Dünya’nın En Yüksek Çağlayanı: Angel Şelalesi

Angel Şelalesi, Venezuela’nın Canaima Ulusal Parkı’nda bulunmaktadır. 

“Kerepakupai Vena” olarak da anılan bu doğal oluşum dünyanın en yüksek şelalesi ve Venezuela’nın bir numaralı turistik cazibe merkezidir. Toplam yüksekliği 979, kesintisiz su düşüşü ise 807 metre kadardır. Yani bu uzunluk Niagara Şelaleleri’nin yüksekliğinin yaklaşık 16 katıdır. Aynı zamanda Empire State Binası’nın iki ve Eyfel Kulesi’nin de yaklaşık üç katı büyüklüktedir. Şelalenin suları Şeytan Kanyonu’na akmaktadır.

Angel Şelalesi ismini 1937’de dört kişilik uçağı Auyantepui’nin tepesine düşen Amerikalı bir pilot Jimmy Angel’dan almıştır. Bugün karayolu erişimi olmayan uzak, yemyeşil bir vahşi doğada yer almaktadır, bu yüzden alana tekneyle gelebilmektedir. Ziyaretçiler burada kano gezisi yapma fırsatı da bulabilmekte ve neredeyse şelalenin kendisi kadar unutulmaz bir deneyim yaşayabilmektedir. Tüm bu özellikleriyle Angel Şelalesi her yıl dünyanın birçok yerinden binlerce ziyaretçinin akın ettiği bir gezi durağı olmaktadır.

Bilinmeyenleri İle Mucize Kabul Edilen Angel Şelalesi

Angel Şelalesi’nin ünü tarihi olarak yakın bir zamana dayanmaktadır. 1950’lerin ortalarından önce şelalelerin bilinmeyenleri barındırması ile bir mucize olarak kabul edildiği bilinmektedir. 

Auyantepui’nin yanındaki vadiyi işgal eden yerli Kamarakotos Pómon kabilesi bile Angel Şelalesi’nin uzak konumundan dolayı kötü ruhları barındırdığına inanmışlar ve buradan uzak durmuşlardır.

1933’te havada uçan Amerikan altın arayıcısı James Crawford Angel, değerli bir cevher yatağı ararken Flamingo tek kanatlı uçağıyla yanlışlıkla Angel Şelalesi’ni keşfetmiştir. 1937’de Jimmie şelaleye dönmüştür. İkinci karısı Marie ve tanıdıkları Gustavo Henry, Miguel Delgado da onunla birlikte şelaleyi görmeye gelmiştir.

Jimmie uçağını Auyantepui’nin kalp şeklindeki zirvesine başarılı bir şekilde indirmesine rağmen, uçağın tekerlekleri çamura batmıştır. 11 gün boyunca grup, Kamarata’da küçük bir yerleşime ulaşana kadar sınırlı gıda kaynaklarını paylaşmak zorunda kalmış ve engebeli arazide çıkış yolu aramıştır.

Jimmie’nin kahramanlıklarının ve Angel Şelalesi’nin varlığının ağızdan ağıza yayılması onun adıyla anılmasına neden olmuştur. Hikâyeler, Angel Şelalesi’nin dünyaca ününü arttırmış ve ardından birçok bilimsel araştırma yapılmıştır. Jimmie’nin uçağı 1970’e kadar dağın tepesinde mahsur kalmıştır. Angel Şelalesi’nin de içerisinde yer aldığı Canaima Ulusal Parkı ise 1962’de kurulmuştur. 1994’te UNESCO onu Dünya Mirası Alanı olarak adlandırılmıştır.

Eşsiz Doğasıyla Angel Şelalesi

Nefes kesen tropikal vahşi yaşamı ve hayranlık uyandıran manzaraları ile Canaima Ulusal Parkı, Angel Şelalesi’ne açılan kapıdır. Bu UNESCO Dünya Mirası Alanı’na yalnızca hava yoluyla erişilebilmekte olup parka giden kara yolu yoktur. Ziyaretçiler, çoğu dokunulmamış olan derin ormanların, yoğun bitki bölgelerinin yanı sıra antik çağdan kalma dağlar ve birçok kıvrımlı nehirler üzerinde uçmaktadır.

