Venedikli Düklerin İkametgahı Palazzo Ducale

Önceki
Palazzo Ducale

Palazzo Ducale

Sonraki
12 dk'lık okuma
153 kişi okudu

Dükler Sarayı, Venedik’in yönetildiği merkez ve dükün yaşadığı saraydır. Yıllar içerisinde birçok yangın yüzünden mimarisinin etkilendiği akım değişmiştir. Bu yüzden sarayda Gotik, Bizans, Rönesans gibi farklı mimari akımlar görülmektedir. Dükler Sarayı’nın 9. yüzyılda başlayan inşa süreci, yıllar boyunca üstüne eklenerek 14. ile 15. yüzyıllarda devam etmiş ve sonunda yapı günümüzdeki boyutlarına ulaşmıştır. İçerisindeki sanatsal yapılar, heykeller, oymalar, süslemeler, mimarisi, tarihi, konumu gibi nice etkenler Dükler Sarayı’nı önemli bir kültür sanat turizmi merkezi haline getirmiştir.


Dükler Sarayı’nın Tarihi ve Mimarisi

Dükler Sarayı 3 kanattan oluşmaktadır. Açık kalan ön taraf ise Venedik Lagünü’ne bakmaktadır. En eski olan ilk kanat San Marco Bazilikası’na uzanmaktadır ve 14. yüzyılın ortalarında tekrardan inşa edilmiştir. Diğer kanat ise San Marco Meydanı’na uzanmaktadır ve 15. yüzyılın ortalarında günümüzdeki halini almıştır. Son kanat ise Büyük Kanal tarafındadır. Bu kanatta dükün odaları ve birçok hükümet yetkilisinin ofisleri bulunmaktadır. Bu kısım ise 1483-1565 yılları arasında inşa edilmiştir.

  • Museo dell’Opera

Dükler Sarayı, yüzyıllardır birçok kez yangınlar ve işgaller yüzünden restore edilmiştir. Bu restorasyonlar sırasında saklanan mermer sütunlar, süslemeler, heykeller, oymalar gibi önemli eserler müzenin 6 odasında sergilenmektedir.

İlk odada 6 tane sütün başı ve sütunları vardır. 14. yüzyıldan günümüze gelen bu sütunlar sarayın ilk dekoratif amaçlı oymalarıdır. Yine diğer odalarda sütünbaşları ve sütunlar görülmektedir. Her biri farklı sembolik ve alegorik anlamlara sahiptir. İkinci odada iş, astroloji, dünyanın ürünleri gibi temalar vardır. Üçüncü odada ise Adem’in yaratılışını, gezegenleri ve burçları konu alan ünlü köşe sütun başı bulunmaktadır. En fazla sütun başı da son odada yer almaktadır. Burada 14 ve 15. yüzyıl boyunca birçok ustanın elinden çıkmış 26 tane sütün başı sergilenmektedir.

Bunların arasındaki en önemli eserlerden biri de Porta della Carta’dır. Porta della Carta, Bartolomeo Bon ve onun babası Giovanni’nin elinden çıkmıştır. Figürde Aziz Mark’ın Aslan’ının önünde eğilen Dük Francesco Foscari görülmektedir. Eserin kelime anlamı “kağıttan kapı” demektir. Bunun sebebi ise insanların burada ellerindeki dilekçeleri meclise vermek için beklemeleri olduğu düşünülmektedir. Ancak bu eser, 1797 yılında Venedik Cumhuriyeti Napolyon Bonapart tarafından yıkıldığında neredeyse komple zarar görmüştür. Daha sonra replikası üretilmiştir ve bu replika bazilika tarafında olan kanattaki ana girişte bulunmaktadır.

