Rusya Gezilecek Yerler Listesi 2024

Rusya’nın kalbi olarak nitelendirilen Kızıl Meydan, şehrin en önemli meydanıdır. Özel etkinliklerde yerli ve yabancı turistlerin buluşma noktası olan bu meydandaki önemli yapılar, meydanı daha da değerli bir hale getirmektedir. Özellikle meydanda bulunan Aziz Vasil Katedrali ve Kremlin Sarayı, UNESCO Dünya Mirasları listesinde de yer aldığından dolayı sayısız ziyaretçinin bu meydanı ziyaret etmesini sağlamaktadır.

Moskova’nın simgesi ve kızıl Meydan’ın da rengi olan St. Vasil Katedrali; sahip olduğu mimari yapısı, ilgi çeken eşsiz tasarımı ve hikayesi ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Kızıl Meydan’da bulunan katedral, meydanın masalsı kahramanı olarak adlandırılmaktadır. ve UNESCO Dünya Mirasları listesinde de yer almaktadır. Bu nedenlerle yıl boyunca binlerce turist burayı ziyaret etmektedir.

Rusya’nın Sankt-Petersburg şehrinde yer alan Ermitaj Müzesi, dünyadaki en önemli müzelerden biridir. Müzeyi gezenlerin, kendilerini 1760’lı yılların İmparatorluk ruhunu hissettiren muhteşem bir yapıda hissedecekleri söylenebilmektedir. Ayrıca müze, en büyük resim koleksiyonuna sahiptir. Harika zaman geçirmek isteyenler için en uygun mekânlar arasında yer almaktadır.

Moskova’nın en büyük parkı olan Gorky Parkı hem etkinlik hem spor faaliyetleri hem de oyun ve eğlence açısından son derece zengin seçeneklere sahiptir. Kurulduğu ilk günden itibaren sürekli genişletilen park bugün devasa bir zemin üzerinde ve şehir ziyaretçilerin mutlaka geldikleri yerler arasındadır.

Rusya’nın kalbi Kızıl Meydan üzerinde yer alan Lenin’in Mozolesi, Sovyetler Birliği’nin kurucusu Vladimir Lenin dahil, birçok önemli devlet başkanın naaşlarının sergilendiği bir müzedir. Günümüzde Rusya polisi tarafından güvenliği sağlanan bu müze, UNESCO Dünya Mirasları listesinde de yer alır. Rusya ziyareti gerçekleştirecek birçok yerli ve yabancı turistin yapılacaklar listesinde bulunan Kızıl Meydan’ın önemli simgeleri arasındadır.

Dünyada eşsiz bir tasarıma sahip olan Novodeviçi Mezarlığı Rusya Moskova’da bulunur. Yapıldığı günden bugüne kadar, dünya genelinden, 27.000’den fazla ünlünün mezarı burada yer almaktadır. Farklı mimarisi ve ilginç yapısı ile UNESCO Dünya Mirasları listesinde de yer alan Novodeviçi Mezarlığı, yerli ve yabancı turistlerin mutlaka ziyaret ettikleri yerler arasındadır.

Rusya’nın başkenti Moskova’da yer alan Bolşoy Tiyatrosu, kültür ve sanat açısından son derece önemli bir yapıdır. Tarihi zenginlikleri günümüze kadar getirmeyi başaran bu tiyatroda inşa edildiği ilk günden itibaren çok önemli tiyatro oyunları seyirciler ile buluşmuştur. Oditoryum özelliğine sahip ilk yapı olması ve pek çok değerli eserin sahne alması sayesinde Bolşoy Tiyatrosu’ndaki etkinlikler, yılın her dönemi kapalı gişe oynamaktadır.

Rusya’nın Sankt-Petersburg şehrinde bulunan Avrora St. Petersburg, savaş gemilerinden biridir. İnşaatına 1897 yılında başlanmıştır. 1900 yılında denize indirilmiştir. 1903 yılında görevlendirilerek 1957 yılına kadar hizmet veren savaş ve eğitim gemisi olmuştur. Böylece tarihsel sürecin ruhunun hissedilebileceği muhteşem yapılardan biridir. 1957 yılından sonra müze olarak kullanılmasıyla birlikte insanların tarihte bir gezinti yapacakları mekân özelliğini kazanmıştır. Anıt müze özelliğini koruması, hedeflenen konulardan biridir. Bu ise Rus donanmasının tarihsel süreci için gerekli görülmektedir. Turistlerin ziyaret edebileceği önemli yerlerden biri olarak gezi rehberinde yerini almaktadır.

Moskova Kremlini, Rusya’nın en eski bölümüdür. Üçgen biçimine sahip olan yapı, geçmiş dönemlerde çarların yaşadıkları yer iken, günümüzde Rusya Devlet Başkanı Malikanesi olarak kullanılmaktadır. Dünya UNESCO Miras Listesi içerisinde de yer alan bu önemli yapı, yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça yoğun ilgi gören bir yerdir.

The Alexander Park, kapladığı alan gereği, ilk olarak I. Elisabeth’in av gezisi yerlerinden biri olarak kullanılmıştır. Daha sonraki zamanlarda ise sanat eserlerinden, kültürel değerlerin birikiminden ya da önemli tarihsel gelişmelerden oluşan 200 hektarlık bir alan ile insanların hizmetine açılmıştır. Park, gezilip görülecek yerlerden biri olarak ücretsiz giriş imkânıyla ziyaretçilerini beklemektedir. Turistlerin gezi rehberinde ön sırada yer alan The Alexander Park, ziyaretçilerin asla pişman olmayacağı birçok sanatsal değer yansıtan mekândır.

