılları arasında yalnızca kraliyet ailesi geçiş yapabildiği bilinmektedir. İlerleyen dönemlerde Nazilerin iktidara gelmesi ile kapı, parti sembolü haline gelmiştir. Burada Adolf Hitler’in 1933’te iktidara yükselişi şerefine geçit töreni düzenlenmiştir. 1946 yılında Almanya ile Berlin’in bölünmesi ile kapı Sovyetlerin eline geçmiştir. 1961 yılında Berlin Duvarı’nın inşa edilmesi üzerine Brandenburg Kapısı hem turistler hem de yerli halk için yasaklı bölge olmuştur. 22 Aralık 1989 tarihinde duvarın yıkılması ile kapı açılmış ve barışın en önemli simgesi haline gelmiştir.

2000 yılının sonlarında Brandenburg Kapısı’nda restorasyon çalışmalarına başlanmış ve 2002 yılında yeniden açılmıştır. Fakat 2002 yılından bu yana kapı araç trafiğine kapalıdır, yalnızca yürüyerek geçilebilmektedir. Berlin’in en popüler turistik yerlerinden bir tanesi olan kapının çevresinde belirli aralıklarla kutlamalar ve etkinlikler düzenlenmektedir. Burada her yıl, yeni yıl kutlamaları için havai fişek gösterileri yapılmaktadır.

Göz Kamaştıran Brandenburg Kapısı’nın İhtişamlı Mimarisi

Brandenburg Kapısı, Berlin’in en meşhur meydanlarından birisi olan Pariser Platz’ın hemen yanında tüm ihtişamı ile ziyaretçilerini karşılamaktadır. 2. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru meydan üzerinde yer alan binaların hemen hemen hepsi yıkılmıştır. Fakat Brandenburg Kapısı savaştan çok az hasar alarak günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Meydan üzerindeki evler Almanya ile Berlin’in kardeşliğini ilan etmesinden hemen sonra 1990’lı yıllarda yeniden inşa edilmiştir ve günümüzde modern yapıları içermektedir. Fakat Brandenburg Kapısı’nın sağında ve solunda yer alan Liebermann Villa ve Sommer House Prusyalı saray mimarı Friedrich August Stüler’in mimarisinde esinlenilerek kapıya uyumlu şekilde inşa edilmiştir.

Brandenburg Kapısı her iki tarafında da altı adet olmak üzere toplam on iki adet Dor düzeninden oluşmaktadır. Tarihi şehir kapısı 26 metre yüksekliğe, 65,5 metre uzunluğa ve 11 metre derinliğe sahiptir. Döneminin başyapıtlarından bir tanesi olan kapının yapımında kumtaşı kullanılmıştır. Brandenburg Kapısı’nın solundaki küçük tapınakta bir zamanlar gardiyan olarak hizmet veren Roma Savaş tanrısı Mars’ın kılıcını kınına sokan ve böylece savaşı sona erdiren küçük bir heykeli vardır. Gottfried Schadow tarafından tasarlanan, çoğunluğu Herakles’in maceralarına dayanan kabartmalar ve heykellerle süslenmiştir.

Günümüz Brandenburg Kapısı ve Ziyareti Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Brandenburg Kapısı Berlin’de popüler turistik bir yer olarak ön plana çıkmakta ve barışın en önemli sembolü olarak görülmektedir. Berlin’in en popüler turistik yerlerinden bir tanesi olan Brandenburg Kapısı‘nın çevresinde belirli aralıklarla kutlamalar ve etkinlikler düzenlenmektedir. Ayrıca burada yılbaşı kutlamaları için havai fişek gösterileri de yapılmaktadır. Fanatiklerin FIFA Dünya Kupası’nda tezahürat yapabilmeleri için kapının etrafında büyük ekranlar yer almaktadır. Bu gibi etkinliklerin yanı sıra eğitim turları, yerel festivaller ve konserler de düzenlenmektedir.