  •  Avlu ve Localar

Porta della Carta kapısından sarayın avlusuna girilmektedir. Burada iki büyük kuyu başı ve Devlerin Merdiveni göze çarpmaktadır. Genel olarak Gotik tasarımdır ancak süslü sütunlar, duvar içindeki oyuklar, kulecikler Rönesans dönemi etkilerini de göstermektedir. Devler Merdiveni’nin adı da bitimindeki iki büyük heykel olan Mars ve Neptün’den gelmektedir. Bu heykeller, Venedik’in kara ve denizdeki hakimiyetini sembolize etmektedir. Bu alanda düklere taç giydirme töreni yapılmıştır. Merdivenden sarayın içine girildiğinde ise localar bulunmaktadır.

  • Dük’ün Odaları ve Yönetici Ofisleri

Burada hem Dük’ün kendi özel odaları hem de diğer devlet görevlilerine açık alanlar bulunmaktadır. Genel olarak dekore edilmiş, oymalar ve süslemeler ile zengin bir bölümdür. Bu odaların yönetimde ve Venedik dükünün hayatında işlevsel olduğunu belirtmek gerekmektedir. Yönetici ofislerinin bulunduğu alanda ise yine onlarca oda bulunmaktadır. Donanma, ordu, senato, meclis üyeleri, adalet adlı odalar bunlardan sadece birkaçıdır. Politik dengeleri ve sosyal barışı korumaya çalışılan yerlerdir.

  •  Sırlar Güzergahı

Sırlar güzergahının ücreti normal bilete dahil olmayıp ayrı bir turdur. Güzergahta hapishane, işkence odaları, hapishaneden ilk defa kaçabilen mahkum Kasanavo’nun hücreleri ile hikayesi, meclis arşivi ve başındaki kişinin odası, Ahlar Köprüsü gibi yerler bulunmaktadır.

Hapishaneyi saraya bağlayan Ahlar Köprüsü, 1600 yılında inşa edilmiştir ve ziyaretçiler sarayın şatafatından sonra yeraltındaki basık, rutubetli, karanlık hapishaneye bu köprüden geçerek ulaşabilmektedir. Hapishane içerisinde Pozzi ve Piombi diye adlandırılan hücre bölümleri bulunmaktadır. Pozzi’de geçmişte ağır suçlu mahkumlar cezalandırılmıştır. Pozzi, daha basık, karanlık, dar ve rutubetli hücrelerdir. Duvarlardaki yazı ve çizimlerden de buradaki umutsuzluk ve dehşet görülebilmektedir. Piombi ise adını çatısını kaplayan kurşun madeninden (piombo) almaktadır. Burada da siyasi suç işleyen mahkumlar kaldığı bilinmektedir. Yaşam koşullarının burada Pozzi’ye göre daha iyi olduğu söylentiler arasındadır. Bu hücrelere çıkışı olan işkence odasında da mahkumların sorgularının jüri önünde yapıldığı bilinmektedir.


Palazzo Ducale’nin Ziyaret Bilgileri

Müze her gün 10.00-18.00 saatleri arasında erişime açıktır. Ancak sarayın bazı kısımları bakım ve diğer sebeplerden dolayı ziyaretçi kabul etmemektedir. Bu nedenle ziyaretten önce ayrıntılı bilgi alınması gerekmektedir. 


Hapishane, cephanelik, işkence odaları gibi alanların ziyaretinden önce rezervasyon yaptırılması gerekmektedir.

Tam bilet 25 euro, indirimli bilet ise 13 eurodur. 6-14 yaş çocuklar, 15-25 yaş öğrenciler, 65 yaş üstü kişiler bu indirimden yararlanabilmektedir. Özel gereksinimli ziyaretçiler refekatçileri ile birlikte saraya ücretsiz bir şekilde girebilmektedirler. Rezervasyon gerektiren alanların ücreti ise tam bilet 28 euro indirimli 15 euro şeklindedir.


Sevdiklerinizle Paylaşın

İtalya Vizesi

İtalya’ya yapılacak turistik gezilerde Schengen vizesi şartı aranmaktadır. 90 günlük ziyaretleri kapsayan Schengen vizesi için kişilerin ikâmet adreslerine göre ilgili İtalya Konsolosluğu’na başvuru yapmaları gerekmektedir.