600 Yıldır Tüm Görkemiyle Ayakta Kalan Rialto Köprüsü

Önceki
Rialto Köprüsü

Rialto Köprüsü

Sonraki
41 dk'lık okuma
706 kişi okudu

İtalya’nın ünlü ticaret kapısı Venedik’te bulunan Rialto Köprüsü, şehri ortadan ikiye bölen Büyük Kanal üzerindeki en eski köprü olma özelliğini taşımaktadır. Uzunluğu yaklaşık 32 metre olan ve iki yakayı birbirine bağlayan görkemli köprü, turistlerin ilgi odağı olmaktadır. Dünyanın her noktasından insanları buraya getiren en önemli neden köprünün tarihi derinliklerle dolu olmasıdır.

Yüzyıllardır Dimdik Ayakta Duran Rialto Köprüsü’nün Tarihi

12. yüzyılın başlarında inşa edilen ilk Rialto Köprüsü, her türlü ticaret gemisinin geçişi planlanarak tasarlanmıştır. Aynı zamanda köprünün ayaklarına yerleştirilen dubalar sayesinde suyun üzerinde durması sağlanmıştır. Köprüde sürekli olarak artan yoğunluk, daima geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmasını sağlamıştır. Bu çalışmalar kapsamında köprü, artan trafiği karşılamak amacıyla ahşap forma dönüştürülmüştür. Bu ahşap köprüye bağlanan hareketli rampalar sayesinde farklı yükseklikteki gemilerin geçişine olanak tanınmıştır. 1255 yılında tahtadan inşa edilen versiyonuyla dönemin en işlek ticaret köprüsü ve Venedik’in büyük bir deniz gücü olduğu dönemde ise ticaret yapan tüm gemilerin toplanma noktası haline gelmiştir.

Dünyanın her yerinden ipek, baharat, tekstil ürünleri, metaller ve değerli taşların taşındığı büyük yük gemilerinin geçiş noktası olmuştur. Aynı zamanda balık ticaretinin de yoğun olarak yapılması, köprü çevresindeki kalabalığı artırmıştır. Bunun sonucu olarak yakın çevresindeki pazar ve dükkanları da daha popüler hale getirmiştir. Köprünün yakın civarında kurulan pazarın ünü, köprüye ismini verecek kadar artmıştır. Yüksek gelir kapısına sahip köprünün adı bu dönemde tüm dünyanın bildiği Rialto ismini almıştır. Fakat köprünün tahtadan oluşu bakımında zorluklara, kısmen yanmasına ve bir geçit töreni esnasında yıkılmasına sebep olmuştur. Bunun üzerine yerine daha dayanıklı bir köprü yapılması amacıyla yetkililer tarafından bir yarışma çağrısı yapılmıştır.

Dönemin gözde mimarlarının da katıldığı yarışmayı Antonio da Ponte adında bir mimar kazanarak köprüyü taştan yapma fikrini ortaya atmıştır. Mimarın fikri aşırı iddialı bulunsa da yetkililer tarafından kabul edilmiştir. 1588-1591 yılları arasında 3 yıl süren ve yüksek maliyetli inşaatı ile günümüzde bilinen mevcut halini almıştır. Büyük Kanal üzerindeki tek köprü olarak 1854 yılına kadar 300 yıla yakın süre varlığını korumuştur. Tarihi köprü günümüze uzanan 600 yıllık geçmişiyle bugün halâ dimdik ayakta durmaktadır.


Rialto Köprüsü’nün Fiziki Yapısı

Rialto Köprüsü net olarak 31,8 metre uzunluğa, 7,32 metre yüksekliğe, 8,9 metre genişliğe sahip devasa bir köprüdür. Venedik’in en eski köprüsü olan Rialto, teknik olarak kireçtaşına benzeyen ama mermer gibi görünen istrian taşından inşa edilmiştir. İstrian taşı dayanıklı ve beyaz renkli bir taştır. Köprü malzemesi olarak tercih edilmesinin en önemli sebebi ise tuzlu deniz suyuna ve değişken hava koşullarına karşı dirençli olmasıdır. Köprünün toprağa saplanan ayakları dik yerleştirilmiş binlerce ağaç kütük ile sağlamlaştırılmıştır. Rialto Köprüsü’nün ortasında herhangi bir desteğinin bulunmaması, onu kemer tipi köprü sınıflandırmasına sokmaktadır. Bu sayede gemilerin köprünün altından kolaylıkla geçebilmesi sağlanmaktadır. Köprünün kemerli kısımları bir sıra halinde dükkanlarla kaplı haldedir. Rönesans dönemi esintilerini taşıyan Rialto Köprüsü üzerindeki kabartma desenlerinde Aziz Mark ve Aziz Theodore figürleri yer almaktadır.

Rialto köprüsü geçmişte olduğu gibi günümüzde de popülerliğini korumaktadır. Bugüne dek gerçekleşen birçok deprem ve savaş olaylarına maruz kalmasına rağmen güçlü yapısıyla bir mühendislik harikası olarak ayakta kalmayı başarabilmiştir. Tarihi birçok olaya tanıklık etmesi ile görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Günümüzde ömrünü uzatmak amacıyla üzerindeki araba trafiği engellenmiştir. Sadece yürüyerek geçilebilen tarihi köprü tüm yıl boyunca üzerinde her milletten insanı misafir etmektedir. Şimdiki turistik cazibesi geçmişteki tarihi ticaret ününün önüne geçmiştir.


