Doğanın Tüm Güzellikleri Bahşettiği Amalfi Hakkında Bilgiler

İtalya’nın Salerno ilinde yer alan Amalfi; manzarasının tarif edilemez güzelliği, gelenekleri, tarihi binalarının mimari ve sanatsal değerleri ile eşsiz bir komündür. Sahil boyunca en eski yerleşim alanı olan Amalfi, yüzyıllarca deniz ticaretinde oldukça önemli bir yere sahip olmuştur. Hal böyle olunca çok sayıda medeniyetin de uğrak noktalarından biri haline gelmiştir.

Amalfi’nin ev sahipliği yaptığı tarihi Saint Andrew Katedrali her yıl binlerce turistin ilgi odağı olmaktadır. Bunun yanı sıra el yapımı kağıtların sergilendiği Museo della Carta ise meraklı ziyaretçiler tarafından keşfedilmeyi beklemektedir. Ayrıca Amalfi, tatil yapmak isteyen ziyaretçilerini de pırıl pırıl denizin kenarındaki altın rengi plajı ile karşılamaktadır.

Amalfi ile ilgili bilgiler arasında doğa harikaları ve eşsiz tarihi yapıları kadar mutfağı da adından sıkça söz ettirmektedir. Özellikle bölgede deniz mahsulleri ile hazırlanan lezzetler tüm İtalya’ya nam salmıştır. Ayrıca bölgede İtalya’nın klasikleşen lezzetlerine de özel tariflerle yeni boyutlar getirilmektedir. Tüm bunlar göz önüne alındığında, Amalfi hakkında her şey onu mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler kategorisine almaktadır.

Amalfi'nin Tarihi

Amalfi, İtalya’nın güneyinde Campania bölgesinde yer alan Salerno ilindeki bir kasaba ve komündür. Salerno Körfezi boyunca uzanan Mulini Vadisi’ndeki bu komün, yüksek uçurumlarla ve muhteşem bir deniz manzarasıyla çevrelenmiştir. Komün, bembeyaz tarihi bina kümeleri ile Amalfi Sahili’nde inci gibi parlamaktadır.

Yapılan araştırmalar sonucunda Amalfi’nin kuruluşunun 4. yüzyıla kadar dayandığı anlaşılmıştır. Bizans İmparatorluğu’nun kurduğu bölge, 9. yüzyıla kadar yerliler için büyük bir önem arz etmemiştir. Fakat 839 ile 1200 yılları arasında Amalfi Düklüğü olarak bilinen ilk İtalyan deniz cumhuriyetlerinden biri haline gelmiş ve doğu ile ticaret açısından güçlü bir konuma sahip olmuştur. Öyle ki Amalfi; Pisa, Cenova, Venedik ve Gaeta gibi ünlü liman kentleri ile rekabet etmiştir. Taşıdığı izleri korumak ve onları nesiller boyu aktarabilmek için Amalfi, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne eklenerek koruma altına alınmıştır.

Amalfi, sahil boyunca sanat tarihi açısından en önemli yerlerden biri olarak bilinmektedir. Bunun nedeni ise Amalfi’nin sahildeki en eski yerleşim yerlerinden biri olması ve tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmasıdır.

Amalfi Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Amalfi’nin en belirgin özellikleri arasında komünün sahip olduğu kültürü yansıtan tarihi yapılar yer almaktadır. 6. yüzyıldan beri bulunduğu bölgenin önemli bir deniz gücü olan komün, Orta Çağ’dan kalma yapılar ile dolup taşmaktadır. Bunun yanı sıra sahildeki tarihi yerlerden biri olan Amalfi özellikle Norman, Arap, Bizans, Gotik ve Rönesans ezgilerini taşıyan Saint Andrew Katedrali ile dikkat çekmektedir. Büyüleyici kemer ve fresklerle donatılmış katedral Cennet Manastırı’nı da bünyesinde barındırmaktadır.

Amalfi, kültürü ve tarihi dışında sahip olduğu doğal güzellikleri ile de ön plana çıkmaktadır. Çakıl taşı ve altın rengi kumun karışık olduğu büyüleyici plajlar, Amalfi denildiğinde akla ilk gelen güzelliklerden biri olmaktadır. Ayrıca, masmavi ve kristal kadar göz alıcı denize kıyısının olması Amalfi’yi daha da çekici kılmaktadır. Yani Amalfi, tarih ve doğa ile baş başa tatil yapmak isteyenler için biçilmiş kaftan niteliğindedir.

