Büyüleyici Bir Sanat Müzesi: Palazzo Grassi

Palazzo Grassi, İtalya’nın Venedik şehrinin en çok turist çeken mimari harikalarından biridir. Venedik’in Büyük Kanalı boyunca yer alan müze, Giorgio Massari tarafından tasarlanmıştır. 18. Akademik Klasik mimari akım ile inşa edilen müze binası, komşu sarayların Bizans Romanesk ve Barok Venedik tarzlarıyla taban tabana zıt bir görünüm sergilemektedir. Bu da onu kanaldaki saraylar arasında farklı ve ayrıcalıklı bir konumda tutmaktadır.

Palazzo Grassi’nin Görkemli Tarihi

Beyaz mermerden oluşan resmi bir cepheye sahiptir. Binanın dış cephesinde tarihi unsurların önemi korunurken, iç mekan modern bir tasarımla tamamen yenilenmiştir. Eski sarayın üç katında sergilenen sürekli değişen çağdaş ekranları görmek için binada bir tur atılmalıdır. Palazzo Grassi, mimarisiyle ve görkemiyle Büyük Kanal’ın gözdesi olmuştur. 

1772 yılında yapımı tamamlandıktan sonra arkeoloji müzesi veya sanat ve kostüm merkezi olarak kullanılsa da, günümüzde kişisel sanat koleksiyonlarının sergilendiği bir müze haline gelmiştir.

Palazzo Grassi, bu anlamda Venedik’teki Pinault Koleksiyonu’nun en önemli çağdaş sanat müzesidir. Kişisel ve toplu sergilerin sergilendiği bina, Japon mimar Tadao Ando tarafından yenilenmiştir. Palazzo Grassi, sıra dışı Pinault Koleksiyonu ile çağdaş sanata olan bilgi ve sevgiyi kamuoyu ile paylaşmayı ve özellikle sergi alanları için özel olarak tasarlanan çalışmalar sayesinde kurumun sanatçılarla geliştirdiği özel ilişkiyi güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu nedenle bu müze, sadece Venedik halkıyla değil uluslararası halkla da güçlü diyaloglar kurmaktadır.

Müzeye Giriş Saati ve Ücretleri

Palazzo Grassi, girişi ücretli olan ve belirli günlerde ziyaretçi ağırlayabilen bir müzedir. Çarşamba-Pazartesi günlerinde 10.00-19.00 saatleri arasında açık olup, giriş ücreti 15 €’dur. Aynı zamanda, 65 yaş üzeri ve engelli ziyaretçiler için biletler indirimli olup, bu anlamda oldukça kolaylık sağlanabilmektedir. Bunların dışında, özel hizmetlerden yararlanan aile ve öğrenci grupları müze turu sonrasında atölye çalışması yapma fırsatına da sahiptir.

Müzede Ziyaretçileri Neler Bekliyor?

Müze, girişinde sizi devasa heykeller karşılıyor, devamında ise sergi alanı, Fransız Francois-Henri Pinault’un koleksiyonundan yaklaşık 2000 m2’lik bir sanat eserini kapsamaktadır. Bu tablonun yanı sıra, asma kat seviyesi de dahil olmak üzere üç katta 30’dan fazla odada modern sanat eserleri sunulmaktadır. Geçmiş sergiler, fotoğrafçı Irving Penn gibi bireysel sanatçıların profilini çıkarmış ve video aracılığıyla ışık ve sanatsal ifade kullanımını içeren temalara değinilmiştir. Kafamızı kaldırıp tavana baktığımızda ise Barok mimarisinin izleriyle döşenmiş mükemmel tavan süsleri dikkat çekiyor.

Bunların yanında, turistlerin uğrayabileceği bir diğer mekan da müzede bulunan Büyük Kanal manzarasına sahip kafedir. Modern sanat tablolarının ardından burada bir mola verilmektedir. Ziyaretçiler burada genelde ünlü Venedik böreğini tadar. Büyük Kanal’a bakan bu dinlendirici mekan, günün mevcut sergisinden ilham almaktadır.

Ayrıca, Palazzo Grassi, 225 kişilik kapasiteye sahip bir tiyatro da barındırmaktadır. Bu tiyatroda günümüzde de hala sergiler, konserler ve filmler sergilenmektedir. İtalyan mimarisinden izler barındıran bu tiyatro, turistler için mükemmel bir durak olma niteliği taşımaktadır. İçinde bir de kitapçı barındıran bu müze, ünlü İtalyan yazar ve şairlerin en değerli eserlerini incelemek ve tanımak için büyük bir fırsat sunmaktadır.

Müzeyi tamamen dolaşıp incelemek yaklaşık iki saat sürebilmektedir. Her bir tabloyu ve heykeli daha uzun süre incelemek isteyenler için ise müzeye bir gününü ayırmalıdır. Hayal gücünün sınırsızlığını ve ihtişamını sanatla birlikte anlatan en güzel yapılardan biri olan bu müze, her sene yerli ve yabancı oldukça turist çekmektedir.

Palazzo Grassi, bunların yanında gizemli bir öyküye de sahip, müzenin şiddet gördükten sonra kendini balkondan attığı söylenen bir genç kızın ruhu tarafından lanetlenmiş olduğu söyleniyor. Bu da turistler için yapıyı daha da ilgi çekici hale getiriyor.