Gladyatörler Şehri Roma Hakkında Bilgiler

İtalya’nın, Lazio bölgesinin ve Roma ilinin başkenti olan Roma, tarihi ve turistik yerleri ile dikkat çekmektedir. Tiber ve Aniane nehirleri arasında yer alan ve yedi tepesi bulunan Roma, İtalya'nın en kalabalık şehridir. Sahip olduğu yüz ölçümüyle Avrupa'nın en geniş alana yayılmış başkentlerinden biri olarak bilinmektedir. Ayrıca Katolik ruhani lideri Papa’nın ikamet ettiği Vatikan Şehir Devleti de Roma’da yer almaktadır. Bu nedenle Roma iki devletin başkenti unvanını taşımaktadır.

Roma ile ilgili bilgiler denince akla şehrin ev sahipliği yaptığı mimari yapılar, tarihi mekanlar, sanat eserleri ve doğal güzellikleri gelmektedir. İlk ulusal modern sanatlar müzesi olan MAXXI ve dünyanın en küçük sanat galerisi Borghese Gallery, Roma’nın dikkat çeken mekanları arasında yer almaktadır. Davut Heykeli’nin evi olarak bilinen Galleria dell’Accademia, Roma’nın en gözde yerlerinden biridir. Dört Nehir Çeşmesi’nin bulunduğu Navona Meydanı ise her yıl milyonlarca ziyaretçisini ağırlamaktadır. Ayrıca Roma İmparatorluğu’nun kurulduğu yer olarak bilinen Palatino Tepesi ise hem tarihi yapıları hem de doğal güzellikleri ile görenleri büyülemektedir.

Roma; doğal güzellikleri, ev sahipliği yaptığı eserlerin yanı sıra yöresel lezzetleriyle de ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatmaktadır. Makarna, pizza ve dondurmanın yöresel olarak yorumlanması ve kendine özgü pek çok lezzeti ile adeta damak bir şölen yaşatmaktadır. Tarihi yapıları, müzeleri, eşsiz sanat eserleri ve yöresel lezetleri ile Roma, İtalya’nın en çok ziyaretçi akınına uğrayan bölgesidir. Roma hakkında her şey ziyaretçileri büyüler niteliktedir.

Roma'nın Tarihi

Avrupa’nın en kalabalık üçüncü şehri olan Roma’nın kuruluşu, yaklaşık üç bin yıl öncesine dayanmaktadır. Pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapan Roma, Avrupa’da sürekli işgal altında olan en eski şehir olarak bilinmektedir. Şehrin ilk sakinleri Latinler, Etrüskler ve Sabinler olarak kayıtlara geçirilmiştir. Sonraları ise sırasıyla Roma Krallığı, Cumhuriyeti ve İmparatorluğu kurulmuştur. Roma İmparatorluğu sırasında “Dünyanın Başkenti” olarak anılan şehir Orta Çağ’ın başladığı dönemlerde çöküşe geçmiştir. İmparatorluğun çöküşünden sonra Roma Papalık Devletleri’nin başkenti haline gelmiştir. Ünlü ustaların eserlerinin yer aldığı bu görkemli şehir Unesco Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır.

Rönesans döneminden itibaren Papalar Roma’yı dünyanın sanat ve kültür merkezi haline getirmeyi amaçlamıştır. Barok tarzı ve Neoklasisizm’in doğduğu şehirde ünlü sanatçılar, heykeltıraşlar, ressamlar ve mimarlar Roma'yı faaliyetlerinin merkezi haline getirerek şehrin her yerinde şaheserler yaratmışlardır. Şehrin ilk sakinlerinden kalanlar da dahil olmak üzere Roma’nın her bölgesinde tarihi ve sanat eserlerine rastlamak mümkündür. Bu nedenle Roma dünya sanat tarihi açısından önemli bir yere sahiptir.

Roma Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Roma’nın en belirgin özellikleri; tarihi mekanları, sanat eserleri, doğal güzellikleri ve mutfak kültürüdür. Birbirinden ihtişamlı yapılara ve eserlere ev sahipliği yapan şehir ziyaretçilerine tarih, sanat ve mimari şöleni yaşatmaktadır. Roma Kolezyum, Palatino Tepesi, Navona Meydanı ve Aşk Çeşmesi gibi pek çok mekan Roma ile özdeşleşmiş ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerdendir.

Roma mutfak kültürüyle de tüm dünyanın dikkatini çeken bir şehirdir. Kendine özgü tat ve kıvamıyla ünlü olan Roma dondurması, dünyanın her yerinde bilinmektedir. Ayrıca yöresel olarak yorumlanan pizza ve makarnalar parmak ısırtan cinstendir. Bu efsanevi lezzetleri yerinde tatmak için dünyanın her yerinden çok sayıda kişi Roma’ya akın etmektedir.

Tarihi yapıları, sanat ve mutfağın yanı sıra Roma muhteşem bir şehir manzarasına sahiptir. Gianicolo ya da Janiculum olarak bilinen tepeden, Roma şehrinin muhteşem güzellikleri seyredilebilmektedir. Romalı aşıkların alacakaranlıkta buluştukları yer olarak bilinen tepeden, şehir panoramik şekilde izlenebilmektedir. Roma’nın sahip olduğu tüm bu nitelikler, ziyaretçilerin seyahatlerinin her anını dolu dolu yaşayabilmesine imkan tanımaktadır.