Amalfi’nin doğal güzellikleri yalnızca plajları ile sınırlı değildir. Komünün Conca Burnu’nda yer alan deniz mağarası Emerald Grotto görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Mağara, güneş ışığını kıran bir su altı yarığı sayesinde derinlerde yayılan zümrüt yeşili bir ton ile aydınlanmaktadır. Ziyaretçilerini adeta büyüleyen bu mağara, Amalfi’nin en dikkat çekici mekânları arasında yer almaktadır.

Amalfi'ye Gideceklere Tavsiyeler

Tarihin doğa ile harmanlandığı Amalfi’de Duomo Meydanı görülmesi gereken başlıca yerlerdendir. Ayrıca komünün cazibe merkezlerinden biri olan ve meydanda yer alan Saint Andrew Katedrali’nin de mutlaka ziyaret edilmesi tavsiye edilmektedir. Bunun yanı sıra Museo della Carta (El Yapımı Kağıt Müzesi), Amalfitan Kardinali, ve Cappuccini Manastırı da görülmesi önerilen mekânlar arasında yerlerini almaktadır. Yaz aylarında Amalfi’ye gidecek olan kişilerin ise göz alıcı bir deniz mağarası olan Emerald Grotto’yu mutlaka ziyaret etmeleri önerilmektedir.

Amalfi’nin yöresel mutfağında deniz mahsülleri ve makarna önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle komünde, Amalfi’nin kendine has bir şekle sahip olan makarnasının kalamar, midye ve karides gibi deniz ürünleriyle buluşturulduğu Gli Scialatielli All’Amalfitana mutlaka tadılması gereken lezzetler arasındadır. Ayrıca Pesce All'acqua Pazza ve Pasta Al Limone de Amalfi’de tadılmadan dönülmemesi önerilen lezzetlerdendir.

Amalfi'ye Giderken Alınması Gerekenler

Amalfi’yi ziyaret etmek isteyen kişilerin komünün engebeli bir araziye kurulduğu, arnavut kaldırımlı caddelere ve çok sayıda merdivene sahip olduğunu aklında bulundurması gerekmektedir. Bu nedenle ziyaretçilerin rahat yürüyebilmeleri için yanlarında spor ya da düz tabanlı ayakkabılar bulundurmaları önerilmektedir. Bunun yanı sıra bulunduğu bölgenin giyimine uyum sağlamak isteyen ziyaretçilerin yanlarına yarı resmi kıyafetler almaları da tavsiye edilmektedir. Amalfi’de kilise ve katedral gibi dini yapıların yanı sıra bazı otel ve restoranlar da ziyaretçilerin kısa şortlarla ve kolları açık kıyafetlerle girişine izin vermemektedir. Bu sebeple ziyaretçilerin yanlarında omuzları ve dizleri kapatan kıyafetler götürmeleri tavsiye edilmektedir.

Ayrıca Amalfi seyahatini daha konforlu hale getirebilmek için ziyaretçilerin katlanabilir çantalar edinmeleri önerilmektedir. Bu tarz çantalar hem caddelerde dolaşırken hem de plaja giderken kullanılabildiği gibi yerden tasarruf etmeyi de sağlamaktadır.

Amalfi Hakkında İlginç Bilgiler

Sahildeki en eski yerleşim yerlerinden biri olan Amalfi, hakkında bilinmeyenler ile ilgi çekmektedir. Bunlardan en dikkat çekici olan ise komünün 6. yüzyılda Büyük Yunanistan olarak anılmasıdır. Bir diğer şaşırtan bilgi ise Amalfi’nin 7. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’ndan ayrılıp bağımsızlığını ilan edip 1073 yılına kadar bağımsız bir deniz cumhuriyeti olmasıdır. Önemli bir liman kenti olan bölge tsunami tarafından vurulduktan sonra ise eski gücünü kaybetmiştir.

Amalfi, Avrupa’daki ilk kağıt üretim merkezine ev sahipliği yapmaktadır. Orta Çağ’da kullanılan parşömenlerin yapımının oldukça pahalı ve zor olması Amalfilileri yeni bir kağıt bulmaya itmiştir. Böylelikle bölgede kenevir, keten ve pamuk gibi malzemeler kullanılarak Charta Bambagina adı verilen bir kağıt türü üretilmiştir. Geçmişten günümüze kadar ulaşan kağıtlar Amalfi’deki Museo della Carta’da sergilenmektedir.

Sahil boyunca en büyük katedral Amalfi’de yer almaktadır. Bizanslılar zamanında inşa edilip çeşitli dönemlerde restore edilen Saint Andrew Katedrali, Barok mimari sanati ile süslenmiştir. Bunun yanı sıra 1000 yıllık bir bronz kapıya sahip olan katedral, hem mimari özellikleri hem de estetik güzelliği ile Amalfi’deki tüm dikkatleri üzerine çekmektedir.