Kanada’nın Gastronomi Başkenti Montreal Hakkında Bilgiler

Montreal Hakkında

Montreal Hakkında

15 dk'lık okuma
228 kişi okudu

Montreal, Kanada’nın güneydoğu bölgesinde Başkent Ottava’nın doğusunda yer almaktadır. Québec eyâletinin en büyük, Kanada'nın ise ikinci büyük şehridir. Montreal, Paris'in ardından dünyanın Fransızca konuşulan en büyük ikinci yerleşim birimi olarak bilinmektedir. Şehir kendiyle aynı ismi taşıyan Montreal Adası üzerinde yer almaktadır.

Bu sebeple Atlas Okyanusu'na açılan önemli bir liman kenti olarak öne çıkmaktadır. Montreal ile ilgili bilgiler dikkate alındığında, şehrin turistik ve kültürel açıdan önemli bir yer olduğu görülmektedir.

Montreal birçok dini yapıyı da bünyesinde barındırmaktadır. Kanada'nın koruyucu azizine adanmış olan Oratoire Saint-Joseph Bazilikası her gün binlerce turisti ağırlamaktadır. Bunun yanında ekolojik konulara adanmış bir müze olan Parc Jean Drapeau turistlerin mutlaka ziyaret ettiği yerlerin başında gelmektedir. Parc Jean Drapeau, küre şeklinde tasarlanmış olup türünün dünyadaki en büyük örneği olarak dikkat çekmektedir. Bu bölgede turistlere hitap eden diğer yerler ise La Ronde Eğlence Parkı, Stewart Müzesi'ndeki tarihi 1820 İngiliz cephaneliği ve Circuit Gilles Villeneuve adlı yarış pistidir.

Montreal tarihi dokusu, kültürel özellikleri ve turistik güzelliklerinin yanında mutfağı ile de ön plana çıkmayı başarmaktadır. Ülkenin gastronomi başkenti olarak kabul edilen Montreal, turistik mekanlarından lezzetlerine kadar hakkında her şey ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Montreal'in Tarihi

Montreal, kuruluşu 16. yüzyıla dayanan Kanada’nın köklü şehirlerinden birisidir. Şehir uzun yıllar boyunca Fransız hakimiyeti altında kalmıştır. Şehir başlangıçta misyoner yerleşimi olarak bilinmekte iken kısa süre sonra kürk ticaretinin merkezi haline gelmiştir. Şehrin ticari önemi İngilizlerin 1763 yılında bölgeyi işgal etmesiyle daha da güçlenmiştir. Montreal'in St. Lawrence'taki konumu şehrin ulaşım, üretim ve finans merkezi olması anlamında büyük bir avantaj sağlamıştır. Bunun yanında Montreal'in ekonomisi İngilizlerin işgaline kadar uzun bir süre Anglofon bir azınlığın egemenliğinde bulunmuştur. İngilizlerin Montreal’i işgali sonrası şehirdeki nehirler ve göller 1800’li yılların başına kadar kazançlı kürk ticareti için otoyol görevi görmüştür. Akıntılar nedeniyle büyük gemilerin St. Lawrence Nehri'nin yukarısına geçememesi de İngilizlere fayda sağlamıştır.

Montreal Adası'nın güney ucunda bulunan Lachine Kanalı Ulusal Tarihi Bölgesi, deniz yolu inşa edilene kadar akarsuları baypas etmek için kullanılan bir kanal işlevi görmüştür. Şehirde kürk ticaretinin sona ermesinden sonra taşımacılık daha da gelişmiştir. Bu da Montreal'in bir ulaşım merkezi statüsünü pekiştirmiş ve farklı yönlerden gelişmesine olanak sağlamıştır.

Montreal’de 1789 yılında gerçekleşen Sanayi Devrimi sonrası şehirleşme oranı yüksek oranda artmıştır. Oldukça modern ve şık bir görünüme kavuşmaya başlayan Montreal, bu tarihten sonra hızla yatırım almaya başlamıştır. Bölgede uzun yıllar ticaret yapılması, İngiliz ve Fransızların sömürgesinde kalması gibi sebepler şehrin sanat tarihini şekillendirmiştir.

