Mısır’ın Tarihi Şehri Luksor Hakkında Bilgiler

Luksor, Mısır tarihi için son derece değerli bir şehirdir. Luksor ziyaretçileri, şehrin her köşesinde antik çağdan kalma yapılarla karşılaşabilmektedir. Bu durum şehrin “açık hava müzesi” olarak anılmasına sebebiyet vermiştir. Şehir, özellikle tapınak ve mezarlar bakımından oldukça zengindir. Bunun sebebi ise antik çağda birçok firavun kral döneminde başkent olarak görev yapmış olmasıdır. Krallar şehrin çeşitli bölgelerine güçlerinin göstergesi olarak tapınaklar ve devasa heykeller inşa ettirmiş, öldüklerinde özellikle buraya gömülmek istemişlerdir. Tapınaklar ile mezarlar ise krallar ve soyluların günlük hayatları, savaşlar ile ilgili bilgiler içermektedir. Böylece Luksor, eski Mısır hakkında birçok bilgiye kaynaklık etmektedir.

Luksor’da gün yüzüne çıkmış yapılar ise son derece ilginç gerçekliklere sahne olmuştur. Söz konusu yapılardan en ünlü olanı Amon Tapınağı’dır. Ayrıca şehirde bulunan Krallar, Kraliçeler ve Soylular Vadisi mezarlıkların bulunduğu bölgeler olarak dikkat çekmektedir. Yüzlerce mezar içinden ziyaretçilerin ilgisini en çok çeken mezar ünlü kral II. Ramses’in kraliçesi Nefertari’n,ye ait olandır. Tüm bu özellikleri ile Luksor  Mısır'da en fazla turist çeken noktalardan biri olmayı başarmaktadır. 

Luksor'un Tarihi

Dünyanın en büyük açık hava müzesi olarak da adlandırılan Luksor, Mısır’ın en zengin tarihe sahip şehirlerinden bir tanesidir. Luksor’un kuruluşu, M.Ö. 16. yüzyıla dayanmaktadır. Firavunların gücünün zirvede olduğu bu tarihlerde başkent olan şehir “Thebes” olarak adlandırılmıştır.

Şehrin açık hava müzesi olma özelliği, antik çağdan kalan tapınak ve heykellerin fazlalığından gelmektedir. Özellikle Amon Tapınağı, Luksor’un sanat tarihi açısından büyük önem taşımaktadır. Bugün Luksor Tapınağı olarak bilinen Amon Tapınağı, Kral III. Amenhotep tarafından inşa ettirilmiş, Tutankhamun döneminde tamamlanmış ve II. Ramses tarafından genişletilmiştir. Orijinal Luksor Tapınağı’nın büyük bir mahkeme, salon ve odaların bulunduğu bir kompleksten oluştuğu söylenmektedir. Girişte firavun Ramses’in heykeliyle birlikte duran bir çift dikilitaştan biri 1831 yılında Paris’teki Place de la Concorde’de bugün hala bulunduğu yere götürülmüştür. 

Luksor, Karnak, Kraliçeler Vadisi ve Krallar Vadisi ile birlikte 1979 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı ilan edilmiştir. Kazı ve koruma çalışmalarının devam ettiği Luksor’da, 1988 senesinde Mısır Eski Eserler Örgütü tarafından birçok 18. hanedan heykeli ortaya çıkarılmıştır.

Bu gün Luksor, çevredeki tarım bölgelerine hizmet veren bir pazar kasabası olarak bilinmektedir. Ülkenin aksine kasabada nüfusun büyük bir bölümü Hristiyan’dır.

Luksor Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Luksor, antik zamanlarda birçok kral hükümdarlığında başkent olarak görev yapmış bir şehirdir. Bu durum, gücünü göstermek isteyen krallar tarafından şehre birçok görkemli tapınak ve heykellerin inşa edilmesine sebep olmuştur. Şehrin en belirgin özelliklerinden olan ve günümüze kadar gelmeyi başarabilen birçok yapının bulunması da şehrin, “açık hava müzesi” olarak betimlenmesine yol açmıştır. Tüm bu yapılardan en bilindik olanı günümüzde Luksor Tapınağı olarak bilinen Amon Tapınağı’dır. Amon Tapınağı, eski Mısır zamanındaki en değerli ibadet yerlerinden bir tanesidir ve günümüzde önemini korumaya devam etmektedir. Luksor ziyaretçilerinin genelde ilk rotası olan tapınak, şehrin ismiyle özdeşleşmiş bir detay olmuştur.

Luksor’da öne çıkan bir diğer önemli detay ise şehirdeki mezarların fazlalığıdır. Krallar, başkent olarak Luksor’u seçmiş olsun ya da olmasın genellikle şehre gömülmeyi tercih etmektedir. Bunun birçok dini ve bilimsel nedeni bulunmaktadır. Kral, kraliçe ve soyluların günlük hayatlarından kareler içeren, son derece iyi korunmuş mezarlar Luksor için büyük bir tarihi zenginlik olarak bilinmektedir.

Zengin tarihi ile ün kazanmış şehir için Luksor Müzesi, gözbebeği durumundadır. Antik Mısır’dan İslami döneme kadar birçok eşyaya ev sahipliği yapan müze şehrin en uğrak noktalarından biri olmayı başarabilmiştir.

