Dillere Destan Venedik San Marco Meydanı

Önceki
San Marco Meydanı

San Marco Meydanı

Sonraki
48 dk'lık okuma
837 kişi okudu

San Marco Meydanı, İtalyanca adıyla Piazza San Marco, İtalya’nın Venedik kentinde bulunan en ünlü tarihi ana meydanıdır. Tarihi 9.yüzyıla kadar uzanan meydan, yıllardır hem yerel halk hem de turistler tarafından kentin en çok ziyaret edilen yeri olmaktadır. 180 metre uzunluğa ve 70 metre genişliğe sahip bir alanı kapsayan meydan içerisinde; Bizans mimari sanatının en gözde örneklerinden biri olan tarihi San Marco Bazilikası, San Marco Çan Kulesi, Correr Müzesi ve günümüzde müze olarak hizmet veren Dükler Sarayı gibi önemli yapıları barındırmaktadır. Ünlü isim Napolyon Bonapart’ın San Marco Meydanı’nı "Avrupa’nın en güzel çizim odası" şeklinde betimlediği söylenmektedir.


San Marco Meydanı’nın Yapımı

Günümüzde Venedik’in en önemli turistik noktalarından biri olan San Marco Meydanı’nın kuruluşu 9. yüzyıla dayanmaktadır. Meydan ilk kurulduğunda San Marco Bazilikası önünde konumlandırılmış küçük bir alandan ibaret olmakla beraber, çok geçmeden halk için bir merkez halini almaya başlayarak yönetim tarafından genişletilmiştir. 1267 yılında meydan tuğlalarla döşenerek ilk şeklini almaya başlamıştır. Meydan günden güne gelişerek günümüzdeki haline gelmiştir.

Geçmişten Günümüze San Marco Meydanı

San Marco Meydanı adını içerisinde yer alan San Marco Bazilikası’ndan almaktadır. 9. yüzyılda tarihi San Marco Bazilikası önünde konumlandırılan alan, Venedikli mimar Andrea Tirali’nin görevlendirilmesiyle birlikte tekrardan tasarlanmıştır. 1723 yılında tuğlalarla döşenmiş olan meydan, yerini doğal taşlara ve daha kompleks yapılı bir kaldırım tasarımına bırakmıştır. Tarih boyunca Venedik’in merkezi olarak kabul edilen meydanın Doğu ucu San Marco Bazilikası’na ve diğer üç ucu ise erken Rönesans tarzıyla inşa edilmiş olan "Procuratie Vecchie" adı verilen birbirine bağlı üç binaya uzanmaktadır. Meydanın kuzey tarafındaki yapı "Procuratie Vecchie", güney tarafındaki yapı ise "Procuratie Nuove" adıyla anılmaktadır. Bu yapıların zemin katlarında çeşitli mağazalar, atölyeler ve Venedik’in ilk kahvehanesi olan Caffè Florian bulunmaktadır. Meydanda bulunan bu çeşitli sosyal alanlar ziyaretçilerine Venedik’in tarihi havası eşliğinde sosyal bir yaşam alanı oluşturmalarına da olanak sağlamaktadır.

Günümüzde "Piazzetta Giovanni XXIII" adıyla anılan "Piazzetta dei Leoncini" ise bazilikanın kuzey tarafında bulunan açık alandır. Adını alanda bulunan iki büyük mermer aslandan almaktadır. San Marco Bazilikası’nın doğu bitişiğinde ise Antik Yunan ve Antik Roma tarzlarına dönüş anlayışı olan neoklasik mimari tarzında inşa edilmiş "Palazzo Patriarcale" yani Patriark Sarayı yer almaktadır. Meydanda ayrıca yapımı 1499 yılında biten ve şehrin ana alışveriş caddesi olan Merceria caddesinin girişinde bulunan Saat Kulesi bulunmaktadır. Saat Kulesi’nin sağ tarafında ise San Basso Kilisesi bulunmaktadır. San Basso Kilisesi ise günümüzde konser salonu olarak hizmet vermektedir.


San Marco ve San Todaro Sütunları İle İlgili Batıl İnanç

San Marco ve San Todaro sütunları, San Marco Meydanı’nda bulunan Doge Sarayı ve Marciana Kütüphanesi arasında kalan, granit ve mermerden oluşan iki büyük anıtsal yapıdır. Meydanda bulunan sütunların aslında iki tane değil üç tane olması gerektiği, fakat sütunu taşıyan teknelerden birinin inişi sırasında gerçekleşen alabora sebebiyle sütunlardan birinin lagünün dibine battığı söylenmektedir. Meydanın girişinde bulunan bu görkemli sütunlardan sol tarafta San Marco sütunu, sağ tarafta kalanı ise San Todaro sütunu olarak bilinmektedir. San Marco sütunun en üst noktasında kanatlı bir aslan heykeli bulunmaktadır. Bu kanatlı aslan heykeli Venedik Cumhuriyeti’ni ve San Marco’yu sembolize etmektedir. San Todaro sütunun üzerinde ise Venedik’in koruyucu azizlerinden biri olan San Theodore’nin ölü bir timsahın üzerinde bulunduğu heykeli yer almaktadır.

