Vardar Nehri’ne En Tepeden Bakış: Üsküp Kalesi

Önceki
Üsküp Kale

Üsküp Kale

Sonraki
28 dk'lık okuma
435 kişi okudu

Üsküp Kalesi, Makedonya’nın başkentinde bulunan tarihi bir kale olup 6. yüzyıldan beri bölgede varlığını sürdürmektedir. Şehrin Vardar Irmağı’na bakan en yüksek noktasına kurulu olan Üsküp Kalesi, Üsküp’ün armasında ve bu armayı taşıyan bayrağında da yer almaktadır.

Kalenin İmparator I. Justinianus döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. Roma kenti Skupi 518 yılında meydana gelen büyük depremde yıkıldıktan sonra bu şehirden alınan malzemelerle inşa edildiği bilinmektedir. Bu yüzden Roma şehirleri mimari yapısı hakkında bilgi ve ipucu vermektedir.

Bizans şehir kalıntıları üzerinden inşa edilmiş olduğundan 10. ve 11. yüzyıllar boyunca kalede inşaat çalışmaları devam etmiştir.

Üsküp Kalesi’nin Tarihçesi

19. yüzyılda Üsküp Kalesi’nin iç kısmında depolar, cephanelikler, askeri hastaneler ve hapishaneler olduğu keşfedilmiştir. Kale, 1963 yılındaki bir başka depremde büyük ölçüde hasar görmüş ve savunma kulelerinin ve binalarının çoğunu moloz içinde bırakmıştır. Sonrasında ise Üsküp Kalesi’nin güneybatı duvarı 2010 yılında restore edilmiştir. Bu çalışmanın tamamlanması Makedonya’nın Bağımsızlık Günü’ne denk getirilmiş ve büyük bir coşkuyla kutlanmıştır.

Vardar Nehri kalenin batı tarafından akmaktadır. Şehrin aynı tarafında, mağaraların içinden nehir kıyısında bulunan su kulesine giden bir yol bulunmaktadır.

Şehrin bu tarafında bir uçurum olduğu için, bu cepheye hendek kazma gereksinimi duyulmamıştır. Ancak kalenin doğu, güneydoğu ve kuzey kesimlerinde derin hendekler bulunmaktadır. Bu cephelerde kapının önünde, hendeğin üzerine uzanan ahşap bir köprü bulunmaktadır. Kalenin savunma amaçlı kullanıldığı yıllarda muhafızların kapının savunmasını sağlayan bir ırgat kullanarak bu ahşap köprüyü kaldırdıkları bilinmektedir. Kapının üzerinde, kapının geçmişte yapılan onarımları hakkında bilgi veren bir yazıt bulunmaktadır.

2007’nin başlarında, Makedon hükümeti tarafından finanse edilen Üsküp Kalesi’nin araştırma ve kazıları nihayet başlamış ve araştırmacılar, M.Ö. 3000’e kadar uzanan nefesli çalgılar ve kil süs eşyaları keşfetmişlerdir. Ana kalenin kazılması, kalenin görünür seviyesinin altındaki evleri de ortaya çıkarmıştır. Buluntular ise kalenin üzerine inşa edildiği Skupi halkına ait olduğuna inanılmaktadır.

Arkeolojik kazılar 2009 yılında da devam etmiş ve sonrasında sonlandırılarak misafirlerin ziyaretine açılmıştır. Şimdilerde ise kalede herhangi bir çalışma ya da bakım onarım işlemi yapılmamaktadır.

Üsküp Kalesi’nin Mimarisi

Üsküp Kalesi genellikle turistler tarafından yaya olarak ziyaret edilmektedir. Ziyaretçiler 121 metre boyunca uzanan restore edilmiş kale duvarları boyunca yürüyebilmekte veya Üsküp’ün her yerinde olağanüstü manzaralar sunan birkaç kuleye tırmanabilmektedirler. Kent kapısı ve surları cilalı gibi parlayan yontma taştan yapılmıştır. Başka hiçbir şehrin inşasında bu kadar incelik ve sanat görülmediği bilinmektedir.

Kenti dört bir yandan çevreleyen surlar 50 metre yüksekliğe ulaşmaktadır.

70 burç ve güneydoğu tarafında 3 demir kapı ile adeta fethi imkânsız olan bu kale, o yıllarda giriş holünde çok sayıda muhafız bulundurması ile nam salmıştır. Giriş holünün kapı ve duvarları, kollar için gerekli olan farklı gereçler ile süslenmiş ve koruma kısımları gizlenmiştir. Tüm şehri tepeden görebilmesi için yüksek ve sert kayaların üzerinde kurulmuştur. Aynı zamanda kayaların üzerine inşa edilmesinin bir sonucu olarak sonraki yıllarda meydana gelen güçlü depremlerden sadece hasar alarak kurtulmayı başarmıştır.

Üsküp Kalesi’ne Dair Ziyaret Detayları

Üsküp Kalesi’nin kazısı sırasında, içinde 13. yüzyıldan kalma bir kilisenin temeli keşfedilmiştir. Kalıntıların kilise ve müze olarak restore edilmesi için çeşitli çalışmalar başlatılsa da Demokratik Bütünleşme Birliği’ne bağlı Arnavut grupları, sitenin İliryalı atalarıyla ilgili eserler içerdiğini iddia etmesi sebebiyle tamamlanamamıştır. Günümüzde hala bazı dönemlerde bu kalıntıların müze olarak turistlere sunulması fikri ortaya atılsa da Arnavut grupların tepkisi dolayısıyla proje rafa kaldırılmaktadır. Bu yüzden bugün kale içerisine girildiğinde dağılmış, bitmemiş, neredeyse harap olan bina projeleri net bir şekilde gözlemlenebilmektedir.

Kale içerisinde yaz aylarının bazı günlerinde tiyatro gösterileri yapılmaktadır. Bu tiyatro gösterileri yapılmadan önce bilgilendirme yapılmakta olup halk ve turistler bu gösterilere davet edilmektedir.

Evliya Çelebi, Seyahatname adlı eserinde 1660 yılında gerçekleştirdiği Makedonya seyahati sırasında gezdiği Üsküp Kalesi’nden övgüyle bahsetmektedir.

Üsküp Kalesi’ne girişler ücretsizdir. Kale haftanın 7 günü saat 08:00 ile 19:00 arası ziyaret edilebilmektedir. Kalede düzenlenen tiyatro gösterilerine de girişler ücretsizdir.

Sevdiklerinizle Paylaşın