Çağlardır Kullanılan ve Günümüze Kadar Gelen: Atina Akropolisi

Önceki
Atina Akropolisi

Atina Akropolisi

Sonraki
37 dk'lık okuma
577 kişi okudu

Atina Akropolisi, birçok önemli tarihi, mimari ve antik kalıntıyı bünyesinde bulunduran eski bir hisardır. Dünyada yer alan antik arkeolojik alanların en ünlülerinden biri olduğunu söylemek mümkündür. Yunanistan’ın Atina kentinin yukarısında, kireçtaşı bir tepede bulunmaktadır. Eski Yunan şehirlerinde, en önemli yapıların ve tapınakların bulunduğu iç kale anlamına gelen akropoller arasında en ünlüsü Atina Akropolisi’dir. Öyle ki akropolis dendiğinde Yunanistan’da yer alan birçok akropol olmasına rağmen, ilk akla gelen yer Atina’dakidir. Atina Akropolisi, ayrıca UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.

Attika bölgesinde yer alan Atina Akropolisi’nde ilk yerleşim; Cilalı Taş Devri’nde görülmüştür. Milattan önce 3000 civarı, yani Tunç Devri’nde, ek olarak evler ve bir kral sarayı inşa edilmiştir. Perikles tarafından bölgede başlatılan kapsamlı bir yapı programı sonucunda inşa edilen ek binalar, çoğunlukla bu bölgeden günümüze kalabilmiş olan yapıları oluşturmaktadır.

Akropolis geçmişten günümüze birçok farklı işlev görmüştür. Nitekim tarihin bir döneminde kralların kaldığı ev, bir kale, tanrıların evi ya da dini bir merkez iken, günümüzde turistik bir cazibe merkezi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Atina Akropolü’nde Yer Alan Başlıca Önemli Yapı ve Kalıntılar

Atina Akropolisi’nde dünya tarihi için oldukça önemli yapı ve kalıntılar bulunmaktadır. Bunlar şekilde sıralanabilir:

  • Parthenon (Athena Parthenos Tapınağı M.Ö. 437 – 432):

Atina Akropolisi’nde yer alan kalıntılardan en ünlüsü Athena Parthenos Tapınağı’dır. Dor tarzında inşa edilmiş olan bu tapınak, süslü heykellere sahipti ve tanrıça Athena’nın muhteşem bir heykelini barındırıyormuş.

  • Propylon (MÖ 437 – 432): Akropolis’te merkezi bina ve biri özenle boyanmış panellerle kaplı iki kanat içeren anıtsal bir giriştir.
  • Athena Nike Tapınağı (Temple of Athena Nike M.Ö. 421 – 405): Propylaea’nın sağ tarafında yer alan, Athena Nike için inşa edilen küçük İon tarzı tapınaktır.
  • Erechtheion Tapınağı: Athena’yı ve diğer birkaç tanrı ile kahramanı onurlandıran, mermerden yapılmış kutsal bir İon tapınağıdır. Caryatid kızlık heykeliyle desteklenen sundurması ile tanınmaktadır.
  • Athena Promachos Heykeli: Propylaea’nın yanında duran Athena’nın devasa (neredeyse 30 fit uzunluğunda) bronz heykelidir.

Başta Parthenon ve diğer binalar, Osmanlılar tarafından Partenon’da depolanan bir barutun gülle atışı sonucu patlatılması ve Morean Savaşı sırasında Venedikliler tarafından kuşatılması sırasında ciddi şekilde hasar görmüştür.

Yapılar, restorasyon programı sürecinde olmalarına rağmen önemli bölümlerinin hala ayakta olduğunu söylemek mümkündür. 1980 yılında başlatılan restorasyon programı oldukça kapsamlı olmakla birlikte hala aktif şekilde devam etmektedir. Ayrıca, Atina Akropolisi’nin, şehrin mümkün olduğunca fazla bölgesinden görülebilmesi adına, Atina’da 17,5 metreden daha yüksek uzunlukta bina inşa etmek yasaklanmıştır.

Atine Akropolisi’nde 4 tane tepe bulunmaktadır. Bu tepeler ise şu şekildedir;

  • Likavitos Tepesi
  • Su Perileri Tepesi
  • Pynx Tepesi
  • Philipappos Tepesi

Akropolis Kaç Yaşındadır

Yazının şu ana kadar olan kısmında dahi elimizde akropolün ne kadar eski olduğuna dair birçok bilgi ve tarih bulunmaktadır. Bununla birlikte Atina Akropolisi’nin kaç yaşında olduğuna dair daha fazla ayrıntıya girildiğinde, Akropolis’in düz tepesinin, Tunç Çağı’na değin uzanan binlerce yıllık bir inşaatın sonucu olduğu görülmektedir.

Yunan dilini ilk kez konuşan ve ilk Yunanlar olarak nitelendirilen Mikenlerin Tunç Çağı’nın tarım alanlarını işleyişinden önce Akropolis’te ne olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. Tarihçiler Mikenlerin, yerel hükümdarı ve ailesini barındırmak için Akropolis’in tepesinde yaklaşık 15 fit kalınlığında ve 20 fit yüksekliğinde büyük bir duvarla çevrili büyük bir bina inşa ettiğine inanmaktadırlar.

Yıllar sonra Atinalılar, milattan önce 6. yüzyılda Athena’nın onuruna, tepenin kuzeydoğu tarafında bulunan Bluebeard Tapınağı olarak bilinen ve kireç taşından yapılmış bir Dor tapınağı inşa etmişlerdir. Adını üç mavi sakallı bir yılan adamın tasvir edildiği yapıyı süsleyen bir heykelden almıştır.

