Hirodes Dönemindeki Tapınak Dağı’ndan Günümüze: Ağlama Duvarı

Önceki
Kudüs Ağlama Duvarı

Kudüs Ağlama Duvarı

Sonraki
118 dk'lık okuma
1537 kişi okudu

Ağlama Duvarı, İsrail’in Kudüs kentinin Eski Şehir bölgesindeki Tapınak Dağı’nda yer almaktadır. İbranicesi Ha-Kotel Ha-Ma’aravi olan Ağlama Duvarı’nın kısa ismi Kotel olarak bilinmektedir. 

Duvar, Yahudi halkı için kutsal bir dua ve hac yeridir. Kudüs’ün Tapınak Dağı’nı çevreleyen istinat duvarının tek kalıntısıdır.

Ağlama Duvarı, Yahudiler için en önemli dini mekan olarak kabul edildiği için her yıl yüz binlerce kişi, ziyaret etmek ve dua okumak için kalıntıya akın etmektedir. Dualar sesli bir şekilde okunmakta veya yazıya dökülüp duvarın çatlaklarına yerleştirilmektedir. Duvar, biri erkekler, diğeri kadınlar için olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

Ağlama Duvarı’nın Köklü Tarihi

Ağlama Duvarı’nın tarihi, Kudüs’ün en önemli ve yıkıma uğramış geçmişi ile Tapınaklar Dönemi’ne dayanmaktadır. Ağlama Duvarı, tapınaklardan günümüze kadar ulaşabilmiş tarihsel ve dini öneme sahip bir yapıdır. Ağlama Duvarı, 

MÖ 10. yüzyılda inşa edilmiş ve yıkılmış olan Süleyman Tapınağı’ndan sonra yerine MÖ 516’da inşa edilmiş İkinci Tapınak’ın günümüze ulaşan son kalıntısıdır. Bugünkü Ağlama Duvarı bu tapınağın istinat çevre duvarının bir parçasını oluşturduğu bilinmektedir.

İkinci Tapınak, MS 70 yılında, I. Yahudi-Roma Savaşı’nda Romalılar tarafından yıkıldığında Roma imparatorları, Yahudi halkının yılda bir kez Tapınak Dağı’na gelip tapınağın kaybına ağıt yakmalarına ve dua etmelerine izin vermişlerdir. Böylece tapınaktan geriye kalan Ağlama Duvarı’nda yapılan ibadetlerin temelleri atılmıştır.

1517 yılında I. Selim’in önderliğinde Osmanlılar, Kudüs’ü fethetmiştir. I. Selim’in oğlu Kanuni Sultan Süleyman, Kudüs’ün surlarını restore ettirmiş ve şehirden sürülmüş Yahudileri Kudüs’e yerleşmeye teşvik etmiştir. Sultan Süleyman, Ağlama Duvarı’na bitişik evlerin molozlarının Yahudiler için bir ibadet yeri olarak temizletilmesini emretmiştir. Buna ek olarak Sultan Süleyman, Yahudilerin Ağlama Duvarı’nda her vakit ibadet edebilme hakkına sahip olduklarına dair bir ferman yayınlamıştır.

Aralık 1917’de Edmund Allenby komutasındaki kuvvetler Kudüs’ü Osmanlıların elinden almıştır. Allenby, üç dinin Kudüs’teki kutsal binalarının, anıtlarının, kutsal yerlerinin, türbelerinin dinlerinin mevcut geleneklerine göre korunacağını açıklamıştır.

1929 yılında Müftü Haj Al Husseinni, duvarın üzerinde bulunan ara yolun güney ucunda genişleme yapılmasını emretmiş ve çıkmaz sokak Tapınak Dağı’ndan Ağlama Duvarı’ndaki dua alanına giden bir cadde haline getirilmiştir.

