Madrid’in Doğa’ya Açılan Kapısı: Retiro Parkı

İspanya’nın başkenti Madrid’de ziyaretçileri büyüleyen Retiro, Parque del Buen Retiro olarak da bilinmektedir. Şehrin en büyük parklarından biri kabul edilen bu yer, 19. yüzyılın sonlarında halka açılmıştır. Park, yaklaşık 350 hektarlık alanı, heykel ve anıtları, içerisindeki gölet ile şehrin en çok ziyaret edilen bölgelerinden biri haline gelmiştir. Retiro Park, 1,4 kilometrekarelik alana sahiptir. 118 hektar da yüz ölçümü bulunmaktadır. Çeşitli etkinliklere de ev sahipliği yapan Retiro Parkı, Madrid’e yapılan ziyaretlerde es geçilmemesi gereken duraklardan biri olarak ifade edilmektedir.

Retiro Parkı’nın Doğuşu

Retiro Park, Madridli şehir sakinlerinin en sevdiği, doğa ile iç içe olan yeşil alanlardan biridir. Fakat Retiro, tarihle dolu bir park olarak da bilinmektedir. Park, 1630-1640 yılları arasında kral IV. Philip’in rahatlaması ve eğlenmesi için yapılan bir saray bahçesi kabul edilmektedir.

Sarayın bahçeleri yüzyıllar boyunca Büyük Gölet’teki su oyunları, balolar ve boğa güreşleri gibi dönemin etkinlikleri için de kullanılmıştır. Tiyatro gösterileri de bu bahçede düzenlenen önemli etkinliklerden biri olarak ifade edilmektedir.

Retiro Parkı’nda sergilenen oyunlar, Lope de Vega veya Calderón de la Barca gibi dönemin en ünlü şairleri tarafından yazılmıştır. Performanslara ise olabildiğince sansasyonellik kazandırmak için hiçbir masraftan kaçınılmamıştır. Aktrisler arasında bazen, kralın sevgilisi olan María Calderón bile yer almıştır.

Ayrıca egzotik kuşların olduğu bir kuşhane ve İspanyol İmparatorluğu’nun her yerinden vahşi hayvanların sergilendiği hayvanat bahçesi de Retiro Park’ta yer almaktadır.

Daha sonra yönetime gelen III. Charles, düzene ve kurallara uymaları koşuluyla Madrid halkının parka girmesine izin veren ilk kraldır. Ancak, III. Charles, Retiro Sarayı’nı önceki kral kadar sevememiştir. Bu sebeple inşası biter bitmez Kraliyet Sarayı’na taşınmıştır. Fakat parkın genişletilmesi ve yenilenmesi için de çalışmalara destek vermiştir. Bu doğrultuda Retiro’nun bir kısmı ekime ve meralara ayrılmış ve bir çiftçilik okulu kurulmuştur.

Retiro Parkı’nın içerisinde Kraliyet Çini Porselen Fabrikası yer almaktadır. Bu yapı, III. Charles’ın kendisinin Napoli’de kurduğu Capodimonte Kraliyet Fabrikası’ndan esinlenerek inşa edilmiştir. Kral, mimar Juan de Villanueva tarafından tasarlanan bir Astronomik Gözlemevi’nin de bu bahçede kurulmasını desteklemiştir.

III. Charles’tan sonra gelen VII. Ferdinand, Retiro Bahçeleri’nin kaybolan ihtişamını geri kazanılması için çalışmalar yapmıştır. Saray yıkılmış ancak hayvanat bahçesi olan Yapay Dağ, Balıkçı Kulübesi, Canavarlar Evi ve Caprices gibi yapılar varlığını korumuştur. 1868’deki Şanlı Devrim’den sonra park, o zamana kadar orijinalinden daha küçük olmasına rağmen, Kraliyet’ten Kent Konseyi’ne geçmiş ve genişletilmiştir. 25 Temmuz 2021’de El Retiro Parkı, Paseo del Prado ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Uzun bir tarihi süreçten sonra Retiro Park, günümüzdeki halini almıştır. Gül Bahçesi, Çiçek Yatağı, Cecilio Rodríguez Bahçesi gibi Retiro’nun sırlarını, pek çok çeşmesini ve 666 metre yüksekliğindeki Düşmüş Melek heykelini görmek için bile bu parkı ziyaret etmek gerekmektedir.

Retiro hakkındaki bir rivayete göre parkta dolaşanların, bahçedeki çiçekleri V.Philip için her zaman yeni ve farklı görmesi sebebi ile değiştiren Retiro’nun elfine rastlamak mümkündür.

Kışın donan gölde buz pateni yapmak, ilgili parkurlarda yürüyüş yapmak, koşmak, halka açık etkinlikler arasında yer alan kukla gösterisi izlemek ya da sadece bir şeyler içmek için bile şehrin en önemli yeşil alanlarından biri olan Retiro Parkı tercih edilmektedir.

Tarih ve Doğanın İç İçe Geçtiği Retiro Parkı’nı Ziyareti

Retiro Parkı’na girişler tamamen ücretsizdir. Fakat, parkı ziyaret etmek isteyenlerin açılış ve kapanış saatlerine dikkat etmesi gerekmektedir.

Retiro Parkı, Nisan’dan Ekim’e kadar 06.00 ile 00.00 saatleri arasında açıktır. Ekim’den Nisan’a kadar ise saat 06.00 ile 22.00 arasında ziyaretçi kabul etmektedir.

Retiro Parkı’nın en yoğun olduğu zamanlar ise akşam saatleridir. Bu sebeple kalabalıktan uzak bir gezinti isteyenlerin akşam saatleri dışında bir zamanı tercih etmeleri önerilmektedir. Park özellikle, Cuma ve Cumartesi günleri de oldukça kalabalık olmaktadır.