Bu görkemli sütunların Venedik’e gelişleri hala bir gizem konusu olmakla birlikte ilk olarak 1127 yılında Doğudan savaş ganimeti olarak getirildikleri ve Nicolò Barattieri tarafından meydana dikildikleri söylenmektedir. Cumhuriyet topraklarında yasak olan kumar faaliyetine, Nicolò Barattieri’nin girişimine karşılık olarak hükümet tarafından iki sütun arasında kumar masası kurulmasına dair haklar tanınarak izin verilmiştir. Nicolò Barattieri’nin ölümüyle birlikte de bu faaliyete son verilmiştir. 18. yüzyıla gelindiğinde artık kumar bölgesi olmaktan çıkan alan, infazlar için kullanılmaya başlanmıştır. Ölmekte olan bir mahkumun bu alanda infaz edilirken tam karşısında göreceği şey Saat Kulesi olmaktadır. "Size saatin kaç olduğunu göstereceğim" şeklindeki ünlü ifadenin arka planı ise bu durum ile açıklanmaktadır. 


Geçmişte bu alanda yapılan infazlar asırlık bir batıl inancı hazırlamıştır. Sütunların geçmişi nedeniyle bazı Venedikliler hala bu iki sütunun arasından geçmemektedir.

San Marco Meydanı’nı Ziyaret Etmek İçin En Uygun Zamanlar

İçerisinde barındırdığı tarihi yapıları, müzeleri, kafe ve barlarıyla kendine has bir havası olan bu meydan, özellikle yaz ve bahar aylarında oldukça canlı bir hal almaktadır. Meydan bu zamanlarda turistler tarafından oldukça sık ziyaret edilmektedir. 

Özellikle Nisan ve Mayıs ayları San Marco Meydanı’nı gezmek için en uygun zaman olarak gösterilmektedir.

Ayrıca 25 Nisan tarihi, Venedik’te San Marco Festivali’nin gerçekleştiği zaman dilimi olmaktadır. San Marco’yu onurlandırmak adına düzenlenen bu ulusal tatil gününde, şehirde ve özellikle San Marco Meydanı’nda çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu sebeple 25 Nisan tarihi de San Marco Meydanı’nı ziyaret etmek için oldukça güzel bir tercih olmaktadır.

Festivallerden hoşlanan kişiler için bir diğer uygun zaman da Şubat veya Mart aylarında gerçekleşen "Venedik Karnavalı" zamanı olmaktadır. Sonbahar aylarında yağış sebebiyle San Marco Meydanı sular altında kalabilmektedir. Bazı turistler sadece bu görüntüye şahit olabilmek adına ziyaretlerini buna göre ayarlamaktadır. Her ne kadar bahar ayları San Marco Meydanı’nı ziyaret etmek için en uygun zaman dilimi olarak gösterilse de her mevsimde meydan turistlerin ziyaret ettiği bir nokta halindedir. San Marco Meydanı, yılın her mevsiminde, her ayında ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır.


San Marco Meydanı’nda Yapılabilecek Şeyler

San Marco Meydanı yıllardır Venedik’in ana meydanı olarak kabul edilmekte ve turistler tarafından akın edilen bir nokta olmaktadır. Meydan içerisinde barındırdığı tarihi ve görkemli yapıları ile birlikte aynı zamanda içerisinde yer alan yeme-içme yerleriyle ziyaretçilerine her türlü olanağı sunmaktadır. San Marco Meydanı, Venedik’in ana meydanı olarak kabul edildiği için pek çok etkinlik ve festivale de ev sahipliği yapmaktadır. Festival eğlencelerinden hoşlanan ziyaretçiler için Şubat, Mart, Nisan ayları tercih edilmekte ve böylece San Marco Meydanı’nda çeşitli eğlence etkinliklerine katılmaları mümkün olmaktadır.

Müze gezilerinden hoşlanan ziyaretçiler için de meydanda çeşitli opsiyonlar bulunmaktadır. Sıra beklemek istemeyen ziyaretçiler için internetten çevrimiçi biletlere bakmaları önerilmektedir. Meydanda her damağa uygun yeme-içme yerleri bulunmaktadır. Ayrıca 300 yıllık bir tarihi olan, İtalya’nın en eski kafelerinden biri Caffè Florian da San Marco Meydanı’nda bulunmaktadır. Zamanında Lord Byron, Charles Dickens gibi ünlü isimlerin de gittiği Caffè Florian, müşterilerine sunduğu yoğun tatlı sıcak çikolataları ve çeşitli kahve karışımları ile ünlüdür.

Sevdiklerinizle Paylaşın

İtalya Vizesi

İtalya’ya yapılacak turistik gezilerde Schengen vizesi şartı aranmaktadır. 90 günlük ziyaretleri kapsayan Schengen vizesi için kişilerin ikâmet adreslerine göre ilgili İtalya Konsolosluğu’na başvuru yapmaları gerekmektedir.