Montreal Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Montreal’in en belirgin özellikleri arasında kuşkusuz birbirinden güzel müzeleri ve tarihi yapıları yer almaktadır.

Bununla beraber şehrin adı geçtiğinde akla ilk gelen şey meşhur Mont-Royal manzarasıdır. Şehre de adını veren Mont Royal Dağı 233 metre yükseklikte yer almakta olup muhteşem bir manzaraya sahiptir.

Şehir tarihi ve mimari güzelliklerinin yanında yeşil alanlarının oldukça bol olmasıyla da öne çıkmaktadır. Jardin Botanique, 1976 Yaz Olimpiyat Oyunları’nın düzenlendiği yer olması sebebiyle Montreal denilince akla ilk gelen noktalardan biri olmaktadır. Şehrin sembol yapılarından olan Jardin Botanique ise Japon ve Çin bahçelerinin yanı sıra birbirinden farklı zehirli bitkilere de ev sahipliği yapmaktadır. 

Montreal; Oratoire Saint-Joseph Bazilikası, Güzel Sanatlar Müzesi ve eski yerleşimden izlerin görülebileceği Pointe-à-Callière ile dikkatleri üzerine çekmektedir. Bu muhteşem yapılar şehir ile özdeşleşmiş ve simgesel bir hâl kazanmıştır. Montreal, ülkenin gastronomi başkenti olması sebebiyle mutfak anlamında da birçok lezzeti akıllara getirmektedir. Özellikle çoban turtası ve füme domuz eti kentte akla ilk gelen lezzetler arasındadır. Bunun yanında şehrin tatlı simitleri, turistlerin öncelikli olarak denediği atıştırmalıkların başında gelmektedir.

Montreal’in köklü bir tarihe sahip olması hediyeliklerine de yansımıştır. Şehirde hediyelik dendiğinde akla ilk gelenler arasında vintage eşyalar yer almaktadır. 1950’li yıllardan kalma kıyafet, şapka, kemer ve daha pek çok eşyanın bulunduğu mağazalar, turistlerin oldukça ilgisini çeken mekânların başında gelmektedir.

Montreal'a Gideceklere Tavsiyeler

Kültürel ve mimari anlamda farklı güzelliklere sahip olan Montreal’de ziyaret edilebilecek birçok yer bulunmaktadır. Afrika, Asya, Kuzey ve Güney Amerika'dan toplamda 10.000’i aşkın eserin sergilendiği Güzel Sanatlar Müzesi; mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Bu muhteşem müzede ayrıca 1400’den fazla resim, heykel ve çizim yer almaktadır. Şehri ziyaret eden turistlere gezilebilecek diğer bir yer önerisi de Pointe-à-Callière’dir. Montreal’in tarihi taş döşeli sokakları, drenaj kanalları ve 17. yüzyıl binaları arasında yürüyüş yapma imkânına eriştiği bu yer altı müzesi mutlaka ziyaret edilmelidir.

Kanada’nın gastronomi başkenti Montreal’de denenebilecek birçok lezzet yer almaktadır. Füme et ve tatlı simit, şehirde denenmesi gereken lezzetlerin başında gelmektedir. Ayrıca hardal, sos, soğan ve lahana turşusu ile buharda hazırlanan meşhur sosisli sandviç, turistlerin mutlaka tadına bakması gerekenlerdendir. Farklı bir hikâyesi olması sebebiyle meşhur olan çoban turtası da şehirde denenebilecek lezzetler arasındadır. Geçmiş dönemlerde Çinli aşçılar tarafından Kanadalı demiryolu işçilerine verilen çoban turtası, kıyma ve mısırla hazırlanmaktadır. Bu eşsiz lezzetin gezi sırasında deneyimlenmesi gerekmektedir.