Denisova Mağarası, farklı insan türünün yaşadığını ortaya çıkaran bir mağaradır. Bu mağarada eskiden yaşayan hayvanlardan yapılan taçlar, o zamanda yaşayan insanların durumunu yansıtmaktadır. Fakat yapılan çalışmalar sonucunda yeteri kadar bilgiye ulaşılamamıştır. Çalışmalar günümüzde hala devam etmektedir.

Yusupov Sarayı, eşsiz mimari niteliklere sahip mekânlardan biridir. Saray kompleksi inşaatının 200 yıllık süreci, sarayda Rus ve yabancı mimarların eserlerinden parçalar olmasına katkı sağlamıştır. Aynı anda birçok yapının inşaatı gerçekleştirilirken saray, lüks yaşam şeklini içeren yapılar arasında yerini almıştır. Sanatçı çalışmalarının ve yeteneklerinin sergilendiği mekânı keşfetme fırsatını yakalayanlar mutlaka bunu değerlendirmelidir.

Moskova’nın en işlek caddesi olan Arbat Caddesi, 24 saat hareketli ve renklidir. Yediden yetmişe her kesime hitap eden caddede, birbirinden güzel restoranlarda şehrin lezzetlerini tatmak ve şehri anlatan dükkanlardan hediyelik eşya almak mümkündür. Turistlerin yoğun ilgi gösterdikleri cadde şehirde mutlaka gezilmesi gereken yerler arasında yer alır.

Kinomax, Rusya’da bulunan en büyük sinema gösterim ağıdır. Dünya genelinde gösterime giren bütün filmler en kaliteli ses ve görüntü sistemleri ile bu salonlarında izlenebilmektedir. Şehir ziyaretlerinde sinema gösterimlerine katılmak isteyen ziyaretçilerin ilk tercihi Kinomax’tan yana olmaktadır. Rusya’da 22 farklı şehirde toplam 25 adet Kinomax sinema salonu bulunmaktadır.

Petergof Sarayı, Rusya’nın savaş dönemlerinde zarar gören alanlardan biri olarak bilinmekle birlikte ilk inşa edilmesi sırasında 5000’den fazla insanın çalıştığı tahmin edilmektedir. Saray, hem tarihi önemiyle hem de muhteşem mimarisi ve dekorasyonuyla değerli bir sanat koleksiyonu özelliğini taşımaktadır. Böylece Sankt-Petersburg’un en ünlü ve popüler turistik mekânları arasında yer alan Petergof Sarayı, ziyaret etme fırsatını yakalayan turistlerin de ilk uğradığı mekânlardan biri haline gelerek dikkatleri üzerine çekmeye devam etmektedir.

Kışlık Saray, 1732 yılından 1917 yılına kadar, Rus İmparatorlarının resmî ikametgah yeri olmuştur. Rusya tarihinin önemli olaylarından bazılarına tanıklık eden saray, turistlere gezi sırasında savaş tarihini hissettiren mekânlardan biridir. Örneğin 1905 yılında yaşanan Kanlı Pazar katliamı ve 1917 Şubat Devrimi bunlardan bazılarıdır. Sarayın önemi sadece savaş tarihi ile sınırlı değildir. Sanat ve mimari açıdan da birçok sanatçının eserlerinin görülebildiği ve Ermitaj Müzesi’ni de içerdiği belirtilebilmektedir. Turistlerin muhakkak uğradığı yerlerden biri olarak belirtebileceğimiz Kışlık Saray, çok sayıda müzeyi gezme ve mimari yapıyı yakından görme imkânını sunmaktadır.

Kunstkamera, 1727 senesinde kurulan ve dünyanın ilk müzeleri arasında yer alan bir merkezdir. Zengin koleksiyonu içerisinde arkeolojik, etnografik ve anatomik eserler yer almaktadır. Müzenin en dikkat çekici eseri ise Wilem Mons’un kesilen başıdır.

Rus Devlet Müzesi, 10-21. yüzyıl arasında Rus sanatının yaşadığı tüm değişimleri gözler önüne seren bir merkezdir. İçerisinde 400.000 eser barındıran müze, Van Gogh ve Picasso gibi ünlü ressamların çalışmalarına da ev sahipliği yapmaktadır.

Rusya’nın en büyük ikinci kenti olan St. Petersburg’da yer alan Voskresenia Khristova Kilisesi, 1883 yılında inşasına başlanmış görkemli bir yapıdır. Kilise, babası II. Alexander’ı suikastta kaybeden III. Alexander tarafından yaptırılmaya başlanmıştır. Yapının tamamlanması ancak II. Nikolay döneminde gerçekleşebilmiş ve 24 yıl sürmüştür. Göz alıcı mimarisi ve renkli motifleriyle görenleri büyüleyen Voskresenia Khristova Kilisesi, beş büyük kubbesiyle St. Petersburg ziyaretçilerini büyülemektedir.

Dünyanın en kirli noktası kabul edilen Karaçay Gölü, yıllardır nükleer atık alanı ve işleme tesisi olarak kullanılmaktadır. Yaşamın olmadığı bu gölün, bir insanı 1 saat içerisinde öldürebileceği öne sürülmektedir. Bölgenin temizlenip temizlenemeyeceği henüz bilinmezken kimi görüşlere göre buradaki radyasyon, ileride Tescha Nehri’ni ve Atlantik Okyanusu kirletebilecek seviyededir.