Mısır’da İnşa Edilmiş En Büyük Dini Yapı: Amon Tapınağı

Önceki
Amon Tapınağı

Amon Tapınağı

Sonraki
147 dk'lık okuma
1799 kişi okudu

Karnak ya da Amon Tapınağı, Mısır’ın Luksor şehrinin 2,5 km uzağındaki El-Karnak kentinde yer almaktadır. Yapı, Antik Mısır’da hem tanrı hem de kral olarak kabul edilen Amon Ra adına yapılmış büyük bir tapınaktır. Amon Ra, Mısır’ın "Güneş Tanrısı" olarak da kabul edilmektedir. Luksor bölgesinde bulunan bu tapınak, Nil Nehri’nin doğu yakasında yer almaktadır.

Mısır tapınakları arasında oldukça önemli bir yere sahip olan Karnak, 1979 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmıştır.

Karnak, “Amon Tapınağı” olarak da bilinmektedir.

Yaklaşık 200 dönümlük bir alanı kaplayan, şimdiye kadar Mısır’da yapılmış en büyük dini yapıdır. Tapınak, yaklaşık 2.000 yıl boyunca hac yeri olmuştur.

Yalnızca Amon’un kutsal muhafazasının alanı altmış bir dönümdür ve ortalama on Avrupa katedralini bünyesinde barındırabilecek büyüklüktedir.

Karnak Tapınağı’nın Tarihçesi

Luksor’da yer alan Karnak yani Amon-Ra Tapınağı, esas olarak 12. ve 20. Hanedanlar dönemleri arasında, 1000 yıldan fazla bir süre içerisinde gelişmiştir. Tapınağın Eski Mısır’daki en büyük ve önemli dini komplekslerden biri olduğu bilinmektedir. Dini yapı, tanrı Amon’un eşi Mut ve aynı yerde mabetleri olan oğlu Khonsu ile yeryüzünde yaşadığı kabul edilen Amon-Ra Tapınağı’dır.

Tapınak özellikle I. Set döneminde inşa edilen geniş Hipostil Salonu ile ünlüdür. Hipostil, 16.459 metre uzunluğa ve 134 sütuna sahip olan dünyadaki tüm dini yapılar içerisindeki en büyük salondur. Memphis, yeni hanedanın başkenti olduktan sonra Luksor’da bulunan birçok tapınağın önemi azalmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda, Ptolemaik hükümdarlar ve Kıpti Hristiyanlar, kompleksin bölümlerini kendi kullanımları için değiştirmişlerdir.

Binalar, 19. yüzyılın başlarında Napolyon’un bilim adamları ve arkeologları tarafından keşfedildiklerinde harabe halinde bulunmuşlardır. Geçen yüzyıllarda, bölgede tarımsal sulama uygulamalarının yoğunlaşmasıyla bağlantılı olarak yükselen su tablası ve kimyasal bozulma, yeni koruma sorunları yaratmış ve antik çağlardan beri yerinde kalan taş, temel ve sütunların hasar görmesini hızlandırmıştır. Dış yüzeylerin birçoğunda kabartma oymalar ve hiyeroglifler bulunduğundan bu tür bir bozulma özellikle tarihi kayıtlarda ağır kayıplara neden olmakta ve alanın bütünlüğünü tehdit etmektedir. Hal böyle olunca bilim adamları bu dekoratif unsurların anlamlarını bulmada yetersiz kalabilmektedirler.

Karnak Tapınağı Önemi

Karnak, başa gelen her firavunun kendi yapılarını eklediği devasa bir tapınak haline gelmiştir. Bunun nedeni tapınağın tanrının evi olarak kabul edilmesi ve onun görkeminin herkes tarafından görülmesi gerektiğine inanılmasından kaynaklanmaktadır. Kompleksin muazzam büyüklüğü, mimari, sanatsal ve dilsel detayları onu eski Mısır’ın evrimini anlamak için paha biçilmez bir tarihi alan haline getirmektedir. Bu nedenle tapınağın korunması kritik önem taşımaktadır. Karnak’ta tapınılan tanrılar, en eskilerden en yenilerine kadar çeşitlilik göstermekte, böylece eski Mısır dini uygulamalarının ve inançlarının etkileyici bir sunumunu gözler önüne sermektedir.

Karnak Tapınağı tarihte iki defa ciddi şekilde yağmalanmaya uğramıştır. Bunlardan ilki Asur ve Pers orduları tarafından gerçekleştirilmiştir. İkincisi ise heykelleri ve duvar işçiliğini yapan kâşifler ve gezginler tarafından gerçekleştirilmiştir. İki kez yağmalanmış olsa da Karnak günümüzde hala en görkemli birkaç tapınaktan biri olma özelliğini korumaktadır. Firavun krallar çoktan ölüp gitmiş olsa da güçleri bu muzaffer taş suretlerde yaşamaya devam etmektedir.

Karnak Tapınağı’nda Her Yıl Düzenlenen Festival Ritüel

Karnak ve Luksor’da yılda bir defa olmak üzere yeni yıl festivalleri düzenlenmiştir. 27 gün süren bu festivaller aynı zamanda Firavun ile Tanrı Amon arasındaki bağın bir kutlaması niteliğinde olmuştur. Kutlama alayları Karnak’ta başlamış ve 2,4 kilometre güneydeki Luksor Tapınağı’nda sona ermiştir.