Angel Şelalesi’ne yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta yer alan Canaima, kumlu plajlarla çevrili bir yerdir. Alan mineralce zengin bir lagüne akan alt şelaleler ile çevrilidir. Angel Şelalesi’ne ise parka ulaştıktan sonra şelaleye yapılan tekne turları ile gidilmektedir. Buradaki motorlu kanolar, mayıs ve ocak ayları arasında akıntıya karşı bile çalışabilecek kapasitedir. Ancak ziyaretçiler isterlerse Canaima uçak pistinden lagünüye hava yolu ile de ulaşabilmektedir.

Angel Şelalesi’ne yolculuk süreleri değişiklik gösterse de Canaima’dan şelaleye ulaşmak ortalama beş saat sürmektedir. Sık ormanlarla çevrili, dolambaçlı su yolları, egzotik vahşi yaşamla iç içedir. Kanolar, nehrin hızla akan kısımları boyunca kayaların üzerinden geçmektedir. Ziyaretçiler lagünden sonra yemyeşil Venezuela ormanlarında çeşitli seyir noktalarına doğru yürümektedir. Şelalenin su akışı şayet yeterince yavaşsa, turistler düşen suyun oluşturduğu havuzlarda yüzme olanağına da sahip olabilmektedir.

Angel Şelalesi ve Canaima Ulusal Parkı

Angel Şelalesi’nin içerisinde olduğu Canaima Ulusal Parkı oldukça geniş bir alana yayılmaktadır. Burada görülecek ve yapılacak çok fazla aktivite imkanı vardır. Park, 550’den fazla kuş türüne, 500 tür orkideye, ocelotlara, pumalara ve çok daha fazlasına ev sahipliği yapmaktadır.

Angel Şelalesi’nin büyüleyici atmosferini gördükten sonra da burada eğlenceli zaman geçirmek mümkündür. Doğal jakuzi olarak adlandırılan su birikintilerine dalma ve geniş lagünlerin kıyılarında güneşlenme fırsatlarını yakalayabilmektedir. Bunun yanı sıra ziyaretçiler doğa yürüyüşleri, tekne gezileri ve yerli köylere gezi gibi aktiviteler yapabilmektedir.

Angel, Sapo ve Sapito Şelaleleri arasında ayrıca ünlü bir geçit de bulunmaktadır. Canaima Ulusal Parkı ziyaretçilerine, bu ünlü geçit olan Kevác Kanyonu ve şelaleler üstünde, basamaklı su perdesi gibi görünen köprüsünden geçme fırsatı sunmaktadır. Bu geçit, eski bir Pómon köyü olan Kamarata’nın kuzeybatısından başlamaktadır. Pómon Köyü de park sınırları içerisinde yer alan bir başka cazibe noktasıdır. Bir avuç sazdan kulübeden oluşan köyde, yerel bir de işletme de bulunmaktadır.

Büyüleyici Atmosfere Sahip Angel Şelalesi’ne Dair Ziyaret Detayları

Tropik iklimin hüküm sürdüğü Angel Şelalesi sık sık yağmur fırtınalarının görüldüğü bir yerdir. Şelalenin en az aktığı yılın kurak zamanı, aralıktan nisan ayına kadardır. 

Fakat şelaleyi görmek için en iyi zamanlar mayıs ve kasım ayları arasındadır. Ücretsiz olarak ziyaret edilebilen Angel Şelalesi’nde aralık ve nisan ayları arasında yağışlar çok daha seyrektir ve düşüşler buharlaşarak damla damlaya dönüşür. Bu sebeple de şelalenin görkemli atmosferini bu dönemde görmek mümkün olmamaktadır.

Dünyanın en yüksek kesintisiz şelalesi Angel Şelalesi’ni Venezuela’nın Amazon bölgesinde bulunmasıyla ziyaretçilere asla unutamayacakları bir macera sunmaktadır. Angel Şelalesi’nin yüksekliği bile burayı görmek için yeterli bir sebeptir. Bunun ötesinde, şelale, vahşi doğanın kalbinde yer almaktadır. Karayolu erişimi yoktur ve buraya ulaşmak için adeta bir maceraya çıkmak gerekmektedir. Sisli, yeşim renkli ormanda gömülü olan Angel Şelalesi, yukarıdaki dağdan aşağı inerek eşsiz bir manzara sergilemekte ve görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Görkemli yemyeşil vadiye fışkıran bu etkileyici şelaleli izlemek, Venezuela seyahatinin unutulmaz anıları arasında yer edinebilecek bir deneyim sunmaktadır.