Kudüs Ürdün yönetimi altındayken, antik duvarın taşlarına Arapça ve İngilizce olmak üzere seramik bir sokak tabelası eklenmiştir. Sekiz ayrı seramik karodan oluşan tabelada; üstte Arapça "Al Buraq Yolu", aşağıda İngilizce "Al-Buraq Yolu" yazmaktaymış. Duvara asılan bu tabela Yahudiler tarafından "Ağlama Duvarı" tabirini aşağılayıcı buldukları için hoş karşılanmamıştır. Bu olay savaşa zemin hazırlamış ve 1967’deki Altı Gün Savaşı’nda İsrail’in zafer kazanmasıyla Ağlama Duvarı İsrail’in kontrolüne girmiştir. Buna takiben Ağlama Duvarı’nın önündeki alan, on iki bin kişinin sığabileceği dar bir kaldırım iken kapasitesi dört yüz bini aşan devasa bir plazaya dönüştürülmüştür. 1967’de oluşturulan plaza, Bar mitzvah kutlamaları ve İsrail askerlerinin yemin törenleri de dahil olmak üzere ibadet ile halka açık toplantılar için kullanılmaya ve resmen bir sinagog olarak hizmet vermeye başlamıştır.

Ağlama Duvarı’nın Boyutu ve Yapısı

Ağlama Duvarı 488 metre uzunluğundadır. Duvarın geçmişteki yüksekliğinin 60 metre civarında olduğu düşünülmektedir. Günümüzdeki halinin zirve noktası, Kudüs’ün doğu tepesinin Moriah diye adlandırılan ana kayasının üzerine 40 metre yüksekliğe ulaşmaktadır.

Ağlama Duvarı’nın görünen bölümü 46 sıra taştan oluşmaktadır. Bu katmanların yirmi dokuzu yer üstündedir. Kalan on yedi katman ise yer altındadır. Duvar, farklı zaman dilimlerine ait taşlar içermektedir. Ağlama Duvarı taş sıralarının üst yarısı Müslüman restorasyonundan kalmadır. Diğerleri ise İkinci Tapınak dönemine ait orijinal taşlardır.

Nidbach Raba, Ağlama Duvarı tünellerinde görülebilen Hirodes’in döneminden kalan devasa taşlardan oluşan bir katmana verilen isimdir. Bu taş dizisi, Ağlama Duvarı’nın en uzun ve İsrail’de bulunan en büyük yapı taşlarıdır. Bu sıra taşlardan en büyüğü olan ilk taşın 13 metre uzunluğunda, genişliğinin 2 ila 4 metre arasında olduğu tahmin edilmektedir ve yüksekliği 3 metredir. Ağırlığının birkaç yüz ton olduğu düşünülmektedir. İkinci taşın uzunluğu 2 metre, üçüncüsü 12 metre ve dördüncüsü 8 metre uzunluğundadır.

Ağlama Duvarı’nın Yanındaki Wilson Kemeri

Wilson Kemeri, Ağlama Duvarı’nın bitişiğinde yer almaktadır. Kemer, eski Müslüman döneminde, İkinci Tapınak döneminde orada bulunan bir önceki dar kemerle aynı yerde inşa edilmiştir. Wilson Kemeri’nin uzunluğu 15 metre ve açıklığı ise 13 metredir. Günümüzde bu kemer, Ağlama Duvarı’nın kapalı erkekler bölümü olarak hizmet vermektedir.

Ağlama Duvarı’ndaki Tapınak Dağı’na Giriş Kapıları

Ağlama Duvarı’nda Tapınak Dağı’na açılan altı giriş kapısı bulunmaktadır. Bu kapılar erken Müslümanlık dönemi ve Osmanlı dönemi arasında inşa edilmiştir.

Mughrabi Kapısı: Mughrabi Kapısı, Tapınak Dağı’nın en güney kapısıdır. Kapı, adını 12. yüzyılın sonlarında Ağlama Duvarı’nın güney kesiminin yakınlarına yerleşen Müslüman göçmenlerden almıştır.

Zincir Kapı: Zincir Kapı’nın iki açıklığı vardır: Güneyde yer alan "Bab as-Silsileh" Zincir Kapı ve kuzeyde yer alan "Bab as-Selam" Huzur Kapısıdır. Zincir Kapısı, Memlük dönemine kadar uzanmaktadır, ancak daha önceki Haçlı dönemlerinden de kalıntılar bulunmaktadır.

