Tüm Peygamberlerin Hayatlarına Değmiş Kutsal Mekan: Mescid-i Aksa

Önceki
Mescid-i Aksa

Mescid-i Aksa

Sonraki
315 dk'lık okuma
3826 kişi okudu

Mescid-i Aksa İsrail’in Kudüs şehrinin doğusunda bulunan Eski Şehir bölgesinde, Morya olarak da adlandırılan Tapınaklar Tepesi’nde yer almaktadır. 

Mescid-i Aksa, Müslümanların Mekke ve Medine’den sonra İslam’ın en kutsal üçüncü dini mabedi olarak kabul ettikleri, ziyaretlerinde ibadet ettikleri bir yerdir. Mescid-i Aksa 500.000 ziyaretçiyi ağırlayabilecek kapasitede özel bir mesciddir.

Mescid-i Aksa’nın İslam Tarihi

Mescid- i Aksa, İslam Peygamberlerinin birçoğunun hayatı ile iç içe geçmiş bir ibadet yeri olarak eşsiz ve zengin tarihi dokusu ile tüm Müslümanları kalbinde çok özel bir yere sahiptir. İslam dini tarafından ziyaret edilmesi sevap olarak kabul edilmektedir.

Mescid-i Aksa, İslam’ın ilk kıblesi olarak kabul edilmektedir. Tarih boyu, İslam Peygamberleri için önemli bir ibadet yeri olmuştur. Mekke’deki Mescid-i Haram’dan 40 yıl sonra inşa edilmiştir. Mescid-i Aksa ilk olarak Hz. Muhammed’in sahabelerinden Ömer bin Hattab tarafından küçük bir din evi olarak inşa edilmiştir. Daha sonra Emevi halifesi Abdülmelik tarafından yenilenip genişletilmiştir. Abdülmelik’in oğlu birinci Velid tarafından 705 yılında yapının inşası tamamlanmıştır.

Hz. İbrahim (a.s) döneminde, oğlu Hz. İshak (a.s) ve torunu Hz. Yakub (a.s) tarafından bilinen bir ibadethaneydi. Hz. Yakub’un oğlu Hz. Yusuf (a.s), Mısır’da iktidara gelince, ailesinden kendisine katılmalarını ve Filistin’i sarmış olan yoksulluktan kurtulmalarını istemiştir. İsrailoğulları, daha iyi bir maddi yaşam arayışıyla Mısır’a göç etmişler ve dört yüzyıl boyunca orada kalmışlardır. Hz. Yakub’un neslinden Mescid-i aksa’ya sahip çıkacak kimse kalmadığı için, mescidin bakımı, Hz. İbrahim’in takipçileri olan toprakların yerli halkı Filistinliler’e kalmıştır. Bu dönemde Mescid-i Aksa’ya "Beteyel" yani "Allah’ın Evi" denilmekteymiş.

Mescid-i Aksa, Hz.Muhammed (sav)’in hayatında birçok nedenden dolayı çok özel bir yere sahiptir. Bunun ilk sebeplerinden biri, Hz. Adem (a.s), Hz. Nuh (a.s), Hz. İbrahim (a.s), Hz. Musa (a.s), Hz. Davud (a.s), Hz. Süleyman (a.s) ve Hz. İsa (a.s) olmak üzere Mescid-i Aksa’nın peygamber yoldaşlarının hayatlarının merkezinde yer almasıdır. Hz.Muhammed (sav), hicretin ikinci yılına kadar yüzünü Mescid-i Aksa’ya çevirerek namaz kılmıştır. Mescid- i Aksa’nın Hz. Muhammed’in hayatında bu denli önemli olmasının asıl nedeni ise Miraç hadisesinin burada gerçekleşmiş olmasıdır.

Osmanlı döneminde Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın sorumluluğu İslam hukuku ile Osmanlı millet sistemi doğrultusunda Müslümanlara verilmiştir. Yahudi ve Hıristiyan azınlıklar için dini özgürlük ve güvenlik sağlanmıştır.

Mescid-i Aksa İsminin Kökeni ve Mimarisi

Mescid-i Aksa’nın isminin kökeni Hz. Muhammed (sav)’ in Miraç yolculuğuna dayanmaktadır. El Aksa kelime anlamıyla "en uzak" anlamına gelmektedir. Mekke’den Kudüs’e gerçekleşen Miraç yolculuğuna atıfta bulunulduğu ve "Mekke’den en uzak" anlamına geldiği düşünülmektedir.

