Tarihin Görkemiyle büyüleyen; Rodos Kalesi!

Önceki
Rodos Kalesi

Rodos Kalesi

Sonraki
54 dk'lık okuma
861 kişi okudu

Rodos Kalesi, Yunanistan’ın Rodos Yarımadalarında bulunan bir ortaçağ kalesidir. Aynı zamanda Rodos Kalesi’ne surlarla çevrili bir ortaçağ şehri demek de yanlış olmaz. Rodos Kalesi, dünyanın en iyi korunmuş ve en tarihi kalelerinden biridir. Konum itibariyle Doğu ve Batı arasındaki ticaret yolları üzerinde bulunan kale, siyasi anlamda oldukça önemli bir noktadadır. İlk etapta Hospital Şövalyelerine ait olan hisar, saray, karargah ve kale olarak kullanılmıştır. Bugün müze olarak kullanılan kale, UNESCO Dünya Mirası listesine dahildir.

Yunanistan turu ile adeta yeryüzündeki cennet diyeceğiniz doğal güzellikleri ve sizleri zamanda yolculuğa çıkaracak tarihi mekânları keşfedebilirsiniz.

Rodos Kalesi’nin Tarihi

Rodos’un tarihi ile ilgili bilgiler, antik dünyaya kadar uzanmaktadır. 

Saray inşa edilmeden önce, bulunduğu yer Güneş Tanrısı Helius’un antik tapınağının eviydi. Sonradan Rodos Kalesi, Miladi 7. yüzyılda Bizanslılar devrinde bir hisar olarak inşa edilmiştir. 

Hospital şövalyeleri, Rodos Adası’nı istila ettikten sonra kaleye de el koyup, bir karargaha ve saraya çevirdiler. 14. yüzyılın sonlarına doğru kalenin bakımını yapıp, tadilatını gerçekleştirdiler. Saray sonradan 1481 yılındaki depremde büyük hasar görmüş ve yeniden tadilat edilmiştir. 

Saray ve karargah olarak kullanılan bu ihtişamlı yapıt, Türklerin de ilgisini çekmiştir. Bu sebeple 1440’da Mısır Memluk sultanı, şehri 40 gün boyunca kuşatmış fakat başarısız olmuştur. 1480’de II. Mehmet’in birlikleri tarafından kuşatılan Rodos yine alınamamıştır. 1522 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman zamanında altı ay boyunca kuşatılan Rodos, Osmanlı İmparatorluğu tarafından alınmıştır. Bundan sonrasında saray olarak kullanılan Rodos, kale ve karargah olarak kullanılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu, Rodos’u kuşatmalarına rağmen saraya büyük bir zarar vermemişlerdir. Sarayı ele geçiren Osmanlı; sarayı hapishane olarak bile kullanmış, komuta merkezi ve kale haline getirmiştir.

1937 yılında İtalyanların istilası sırasında Rodos Kalesi İtalyan mimar Vittorio Mesturino tarafından restore edilmiştir. İtalyan Kralı III.Victor Emmanuel’in tatil yeri olarak kullanılmaya başlanmıştır. Emmanuel’den sonra Faşist başkan Benito Mussolini’nin tatil yeri olmuştur. Girişin yakınında büyük bir levha üzerinde hâlâ bu başkanın ismi görülmektedir. II. Dünya savaşının ardından İtalya Cumhuriyeti, Rodos’u ve on iki adayı Yunanistan’a bırakmıştır. Yunan hükümeti de sarayı müzeye çevirmiştir.

Rodos Kalesi Hakkında Her Şey 

Rodos şehri, bakıldığında fark edilen bir ayrımla eski şehir ve yeni şehir olarak iki yarıdan oluşmaktadır. Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken ve eski şehir olarak adlandırılan kısım, Rodos Kalesi’nin içinde kalan kısımdır. Altı kapısı olan bu kısım, içerisine girildiğinde adeta başka bir diyara girilmiş hissi vermektedir. Taş kaldırımlarında yürürken; şövalyelerin binaları, surların içine çevrilmiş siperler, kiliseler, camiler, saraylar ile oldukça ilgi çekici bir kasabadır. Burada farklı kültürlerin yansımalarını fark etmemek mümkün değildir. Ayrıca Kale, bir zamanlar ‘Eski Pazar’ olarak adlandırılan birçok hediyelik eşya dükkanı, mağaza ve kuyumcuya ev sahipliği yapmaktadır.

Tarihi, milattan önceye dayanan ve aslında bir ortaçağ şehri kabul edilen Rodos, farklı İmparatorlukların eline geçerek farklı şekillerde kullanılmıştır. Lindos köyünün tam merkezinde; Akropolis surları içinde, dik bir tepe üzerinde bulunur. Kaleyi görmeye gelen ziyaretçiler Kale’yi gezip, farklı zamanlarda inşa edilen kısımları gözlemlemektedirler. Kale, Rodos adasının büyüleyici tarihini yansıtmakta olup Yunanistan’daki Gotik mimarisinin nadide örneklerinden biridir. 

Rodos Kalesi, yuvarlak kuleleri olan yaklaşık 6.000 metrekarelik dikdörtgen bir yapıdır. Batı tarafındaki burçta halen sergilenen toplar bulunmaktadır. Güney cephedeki geniş kemerli bir kapıdan girildiğinde ziyaretçiler ilk olarak geniş avluyu görmektedir. Başka bir bölme de ise İtalyanlar tarafından eklenen bir Şapel bulunmaktadır. Kalenin bir bölmesinde mücevherler, silahlar, kitaplar ve sanat koleksiyonu bulunmaktadır. Orta çağ kostümleri, güzel oyma mobilyalar ve el dokuması tekstiller de sergide yer almaktadır. Müzeye giriş ücreti tam 8 euro, indirimli 4 euro şeklindedir. 

Açılış saatleri ise kış aylarında; çarşamba - pazartesi günleri: 08.30 – 15.30 iken, salı günü kapalıdır. Yaz aylarında her gün 08.00 - 20.00 saatleri arasında açıktır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Yunanistan Vizesi

Yunanistan’a seyahat etmeyi planlayanların, Schengen vizesine başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Schengen vizesine sahip olanlar, Yunanistan’a 180 gün içerisinde en fazla 90 gün olmak kaydıyla seyahat edebilmektedir.