Sırbistan Ünlü Yerleri

Roma İmparatorluğu tarafından MS 1. yüzyılda inşa edilmiş olan Belgrad Kalesi daha sonraki dönemlerde Hunlar, Slavlar, Avusturyalılar ve Türkler tarafından birçok kez yıkılmıştır. Sonunda günümüze değin ulaşabilmiş olan Belgrad Kalesi açık hava müzesi ve turistik amaçlı kullanılmaktadır. Tüm görkemiyle asaletini korumaya devam eden kale her yıl binlerce turist ağırlamaktadır.

Nikola Tesla Müzesi 1952 yılında ziyarete açılmış, dünyanın en çok ziyaretçi alan kültür birimlerinden bir tanesidir. Ünlü Fizikçi Nikola Tesla’nın hayatını, yaptığı çalışmaları yansıtan birçok eşyaya ev sahipliği yapan müze her yıl 150.000’den fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır. Nikola Tesla 20. yüzyıl bilimine ışık tutmuş, zaman ötesi icatlara imza atmıştır.

Sırbistan’ın göz bebeği Kalemegdan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde askeri alan olarak kullanılmıştır. Daha sonraki dönemlerde I. Dünya Savaşı’na da maruz kalmasına rağmen bütün güzelliğiyle günümüzde boy gösteren Kalemegdan, şehrin en güzel yeşil alanıdır. İçerisinde birçok farklı tesis bulunduran parktaki çoğu yapı tarihidir. Görenleri kendine hayran bırakan Kalemegdan adını Türkçe’den almaktadır.

Yapımına 1935 yılında başlanmış olan Aziz Sava Katedrali tam olarak Sırp Ortodoks Kilisesinin kuruluş 800. yıldönümü olan 2019 yılında tamamlanmıştır. Dini yapı Sırp Ortodoks Kilisesi’nin kurucusu olan Aziz Sava’ya ithaf edilmiştir. Ayrıca bu görkemli yapı Balkanların en büyük kilisesi unvanına sahip olmaktadır.

Belgrad’ın ünlü caddesi Skadarlija, yaklaşık 400 metre uzunluğa sahiptir. Canlı müzik eşliğinde güzel bir akşam yemeği için ideal bir lokasyondur. Ayrıca birbirinden güzel kafe, gece kulübü ve eğlence mekânlarıyla da ziyaretçilerini kendisine çekmektedir. Bohem havasıyla dikkat çeken Skadarlija, kendilerini bu muhteşem atmosfere kaptırmak isteyen her yaştan ziyaretçi için cazip bir destinasyondur.

MÖ 7. yüzyılda Yunanlıların keşfettiği akarsu günümüzde Avrupa Birliği’nin en uzun nehri unvanına sahiptir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan nehir Belgrad’ın eşsiz güzelliğiyle birlikte değer kazanmaktadır. Her yıl binlerce turist nehri görmek ve keşfetmek için Belgrad’a akın etmektedir.

Ada Ciganlija Sava Nehri’nin bir parçasının göl olmasıyla birlikte gelişmeye başlamış bir yerleşim yeridir. 1821 yılında devlet mülkü olarak ilan edilen ada Avrupa’nın en büyük plajı olan Sava Gölü’ne sahip olmaktadır. Günümüzde en çok yaz aylarında ziyaret edilen sevimli ada en çok spor dalları açısından gelişmiştir.

Ivo Andric Müzesi 1892 yılında Bosna-Hersek’te doğmuş olan adını aldığı meşhur yazarın kişisel eşyalarını bulundurmaktadır. Diplomatik görevler üstlenmiş olan Ivo Andric aynı zamanda oldukça önemli bir edebiyat sanatçısıdır. Nobel Ödülü kazanmış olan meşhur yazarın müzesi ise kendine ait evinde hayata gözlerini yumduktan bir yıl sonra yani 1976 yılında açılmıştır.

1870 yılında açılmış olan bu meşhur caddenin tarihi Eski Roma dönemine değin dayanmaktadır. Bir su yolu olarak kullanılmaya başlanan bu cadde günümüzde kültür merkezi haline gelmiştir. Tarihi yapıları ve bulundurduğu diğer dükkanlar, mağazalar sayesinde popülarite kazanmış olan Knez Mihailova Caddesi her yıl binlerce ziyaretçi ağırlamaktadır.

Sava Gölü aslen nehrinin sağ kolu olarak bulunduğu adanın ortasından geçmektedir. Ancak 1957 yılında göl nehirden ayrılarak oluşmaya başlamıştır. 1978 yılında insan elinin de yardımı tamamen oluşumunu tamamlamış olan göl günümüzde adeta bir festival alanı haline gelmiştir. Günümüzde Sava Gölü’nde birçok farklı spor aktivitesi ve farklı etkinlik düzenlenmektedir.

