Doğanın Ortasında Bir Yuva: Malaparte Evi

Malaparte Evi

Malaparte Evi

12 dk'lık okuma
130 kişi okudu

Casa Malaparte veya Villa Malaparte, Salerno Körfezi’ne bakan denizden 32 metre yükseklikteki bir uçurumun üzerindeki, İtalya’nın Capri Adası’nda yer alan bir evdir. Ev, 1937 yılında İtalyan yazar ve gazeteci Curzio Malaparte için Adalberto Libera tarafından tasarlanmıştır. Ters piramit şeklinde merdivene sahip, kırmızı bir yapı olan ev, ilginç bir mimari tasarıma sahip olması nedeniyle oldukça ilgi çekmektedir. Medeniyetten tamamen izole edilmiş olan bu villaya sadece yürüyerek veya tekneyle erişim mümkün olmaktadır.


Casa Malaparte’nin Görkemli Tarihi

Bu villa, İtalyan mimar Adalberto Libera’nın bir eseri olarak kabul edilen 1937’nin modern bir mimari eseridir ve şu anda sahibi yazar Curzio Malaparte’a adanmıştır. Ev, eksantrik karakteri yüzünden tasarım süresince mimar Adalberto Libera ve mülk sahibi Malaparte arasında oldukça çatışma çıkmasına neden olmuştur. Malaparte, bu heybetli ve benzersiz bir tasarıma sahip olan villanın kendi kişisel karakterini yansıtmasını ve yalnız tefekkür ve yazma için kullanacağı bir yer olmasını istemiştir. 1957’de Malaparte’nin ölümünden sonra neredeyse terk edilmiş bir yapıya dönüşen ev, 20. Yüzyılın çoğunu tamamen bakımsız durumda geçirmiştir. Sonralarda La Mepris adlı filmin bu evde çekilmesi üzerine Casa Malaparte, tekrar gündeme oturmayı başarmıştır.


Mimarisi ile Dikkat Çeken Casa Malaparte

Casa Malaparte, klasik ve modern mimarinin bir melezi olarak yorumlanabilmektedir. Heybetli bir anıtsallığa sahip bina klasik mimariyle inşa edilmiş olsa da ötesindeki manzaraya her açıdan bakabilen konumuyla oldukça modern görünmektedir. Evin bir kısmı denizle, diğer kısmı ise ormanla iç içe olduğundan İtalya’nın gözde anıtlarından birisi haline gelmiştir.

Casa Malaparte, bölgedeki taşlar kullanılarak inşa edildiğinden, Capri Adası’yla adeta bütünleşmiş bir yapı olmuştur. Doğanın güzelliğini bozmadan yapılmasına dikkat edilen ev, bölgeyle bir uyum yakalamayı başarmıştır. Mimarinin önemini vurgulayan bir diğer önemli detay ise evin tamamen simetrik bir şekilde inşa edilmesidir.

Casa Malaparte’nin iç dekorasyonu dış mimarisi kadar şaşırtıcı bir şekilde dizayn edilmemiştir. Oldukça minimal eşyalar kullanılarak dekore edilen evin, her yerinde ev sahibi Malaparte’nin yazıları ve kitapları bulunmaktadır. Evin yapısı incelendiğinde ise, zemin katta servis alanı, mahzenler ve çamaşırhane olmak üzere üç ayrı geniş bölüm bulunmaktadır. Birinci katta ise mutfak ve konuk yatak odaları yine oldukça geniş bir şekilde yapılmıştır. Evin en üst katı Malaparte’nin yaşam alanı olmuş olan alandır. Burada neredeyse küçük bir daire bulunmaktadır. Dört duvarı da manzarayı gören uzun pencerelerle döşenmiş bu kısım, oldukça büyüleyici bir dizayna sahiptir. Evin arka kısmında, iç mekanlardan bağımsız bir şekilde ulaşılabilen uzunca merdivenlere sahip bir yapı bulunmaktadır. Bu merdivenler etrafında duvarlar olmadığından insana ufka doğru çıkan bir merdivenmiş gibi hissettirmektedir. Casa Malaparte’nin anıtsallığını ortaya koyan en önemli bölge bu merdivenler olarak görülmektedir. Merdivenlerin sonu, solaryum adı verilen manzaranın tamamen ziyaretçilere sunulduğu bir alana uzanmaktadır.

.

Casa Malaparte’yi Ziyaret Zamanları

Casa Malaparte’ye ziyaret mümkün olsa da yalnızca sene içindeki birkaç etkinlik sayesinde halka açık erişime izin verilmektedir. Konum dolayısıyla da ziyaretin çok kolay olmadığı ev, sene içinde yalnızca birkaç kez toplu etkinlikler olduğunda misafir kabul etmektedir. Bu etkinliklerin olduğu zamanlarda eve girmek için herhangi bir giriş ücreti ise verilmemektedir.


Sevdiklerinizle Paylaşın

İtalya Vizesi

İtalya’ya yapılacak turistik gezilerde Schengen vizesi şartı aranmaktadır. 90 günlük ziyaretleri kapsayan Schengen vizesi için kişilerin ikâmet adreslerine göre ilgili İtalya Konsolosluğu’na başvuru yapmaları gerekmektedir.