Londra Gezilecek Yerler Listesi 2024

Dünyanın en büyük saat kulelerinden birisi olan Big Ben, İngiltere’nin başkenti Londra’da yer almaktadır. 1859 yılında ilk defa çalan çan sesi ile faaliyete geçen kulenin ismi 2012 yılında, Kraliçe II. Elizabeth’in 60. yıl dönümü nedeniyle Elizabeth Kulesi olarak değiştirilmiştir. 96 metrelik yüksekliği ile kurulduğu ilk yıllarda dünyanın en uzun saat kulesi unvanını elde etmiştir.

London Eye, İngiltere’nin Londra şehrinde yer almaktadır. 135 metrelik yüksekliği ile Avrupa’nın en büyük dönme dolabı olarak anılan London Eye, 32 adet yolcu taşıma kapsülü ile günde 15.000 ziyaretçi taşıyabilmektedir. Londra’nın en büyük cazibe merkezlerinden biri olan London Eye, yapıldığı ilk günden günümüze kadar 36 milyondan fazla insana Londra’nın panoramik manzarasını sunmaktadır.

British Museum, İngiltere’nin başkenti Londra’da yer almaktadır. Bünyesinde 8 milyondan fazla eser sergilenmektedir. Bünyesinde barındırdığı eserler dünyanın hemen her noktasından bir araya getirilmiş ve halka ücretsiz olarak sunulmuştur. Müze içinde yer alan 10’dan fazla bölümde birçok galeri ve koleksiyon bulunmaktadır.

İngiltere Kraliyet ailesine ait 8 parktan bir tanesi olan Hyde Park, 138 hektarlık alanı ile Londra’nın en büyük parkı olarak kabul edilmektedir. Park, büyüleyici doğasının yanı sıra çeşitli tarihi yapıları da bünyesinde barındırmaktadır. İngiltere’nin en popüler yılbaşı festivallerinden Winter Wonderland’a ev sahipliği yapan Hyde Park, ayrıca at biniciliği, bot turu ve yüzme gibi aktiviteleriyle de tüm ziyaretçilerine sınırsız eğlence vadetmektedir.

Buckingham Sarayı, İngiltere’nin başkenti Londra’nın merkezinde yer almaktadır. İngiliz kraliyet ailesinin yönetim merkezi ve idari işlerini gerçekleştirdiği bir yer olarak ön plana çıkmaktadır. 1703 yılında Buckingham dükü için özel bir ev olarak inşasına başlanan saray, Kraliçe Victoria döneminde kraliyet ailesinin resmi binası olarak değiştirilmiştir. Saray toplamda 755 odaya sahiptir.

Açılıp kapanır köprüler arasında en benzersizi olan Tower Bridge, İngiltere’nin tarihini yansıtan Londra şehrinde yer almaktadır. 240 metre uzunluğa sahip köprü, 65 metre yüksekliğinde iskeleler üzerine inşa edilmiştir. Köprünün mimarisi Sir Horace Jones ve Sir John Wolfe Barry’e aittir. İnşasına 1886 yılında başlanmış ve 1894 yılında Galler prensi ve prensesi tarafından açılışı yapılmıştır. Nehir trafiğinin rahatlıkla akabilmesi için köprü yılda ortalama 1000 kez açılıp kapanmaktadır. Köprüde turistlerin rahatlıkla gezebilmesi için yürüyüş yolu da bulunmaktadır. Bu yolda kısa filmler ve fotoğraflar ile köprünün tarihine ışık tutulmaktadır.

Tate Modern, İngiltere’nin başkenti ve en büyük şehri olan Londra’da bulunmaktadır. Bünyesinde barındırdığı 70 binden fazla eserle, dünyanın en büyük çağdaş ve modern sanat koleksiyonlarından birisini oluşturmaktadır. 1897 yılından beri ziyarete açık olan sanat galerisi, geçmiş ve günümüz arasında sanatçıların birbiri ile iletişimini sağlamaktadır. Müzede geçici sergiler de düzenlenmektedir. Geçici sergilerin temaları sürekli değişmekte ve bu sayede her bir ziyarette farklı bir kültürel özellik sunmaktadır.

Abbey Road, İngiltere’nin başkenti ve en kalabalık şehri olan Londra’da yer almaktadır. The Beatles’in 1969’da yayınlanan albümünde kapak resmi olarak kullanılarak tüm dünyada tanınmasına yol açmıştır. Ayrıca bünyesinde barındırdığı Abbey Road Studios müzik şirketi ile günümüzün en popüler sanatçılarının çıkış noktası olarak da ön plana gelmektedir.

Westminster Abbey, İngiltere’nin başkenti Londra’da yer almaktadır. Geçmişi 10. yüzyıla kadar uzanan kilise, kraliyet ailesinin taç giyme törenlerinde ön plana çıkarken aynı zamanda ebedi istirahatlerini yaptıkları yer olarak da bilinmektedir. Bunun yanı sıra Charles Dickens, Jane Austen, William Shakespeare ve Geoffrey Chaucer gibi önemli şair ve yazarların anıldığı Şairler Köşesi’ne de sahiptir. Diğer kiliselerden farklı olarak çanları yalnızca kraliyet için önemli günlerde çalmaktadır.