Klasik Otomobil Müzesi, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da 1994 yılında açılmıştır. Müzenin bulunduğu bina, 1929’da ilk halk garajı olarak Rus Mimar Valerij Stasevski tarafından tasarlanmıştır. Mekânın yapıldığı dönemde uluslararası yarışmalara katılanlar, araçlarını bu binada muhafaza etmiştir. Birçok klasik otomobili çatısı altında toplayan müze, değerli ve ilgi çekici otomobilleri ziyaretçileriyle buluşturmaktadır.

Bir zamanlar müreffeh ve güçlü Roma şehri Sirmium’un kalıntıları, bugünün Sremska Mitrovica sokaklarının altında gizlenmiştir. Burada tarihi bazilika olmak üzere dönemin yerleşik yapılarının birçoğunu gözlemlemek mümkündür. Bu sebeple Sirbium hem tarih severler hem de şehri ziyaret edenlerin mutlaka görmesi gereken yerler arasındadır.

Kelle Kulesi, 1809 yılında Hurşid Paşa tarafından yaptırılmıştır. Hurşid Paşa birinci Sırp isyanından sonra ölen isyancıların kafataslarını kullanarak bu kuleyi yaptırmıştır. Ziyaretçiler Sırbistan’a kuleyi görmek için akın etmektedir.

Belgrad Grand Casino, 2008 yılından bugüne başkentin en sevilen ve ilgi gören eğlence mekânı olarak anılmaktadır.  Casino içerisinde 200 kadar oyun makinesi ve 20’yi geçen oyun masası bulunmaktadır. Her oyun için farklı masalar yer almakta olup bunlara ek olarak birden fazla restoran ve bir de bar Belgrad Grand Casino’ya eşlik etmektedir.

Genex Kulesi 1971 yılında birçok zorluğa rağmen inşa edilmiştir. Bu kule az şıklık çok işlev prensibini benimseyen Brütalist mimari ile tasarlanmıştır. En uzunu 35 katlı iki ayrı binadan oluşan kule bir betonarme ile 26. Katta birleştirilmiştir. Günümüzde yalnızca bir tanesi konut olarak işlev gören binada zaman zaman marka reklamları görülmektedir.

Aziz Mihail Katedrali Sırbistan’ın en eski dini yapılarından biri olarak birçok turist ağırlayan bir cazibe merkezidir. Şehrin dört bir yanından görülebilen ihtişamlı yapının içi de dışı gibi hayranlı kuyandırmaktadır. İnşasına 1837 yılında başlanmış ve 1940 yılında ibadete açılmıştır. Bahçesi ağaçlarla çevrili olan Aziz Mihail Katedrali yerli ve yabancı turistlerin gözdesi bir gezi rotasıdır.

Bayraklı Camii Sırbistan’ın başkenti olan Belgrad şehrindeki işlev gören tek camiidir. Bu camii oldukça köklü bir geçmişe sahip olmakla birlikte günümüze değin direnişi hayranlık uyandırmaktadır. Dikkat çekici dini yapının tam olarak hangi yılda inşa edildiği bilinmemektedir. Ancak camiinin 930 yılında yaptırıldığı herhangi bir kaynağa dayanmaksızın söylenmektedir.

Sırbistan’ın Vojvodina Özerk Bölgesi’nde bulunan Petrovaradin Kalesi, MÖ 4500 yılında inşa edilerek insanlık açısından ilk yerleşim alanlarından biri etrafından şekillenmiştir. Paleolitik ve Neolitik Çağlarda insanların kötü hava şartlarında ya da savaş benzeri durumlarda bir sığınak olarak da kullandıkları Petrovaradin Kalesi, 1991 yılında Sırbistan Cumhuriyeti tarafından “Sırbistan’ın Büyük Öneme Sahip Kültürel Tarih Mekanları” listesine dahil edilerek korunmaya alınmıştır. Her yıl 1 milyon turist tarafından ziyaret edilerek oldukça rağbet görmektedir.

Yapımına 1931 yılına başlanmış Aziz Mark Kilisesi 1940 yılında ziyaretçilerine açılmıştır. Ülkenin en büyük kiliselerinden biri olma unvanına sahip olan dini yapı 62 metre uzunluğa sahip olmaktadır. Zamana meydan okuyarak günümüze değin ulaşmış kilise hala işlevine devam etmektedir. Oldukça yoğun ilgi görmekte olan Aziz Mark Kilisesi görenleri kendisine hayran bırakmaktadır.

Sırbistan’da yer alan Partizan Stadı, 1951 yılında açılmış olsa da öncesinde tam olarak tamamlanmadan birkaç maç yapılmıştır. 50.000 kişi kapasiteli salonda yapılan düzenlemeler 29.775 kişi kapasiteli hale getirmiştir. Stadyumda hem futbol hem de atletizm müsabakaları yapılabilmektedir.