Mescid-i Aksa’nın en çarpıcı noktalarından biri de tarihinin yanı sıra çekici tasarımıdır. Mescid-i Aksa erken dönem İslam mimarisinin karakteristik özelliklerini taşımaktadır. Yapı 35 bin metrekare büyüklüğündedir. Dört minaresi ve on dört Romanesk kemerli, çini kaplı güzel bir cephesi vardır. Mescid-i Aksa’nın ortasında, ibadet edenlerin abdest almak için kullandıkları Kaş olarak bilinen büyük bir çeşme bulunmaktadır.

Mescid-i Aksa’nın içinde; kuyular ve su kanalları bulunan, Marwani ibadethanesinin de bulunduğu bir yeraltı katı vardır. Mescid-i Aksa’da çok fazla kapı bulunmaktadır ve ziyaretçilerin dikkatini kapıların tasarımları bir hayli etkilemektedir. Açık kapılar, koridorlar ve platformlar içeren geniş bir avlusu vardır. Burası ağaçlarla zenginleştirilmiştir. Mescid-i Aksa, 30-40 metre yüksekliğe ulaşan surlarla çevrili olan, içinde Kubbet’üs Sahra’nın da bulunduğu kutsal bir mekandır.

Mescid-i Kıble

Mescid-i aksa’nın içinde bulunan gümüş kubbeli cami, namaz yönü olan kıbleye en yakın olduğu için Mescid-i Kıble olarak bilinmektedir. Mescid-i Aksa’nın önü doğrudan Mekke’deki Kâbe’ye dönük şekildedir. Günümüzde Mescid-i Aksa’da faaliyet gösteren El- Kıble cami, Hz. Omar bin Al-Khatab ve Emevi Halifesi Velid tarafından inşa ettirilmiştir. Osmanlı döneminde, Kanuni Sultan Süleyman, II. Mahmud, Sultan Abdülaziz ve II. Abdülmuhammed gibi padişahlar Mescid-i Kıble’ye büyük ilgi göstermişlerdir.

El-Kıble Camii, yedi nefli kare bir yapıdadır. En büyük nef, görkemli bir kubbe ile tepesinin merkezinde yer almaktadır. Gümüş kubbeli olup, doğu tarafında üç küçük nef ve batı tarafında da üç tane nef bulunmaktadır. El-Kıble Camii’nin dokuz girişi vardır. İçerisinde tarihi değeri bulunan kadim sütunlar yer almaktadır.

Kubbet’üs Sahra (Kaya Kubbesi)

Kubbet’üs Sahra, Mescid-i Aksa’nın en yüksek noktasında yer almaktadır. Mescid-i Aksa’nın surlarından 4 metre daha yüksektedir. Sekizgen biçimli bir tepenin üzerine konumlanmış haldedir. Kubbesi, Mescid-i Aksa’nın en çok dikkat çeken noktasıdır. Kubbet’üs Sahra’nın dört girişi bulunmaktadır ve sütunlarla dekore edilmişlerdir. Kubbet’üs Sahra’nın etrafını bir dizi kemerli kapı çevrelemektedir ve dekoratif işlev görmektedirler.

Hıristiyan ve Yahudi Aleminde Mescid-i Aksa’nın Önemi

İncil’in Ahd-i Cedid kısmında Hz. isa’nın Kudüs’ü ziyaret ettiğinden bahsedilmektedir. Hz. İsa, Mescid-i Aksa’nın düzgün kullanılmadığını görmüştür ve insanlara Mabed’in herkesin ibadeti için olduğunu anlatmaya ve İncil’i öğretmeye çalışmıştır. Yuhanna, Makta, Markos İncilleri’nde Kudüs’ten fazlasıyla bahsedilmektedir. Kudüs, Hz. İsa’nın öldüğü yer olarak geçmektedir.

Museviler, Mescid-i Aksa’nın hep gökte olduğuna inanmaktadırlar. Yahudilere göre; dünya, Mescid-i Aksa’nın gökten gölgesinin düştüğü yerde meydana gelmiştir. İlk insan Hz. Adem’in burada dünyaya geldiğine inanmaktadırlar. Hz. Davud’un ve Hz. Süleyman’ın bu mescidi inşa etmiş olması Yahudiler için kutsaldır.

Mescid-i Aksa’yı Ziyaret Edeceklerin Uyması Gereken Kurallar

 Ziyaretçiler ayakkabılarını dışarıda raflarda veya halılarda bırakabilmektedirler.

Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmek isteyen turistler mütevazı giyinmelidir ve kadınlar saçlarını örtmelidir. Camiye ayakkabıyla girilmesine izin verilmemektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Filistin Vizesi

Filistin’e seyahat etmek isteyen ziyaretçiler, İsrail vizesine sahip olmalıdır. İsrail Konsolosluğu’na yapılan vize başvuruları, 5-10 iş günü içerisinde olumlu veya olumsuz olarak sonuçlanmaktadır.