14. ve 17. yüzyıl arasında kraliyet ailesinin ahırı olarak kullanılan Trafalgar Meydanı, Londra’nın tam kalbinde ziyaretçilerini karşılamaktadır. Ahırın Buckingham Sarayı’nın yanına taşınması üzerine alan boş kalmış ve John Nash tarafından kültürel bir meydan oluşturma çalışmalarına başlanmıştır. İngiltere’nin 1805 yılında Trafalgar Savaşı’nda zafer kazanmasının ardından meydan, Trafalgar ismini almıştır. Başta National Gallery olmak üzere çeşmeleri, anıtları ve heykelleri ile ünlü bir meydandır.

Londra Kalesi, İngiltere’nin başkenti Londra’da yer almaktadır. 1000 yıla yakın geçmişi ile Londra’nın en eski yapılarından biri olarak kabul edilen kale, yapıldığı günden beri İngiltere tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kraliyet Muhafızları tarafından gerçekleştirilen koruma görevi ise İngiltere’nin en eski askeri törenlerindendir.

Camden Town, İngiltere’nin Londra şehrinde bulunan ünlü bir semttir. Farklı inançlara ve değerlere verdiği önem ile her kökenden insana, ev sahipliği yapmaktadır. Birbirinden renkli pazarlarında giyim, antika, ikinci el eşya, hediyelik ürünler gibi birçok seçenek bulunmaktadır. Canlı sokakları, lezzetli yemek durakları ve Regent’s Kanalı gezileri ile semt, Londra’nın önemli cazibe merkezlerinden birisidir.

Londra şehrini Southwark semtine bağlayan Londra Köprüsü, Thames Nehri üzerinde bulunmaktadır. Geçmişi M.S. 60. yıllara kadar uzanması sebebi ile İngiltere’nin en eski köprülerinden biri olarak bilinmektedir. İlk defa Thames Nehri’nin iki yakasını birleştiren bu köprü, tarihteki yerini Julius Caesar tarafından inşa ettirilerek almıştır. Geçmiş yıllarda köprü üzerine evler inşa edildiği ve çeşitli sebeplerle sürekli olarak yıkıma uğradığı bilinmektedir. Köprü günümüzdeki halini ise 1973 yılında almıştır. Kraliçe II. Elizabeth’in katılımı ile ziyarete açılan köprü, oldukça sade bir mimariye sahiptir.

The Shard, İngiltere’nin başkenti ve en kalabalık şehri olan Londra’da yer almaktadır. 2012 yılında hizmete açılan gökdelen, aynı anda dokuz binden fazla insanın zaman geçirebileceği bir yer olarak ön plana çıkmaktadır. İngiltere’nin en yüksek ve Avrupa’nın da en yüksek 7. binası olarak bilinmektedir. Sadece üç yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmış ve yapımında 1450 işçi aynı anda çalışmıştır.

Piccadilly Circus, İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster semtinde yer almaktadır. Regent Caddesi ile Green Park’a doğru uzanan Piccadilly Caddesi’nin kavşağı olan Piccadilly Circus, İngiltere’nin en popüler yerlerinden birisidir. Canlı ve eğlenceli hayatıyla dikkat çeken bu kavşak, alışveriş denildiğinde de ilk akla gelen yerlerdendir.

National Gallery, Londra’nın merkezindeki Trafalgar Meydanı’nda yer almaktadır. Galeri 13. yüzyıldan günümüze kadar gelen oldukça geniş resim koleksiyonlarına ev sahipliği yapmaktadır. 1824 yılında sadece 38 eserle tarihteki yerini alan galeride, günümüzde 2300’den fazla eser sanatseverler ile buluşmaktadır. Ayrıca dünyanın farklı noktalarından gelen sanatçıların kendi eserlerini sergileme imkanına sahip olduğu bu galeri evrensel bir öneme de sahiptir.

Westminster Sarayı İngiltere’nin Londra şehrinde bulunmaktadır. 1097-1099 yılları arasında yapımı başlamış muhteşem saray Thames Nehri’nin kuzey kıyısında yer almaktadır. Binlerce odası bulunan mimari şaheser, göz alıcı kuleleri ile ihtişamını göstermektedir. Görenleri hayran bırakan Westminster Sarayı’nın yemyeşil bahçeleri de yerli ve yabancı turistler tarafından tam not almaktadır.

İngiltere’nin başkenti Londra’da yer alan Strand, yüzyıllardır ilgi gören bir yerleşim yeridir. 20. yüzyılın başlarında bir eğlence bölgesi olarak anılan yer, Londra’da bulunan diğer tüm caddelerden daha fazla tiyatroya ve müzik salonuna sahip olmuştur. Tarihi sarayların ve kiliselerin bulunduğu Strand şehrin en önemli caddesi olarak yerli ve yabancı turistleri bölgeye çekmektedir.

İngiltere’nin Londra şehrinde yer alan Whitechapel adını bölgenin ortasından geçen iki caddeden almış renkli bir tarihe sahiptir. Whitechapel, etkileyici mimariye sahip Doğu Londra Camii’nden eğlenceli Truman Bira Fabrikasına kadar çeşitli yapıları bünyesinde barındırmaktadır. Semt ayrıca önemli sanat galerisinden leziz tatlar sunan köri evine kadar daha birçok yapıyla dünyanın dört bir tarafından ziyaretçi çekmektedir.

St James’s Park İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunmaktadır. 1532 yılında Henry VIII, St James’s Park’ı oluşturan 57 dönüm bataklığı satın alarak bu alanı avlanma yeri olarak kullanmıştır. Daha sonrasında Charles II parkın yeniden tasarlanmasını sağlayarak günümüzdeki şeklini vermiştir. Nefes kesen manzarası ve doğallığı ile büyüleyen St James’s Park turistlerin yoğun ilgi gösterdiği yerlerden biridir.