Yunan mitolojisinde hamile annelerin tanrıçası Artemis Brauronia’nın tapınağı olan, Athena’ya adanmış bir başka tapınak da aynı yüzyılda inşa edilmiştir.

Yunan Karanlık Çağı “Greek Dark Ages: MÖ 800 – MÖ 480” boyunca Akropolis, büyük ölçüde bozulmadan kalmıştır. Zamanın eserleri antik Atina’nın ihtişamını yansıtmakla kalmamış, bölgede birçok dini festival de düzenlenmiştir.

M.Ö. 480 yılında Persler tekrar saldırarak Eski Parthenon başta olmak üzere Akropolis’te yer alan hemen hemen tüm diğer yapıları yakarak yağmalamışlardır. Atinalılar daha fazla kayıp yaşamamak adına heykelleri mağaralara gömmüşler ve biri kayanın kuzey tarafında, diğeri ise güney tarafında olmak üzere iki yeni sur inşa etmişlerdir.

Akropolis’in Altın Çağı: Golden Age of Acropolis

Akropolis Miken Medeniyeti sırasında etkileyici, Atina’nın kültürel zirvesindeyken Perikles egemenliği altındaki Atina Altın Çağı’nda muhteşemmiş.

Akropolis’i daha önce görülmemiş bir ihtişam seviyesine getirme konusunda oldukça kararlı olan Perikles, 50 yıl sürecek olan devasa büyüklükte bir inşaat projesi başlatmıştır. Onun yönetiminde yaşamış olan iki tanınmış mimar Callicrates ve Ictinus ve ünlü baş heykeltraş Phidias, Perikles’in planını planlama ve uygulama noktasında ona yardımcı olmuşlardır.

Perikles, tüm Akropolis vizyonunun gerçekleştiğini görecek kadar uzun yaşayamadı ancak tapınak yapımcıları ve mimarlar projeyi tamamlayana kadar çalışmaya devam etmişler. Güney ve kuzey duvarları yeniden yapılmış ve günümüz itibariyle dünyadaki en ikonik yapılardan bazıları bu dönemde inşa edilmiştir.

Akropolis’e giriş ücreti yaklaşık 20 eurodur. Dionysos Tiyatrosu, Kerameikos, Roma Agorası, Rüzgâr Kulesi ve Olympia Zeus Tapınağı gibi bölgedeki diğer yerler için de geçerlidir ve 1 hafta geçerlilik süresi bulunmaktadır. Bu bölgelere, ayrı olarak kendi sitelerinden bireysel bilet alma imkânı da mevcuttur.

Akropolis ve diğer arkeolojik sit alanları için çalışma saatleri yaz aylarında, 1 Nisan’dan itibaren, 08.00 – 19.00 arasında, kış aylarında ise 08.00 – 17.00 arasında olacak şekilde belirlenmiştir. Dünyanın her bir yanında olduğu gibi, bölgenin yerel tatil günlerinde akropol kapalıdır.

Athena Akropolisi’nde bebek arabası ya da engelli sandalyesi kullanmak mümkün değildir. Bölge yer yer taşlı ve yokuştur. Yürüyebilecek durumda olmayan insanların bölgeyi ziyaret etmesi maalesef mümkün olmayacaktır fakat bebeği kucakta taşıma suretiyle çekirdek aile ile bölgeye gelen oldukça insan vardır.

Akropolis’i ziyaret etmek için en uygun zaman, böylesine ünlü bir yer için haliyle günün en az kalabalık olduğu zaman olan açılış saatleri ve günün sonunda, kapanma öncesi 1 ila 2 saat, Akropolis’i ziyaret etmek için en güzel zamanlar olarak belirtilmektedir.

Atina Akropolü’nde tam tur yaklaşık 1 saat 30 dakika sürmektedir; Akropol ve müzeyi 4 saatte, arkeoloji müzesi 2 saatte gezilebilmektedir. Fakat yazın sıcak havada hareket etmek daha yorucu olacağından dolayı, süreler bu şekilde hesaplanmalıdır.

Atina Akropolisi’ni ziyaret edecek kişilere bölgeye olabildiğince erken gidilmesi tavsiye edilmektedir. Eğer akropol yazın ziyaret edilecekse, sıcaklığın öğlen saatlerinde 40 dereceyi bulabildiği asla unutulmamalı, buna göre giyinilmeli ve koruyucu ekipmanlar alınmalıdır. Ayakkabı seçimi esnasında göz önüne alınması gereken bilgiler olarak bölge yer yer taşlı ve oldukça kaygan olduğu söylenebilecek zeminlere sahiptir. 

Tepenin zirvesine çıkana kadar geçecek yol kondisyonsuz kişiler için bir miktar yorucu olabilmektedir, bu yüzden önceki gece iyi bir uyku geçirmek ve sabahın erken saatlerinde dinlenmiş olarak bölgeye giriş yapmak ziyareti oldukça güzel kılmaya yardımcı olacaktır. Dünya çapında ünlü olan Atina Akropolisi’nin içinde bulunan yapı, tapınak ve kalıntı sayısı o kadar fazladır ki, bölgeye planlama yapılmadan gidilmesi bir faciaya sebep olabilir. Son olarak, bölgede hareket ederken etraftaki bilgilendirme tabelalarının dikkate alınması, her şeye izin verilmediğinin unutulmaması turistler için yararlı bir diğer bilgidir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Yunanistan Vizesi

Yunanistan’a seyahat etmeyi planlayanların, Schengen vizesine başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Schengen vizesine sahip olanlar, Yunanistan’a 180 gün içerisinde en fazla 90 gün olmak kaydıyla seyahat edebilmektedir.