İspanya’nın En Büyük Şehri Madrid Hakkında Bilgiler

Madrid Hakkında

Madrid Hakkında

125 dk'lık okuma
1558 kişi okudu

Farklı dönemlerin mimari özelliklerini taşıyan Madrid, modern yapılar ile bir kontrast yaratarak eşsiz bir güzellik oluşturmaktadır. Eski zamanlardan günümüze kadar tarihi yapıların ve şehrin özgün mimarisinin bozulmamasına önem verilmiştir. Madrid’de bulunan Picasso, Salvador Dali gibi sanatçıların eserlerinin korunduğu Reina Sofia Müzesi ve heykel koleksiyonları ile öne çıkan Prado Müzesi dünyaca tanınan mekanlardır. Başkentin en ünlü meydanlarından biri olan Puerto del Sol ise altı büyük sokağı birleştirmekte ve yerliler tarafından buraya “Kilometre 0” denmektedir. Mekanın zemininde ise bunu gösteren bir plak yer almaktadır. Birçok ziyaretçi Madrid gezilerine buradan başlamaktadır.

Madrid’in ile ilgili bilgiler şehirde geç saatlerde yemek yenilebilecek birçok bar ve restoranın bulunduğunu göstermektedir. Servis saatleri konusunda herhangi bir kısıtlamanın bulunmadığı bu restoranlar, birçok farklı yöresel lezzeti de ziyaretçileri ile buluşturmaktadır. Bu lezzetler arasında yer alan tapas isimli ünlü atıştırmalık, turistlerin en beğendiği lezzetlerdendir. Şehirde sıkça tüketilen “cocido madrileno” isimli güveç ve kalamar sandviçi de Madrid’de mutlaka denenmelidir. Madrid hakkında her şey; mimarisi, tarihi ve kültürü ile bu kentin önemli bir turizm noktası olduğunu göstermektedir.

Madrid'in Tarihi

Madrid şehrinin kuruluşu Roma ve Endülüs dönemlerine kadar uzanmaktadır. Hristiyan krallıkları ve Endülüs devleti arasındaki sınırı korumak için 9. yüzyılda Manzanares Nehri üzerinde bir kale yapılmıştır. Bu yapı, günümüzde Madrid’in öne çıkan yapılarından biri olan Royal Palace’in konumlandığı yere “Mayrit” adı altında inşa edilmiştir. Kale çevrenin rahatça gözlemlenebileceği stratejik bir tepeye konumlandırılmıştır.

Madrid zamanla Avrupa’nın önemli iş merkezlerinden biri haline gelse de şehrin antik yapısı bozulmamıştır.

Hükümdarlar zamanla Mayrit Kalesi’nin etrafındaki nüfusu arttırmak için çalışmalar yürütmüş ve buna bağlı yasalar çıkarmışlardır. 16. yüzyıla kadar İspanya’nın başkenti Toledo olsa da bu tarihlerde Madrid, Philip II tarafından ülkenin yönetim merkezi yapılmıştır. Kentsel reformların sonucu banliyöler genişlemiş ve göçler artmıştır. O dönemlerde devlet şehre yabancı sanatçılar getirmiş ve bu isimler Plaza Mayor gibi önemli eserlere imza atmışlardır. 18. yüzyılda ise şehri çağdaşlaştırmak için büyük bir girişimde bulunulmuştur. Bu dönemlerde bugün dahi varlığını koruyan ve şehrin sanat tarihine ışık tutan birçok yapı inşa edilmiştir.

Napolyon Savaşları sonucu çağdaşlaşma girişimleri büyük bir sekteye uğramış ve şehir 1830 yılına kadar tam olarak kalkınamamıştır. Günümüzde önemli bir ticaret merkezi olan Madrid; sarayların, kiliselerin ve binaların iç içe olduğu bir metropol haline gelmiştir.

Madrid Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Madrid, Avrupa’nın en yeşil şehirlerinden biri olarak görülmektedir. Yerli halk çevrenin korunmasına çok önem vermektedir. Madrid’in en büyük parkı olan Buen Retiro Park, sayısız bitkiye ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin en belirgin özellikleri arasında; görkemli tarihi yapıları, müzeleri ve anıtları yer almaktadır. Tarihe ve sanata yön vermiş çok değerli İspanyol sanatçıların eserleri, dünyaca ünlü Prado Müzesi ve Reina Sofia Müzesi’nde sergilenmektedir.

Madrid her ne kadar İspanya’nın endüstri merkezi olarak öne çıksa da yerli halk daha çok eğlenceye verdiği önem ile bilinmektedir. Madrid denilince akla hiç şüphesiz FIFA tarafından 21. yüzyılın en başarılı futbol kulübü ilan edilen Real Madrid gelmektedir. Spora olduğu kadar sinemaya da önem veren Madrid şehrinde, La Casa De Papel gibi birçok ünlü yapım çekilmiştir.

Bu görkemli şehrin kendine özgü havası, birçok dizi ve film yapımcısının ilgisini çekmektedir.

