Avrupa’nın En Batısındaki Ülke Portekiz Hakkında Bilgiler

Avrupa kıtasının en batısında bulunan Portekiz, İber Yarımadası üzerinde yer almaktadır. İspanya’yla sınır komşusu olan Portekiz, Atlas Okyanusu’na uzanan sahilleri ve benzersiz güzelliklere sahip şehirleriyle adından söz ettirmektedir. Tarihsel olarak da büyük bir merak uyandıran ülke, Orta Çağ’ın en büyük deniz imparatorluklarından birini kurmayı başarmıştır. Yeni Dünya kavramını insanlığa kazandıran Portekiz, kıtalara gerçekleştirdiği keşif seferleriyle de tanınmaktadır.

İber Yarımadası’nda yer alan Portekiz ile ilgili bilgiler arasında şüphesiz sanat tarihinden de söz etmek gerekmektedir. Özellikle Rönesans döneminde Portekizli sanatçılar dini içerikli sanat alanında unutulmaz eserler vermişlerdir. Büyük Vasco olarak da bilinen Grao Vasco’nun 1535 yılında resmettiği Martha’nın Evi’nde İsa adlı tablo, Portekiz’deki en değerli sanat eserleri arasında gösterilmektedir. Bu benzersiz tablo, Büyük Vasco’nun eserlerinin sergilendiği Viseu’daki Grao Vasco Müzesi’nde bulunmaktadır.

Portekiz denildiğinde mutfağına da muhakkak değinmek gerekmektedir. Portekiz mutfağı hakkında her şeyi bilmek adına 16. yüzyıldan kalma Livro de Cozinha da Infanta D. Maria de Portugal adlı kitaba bakmak gerekmektedir. Portekiz mutfağının el kitabı olarak gösterilen bu eser, Orta Çağ’dan kalma birbirinden güzel lezzetleri bünyesinde barındırmaktadır. Tüm özellikleriyle Avrupa’nın mutlaka görülmesi gereken ülkelerinden olan Portekiz, yılın her zamanı ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatmaktadır.

Portekiz'in Tarihi

Portekiz’in kuruluşu 868 yılına denk gelmektedir. Portekiz bu süreçte yaklaşık 350 yıl boyunca kontluk olarak varlığını sürdürmüştür. Ülkenin bir devlet olma süreci ise İber Yarımadası üzerinde çıkan çatışmalar ve anlaşmazlıklar üzerine gerçekleşmiştir. Asıl olarak Kastilya ve Leon Kralı VII. Alfonso’nun Portekiz Kontluğu’na bağımsızlık tanımasıyla ülke resmi olarak 5 Ekim 1143 tarihinde bir devlet haline gelmiştir.

Bu tarihten itibaren hem iç hem de dış siyasette hızlı bir şekilde gelişen Portekiz, Rönesans dönemine gelindiğinde Avrupa’nın en güçlü devletleri arasında yerini almayı başarmıştır. Bu süreç içerisinde özellikle coğrafi keşifleriyle adını tüm dünyaya duyuran Portekiz, dört bir kıtada hakimiyet kurmuştur. Dünyanın her yerine zamanının dev gemilerini gönderen Portekiz, Ferdinand Macellan’ın 1520 yılında kendi adını verdiği boğazı keşfetmesiyle birlikte dünya ticaretini yeniden şekillendirmeye başlamıştır.

Güçlenen Portekiz; ekonomiden sanata, siyasetten eğitime pek çok alanda yeniliklerin yaşandığı bir ülke haline gelmiştir. Öyle ki, Portekiz sanat tarihi denildiğinde akla Rönesans hareketinin oynadığı büyük rol gelmektedir. Birbirinden güzel tablolardan heykellere, mimari yapılardan bahçe tasarımlarına kadar pek çok alanda kendini gösteren Portekiz sanatının en belirgin noktası gemilerdir. Zamanının en büyük deniz imparatorluklarından olan Portekiz, görkemli gemileriyle tüm dünyaya korku salmayı başarmıştır. Devasa görüntülerinin yanında bir sanat harikası olan bu gemiler, günümüzde Portekiz’in belli bölümlerinde sergilenmektedir. Özellikle Lizbon’daki Museu de Marinha yani Donanma Müzesi’ndeki gemiler mutlaka görülmelidir.

Portekiz Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Portekiz denildiğinde akıllara ilk gelen şey, görkemli tarihidir. Orta Çağ döneminin en güçlü devletlerden biri olan Portekiz, coğrafi keşifleriyle dünyanın günümüzdeki halini almasına büyük bir katkı sağlamıştır. Özellikle Latin Amerika kıtasının keşfi ve dünyaya açılmasında pay sahibi olan Portekiz, Asya ile yapılan ticaret antlaşmalarıyla Avrupa’nın besin ihtiyaçlarını karşılayarak günden güne zenginleşen bir imparatorluk kurmuştur. Bu güçlü duruşunu yapılarla taçlandıran Portekizliler, günümüzde ülkenin simgesi haline gelen Mosteiro dos Jeronimos kilise ve manastırdan oluşan bir yapı kompleksidir. Orta Çağ’ın ruhunu, Portekiz sanatının en belirgin özelliklerini ve ince işçiliğini dünyaya tanıtan tarihi mekanlardan birisidir.

Portekiz’in dünyaya yaydığı romantizm anlayışının doğduğu topraklar olan Sintra Velha kasabası, UNESCO tarafından korumaya alınmış pek çok tarihi yapı ve esere ev sahipliği yapmaktadır.