Rialto Köprüsü Hakkındaki İlgi Çeken Efsaneler

Geçmişten günümüze kadar Rialto Köprüsü hakkında çeşitli efsaneler anlatılmıştır. Köprü inşaatında meşakkatli bir mimari yapı üzerinde çalışılmasından kaynaklı yaşanan zorluklar, söylentilere zemin hazırlamıştır. Ayakta dik bir şekilde durması oldukça zor olduğundan köprünün yapım aşamalarında da ufak çökmelerle karşı karşıya kalınmıştır. Bu çökmeler genellikle geceleri yaşandığından, çeşitli kötü ruhların köprü inşaatında dolaştığına dair hikayelerin anlatılmasına sebep olmuştur.

Kanal üzerinde yapılmak istenen köprüye ruhlar tarafından karşı çıkıldığına inanılmıştır. Efsaneye göre köprü inşaat halindeyken üzerinden geçen ilk kişi olan Mimar Antonio da Ponte’nin eşinin ve karnındaki bebeğinin canını alarak şeytan onları cezalandırmıştır. Günümüzde ise hala soğuk kış gecelerinde bebeğin ruhunun gondollarda yaşadığı söylentileri dolaşsa da buna inanan sayısı oldukça azdır.

Rialto Köprüsü’nü Ziyaret Edeceklerin Bilmesi Gerekenler

Geçmişte lüks ihtiyaç ticaretinin yapıldığı, zenginler arasında popüler olan Rialto Köprüsü’nü günümüzde hiçbir ücret ödemeden dolaşmak serbesttir.

Ayrıca üzerindeki kemer şeklinde bulunan yapılar her bütçeye uygun hediyelik eşya, butik ve kuyumcu dükkanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda çevresinde en taze deniz ürünlerinin satıldığı meşhur pazarları da bulunmaktadır. Ayrıca Rialto Köprüsü’nün altından dilerseniz 2 ila 6 kişi kapasiteli, el yapımı gondollarla geçebilmek mümkündür. Bu şekilde romantik bir turun 40 dakikalık bedeli gündüz maksimum 80 Euro, gece ise 100 Euro’ya kadar ulaşmaktadır. Gondol üzerinde daha uzun süre kalmak isteyenler ilave ücret ödeyerek köprünün tadını uzun bir süre çıkarabilmektedir. Ayrıca çiftlere özel uygulanan paket içerikleri ise ile romantizmi doruklarında yaşatmaktadır.

Rialto köprüsü tırmanması zor, dik ve çok sayıda merdivenden oluşmaktadır. Bu özelliği ile tekerlekli sandalye ve bebek arabası kullanımını zorlaştırmaktadır. Ancak köprünün üzerinde olmak yerine çevresinde gondolla gezintiye çıkmak da oldukça iyi bir alternatif yaratmaktadır.

Yılın her mevsimi günün her saati açık olan köprüye sadece turistler değil yerel halk da oldukça yoğun bir şekilde ilgi göstermektedir. Büyük kanal üzerinde geçiş noktası olarak günlük hayatta da faal bir şekilde kullanılmaktadır.


Rialto Köprüsü İçin İdeal Zaman

Venedik’in yaz aylarında kalabalık ve sıcak olması sebebiyle ziyaretçiler köprüye sonbahar aylarında uğramayı tercih etmektedir.

Eylül, ekim, kasım ve aralık ayları köprü ziyareti için ideal aylar olarak nitelendirilmektedir. Bu aylarda ziyaretçilerin yağmura karşı tedbirli olmaları özellikle tavsiye edilmektedir.

Rialto Köprüsünün mimarisi hem teknik hem estetik açıdan ziyaretçi çekmektedir. Köprü, çizim meraklılarının ve mimarların özel ilgi alanı haline gelmiştir. Karşısında saatlerce çizim yapan çizerlerin ya da ilham perileriyle dans eden şairlerin de uğrak noktası olduğu bilinmektedir. Eğer bu gruba dahil değilseniz köprüyü keyifli bir şekilde gezmek için 2-3 saat yeterli gelmektedir.

Tarihe damga vurmuş Rialto Köprüsü’nde gün batımı manzarası oldukça büyüleyici olmaktadır. Bu anları ölümsüzleştirmek isteyenler, fotoğraf çekmeyi özellikle istemektedir. Gün batımı köprünün üzerinden hayranlıkla izlense de en iyi fotoğraflar köprünün karşısından çekilmektedir. Kalabalık içinde gün batımını izlemek eğlenceli olsa da sakinlik ve sessizlik arayanların özellikle günün doğuşunu izlemeleri tavsiye edilmektedir.


Sevdiklerinizle Paylaşın

İtalya Vizesi

İtalya’ya yapılacak turistik gezilerde Schengen vizesi şartı aranmaktadır. 90 günlük ziyaretleri kapsayan Schengen vizesi için kişilerin ikâmet adreslerine göre ilgili İtalya Konsolosluğu’na başvuru yapmaları gerekmektedir.