Farklı kültürlerden izler taşıyan yemekleri yöresel yöntemlerle özgünleştiren Madrid mutfağı, “tapas” adı verilen atıştırmalıkları ile nam salmıştır. Ayrıca karides ve kalamar gibi deniz mahsulleri yemeklerde önemli bir yer tutmaktadır. Kalamar sandviç ise şehirde en sık tüketilen yiyecekler arasındadır. Kendine özgü mutfağı, eğlence hayatı, kültürel olanakları ve spora verdiği değer ile Madrid eşsiz bir şehirdir.

Madrid’e Gideceklere Tavsiyeler

Madrid’de her dönemin izlerini taşıyan eserlerin ve modern yapıların iç içe geçmesi, ihtişamlı bir şehir yapısının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Şehrin bu özelliğini yansıtan mekanlardan bir tanesi Gran Via Meydanı’dır. Ayrıca Avrupa’nın en büyük saraylarından biri olan Royal Palace da mimari detayları ile görenleri adeta büyülemektedir.

Madrid’in kalbinde bulunan Malasana semti ise 70’ler ve 80’ler havasını yaşatan bir eğlence merkezidir.

Bu bölgede sanat sergileri ve açık hava sinemaları düzenlenmektedir. Madrid aynı zamanda ikinci el kitapçılarıyla da ünlüdür. Feria del Libro Kitap Fuarı şehirdeki herkes tarafından büyük ilgi gören önemli bir organizasyondur. Real Madrid’e ev sahipliği yapan Bernabeu Stadı da bu şehirde yer almaktadır. İspanya’nın başkentindeki tüm bu mekanlar, Madrid gezisi sırasında mutlaka görülmelidir.

Madrid’in öne çıkan özelliklerinden bir tanesi, birçok şehirde uygulanan saat kısıtlamalarının aksine kafe ve restoranların sürekli açık olmasıdır. Aynı zamanda 1725’te kurulmuş ve dünyanın en eski restoranı olan Sobrino de Botin, Madrid’de bulunmaktadır. Günümüzde hala yerli ve yabancı turistlere farklı lezzetler sunan mekan, eşsiz bir deneyim için ziyaret edilmelidir.

Madrid'e Giderken Alınması Gerekenler

Avrupa’nın en yüksek rakıma sahip başkenti olan Madrid, deniz seviyesinden 667 metre yukarıda yer almaktadır. Şehir tüm sene boyunca güneşli olsa da hava durumunda hızlı değişimler görülebilmektedir. Bu nedenle ziyaretçilerin yaz aylarında bile yanlarında hırka bulundurmaları önerilmektedir. Güneş gözlüğü, koruyucu krem ve şapka ise Madrid’e giderken unutulmaması gereken eşyalar arasındadır.

Madrid’de görülmesi gereken onlarca farklı turistik mekan bulunmaktadır. Bu yüzden Madrid turundan önce rahat ayakkabılar edinmek oldukça önemlidir.

Ayrıca Madrid’de yerli halk genellikle İngilizce konuşmamaktadır. Bu nedenle ziyaretçilerin yanlarında İspanyolca sözlük bulundurmaları iyi bir seçim olmaktadır. Madrid gezisi sırasında dini mekanları ziyaret etmek isteyen gezginlerin ise yanlarına bir şal ya da eşarp almaları gerekmektedir.

Madrid Hakkında İlginç Bilgiler

Hakkında bilinmeyenlerin oldukça fazla olduğu Madrid, tarih boyunca birçok kez el değiştirmiştir. Farklı dönemlerin izlerini taşıyan şehir mimarisi, Madrid’e hakim olan hükümdarların beğenisine göre şekillenmiştir. Madrid’in resmi simgesi, ağaçtan meyve yiyen bir ayıyı temsil eden “El Oso y El Madrono” heykelidir. Şehir merkezindeki Puerto del Sol Meydanı’nda bulunan bu heykelin ilginç bir anlamı vardır. Madrid’in gelişme tutkusunu anlatan eserde, bir ülkenin inşasında gerekli olan tahtanın önemi vurgulanmıştır.

Madrid’de yaşayan yerli halka “Madrilenos” denmektedir. Bu halk eski dönemlerde ise “Gatos” yani kediler olarak anılmıştır. Yüzyıllar önce şehri fetheden askerler duvarlardan bir kedi gibi tırmanmak zorunda kaldıkları için bu isim ortaya çıkmıştır.

Madrid mutfağının en ünlü atıştırmalığı olan tapas hakkında ilginç bir hikâye bulunmaktadır. Gece geç saatlere kadar yolculuk yapan sürücüler çok fazla alkol tükettikleri için onlara yönelik bir yasa çıkarılmıştır. Yasaya göre sürücüler alkolün yanında tapas ismindeki atıştırmalığı tüketmek zorundadır. Bu gelenek günümüze kadar gelmiş ve farklı versiyonları ile Madrid mutfağında yer edinmiştir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

İspanya Vizesi

İspanya’ya gitmek isteyen turistler için çok sayıda vize seçeneği bulunmaktadır. Schengen vizesi kapsamında yer alan C tipi vize ile ziyaretçiler 90 güne kadar ülkede konaklayabilmektedir. D tipi yani uzun süreli vizede ise süreli ve süresiz ikamet seçenekleri yer almaktadır. Vize başvuruları, İstanbul ve Ankara’daki İspanya konsolosluklarına yapılmaktadır.