Tüm İslam Aleminin Kalbinin Attığı Yer: Kâbe

Kâbe, Suudi Arabistan’ın Mekke şehrinde yer almaktadır. Mekke, Hz. Muhammed’in doğum yeri olduğundan dolayı İslam dünyasının merkezi olarak kabul edilmektedir. Müslümanların ömürlerinde en az bir kez Mekke’ye gitmeleri ve hac yapmaları İslam’ın beşinci şartı olarak sayılmaktadır. Hicri takvime göre, on ikinci ay olan Zilhicce’nin ilk on günü haç günü olarak kabul edilmektedir. Siyah ipekle kaplanmış yapı, Arapçada “Küp” anlamına gelen “Kâbe” ismini almıştır.

Kâbe’nin Merak Edilen Tarihi ve Mimarisi

Suudi Arabistan’ın Mekke şehrinde yer alan Kâbe, İslamiyet öncesi zamanlarda bir ibadethane olarak kullanılmıştır. Fakat uzun yıllar bakımsız kalan ve harabeye dönen yapı, daha sonra Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından yeniden inşa edilmiştir. 620 yılında Hz. Muhammed Mekke’den kovularak bugün Medine olarak bilinen Yesrib’e sürgün edilmiştir. 629 ve 630 yıllarında peygamberin Mekke’ye dönüşünden sonra Kâbe ibadet ve hac için merkezi bir yer haline gelmiştir. Peygamber Mekke’ye döndükten sonra Kâbe’yi tüm putlardan arındırarak, türbeyi İbrahim’in tektanrıcılığına geri döndürmüştür.

Kâbe yıllar içinde birkaç değişiklik geçirmiştir. 634-44 yılları arasında ikinci halife Ömer tarafından Müslümanlar için Kâbe etrafındaki alan daha da genişletilmiştir. Halife Zübeyr arasındaki iç savaş zamanında MS 683 yılında Kâbe ateşe verilmiştir. Bu olaydan sonra Kâbe, İbrahim’in orijinal boyutlarına uyarak tekrardan inşa edilmiştir. Yıllar içinde oluşan eskimeler sonucunda Kâbe ve çevresindeki yapılar sayısız kez yenilenmiştir. Günümüzde sapasağlam olan yapının hala düzenli olarak bakımı yapılmaktadır.

Kâbe, 180 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Tavanı, 150 cm uzunluğunda ve 44 cm çapında üç ahşap sütun tutmaktadır. Her sütun yaklaşık olarak 1.350 yıllıktır. Yapıda, sadece tavana açılan bir kapısı bulunmaktadır. Kapıyı altın ve gümüş işlemeli ipek bir perde örtmektedir. Kabe’nin dış tarafında yer alan mermer tabletlerde, Kur’an ayetleri yer almaktadır. Duvarın üst kısmında yer alan altın işlemeli şerit de aynı şekilde ayetlerle süslenmiş ve yeşil bir kumaşla kaplanmıştır.

İslam dünyası tarafından kutsal sayılan Kara Taş, Kâbe’nin doğu köşesinde, yerden bir buçuk metre yükseklikte bulunmaktadır. Müslümanlara göre, bu taş; cennetten inmiş bembeyaz bir taşken insanlar günahları ile onu siyaha çevirmiştir. Kabe’nin çevresinde cami ve medrese gibi kutsal yapılar da yer almaktadır.

Kâbe’nin Taşı

Kâbe’nin doğu köşesinde gömülü olan taş, savaş zamanında üç büyük parçaya bölünmüş olsa da günümüzde birleştirilmiştir.

Efsaneye göre Hz. Adem’in cennetten atılması ile birlikte taş da cennetten dünyaya atılmıştır.

İlk atıldığı sıralarda taşın beyaz renkli olduğuna inanılmaktadır. Yıllar içerisinde onu öpen ve ona dokunan insanlar günahları ile birlikte onu siyaha dönüştürmüştür. Tarihte taş çalınsa da 930 yılında Karmati mezhebinin üyeleri tarafından geri alınmıştır. Şu an kara taş özenle korunmaktadır. 30 cm çapındaki taş, yerden 1,5 m yükseklikte bulunmaktadır. İnsanlar, Kâbe etrafını tavaf ederken aynı zamanda günahlarından arınmak için taşa dokunmakta ve onu öpmektedir.

Kâbe’de İbadet Hakkında

Kâbe, Mekke’nin en kutsal kabul edilen yapılarındandır. İnançlarına göre Müslümanlar günde beş kez ibadet etmektedir. MS 624 yılından sonra bu ibadetler, Kâbe’ye yönelik bir şekilde yapılmaya başlanmıştır.

Müslümanlar dünyanın neresinde olursa olsun, ibadetlerini Kâbe’ye dönük bir şekilde yapmaktadır.

Müslümanlar, Mekke’ye gittiklerinde Kâbe’nin etrafındaki Mescid-i Haram’ın avlusunda toplanmakta ve ardından Kâbe’yi tavaf etmektedir. Bu sırada Kâbe’nin doğu köşesinde gömülü olan Kara Taş’a dokunarak onu öper ya da selamlarlar.

Kâbe’nin Önemi

Kâbe, Tanrı’nın gerçek evi olmasa da Allah’ın ikametgahının mecazi bir temsil noktası olarak kabul edilmektedir. İslamiyet öncesi grupların putlara ve birden çok tanrıya taptıkları bilinmektedir. Mevzubahis putlar yıllar içinde Kâbe’nin içinde kalmıştır. Hz. Muhammed, Kabe’yi putlardan temizledikten sonra Kâbe putperestliğin sonunu sembolize eder hale gelmiştir. Aynı zamanda Kâbe ve Kara Taş, tüm Müslümanların birliğini ifade etmektedir.

Fakat yanlış anlaşılmaması gereken şey, hiçbir müslüman Kara Taş’a veya Kâbe’ye tapınmamaktadır. İnandıkları ve taptıkları tek şey Allah’tır.