Ziyaretçilerin Atwater ve Jean Talon pazarlarını keşfetmeleri muhteşem deneyimlerin kapılarını açmaktadır. Bu pazarlarda meyve, sebze, çiçek, et, balık ve daha pek çok ürün bulunmaktadır. Ayrıca şehri ziyaret eden turistlerin Eski Montreal olarak bilinen Vieux-Montréal’i de dolaşmaları tavsiye edilmektedir. 17, 18 ve 19. yüzyıllardan kalma binalara ev sahipliği yapan ve ziyaretçilerine adeta Paris’in sokaklarında yürüyormuş hissini veren Vieux-Montréal keşfe değer yerler arasındadır.

Montreal'a Giderken Alınması Gerekenler

  • Montreal’i ziyaret eden turistlerin rahat edebilmeleri için yürüyüş ayakkabısı olmazsa olmaz eşyalar arasındadır.
  • Ayrıca turistlerin yanlarında yeniden kullanıma uygun su şişesi bulundurmaları da önemlidir.
  • Bunun yanında serin havadan korunmak için bir polar bulundurmak faydalı olmaktadır.
  • Cep telefonu, kamera gibi elektronik aletlerin konulabileceği ağzı kilitlenebilen kılıf ise güvenlik için önemlidir.
  • Ayrıca kilise ve katedralleri ziyaret etmek isteyenlerin yanlarına dini mekanlar için uygun kıyafetler almaları gerekmektedir.

Montreal Hakkında İlginç Bilgiler

Montreal oldukça farklı kültürleri bünyesinde barındıran bir Kanada şehridir. Hal böyle olunca şehir hakkında bilinmeyenler de bir hayli dikkat çekmektedir. Montreal hakkında ilginç ilk bilgi Paris'ten sonra dünyada Fransızca konuşulan en büyük ikinci şehir olduğudur. Ancak çoğu Montrealli şehirde birden fazla dili akıcı bir şekilde konuşabilmektedir. Ayrıca Montreal, Kanada'da kişi başına düşen restoran sayısının en fazla olduğu şehirdir.

2006 yılında ise uluslararası bir jüri tarafından “UNESCO Tasarım Şehri” seçilmiştir.

Montreal hakkında bilinmeyenler arasında ismi önemli bir yer tutmaktadır. Montreal, adını çevresinde büyüdüğü Mont Royal Dağı’ndan almaktadır. Ayrıca şehirdeki meşhur Mont Royal Park, New York City Central Park'ın tasarımcısı Frederick Law Olmsted tarafından yapılmıştır. Burada ortaya çıkan bir diğer bilgi de Montreal'deki hiçbir binanın Mont Royal'de bulunan ünlü Haç'tan daha uzun olmayacağıdır. Şehirde ayrıca 32 kilometreden daha uzun birbirine bağlı tünellerden oluşan bir yeraltı şehri de bulunmaktadır. Bu tüneller alışveriş merkezlerini, 2000'den fazla mağazayı, 7 metro istasyonunu, üniversiteleri, bankaları, ofisleri, müzeleri ve daha birçok yapıyı birbirine bağlamaktadır.

Montreal, 146 dönümlük alanı ile Kanada'daki en büyük ikinci eğlence parkına ev sahipliği yapmaktadır. Dünyadaki en yüksek çift paletli rollercoaster Montreal’deki bu eğlence parkı içerisinde yer almaktadır. Park her yıl 3 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Ayrıca şehir her yıl 150'yi aşkın ülkeden 18.000'den fazla yabancı öğrenciye ev sahipliği yapmaktadır. Bunda en büyük pay şehirde dünya standartlarında 4 üniversitenin bulunmasıdır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Kanada Vizesi

Farklı türlerde vize seçeneği bulunan Kanada’ya turistik ziyaretler için geçici oturum vizesi gerekmektedir. Başvurular belirlenen aracı kurumlar şirket aracılığıyla yapılsa da, Kanada Büyükelçiliği tarafından incelenmekte ve genellikle bir ayda sonuçlanmaktadır.