Luksor'a Gideceklere Tavsiyeler

Luksor, ziyaretçilerine sunduğu antik ve gizemli atmosferi ile Mısır’ın en dikkat çekici şehirlerinden biri olmuştur. Özellikle şehirde bulunan Karnak bölgesinde, antik Thebes tanrısına adanmış bir tapınak, köşk ve dikilitaş bulunmaktadır. Bu sebeple, tarihi gezi tutkunu ziyaretçilerin ilk rotası Karnak olmalıdır. Karnak’ın merkezinde son haline ulaşması tam 1500 yıl süren Amon Tapınağı bulunmaktadır. Amon Tapınağı, eski Mısır’daki en önemli ibadet yeri olmasıyla son derece değerli ve görülmeye değerdir.

Luksor’da mutlaka görülmesi gereken bir diğer yer ise soyluların mezarlarıdır. Soylular Vadisi olarak da bilinen yerde, 6. hanedandan Roma dönemine kadar Mısırlı soylulara ait 400’den fazla mezar bulunmaktadır. Mezarlar, soyluların yaşamına dair parlak detaylı sahnelerle süslenmiştir. Her mezar altında yatan insan hakkında bilgiler sunduğundan, incelenmesi son derece ilginç bir deneyim olacaktır. Ziyaretçilerin mezar gezintileri için ciddi bir süre ayırmaları da şiddetle tavsiye edilmektedir. Son yıllarda burada yeni keşifler yapılmıştır ve incelenmeye devam etmektedir.

Luksor’da yapılacak en güzel aktivitelerden birisi de balona binmektir. Özellikle şafak vakti harika bir manzarayla karşı karşıya kalınabilecek balon gezisinde ziyaretçiler tapınak mezarlar ile donatılmış şehrin göz alıcı görüntüsüne bir de yukardan bakma şansına sahip olmaktadırlar. Bu sebeple ziyaretçilere Luksor seyahatlerinin 45 dakikasını bu gezintiye ayırmaları önerilmektedir.

Luksor'a Giderken Alınması Gerekenler

Luksor, ziyaretçilerine muhteşem bir gezi deneyimi sunmaktadır. Ancak ziyaretçilerin gezilerini daha rahat ve konforlu hale getirebilmek için yanlarına bazı eşyaları mutlaka almaları gerekmektedir.

• Bunlardan ilki özellikle kadın ziyaretçilerin yanlarında örtü getirmeleri üzerine bir tavsiyedir. Luksor’da gezilmesi gereken birçok camii bulunmaktadır ve içeri girişte bir örtü bulundurulması her zaman iyi bir tercih olacaktır. Aynı zamanda örtü, kumdan korunmak için omuzlara da örtülebilecek bir eşyadır.
• Luksor gezintisinde, genelde kapalı ve hava alan kıyafetler seçilmelidir. Bunun sebebi şehirde, çöl bölgelerinin sıkça bulunması ve tapınak gibi gezilecek yerlerin de genelde çöl bölgelerinde bulunmasıdır. Kapalı kıyafetlerin tercih edilmesi hem güneşin zararlı ışınlarından hem de kumdan korunmak için değerli bir alternatiftir.
• Ayrıca, gezilerin uzun yürüyüşler gerektirmesi, rahat ayakkabıların tercih edilmesini gerektirmektedir.
• Ziyaretçiler gezileri süresince her yerden su bulamayacağını göz önünde bulundurmalı, yanlarında su şişesi getirmelidirler.
• Güneş kremi ve güneş gözlüğü Mısır seyahati için vazgeçilmez eşyalardır. Ziyaretçiler kum ve güneşten kendilerini koruyabilmek için mutlaka yanlarına bu eşyaları almalıdırlar.

Luksor Hakkında İlginç Bilgiler

Luksor, antik çağdaki göreviyle ün kazanmış bir şehirdir. Köklü tarihi, şehir hakkında bilinmeyenlerin oldukça fazla olmasına yol açmaktadır. Öncelikle içerisinde tapınak, köşk ve dikilitaş bulunan Luksor’un en ilgi çeken tarihi bölgesi olan Karnak’a girildikten sonra ilerledikçe içerideki tarihi yapıların yaşı da artmaktadır. Yani ziyaretçiler, güzergâh üzerinde ilerleyip sona yaklaştıkça etraftaki yapıların daha eski olduğunu gözlemleyebilmektedirler.

Luksor’da çok fazla ilgi gören bir diğer yapı ise Memnon Heykelidir. Memnon, aynı zamanda şarkı söyleyen heykel olarak da bilinmektedir. Bunun sebebi, heykelin gün doğumunda bir nota yaydığının gözlemlenmesidir. Heykelin yaydığı ses, Memnon’un annesi Eos’u bu yumuşak ve hüzünlü notalarla selamladığı efsanesine yol açmıştır. Ancak çıkan ses İmparator Septimus Severus’un heykelin üst kısmını restore ettirmesinin ardından bir daha hiç duyulmamıştır.

Amon Tapınağı, Luksor’un vazgeçilmez hazinesidir. Bugünkü haline gelmesi 1500 sene süren tapınak, değişmeyi ve dönüşmeyi hiç bırakmamıştır. Hristiyanlık döneminde kiliseye dönüştürülen tapınağın arazisine İslami dönemde saygın kutsal bir adama adanan Ebu el-Haccac Camii inşa edilmiştir.