Mısır’daki En Büyük Dini Merkez: Luxor Tapınağı

Önceki
Luxor Tapınağı

Luxor Tapınağı

Sonraki
156 dk'lık okuma
2171 kişi okudu

Luksor Tapınağı, Mısır’da Nil Nehri’nin doğu kıyısında bulunan büyük bir komplekstir. Luksor şehrinde yer alan tapınak, M.Ö. 1400 yılında inşa edilmiştir. Mısır dilinde “ipet resyt” olarak anılan ve "güney sığınağı" anlamına gelen tapınak, III. Amenhotep, II. Ramses, Tutankamon ve diğer firavunlar tarafından yüzlerce yıl boyunca üstüne eklemeler yapılarak korunmuştur.

Luxor Tapınağı’nın Önemi

Luksor, Mısır Eski Krallık’taki Yüz Kapı Şehri’nin bulunduğu alanda yer almaktadır.

Şehir, MÖ 12. yüzyıldan beri Mısır’ın başkenti olmuştur. Luksor Tapınağı, antik Mısır’daki en büyük ve en önemli dini merkez olmuştur.

Yeni Krallık döneminde ise şehrin ünü ve şöhreti zirveye ulaşmıştır.

O zamanlar Thebes olarak anılan bölgede, tanrı ve firavun Amon’un her yıl yeniden düzenlenen taç giyme töreni sırasında yeniden doğuş yaşadığı "İlk Olay’ın Yeri" bu tapınak olarak bilinmektedir. Bu festivalde ayinlerin ilki bir tekne alayı ile kutlanmıştır. İkinci ayin ise 19. büyük koloninin duvarlarındaki kabartmalar, festival sırasında kutsal kabukların alayı için hazırlıkları tasvir edilmiştir. Sonrasında ise hükümdar olan her firavun düzenli olarak bu ayinleri yaptırmaya devam etmiştir.

Tapınak dünya tarihi açısından da oldukça önemli bir yer sahiptir. Her yıl önemli arkeolog ve tarihçiler alanı ziyaret ederek çeşitli notlar almakta ve fotoğraflar çekmektedir. Tapınak içerisinde bazı özel alanlar haricinde fotoğraf çekimine izin verilmekte ve herhangi bir ücret talep edilmemektedir.

Luxor Tapınağı’nın Mimarisi

Luksor Tapınağı; 61 m uzunluğunda ve 28 m yüksekliğinde sütunlu devasa Büyük Koloni Salonu’dur. Yapı, boyut ve ihtişam olarak Memphis ile yarışmıştır. Ancak bugün Memphis’den geriye hiçbir şey kalmamışken Luxor sapasağlam ayaktadır. Bu durumun nedeni Luxor Tapınağı’nın mimari açıdan daha sağlam ve dayanıklı şekilde inşa edilmiş olmasıdır. Ancak Luksor Tapınağı duvarları bir süre sonra namından ve şöhretinden dolayı yağmalanmıştır. Thebes’in kerpiç evleri ve sarayları yok olmasına rağmen Luksor Tapınağı günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Bu da Luxor Tapınağı’nın yapısının ne kadar sağlam olduğunu gösterir niteliktedir. Luxor Tapınağı, sağlam, dayanıklı yapısı ve mimari özellikleriyle Amon Tapınağı’na benzetilmektedir.

Kral II. Ramses’in hükümdarlığından önce tapınağın kuzey ucu tapınağın girişi olarak kullanılmıştır. Ancak II. Ramses hükümdarlığı sırasında girişi şu anki yeri olan bölgeye taşınmasını sağlamıştır. II. Ramses ‘in kapıyı hangi amaçla taşıttığı günümüzde hala gizemini korumaktadır. Giriş kapısı, yedi çift 16m yüksekliğinde açık çiçek papirüs sütunlarından oluşan kapalı bir koloni durumunda olduğu bilinmektedir. III. Amenhotep tarafından kapı inşasına başlanmış ve Tutankamon tarafından tamamlanmıştır. Sonrasında ise II. Ramses tarafından yeri değiştirilerek büyük arkitrav bloklarla desteklenmiştir.