Festival başlangıcında Tanrı Amon’un heykeli kutsal suyla yıkanmış, sonrasında ince ketenler giydirilerek altın ve gümüş takılarla süslenmiştir. Rahipler daha sonra bu tanrıyı taşımak için tören gemisine yerleştirmiştir. Firavun tapınaktan çıktıktan sonra ise rahiplerin omuzlarında taşıdıkları tanrıyla birlikte kalabalık sokaklarda yürümüştür. Nübyeli askerlerden oluşan bir birlik muhafız davul çalmış ve rahiplere şarkılarla eşlik etmişlerdir. Dönemin Mısır halkı için bir dini mekân kabul edilen Luxor Tapınağı’na varıldığında Firavun ve rahipler tapınağa girmiş ve Amon’u yeniden canlandırmak, kozmosu yeniden yaratmak ve Amon’un gücünü Firavun’a devretmek için törenler yapmışlardır.

Ayin bittiğinde ve Firavun mabedinden çıktığında, büyük kalabalık gruplar onu alkışlamış ve dünyanın bereketinin onun üzerine olmasını dilemişlerdir. Festival sırasında insanlara 11000’den fazla somun ekmek ve 385’ten fazla kavanoz bira verilmiştir. Bazılarının tapınağa girmesine ve tanrı hakkında sorular sormasına izin verilmiştir. Rahipler de soruları duvardaki gizli bir pencereden ya da içi boş heykellerden cevaplamışlardır.

Karnak Tapınağı Sütunları

Mısır hükümdarları, Karnak’ta kademeli olarak bir dizi “sütun” oluşturmuşlardır. Bir tür geçit işlevi gören bu sütunlar, bir duvar ağı aracılığıyla birbirine bağlanmıştır. Sütunlar genellikle onları inşa ettiren hükümdarı betimleyen sahnelerle doldurulmuştur. Birçoğunda renkli pankartların dalgalanacağı bayrak asaları yer almıştır. Karnak’ta sütunlar ana kutsal alanın yakınında başlamış ve iki yöne doğru gitmiştir. Altı sütundan oluşan birinci set batıya, Nil Nehri’ne bakar ve küçük sfenkslerden oluşan bir cadde ile çevrili bir girişte sona ermiştir. Dört sütundan oluşan ikinci set ise törenler için kullanılan bir alay yolu boyunca güneye bakmıştır.

Firavunların Taç Giyme Töreni

Yeni bir Firavun tahta çıktığında taç giyme töreni Wadjet adı verilen salonlarda yapılmıştır. Bu salonda yapılan taç giyme törenlerine “Heb-sed festivali” adı verilmiştir. Bu törenler kral tahta ilk çıktığında, 30. yılında ve daha sonra her üç yılda bir olmak üzere tekrarlanmıştır. Araştırmacı Pat Remler, "Mısır Mitolojisi, A’dan Z’ye" adlı kitabında, "Festival sırasında Firavun, Mısır’ı yönetmeye devam etme yeteneğini göstermek için hiçbir güç gösterisinden kaçınmazdı" diye yazmıştır. Görüldüğü üzere taç giyme töreni olarak başlayan bu festivaller zaman geçtikçe Firavunların güçlerini sergilediği bir etkinlik haline dönüşmüştür.

Karnak Son Firavuna Ev Sahipliği Yapıyor

Karnak’taki son büyük tadilat, eski Mısır’ın 30. Firavunu ve son hanedanı I.Nectanebo tarafından yaptırılmıştır. MÖ 380 ve 362 yılları arasında hüküm sürmüş olan I.Nectanebo, ek bir tapınakla birlikte bölgeyi çevreleyen büyük bir duvar inşa ettirmiştir. Ayrıca Karnak Tapınağı’nın batı girişinde yeni bir kapı inşaatına başlanması emrini verdiyse de bu kapının inşaatı tamamlanamamıştır.

Hükümdarlığı sona eren I.Nectanebo’nun sonrasında Mısır’ın kontrolünü ele geçiren yabancı asıllı hükümdarlar, bir süre Karnak’ta çalışmalarını sürdürmüşlerdir. MÖ 221-205 arasında hüküm süren IV. Ptolemy, burada yeraltı dünyasının tanrısı Osiris’e adanmış bir yeraltı mezarlığı yaratmıştır. Bu dönemlerde tapınak bir yeraltı mezar yeri olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bunların çoğu eski Mısır’dan da bilinmekteydi ancak bu alanlar kutsal hayvanlar için mezarlar içermekteydiler. Bu bilgiden de anlaşılacağı üzerine Mısır firavunlarının hayvan mezarı olarak kullandıkları tapınağı yabancı hükümdarlar tanrıların kabirleri olarak kullanmaya başlamışlardır.

Karnak Giriş Ücreti, Ziyaret Gün ve Saatleri

Karnak Tapınağı’na girişlerde ziyaretçilerden hiçbir ücret talep edilmemektedir. Tapınak haftanın 7 günü saat 06:00 ile 17:00 arasında ziyaret edilebilmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Mısır Vizesi

Mısır’a seyahat etmeyi planlayan vatandaşlar, ilgili konsolosluklara başvurarak vize sahibi olabilmektedir. Mısır vizesinin çıkma süresi ortalama 30 ile 45 gün arası olduğundan, turistlerin randevularını seyahat edecekleri tarihten 2 ay önce almaları tavsiye edilmektedir.