Hüzünlü Ada Dertlerini Sizlerle Paylaşıyor: İspirlonga Adası

Önceki
İspirlonga Adası

İspirlonga Adası

Sonraki
20 dk'lık okuma
318 kişi okudu

Spinalonga, Yunanistan’a bağlı Girit Adası’nın kuzeydoğusunda yer alan ıssız küçük bir adadır. 

Girit Adası’nın en popüler yeri olan Spinalonga, geçmişte uzun yıllar boyunca bulaşıcı bir hastalık olan cüzzama yakalanmış hastalar için bir tecrit yeri olmuştur.

İlgi çekici yapısı ve hüzün dolu yaşanmışlığın derin izlerini yansıtan yapıları ile görenleri oldukça etkilemektedir.

Yaşayan Ölülerin Adasının Hüzünlü Tarihi

Spinalonga Adası, ilk olarak 15. yüzyılda Venedik yönetimi sırasında limanları korsanlardan ve tehditlerden korumak için bir askeri deniz kalesi olarak kullanılmıştır. Ancak 1715 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmiştir. Osmanlı hakimiyeti altında bulunduğu süre boyunca adada Venedik varlığı tamamen silinmiştir. Bu dönemden sonra adaya birçok Osmanlı ailesi yerleştirilmiştir. Yunan işgalinin sonrasında ise 1903 yılında bölgede yaşayan Müslüman halk tamamen adadan gönderilmiştir. 

Adanın bambaşka bir şekilde trajik olarak anılması 1903 tarihinden itibaren başlamıştır. Tam da bu dönemde halk tarafından cüzzam adıyla bilinen lepra hastalığı ortaya çıkmıştır. Tedavisi bulunamayan ve aşırı derecede bulaşıcı olduğu düşünülen bu ölümcül hastalıktan kurtulmanın çaresini, hasta olanları adaya kapatmakta bulmuşlardır. Ada, yarım yüzyıldan uzun bir süre cüzzamlı hastalar için karantina bölgesi olarak kullanılmıştır. Bu süre boyunca oldukça acılı bir şekilde adada yaşayan cüzzamlı insanların trajik hikayelerine ev sahipliği yapmıştır. 

Spinalonga Adası, ilk olarak sadece Yunanistan’da bulunan 250 tane cüzzamlı hasta için “karantina adası” olmuştur. Ancak daha sonra yurtdışından da çok sayıda hasta getirilerek bölgede uluslararası cüzzam hastanesi kurulmuştur. Adaya getirilen cüzzamlı hastaların bakımını devlet ve hayırseverler üstlenmiştir. Ancak Yunanistan’ın birçok savaşa katılarak mali olarak zayıflaması ile birlikte hastalara gerekli yiyecek ve temiz su imkanı ulaştırılamamıştır. Bununla birlikte yaşanan zorluklar karşısında "Spinalonga Hastaları Kardeşliği" adında bir örgüt kurularak bölgedeki yaşam koşullarının iyileştirilmesi sağlanmıştır. Bu sayede bölgede bulunan hasta topluluk; tiyatroya, sinemaya ve okula gitmek gibi sosyal haklarına da kavuşmuştur. 1948 yılında cüzzam hastalığının tedavisinin bulunması ile birlikte adada bulunan hastalar tedavi edilmiştir. 1957 yılında ise tamamen boşaltılan ada günümüze kadar ıssızlığını korumuştur.

Geçmişin Derin İzlerini Taşıyan Adanın Konumu

Yunanistan’ın Girit Adası’na bağlı Spinalonga Adası 85.000 metrekarelik küçük ve kayalık bir adadır. Adanın etrafında bulunan kale oldukça sağlam ve yıpranmamış bir şekilde durmaktadır. Adada yaşanmışlığın derin izlerini taşıyan sokaklar, bahçeli evler ve duvarlar olduğu gibi kalmıştır. Cüzzamlı hastaların evleri, hastaneleri, kiliseleri ve mezarlıkları ziyaret edilmektedir. Adada en ilgi çekici olan yer dezenfeksiyon odası olmaktadır. Aynı zamanda tarihi ve kültürel zenginliğe sahip ada birçok milletin özelliklerini yansıtmaktadır. Büyüleyici atmosferi görenleri derinden etkilemektedir.

Issız Adanın Günümüz Ziyaretçileri

Günümüzde daha çok “Lepra Adası” olarak bilinen Spinalonga Adası’na ilgi ilk olarak 1980 yılında başlamıştır. Ardından Victoria Hislop adında bir yazarın romanına konu olan ada, oldukça popüler bir boyut kazanmıştır. Aynı zamanda UNESCO’nun koruma altındaki arkeolojik alan olarak ilan ettiği adaya geçmişin derin izlerini görmek isteyen binlerce turist akın etmektedir. Spinalonga Adası’nda bütünlüğü korunarak yapılan çeşitli restorasyon işlemleri mevcuttur.

Ada hakkında geçmişte az bilinen bir gerçek veya bir efsane vardır. Spinalonga’nın 1526 yılında Venedik hakimiyeti altındayken bir yarımada olduğu ve bilerek çeşitli tahribatlar sonucu ada haline getirildiği söylentiler arasındadır.

Ada Büyülü Atmosferine Davet Ediyor

Pazartesi ve salı günleri saat 09:00 ile 17:00 arasında hizmet veren tarihi ada çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar günleri 09:00 - 19:00 saatleri arasında ziyaretçilerini beklemektedir. Ortalama 2 - 3 saat ayırmak adayı gezmek için yeterli gelmektedir. 

Girit’in çeşitli şehirlerinden yaklaşık her 30 dakikada bir tekneler yoğun talep gören adaya meraklılarını götürmektedir. Ayrıca adaya ziyaret için girişte yetişkinlerin 8 euro ücret ödenmesi gerekmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Yunanistan Vizesi

Yunanistan’a seyahat etmeyi planlayanların, Schengen vizesine başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Schengen vizesine sahip olanlar, Yunanistan’a 180 gün içerisinde en fazla 90 gün olmak kaydıyla seyahat edebilmektedir.