Rusya’nın En Turist Çeken Şehri Moskova Hakkında Bilgiler

Rusya’nın en batı kesiminde yer alan başkent Moskova, tarihi yapıları ve mimari güzellikleri ile ön plana çıkmayı başarmış harika bir şehirdir. Rusya'nın Merkez Federal Bölgesi'nde, Moskova Nehri boyunca uzanan şehir, 9771 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Moskova, Rusya için sadece siyasi merkez işlevi görmemekte aynı zamanda sanayi, kültür, bilim ve eğitim alanlarında da ülkeye öncülük etmektedir. Ülkenin en kalabalık şehri konumunda bulunan başkent Moskova, 600 yılı aşkın bir süredir Rus Ortodoks Kilisesi'nin de manevi merkezi durumunda bulunmaktadır.

Moskova ile ilgili bilgilerden bir diğeri de şehirde sanat tarihi açısından oldukça önem arz eden birçok eser ve yapının bulunmasıdır. Özellikle tüm dünyada bilinen Kızıl Meydan şehrin kalbi konumundadır. 330 metrekare gibi oldukça geniş bir alana yayılan bu meydanda Kremlin Sarayı, Lenin Mozolesi ve Devlet Tarih Müzesi gibi tüm ülke için önem teşkil eden yapılar bulunmaktadır. Bu eşsiz yapıların yanında meydanda bulunan Aziz Basil Katedrali de görülmeye değer güzelliklerden biridir.

Tarihi ve mimari güzelliklerinin yanında mutfağı ile de ön plana çıkan Moskova’da deniz mahsulleri oldukça sevilmektedir. Bunun yanında borsch, kalya ve solyanka isimlerindeki çorbalar oldukça farklı ve denenmesi gereken lezzetlerdendir. Moskova’da da tüm ülkede olduğu gibi yemek kültürü oldukça gelişmiştir. Blini adlı krep ve shuba adlı salata şehirde oldukça bilindik lezzetlerdendir. Şehirde birbirinden güzel ve farklı tatlılar da tadılabilmektedir. Morozhenoe isimli meşhur dondurma ve pyshki adlı çörek benzeri tatlı, turistler tarafından oldukça beğenilmektedir. Çeşitli ve renkli bir mutfağa sahip olan Moskova hakkında her şey turistlerin ilgisini çekmektedir.

Moskova Tarihi

Moskova, 1812'de Napolyon komutasındaki Fransız ordusu tarafından işgal edilmiştir. Fransızların işgali sırasında neredeyse tamamen yakılıp tahrip edilmiştir. Bu yağmalama sanat tarihi açısından bir yıkım olsa da Moskova asla yenilenmekten ve modernleşmekten vazgeçmemiştir. Fiziki anlamda yenilenmesinin yanında toplumsal anlamda da oldukça hızlı bir değişim yaşamıştır.

Rusya'nın Sovyet geçmişi, ülkenin her yerinde kapitalist sistem ile ters düşmektedir. Ancak bu karşıtlık hiçbir yerde Moskova kadar belirgin değildir. Ülkede 1917’deki Ekim Devrimi’nde rejim yıkıldığında Vladimir İlyiç Lenin yönetimi ele almış ve şehre birçok apartman, bina ve yapı inşa ettirmiştir.

Moskova, II. Dünya Savaşı sırasında yapılan bombardımandan inanılmaz derecede zarar görmüştür. Bu savaşa ve yıkıma rağmen ülkenin güç kazanan siyasi iktidarı da kilit konuma gelmiştir. Bu da Moskova'nın ilerleyen zaman zarfında 'ülkenin kalbi' olarak anılmaya başlamasına sebep olmuştur.

1950'lerin ortasından 1960'ların ortasına kadar olan dönemde ise gösterişli otomobiller, Batı tarzı süpermarketler, kumarhaneler ve gece kulüpleri oldukça popüler hale gelmiştir. Bunun yanında şehirde birçok Ortodoks kilisesi ve sinagog restore edilmiştir.

1917 Bolşevik İhtilali’nden sonra kurulan Sovyet Rusya’nın başkenti 1918 yılında Moskova olmuştur. Sovyetler Birliği 1991 yılında dağıldığında ve birçok farklı devlet ortaya çıktığında ise Rusya’nın başkenti Moskova olarak kalmaya devam etmiştir. SSCB'nin kuruluşundan günümüze Moskova hala ülkeye başkentlik yapmaya devam etmektedir.

Moskova Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Moskova’nın en belirgin özellikleri arasında hiç şüphesiz mimari yapıları gelmektedir. 

Özellikle 1400’lü yıllarda inşa edilmiş ve 275.000 metrekarelik bir alanı kaplayan Kremlin Sarayı görülmeye değer güzelliklerdendir. Rusya Federasyonu başkanının resmi konutu olarak kullanılan ancak çoğu devlet başkanı tarafından ikamet için tercih edilmeyen Kremlin Sarayı, buna rağmen turistlerden büyük bir ilgi görmektedir. Lenin Mozolesi gibi farklı dönemlere ait mimari güzellikleri barındırmasının yanında Moskova mutfağı da dünyada adından söz ettirmeyi başarabilmiştir. Kendine has çorbaları ve çeşitli tatlıları tüm dünyada nam salmış olup turistlerin ilgisini çekmeyi başarmış durumdadır.

Şehirde bulunan “Bolshoi Tiyatrosu” dünyanın en eski bale ve opera topluluklarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Şehirdeki Kremlin Sarayı, Lenin Mozolesi, Devlet Tarih Müzesi ve Aziz Vasili Katedrali gibi önemli tüm yapılar Kızıl Meydan ve çevresinde yer almasından dolayı Moskova’da görülmeden dönülmemesi gereken bölge kesinlikle burasıdır. Kızıl Meydan’a 700 metre mesafede yer alan Saint Basil Katedrali de görülmesi gereken bir diğer dini semboldür.