Luxor Tapınağı’nın orijinal kısmı büyük bir salon ve odalardan oluşmaktadır. Salonların bir tanesinde Büyük İskender’in granit bir türbesi bulunmaktadır. Üç tarafta papirüs bitkisinin umbellerini taklit eden zarif papirüs sütunlarının çift sırasıyla çevrilmiştir. Kuzey ucu kuleleri için farklı tarzda bir giriş planlanmıştır ancak bu tasarım hayata geçirilememiştir.

Luxor Tapınağı’nın Dini Açıdan Önemi

Tapınak günümüze kadar hanedanlığın her anında ibadet yeri olarak kullanılmıştır. Hristiyanlık döneminde tapınağın hipostyle salonu kiliseye dönüştürülmüştür. Tapınağın batı cephesinde başka bir Kıpti kilisesinin kalıntıları da görülebilmektedir. Binlerce yıl boyunca tapınak Luksor sokaklarının ve evlerinin altında gömülü olarak kalmıştır. Sonunda Sufi Şaykh Yusuf Ebu el-Hacce Camii üzerine inşa edilmiştir.

Luksor Tapınağı Dünya Açısından Önemi

1988’de Mısır Eski Eserler Örgütü, III. Amenhotep‘in hükümdarlık zamanında inşa edildiği tahmin edilen sfenksler bulvarını kazmaya başlamıştır.

Luksor Tapınağı, 1979’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Kazılar ve koruma çalışmaları günümüzde halen devam etmektedir.

Antik Mısır Dönemi’nde çevresi tarım bölgesi olan ve o şehirlerin yanında çok daha modern ve çağdaş kalan Luksor, tapınağın kuzeyi, güneyi ve doğusuna doğru büyümüş ve genişlemiştir. Şehrin bu şekilde büyümesi de bir zaman sonra tapınağı şehrin göbeğinde bıraktığından tapınağın ünü günden güne artmış ve tapınağı tüm dünyadan turist çeken bir yer haline getirmiştir.

Luxor Tapınağı’nda Kraliçe Nefertari Heykeli Bulunuyor

1960’larda yapılan kazıdan önce, tapınağın kumtaşı parçaları, taşa sızmış tuz yüklü yeraltı sularıyla doğrudan temas halindeydi. Kazıdan sonra nemdeki değişikliklere maruz kalmak bu tuzları harekete geçirdi ve bozulmayı hızlandırmıştır. 2001 ve 2007 yılları arasında Dünya Anıtlar Fonu, Robert W. Wilson Challenge’ın destekleriyle Luxor Tapınağı’nın korunmasına yönelik bir kampanya başlatmıştır. 1.000’den fazla bozulan blok ve yazılı duvar parçası konsolidasyon geçirmiştir. Bu kazılar esnasında II. Ramses’ in eşi Neterfari’nin heykelinin kalıntıları bulunmuştur. Bu tarihten sonra Luxor Tapınağı’nın önemi daha da arttırmıştır.

Kraliçe Nefertari Hakkında

MÖ 1290 - MÖ 1254 yılları arasında yaşayan Kraliçe Nefertari, II. Ramses’in eşidir. En yaygın bilinen Antik Luxor Mısır kraliçelerinden biri olan Nefertari’nin isminin anlamı "Güzel Eş"tir. Bilinen diğer isimleri Nefertari Merytmut ve Mut-Nefertari’dir.

Luxor Tapınağı’na Giriş Ücreti, Ziyaret Gün ve Saatleri

Luksor Tapınağına girişlerde ziyaretçilerden hiçbir ücret talep edilmemektedir. Tapınak haftanın 7 günü saat 06:00 ile 22:00 arasında ziyaret edilebilmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Mısır Vizesi

Mısır’a seyahat etmeyi planlayan vatandaşlar, ilgili konsolosluklara başvurarak vize sahibi olabilmektedir. Mısır vizesinin çıkma süresi ortalama 30 ile 45 gün arası olduğundan, turistlerin randevularını seyahat edecekleri tarihten 2 ay önce almaları tavsiye edilmektedir.