Sırbistan’ın Altındaki Antik Kent: Sirmium Antik Kenti

Önceki
Sirmium Antik Kenti

Sirmium Antik Kenti

Sonraki
32 dk'lık okuma
363 kişi okudu

Burada eski Roma’dan kalanları ziyaret etmek, kazılan mozaik zeminleri, odaları, hamamları ve antik ısıtma sistemleri gibi daha birçok tarihi yapıyı görmek mümkündür.

Avrupa’nın en eski şehirlerinden biri olan ve MÖ 5000’lere kadar uzanan tarihi ile Sremska Mitrovica yani bir zamanlar Sirmium olarak anılan yer, Roma İmparatorluğu’nun dört başkentinden biri olarak aynı zamanda dünyanın en büyük şehirlerinden biri olarak kabul edilmiştir.

Sirmium antik kentinin arkeolojik kalıntıları, günümüz Sremska Mitrovica kentinin altında yer almaktadır. Burası, Roma’nın Pannonia’yı fethinden önce, ikinci kasabaya adını veren Amantinеs ve Sirmiensis’in yerli toplulukları tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Bugün gün yüzüne çıkarılan bu tarihi yerleşim yeri, birçok ülkeden ziyaretçileri ağırlamaktadır.

Sirmium Antik Kenti’nin Tarihi

Sirmium, Pannonia Secunda eyaletinin merkezi ve Diocletianus’un reformlarından sonra Roma İmparatorluğu’nun en önemli şehirlerinden biri haline gelmiştir. Uzun süreli sistematik arkeolojik araştırmalar sırasında, modern şehrin iç merkezinde sergilenen imparatorluk sarayı kompleksi ile tüccarlar ve zanaatkarlar mahallesinin kalıntıları da dahil olmak üzere çok sayıda anıtsal bina keşfedilmiştir.

Sirmium şehri aslen İliryalılar ve Keltler tarafından kurulmuştur. MS 1. yüzyılda Romalılar tarafından fethedilmiştir. Birçok Roma imparatoru bu şehirde veya çevresinde doğmuştur. Bunlardan biri, Marcus Aurelius olmakla birlikte aynı zamanda imparatorun MÖ 180’de burada öldüğü rivayet edilmektedir. Sirmium, erken Hristiyanlığın merkezlerinden biri ve Hristiyan şehitlik yeri olarak da anılmaktadır. Kentin merkezindeki iyi korunmuş Hristiyan bazilika kalıntıları bu durumu doğrulamaktadır. Hunlar şehri 5. yüzyılda tahrip etmiş olsa da 6. yüzyılda Bizans İmparatorluğu tarafından alınıp tekrar restore edilmiştir. Sirmium, 582’de uzun bir kuşatmadan sonra Avarların eline geçmiştir.

İmparatorluk sarayı ve Hipodrom kompleksi 3. yüzyılın sonunda ve 4. yüzyılın başında inşa edilmiştir. Kasabanın güneydoğu kesiminde Sava Nehri boyunca yer almış ve yaklaşık 20 hektarlık bir alanı kaplamıştır. İmparatorluk sarayının kalıntıları, geç Roma döneminde Sirmium’un imparatorluk başkenti ve idari merkez olarak oynadığı rolün bir kanıtı kabul edilmektedir. Günümüzde sitenin sadece bir kısmı yani koruma altında olan kısmı ziyarete açılmıştır. Sirmium’un en iyi korunmuş mozaiklerinden bazıları, freskler ve mimari süslemeleri ısıtma sistemleri üzerinde yer almaktadır. Günümüze kadar büyük ölçüde bozulmadan kalmasının da konumu yüzünden olduğu ifade edilmektedir.

5. yüzyılın ilk yarısından kalma olduğu düşünülen şehir bazilikasının kalıntıları modern bir binanın bodrum katında sergilenmektedir. Aziz Demetrius’a adanmış bir kilise olarak tanımlanan bazilika, Sirmium’un tam merkezinde, meydanın hemen yakınında bulunmaktadır. Üzerinde bir sunak ve rahipler için koltukların yerleştirildiği yükseltilmiş bir platforma sahip bir yarım daire biçimli bir şekilden oluşmaktadır. Aziz Demetrius Anıtı, yerleşime adını verdiği ve aynı zamanda onun koruyucu azizi olduğu modern şehir için büyük önem taşımaktadır.

Sirmium Antik Kenti’ne Tarihi Ziyaret

Sirmium’daki ilk arkeolojik kazılar 1957’de İmparatorluk Sarayı’nda başlamıştır. Site, o konumda bir apartman inşaatı sırasında tesadüfen keşfedilmiştir. Çalışmalar önce geçici olarak ardından masif duvarlar, bir radyan ısıtma sistemi ve zemin mozaikleri ortaya çıktığında kalıcı olarak durdurulmuştur. Daha sonra sarayın hemen bitişiğindeki Roma sirkinin (imparatorluğun Yunanca konuşulan bölümünde bir hipodrom) keşfi, yapıyı bir imparatorluk sarayı olarak tanımlamak için kesin kanıtlar sağlamıştır.

Sirmium’daki çoğu arkeolojik anıt 2. yüzyıl ve sonrasına aittir. İmparatorluk konutunun kalıntıları, Sremska Mitrovica’nın güneydoğusunda, bir bazilika ve bir hipodrom tespit edilmiştir. Diğer yerlerde iki mezarlık, bir tahıl ambarı ve hamamlar tespit edilmiş olup, surların seyri oldukça uzak bir mesafe içinde görülebilmektedir. Novi Sad’daki Srem Müzesi ve Voyvodina Müzesi’nde kazılardan elde edilen eserler, freskler, Roma gemisine ait kalıntılar, çok sayıda yazıt ve mimari parça bulunmuştur. En önemli arkeolojik keşiflerden biri olan imparatorluk sarayı, hipodrom kompleksi 3. yüzyılın sonlarında veya 4. yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. Lüks iç mekânın kalıntıları, imparatorluğun farklı bölgelerinden ithal edilen fresk parçaları, mozaik döşemeler ve mimari süslemeler arkeolojik alanda görülebilmektedir.

İmparatorluk Sarayı kompleksindeki ziyaretçi merkezi, pazartesiden cumaya, sabah 09.00’dan akşam 17.00’ye kadar açıktır.

Ziyaretler ücretli olmakla birlikte yetişkinler için 150 Sırp Dinarı, çocuk ve yetişkin grupları için kişi başı 100 Sırp Dinarı şeklindedir. Ziyaretçi merkezinde bilgi masası, hediyelik eşya dükkânı ve kafe bulunmaktadır. İmparatorluk Sarayı’nın çoğu özel gereksinime ihtiyaç duyan ziyaretçiler için erişilebilirdir.

Sevdiklerinizle Paylaşın