Moskova mimari dokusunun yanında çeşitli hediyelik eşyaları ile de oldukça meşhurdur. Bu hediyeliklerden en meşhur olanları Sovyet Rusya dönemine ait antika eşyalardır. Bu antika eşyalar tüm ülkeyle özdeşleşmiş olsa da Moskova’nın Kızıl Meydan’ını ziyaret eden turistlerin oldukça ilgi gösterdikleri hediyeliklerin başında gelmektedir. Özellikle hafta sonları Kızıl Meydan girişinde hediyelik eşyalar ve geleneksel ürünler satan birçok tezgâh kurulmaktadır.

Moskova'ya Gideceklere Tavsiyeler

Mimarinin sanatla iç içe geçtiği harika şehir Moskova ziyaretinde görülecek birçok yer tadılacak birçok lezzet bulunmaktadır. Özellikle Kızıl Meydan Moskova ziyareti yapan turistlerin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Yine Kızıl Meydan’da yer alan Kremlin Sarayı, Lenin Mozolesi, Aziz Basil Katedrali gibi yapılar da şehir için oldukça önemli bir yere sahiptir. Meydanda yer alan meşhur Çan Kulesi de Moskova şehrinin simgesel yapılarından sadece bir tanesidir.

Şehir ziyareti sonrası Rusların meşhur çorbaları borsch, kalya, schi ve Solyanka’dan en az bir tanesi mutlaka denenmesi gereken lezzetlerdendir. Çorbanın yanında şehrin tatlıcıları da oldukça meşhurdur ve turistlerin uğrak noktalarından biri olmaktadır. Şehirde sadece çorba ya da tatlı ile yetinmek istemeyen turistler için yemek yenebilecek birçok mekân bulunmaktadır. Kızıl Meydan’dan hangi sokağa girilirse girilsin farklı lezzetlerin denenebileceği restoranlardan en az bir tane bulabilmek mümkündür. Aynı zamanda Moskova’ya giden turistlerin hediyelik olarak Sovyet Rusya döneminden kalma antika eşyalardan almaları önerilmektedir.

Şehri ziyaret edecek turistlere bir diğer tavsiye de para değişimi yaparken döviz bürosunun tabelasında yazan kur ile içeride yazan kurun aynı olup olmadığının kontrol etmeleri gerektiğidir. O yüzden para bozdurmadan önce görevliden mutlaka tutarın karşılığının bir kâğıda yazılması istenmeli ve işlem sonrasında yapılmalıdır.

Moskova'ya Giderken Alınması Gerekler

• Moskova oldukça güzel bir şehir olmasına rağmen iklim olarak oldukça soğuktur. Bu sebeple hangi mevsimde gidilirse gidilsin turistlerin yanlarında kalın bir polar götürmeleri onların yararına olacaktır.
• Bunun yanında özellikle Kızıl Meydan gibi alanlar yürüyüş yapılmadan keşfedilemeyeceği için rahat spor ayakkabısı Moskova gezisi için olmazsa olmazlar arasındadır.
• Bölgede çöp atmak kesinlikle yasaktır ve çok sıkı şekilde denetlenmektedir. Bu yüzden turistlerin bölgeye gitmeden önce yanlarında çöp poşeti ya da en azından bir bez torba bulundurmaları gerekmektedir.
• Mimari yapıların ayrıntılarına merak duyan turistlerin yanlarında dürbün bulundurmaları da yararlarına olacaktır. Özellikle Kızıl Meydan’da yer alan muhteşem mimariye sahip yapılar dürbünle daha yakından incelenebilmektedir.

Moskova Hakkında İlginç Bilgiler

Moskova, oldukça köklü bir geçmişe sahip olduğu ve uzun zaman sosyalist düzende yönetildiği için hakkında bilinmeyenler de bir o kadar fazladır. Bunlardan ilki hem SSCB'ye hem Rusya'ya başkentlik yapmış olmasıdır. Rusya’nın hala başkenti olan bu şehir, aynı zamanda dünyanın en büyük 10 kentinden birisidir. Topraklarının tamamı Avrupa'da yer alan en büyük şehir olma özelliğine sahip Moskova ayrıca İstanbul'un ardından Avrupa'nın en büyük 2. kentidir. Dünyanın sayılı büyük kentsel ekonomisine sahip olması sebebiyle "global şehir" olarak kabul edilmektedir.

Moskova denince akla ilk gelen Kızıl Meydan ve içerisinde bulunan Kremlin Sarayı Unesco Dünya Miras Alanı olarak kabul edilmektedir.

Şehirde 1945 yılında, Nazi Almanya’sının Sovyet Silahlı Kuvvetleri tarafından bertaraf edilmesini kutlamak amacıyla büyük bir Zafer Geçit Töreni düzenlenmiştir. Şehir adını içerisinden geçen Moskova Nehri’nden almaktadır. Şehirde bulunan meşhur Kremlin Sarayı ise dünyanın en büyük Ortaçağ kalesi olarak kabul edilmektedir.

Ayrıca Moskova'nın Rus Devlet Kütüphanesi 1862'de kurulmuş olup Avrupa'nın en büyük ve ABD'deki Kongre Kütüphanesi’nden sonra dünyanın 2. büyük kütüphanesidir. Dünyanın en büyük 2. kütüphanesine sahip olan şehirde Moskova Devlet Üniversitesi ise dünyanın en büyük üniversite binasına sahiptir.

Şehirde yer alan 520 yıllık Arbat Caddesi en eski cadde olarak kabul edilmektedir.