Roma'ya Gideceklere Tavsiyeler

Ayrıca yüzyıllar öncesine dayanan tarihiyle Trastevere semti görülmesi gereken yerler arasındadır. Semt geleneksel ve yenilikçi lokantalarıyla Roma’nın en uğrak noktalarından biridir. Öte yandan sanatın kalbi olarak anılan Vatikan Şehir Devleti de Roma’da ziyaret edilmesi gereken yerler olarak sıralanmaktadır.

Roma, mutfağıyla da dünyaca ünlü bir şehirdir. Roma’da Gelato adı verilen tadı ve kıvamı ile kendine hayran bıraktıran dondurma mutlaka denenmesi gereken lezzetler arasındadır. Ayrıca geleneksel pizzadan farklı olarak daha ince ve çıtır bir hamura sahip, domates sosu koyulmadan yalnızca zeytinyağı ve biberiye ile renklendirilen Pizza alla Romana’nın mutlaka tadılması tavsiye edilmektedir. Geleneksel Roma soslarıyla hazırlanmış çeşitli makarnalar da rağbet gören lezzetler arasındadır. Tarih ve sanat kokan şehir Roma’ya gidecek ziyaretçilerin mutlaka Roma Kolezyum, Aşk Çeşmesi, Palatino Tepesi, Pantheon, Roman Forum ve Navona Meydanı’nı ziyaret etmeleri önerilmektedir.

Roma her turistik şehir gibi normalden biraz daha fazla bir fiyatlandırmaya sahiptir. Müzelere ve tarihi mekanlara gitmek isteyen ziyaretçilerin indirimli ve ücretsiz giriş imkanları bulunan Roma Pass edinmesi önerilmektedir. Ayrıca Roma, neredeyse yılın her ayında ziyaretçi akınına uğrayan bir şehirdir. Turistik yerlere giriş biletlerini almak için uzun kuyruklarda beklememek için ziyaretçilerin rezervasyonlu bilet almaları tavsiye edilmektedir.

Roma'ya Giderken Alınması Gerekenler

Akdeniz iklimine sahip Roma’nın yaz ve kış mevsimlerindeki hava durumları Türkiye’nin batısı ile benzerdir. Fakat ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde ani hava değişiklikleri meydana gelebilmektedir. Bu mevsimlerde gidecek ziyaretçilerin tedarikli olması ve yanlarında hem ince hem de kalın kıyafetler ile bir şemsiye bulundurması önerilmektedir. Ayrıca Roma’da bulunan bazı lüks restoranlara şık kıyafetler ile girilmesi zorunludur. Lüks restoranlara gitmeyi planlayan ziyaretçilerin kıyafetlerini hazırlarken bu kuralı göz önünde bulundurması gerekmektedir. Ek olarak Roma’daki sokakların çoğu Arnavut kaldırımlarından oluşmaktadır bu sebeple ziyaretçilerin rahat yürüyebilmeleri için yanlarında düz tabanlı ayakkabı bulundurmaları önerilmektedir.

Roma’da yaz aylarında sivrisinekler oldukça sık görülmektedir. Bu sebeple Roma’ya giderken ziyaretçilerin yanlarında sivrisinek kovucu sprey ve ısırık sonrası solüsyon gibi ürünler almaları önerilmektedir. Ayrıca Roma sokaklarında küçük turistik büfeler bulunuyor olsa da fiyat konusunda sorun yaşamak istemeyen ziyaretçilerin, geziye çıkmadan önce yanlarına su şişesi almaları önerilmektedir. Şişeler caddelerdeki çeşmelerden doldurulabilmektedir. Ek olarak, Roma’daki prizler Türkiye’de kullanılanlardan farklı olabilmektedir, bu nedenle seyahate çıkarken ziyaretçilerin yanlarına elektronik cihazlar için priz çevirici adaptör alması önerilmektedir.

Roma Hakkında İlginç Bilgiler

Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Roma şehrinde 280 adet çeşme ve 900’den fazla kilise yer almaktadır. Şehirde çok sayıda tarihi yapı ve dünyaca ünlü sanat eserlerinin ev sahipliğini yapan müzeler bulunmaktadır. Bunların yanı sıra şehirde oldukça dikkat çekici bir makarna müzesi de mevcuttur.

Roma, sahip olduğu kültürel mirasları korumak adına çeşitli önlemler almıştır. Roma hakkında bilinmeyenler ziyaretçilere bazen zor anlar yaşatabilmektedir. Roma’nın ünlü meydanlarında yer alan tarihi çeşmelerdeki suları kullanmak, ayakları ve elleri suya sokmak uygun karşılanmamaktadır. Ayrıca kiliseler ve anıtların basamaklarında da bir şeyler yemeye, hem kirlilik oluşturacağı hem de haşerelerin çoğalmasına sebep olacağı için izin verilmemektedir.

Roma’da saat 22.00’den sonra cam ambalajlı içecekler satılmamaktadır. Ayrıca saat 22.00’den sonra halka açık alanlarda cam kapların kullanılmasına izin verilmemektedir. Bunun sebebi ise kırık camların şehrin tarihi yapılarına ve sanat eserlerine zarar verebilme ihtimalidir.