Pamuk Tüccarları Kapısı: Pamuk Tüccarları Kapısı, Memlük döneminden kalma bir kapalı çarşıdır. On dördüncü yüzyılın başlarında, padişah el-Nasır Muhammed ibn Qalawun döneminde inşa edilmiştir. Pamuk Tüccarları Kapısı’nın güneybatı köşesinde on dördüncü yüzyılın başlarına ait bir çifte hamam kalıntısı bulunmaktadır. On dokuzuncu yüzyıl Yahudi kadınları bu hamamları mikvah yani ritüel hamamı olarak kullanmışlardır.

Demir Kapı: Demir Kapı’nın tarihi Memlük dönemine dayanmaktadır. Kapının kuzeyinde Küçük Ağlama Duvarı’na giden küçük bir geçit bulunmaktadır.

Divan Kapısı/ Müfettiş Kapısı: Bu kapı, Yüksek Müslüman meclisinin merkezine yakınlığından dolayı bu ismi almıştır. Orta Çağ’da ise Michael’ın Kapısı olarak adlandırılmaktaymış. Kapı, eski Müslüman döneminin sonundan kalmadır.

Bab al-Ghawanima Kapısı: Bab al-Ghawanima Kapısı, Ağlama Duvarı boyunca uzanan kapıların en kuzeyde olanıdır. Kapının adı, 15. yüzyıldan itibaren bölgede ikamet ettikleri sırada sahipliğini almış Müslüman bir aileden gelmektedir.

Ağlama Duvarı’nın Büyüleyici Tünelleri

Ağlama Duvarı son derece etkileyicidir. Ancak gerçek büyüklüğü Ağlama Duvarı Tünelleri’ne yer altına inildiğinde keşfedilmektedir. Bu tüneller, Ağlama Duvarı’nın yaklaşık 488 metresi boyunca uzanmaktadır.

Ağlama Duvarı Tünelleri, Hasmon döneminin tarihi dokusu ile modern zamanlar arasında doğrudan bir bağlantı oluşturmaktadır. Tüneller birçok kemerle desteklenmektedir ve Tapınak Dağı’nın batı tarafı boyunca uzanan merdivenler içermektedir.

Tünellerin içinde ziyaret edilebilecek en özel yerlerden biri, Ağlama Duvarı’nın bulunduğu yere en yakın olarak kabul edilen kısmıdır. Temel Taşı ve Kubbet-üs Sahra’nın bulunduğu kısım Yahudiler için en kutsal yerdir. Tünellerdeki bu kısımda Yahudilerin dua ettikleri küçük bir sinagog bulunmaktadır.

Ağlama Duvarı Tünelleri, ziyaretçilerin duvarın gözden gizlenmiş bölümlerine ulaşmasına ve Yahudi ulusunun hikayesini bünyesinde barındıran orijinal ve özel taşlara dokunabilmesine olanak tanımaktadır. Ağlama Duvarı Tünelleri’ni ziyaret edenler; büyük taş kemerler, su çukurları, Strouthion Havuzu’nda biten antik bir su kemeri ve enfes arkeolojik kalıntıların bulunduğu antik ve büyüleyici yeraltı alanlarından geçmektedirler. Tüneller, uluslararası bir cazibe merkezi olarak kabul edilmektedir. Kudüs şehrinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.

Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücretleri

Ağlama Duvarı ve yer aldığı plaza tamamen halka açık ve ücretsizdir. Ağlama Duvarı, gezi amaçlı veya ibadetler için yirmi dört saat boyunca ziyarete açık halde bulunmaktadır. Ancak Ağlama Duvarı Tünellerine girişler ücretlidir ve şu şekildedir:

Ağlama Duvarı Tünelleri’ne giriş; yetişkinler için 35 NIS, çocuklar (5 - 18)/ güvenlik görevlileri/ öğrenciler/ özel gereksinimli bireyler için 19 NIS ve kıdemli vatandaşlar için 17.5 NIS’tir. Tünellerin ziyarete açık olduğu saatler; pazardan perşembeye 07.00 - Akşam, Cuma ve Cumartesi 07.00 - 12.00 şeklindedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Filistin Vizesi

Filistin’e seyahat etmek isteyen ziyaretçiler, İsrail vizesine sahip olmalıdır. İsrail Konsolosluğu’na yapılan vize başvuruları, 5-10 iş günü içerisinde olumlu veya olumsuz olarak sonuçlanmaktadır.