Birleşmiş Milletler’in Can Damarı Cenevre Hakkında Bilgiler

İsviçre’nin en büyük ikinci şehri olan Cenevre, aynı adı taşıyan Cenevre Gölü’nün kıyısına kurulmuştur. Birleşmiş Milletler’in dört ana merkez binasından birine ev sahipliği yapan Cenevre, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası gibi büyük organizasyonların da sık sık bir araya geldiği bir şehirdir. Şehrin Eski Kent olarak adlandırılan bölümü, kuruluşundan bu yana Cenevre hakkında her şeyin görülebileceği, adeta bir açık hava müzesi haline getirilmiştir. Eski Kent ya da başka bir deyişle Antik Cenevre, yıllardır turistlerin dünya üzerinde en çok ziyaret ettiği bölgelerden biridir.

Cenevre Gölü, Avrupa’nın en büyük dağ gölüdür ve İsviçre Alplerine bakmaktadır. Göl kıyısından Alplere bakarken göze çarpacak ilk şey, kuşkusuz dünyanın en yüksek fıskiyesi olan ve 140 metre su fışkırtan Jet d'Eau olacaktır. Göl kıyısının batısına inşa edilen Bains des Pâquis rıhtımı üzerinde Cenevre’nin popüler hamamları yer almaktadır. Bu yapı topluluklarının etrafı ise sahil şeridi ile çevrelenmiştir. Yaz aylarında hem rahatlamak hem de güneşin tadını çıkarmak için kullanılabilecek olan Bains des Pâquis hamamlarının, kış aylarında da sauna olarak kullanıldığı bilinmektedir. Her mevsim ziyaretçileri göl kıyısında ağırlayabilecek bir sistemin bulunması Cenevre ile ilgili bilgiler arasında yer almaktadır.

Cenevre'nin Tarihi

Kesin sınırları 1815 yılında oluşan İsviçre’nin Cenevre şehri, MÖ 600’lü yıllardan itibaren Roma gibi pek çok topluluğa ev sahipliği yapmış bir coğrafyadır. Bugünkü haliyle görülen Cenevre’nin kuruluşuna ve bir şehir haline gelişine dair en eski bilgiler 16. yüzyıla dayanmaktadır.

Fransız Protestan ve İlahiyatçı John Calvin, 16. yüzyılda Cenevre’de bir reform hareketinin nüvelerini yaratmıştır. Bu hareketle birlikte Cenevre, Avrupa’nın entelektüel merkezlerinden biri haline gelmiştir. 18. yüzyılda Jean-Jacques Rousseau'nun doğduğu yer ve Voltaire’nin çalışmalarını yürüttüğü şehir olarak, dünya aydınlanmacı hareketinin uğrak noktalarından biri olmuştur. Böylece Cenevre sanat tarihi; aydınlanma ve felsefenin doğduğu, büyüdüğü bir şehir olarak tarih kitaplarındaki yerini almıştır.

Cenevre, 1814 yılında İsviçre Konfederasyonu’nun bir parçası olmasıyla kendi sınırlarını çizmiş ve bir İsviçre şehri olarak ilerleyişini sürdürmüştür. Reformist hareketin gelişim noktalarından biri olması sebebiyle hem geçmişte hem de günümüzde uluslararası birçok organizasyon Cenevre’de düzenlenmiştir. 1864’te Cenevre’de imzalanan sözleşmeler içerisinde dünyaca bilinen Cenevre İnsan Hakları Sözleşmesi de yer almaktadır. Birleşmiş Milletler’in atası sayılan Milletler Cemiyeti, 1919 yılında Cenevre’de kurulmuştur.

Tüm bu tarihi gelişmelerin yanı sıra Uluslararası Kızılhaç Hareketi ve WHO gibi örgütlere de ev sahipliği yapmaktadır.

Cenevre Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Cenevre’yi ziyaret eden turistlerin ilk görmek istedikleri yer, Cenevre Gölü olmaktadır. Göl ve çevresindeki yapılar her mevsim turistleri en iyi şekilde misafir etmek üzere tasarlanmıştır. Yaz aylarında Alp manzaralı sahil keyfi, kış aylarında ise karlı dağlar eşliğinde saunada rahatlama olanağı sunulmaktadır.

Cenevre dendiğinde akla ilk olarak saatler gelmektedir. 

Swiss, tüm dünyada kalitesiyle bilinen bir İsviçre saat markasıdır ve çıkış noktası Cenevre’dir.

 Cenevre’de üretilen özel saat mührü, ünlü İsviçre saatleri için bile yüksek kalite anlamına gelmektedir. Şehrin iç kesimlerinde saat yapım atölyeleri bulunmaktadır. Şehri ziyaret eden turistler bu atölyelerde bir saatin yapımını izleyebilmekte ve butik mağazalardan saat satın alabilmektedir. Ayrıca şehrin zengin saatçilik tarihi Patek Philippe Müzesi'ndeki sergilerle gözler önüne serilmektedir.

L'horloge Fleurie yani Çiçek Saati, Cenevre dendiğinde merak uyandıran ilk unsurlardan biridir. 6500 adet farklı çiçek kombinasyonuyla oluşturulan Çiçek Saati, mevsimlere göre farklı çiçeklere ev sahipliği yapmaktadır. Bu doğal yapı hem Cenevre’nin saat yapımcılığı konusundaki ustalığını hem de doğaya karşı saygıyı temsil etmesiyle oldukça ünlüdür.