Brandenburg Kapısı’nın ihtişamını görmek isteyenlerin herhangi bir ücret ödemesine gerek yoktur. Bunun yanı sıra günün her saati ziyaret edilebilmektedir. Tarih boyunca tehdit altında olan hazine değerindeki kapı günümüzde koruma altındadır. Ziyaret planı yapanlara sabah erken saatlerde ya da akşam saatlerinde gitmeleri önerilmektedir. Öğle saatlerinde yaşanan kalabalıktan dolayı fotoğraf çekinmek ve yapının mimarisini incelemek biraz zor olacaktır. 

Almanya ılıman iklime sahip bir ülkedir. Hava genellikle ideal sıcaklıktadır. Fakat ağustos ve eylül arası ayları arasındaki süre zarfı Branderburg Kapısı’nı ziyaret etmek için en ideal zaman dilimidir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Almanya Vizesi

Almanya’ya gitmek isteyen bordo pasaport hamillerinin, yetkili konsolosluklara vize başvurusunda bulunmaları gerekmektedir. Bunun yanı sıra yeşil, gri ve diplomatik pasaport hamilleri 180 gün içerisinde 90 günü aşmamak kaydıyla vizeden muaf tutulmuştur. Vize müracaatları, kişilerin ikamet ettikleri şehre göre değişmek kaydıyla İzmir, İstanbul ve Ankara’dan yapılabilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Piccadilly Circus nerededir?

Regent Caddesi ile Green Park'a doğru uzanan Piccadilly Caddesi’nin kavşağı olan Piccadilly Circus, İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster semtinde yer almaktadır.

Piccadilly Circus’taki en dikkat çekici yapı nedir?

Piccadilly Circus'un ortasında yer alan Shaftesbury Anıt Çeşmesi ve çeşmenin üzerinde yer alan Eros heykeli bu kavşağın en ikonik yapıları olarak nitelendirilmektedir.

Piccadilly Circus ne ile tanınmaktadır?

Piccadilly Circus, günümüzde Londra'nın başlıca alışveriş caddelerinden biri olarak kabul edilmekte ve birçok ünlü mağazaya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca bünyesinde bulunan pek çok pub, kulüp ve bar ile eğlencenin de merkezidir. Bunlara ek olarak dünyanın en popüler müzikallerinden bazılarının sahnelendiği çok sayıda tiyatro da Piccadilly Circus’a oldukça yakındır.

Piccadilly Circus ziyareti için en uygun zaman nedir?

Piccadilly Circus, günün her saati oldukça canlı ve eğlencelidir. Fakat özellikle binaları süsleyen ışıklı reklam tabelalarının net bir şekilde görüldüğü akşam saatlerinde kavşak, büyüleyici bir görünüme sahip olmaktadır.

Piccadilly Circus ismini nereden almıştır?

17. yüzyılın başlarında terzi Robert Baker, saygın kişilerin boyunlarına taktığı “piccadilis” isimli giysileri Piccadilly Hall'dan satın almıştır. Piccadilly Circus ismi ise buradan gelmektedir.

Piccadilly Circus’taki en ünlü yerler nerelerdir?

Piccadilly Circus, alışveriş denince ilk akla gelen yerlerdendir. Kavşakta yer alan en popüler alışveriş mağazaları ise Lilywhites ve Fortnum & Mason’dur. Dünyaca ünlü müzikallerinin sahnelendiği; Prince of Wales, Leicester Square, Her Majesty’s ve Prince Edward tiyatroları ise bölgedeki diğer ünlü cazibe merkezlerindendir.

Piccadilly Circus neden çok önemlidir?

Piccadilly Circus, merkezi konumu ile Londra’nın en ünlü eğlence ve alışveriş mekânlarına ev sahipliği yapmaktadır. 1819 yılında kurulan Piccadilly Circus, günümüzde yerli ve yabancı pek çok turistin gözdesidir.

Piccadilly Circus ne zaman yapılmıştır?

Piccadilly Circus, Kral IV. George tarafından 1819 yılında yaptırılmıştır. Günümüzde Londra’nın en popüler yerleri arasındadır.