Eski sokakları; pembe, hardal sarısı ve leylak renginin pastel tonlarıyla boyanmış geleneksel evleri ile Sintra, ülkenin tarihini simgeleyen en önemli lokasyonlardan birisi olarak görülmektedir.

Portekiz’in öne çıkan özellikleri yalnızca tarihi mirası ve sanatından ibaret değildir. Muhteşem sahil şeritleri, pitoresk kumsalları ve masmavi berrak sularıyla bilinen Portekiz kıyıları, dünya üzerinde ziyaret edilebilecek en büyüleyici mekanlar arasında yer almaktadır. Ülke, Serra da Arrabida Tabiat Parkı’ndan Ribeira do Cavalo plajına dek çekici doğal güzellikleriyle tüm dünyayı etkisi altına almaktadır.

Portekiz'e Gideceklere Tavsiyeler

Portekiz’e gidecek olan turistlere verilecek tavsiyelerin başında, Lizbon’un eski bir kasabası olan Sintra Velha’daki Palacio Nacional de Sintra Şatosu ziyareti yer almaktadır.

Muhteşem güzelliğiyle görenleri kendine hayran bırakan Palacio Nacional de Sintra, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.

14. yüzyılda inşa edilen şato, Portekiz mimarisinin hem iç hem de dış tasarım olarak en gözde eserlerinden biri olarak gösterilmektedir.

Portekiz’de görülmeye değer güzelliklerden biri de ülkenin en önemli saraylarından biri olarak bilinen Mosteiro dos Jeronimos’tur. Tarihin en tanınmış kaşiflerinden birine, Vasco da Gama’ya hediye edilen Mosteiro dos Jeronimos, muhteşem işçiliğiyle ön plana çıkan bir manastır kilisesidir. Vasco da Gama’nın 1498 yılında Hindistan’a giden deniz yolunu keşfetmesini onurlandırmak adına 16. yüzyılda inşa edilen Mosteiro dos Jeronimos, günümüzde Portekiz’e giden ziyaretçilerin en çok görmek istedikleri yer olarak bilinmektedir.

Portekiz’de turistlerin ilgi gösterdikleri yerlerden biri de Coimbra Üniversitesi’dir. 1290 yılından bu yana faaliyet gösteren üniversite, yapısal bütünlüğünü günümüze dek korumayı başarmıştır.

UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilen üniversite, Portekiz’in en eski eğitim merkezi olarak varlığını sürdürmektedir.

Ülkeye giden ziyaretçilere, eşsiz tarihi ile büyüleyen bu muhteşem üniversiteyi mutlaka görmeleri önerilmektedir.

Portekiz'e Giderken Alınması Gerekenler

Avrupa’nın en güzel ülkelerinden biri olan Portekiz, görülmeye değer güzellikleriyle yılın her vakti ziyaretçilerin ilgisini fazlasıyla çekmektedir. Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan Portekiz, özellikle yaz aylarında adeta dolup taşmaktadır. Bu aylarda Portekiz’e ziyarette bulunacak olan turistlere; oldukça hafif, mümkünse tamamen pamuklu kıyafetlerin seçilmesi tavsiye edilmektedir. Portekiz’in tarihi kentlerinden eşsiz plajlarına kadar yapılacak bir gezi sırasında güneşten de korunmak için güneş kremi, şapka ve koruyucu gözlüklerin taşınması mutlaka önerilmektedir. Yaz aylarında oldukça sıcak olabilen Portekiz’e giden ziyaretçilere mayo, havlu, bikini, şnorkel, deniz gözlüğü ve terlik gibi plaj malzemelerini seyahat çantalarından ayırmamaları da tavsiye edilmektedir.

Portekiz Hakkında İlginç Bilgiler

Orta Çağ tarihinin en görkemli imparatorluklarından biri olarak gösterilen Portekiz, hakkında bilinmeyenlerle dikkat çekmektedir. Yeni Dünya kavramını literatüre kazandıran Portekiz, Avrupa’dan fersah fersah uzak olan kıtalara gerçekleştirdiği keşif seferleriyle bilinmektedir. Bu keşiflerle birlikte kültürünü de yanında götüren Portekiz, özellikle Latin Amerika’da bugün de varlığını sürdüren bir mirasın temellerini atmayı başarmıştır. Günümüzde Latin Amerika’da Portekizce konuşan ve Portekiz kültürünün özelliklerini taşıyan çok sayıda devlet bulunmaktadır. Ülkenin bu yayılmacı politikası, kendi tarihi ile doğru orantılıdır. Portekiz, Avrupa’nın en eski ülkesidir. 5 Ekim 1143 yılında kurulmuş ve bu andan itibaren topraklarını genişletmek üzere keşiflerini sürdürerek günümüz Avrupa’sının sınırlarını neredeyse belirlemiştir. Ayrıca bu eski topraklar, buluşların da ülkesi haline gelmiştir. Eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yüzyıllardır sürdüğü Portekiz, dünyanın en eski kitabevine de ev sahipliği yapmaktadır. Lizbon’da yer alan Bertrand Kitabevi, 1732 yılında açılmıştır.

Bu kapsamda Portekiz hakkında ilginç bilgilerden biri de Avrupa’nın en eski üniversitelerinden birine sahip olmasıdır.

Coimbra bölgesinde 1290 yılında kurulan Coimbra Üniversitesi, Avrupa’daki en köklü üniversitelerden biri olarak varlığını sürdürmektedir. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilen üniversite, kurulduğu ilk günden bu yana yapısal bütünlüğünü korumayı başarmıştır.