Cenevre'ye Gideceklere Tavsiyeler

Tüm ülkenin ve Cenevre’nin ünlü üzüm bağları, şehirde yapılan şarabın kalitesini en üst düzeye çıkarmaktadır. Cenevre şarabı tadına mutlaka bakılması gereken bir tattır. Ünlü İsviçre peynirleri ve çikolatalarının Cenevre’ye özel üretimi de yapılmaktadır. Daha da önemlisi, Cenevre’ye özel çikolataların yapım atölyeleri de bulunmaktadır. Turistlere, bu atölyelere katılarak kendi çikolatalarını yapma olanağı sunulmaktadır.

Dünya mimarisi için ikon haline gelen Cenevre Hükümet Merkezi yani Hôtel de Ville, ziyaretçilerin görmesi gereken önemli yapılardandır. Bir diğeri ise Saint Pierre Katedrali’dir. 1160 ile 1252 yılları arasında Roma Katolik kilisesi olarak inşa edilen yapı, Fransız reformist John Calvin’in 16. yüzyıl ortalarında gerçekleştirdiği vaaz sonrası Protestan Kilisesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Cenevre şehrini, aydınlanmanın ve ilerlemenin başkenti haline getiren bu hadisenin geçtiği Saint Pierre Katedrali hem tarihi hem de göz dolduran vitrayları ile tüm dünya vatandaşlarının tanıklık etmesi gereken bir yapıdır. Katedralden ayrı olarak sergilenen Reformation Wall, dünya reformist hareketi öncülerinin heykellerinin yer aldığı bir anıttır. Anıtın merkezinde, dünya reformist hareketinin dört öncü ismi olan Jean Calvin, Guillaume Farel, Théodore de Bèze ve John Knox’un heykelleri bulunmaktadır.

21. yüzyılın sembolik sanat eserlerinden biri olan Broken Chair yani Kırık Sandalye Heykeli; heykeltraş Daniel Berset tarafından, 1997 yılında mayınların yasaklanması talebine dikkat çekmek için hazırlanmış bir başyapıttır. Bir ayağı kırık olan sandalye, mayınlar nedeniyle uzuvlarını kaybeden insanların simgeleştirildiği, Cenevre’yi ziyaret eden pek çok turistin hayranlıkla izlediği bir eserdir.

"Cenevre'nin Balkonu" olarak bilinen Salève Dağı, Alp Dağlarının bir parçasıdır. Şehri ayaklar altına seren bu balkon, tüm misafirlere eşsiz bir manzara olanağı sunmaktadır. Dağa tırmanış yoluyla veya teleferikle ulaşmak mümkündür.

Cenevre'ye Giderken Alınması Gerekenler

Cenevre, yaz aylarında çok sayıda turisti Cenevre Gölü’nün sakin sularıyla karşılamaktadır. Göl manzarasının ve sahilin tadını çıkarmak isteyen ziyaretçilerin yanlarında mayo, bikini, güneş gözlüğü ve havlu gibi malzemeler bulundurması gerekmektedir. Ayrıca göl üzerine kurulmuş olan Bains des Pâquis üzerinde yerli ve yabancı turistlere açık hamamlar da bulunmaktadır. Bu olanaktan faydalanmak isteyenlerin yanlarında uygun kıyafetler götürmesi gerekmektedir.

Kış aylarında ziyaret edenler için Cenevre, soğuk iklimi fakat içleri ısıtan sokaklarıyla misafirlerini beklemektedir. Yoğun kar yağışı alan şehirde rahatça dolaşabilmek adına sıcak tutan kıyafetler bulundurulması sağlık açısından önemli bir noktadır.

Cenevre’de gece hayatı Pâquis bölgesinde akmaktadır. Bölgeyi ziyaret etmek ve eğlenceyi katlamak isteyen turistlerin bu şık gece kulüpleri için uygun kıyafetler giyilmesi gerekmektedir. Sonbahar, Cenevre için yürüyüş mevsimidir. Eğer şehri bu mevsimde ziyaret ediliyorsa küçük köy ve eski şehir yürüyüşleri için uygun ayakkabı bulundurulması gerekecektir.

Cenevre Hakkında İlginç Bilgiler

Cenevre hakkında bilinmeyenler ile dünyanın dört bir yanından turistlerin ilgisini çeken kentlerden biridir. Kent, 19. ve 20. yüzyıllardan beri dünyadaki pek çok uluslararası örgütün merkezi olmuş bu sayede dikkatleri üzerine toplamayı başarmıştır. Bunlardan belki de en önemli olanı günümüzde kentin Birleşmiş Milletler Ofisi’ne ev sahipliği yapıyor olmasıdır. Bununla birlikte Cenevre, Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü’ne (CERN) ev sahipliği yapmaktadır. Dünyanın en büyük araştırma merkezi olarak kabul edilen CERN sayesinde pek çok bilim insanı Cenevre’de bir araya gelmektedir.

Cenevre ile ilgili bir diğer dikkat çeken bilgi ise “Kızılhaç” hareketinin kentte kurulmuş olmasıdır. 1863 yılında Cenevre’de kurulan Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi, insan hayatını ve insan sağlığını korumak adına görev yapan bir örgüttür. Bu bilgiler ışığında bakıldığında İsviçre bayrağında yer alan “Kızılhaç”ın da bir tesadüf sonucu ortaya çıkmadığı anlaşılabilmektedir.

Cenevre ile ilgili dikkat çeken bir diğer özellik ise bazı Fransa şehirlerinin sınırlarına çok yakın olmasıdır. Belirsiz görünen bu sınırlar, birkaç adımla farklı bir ülkeye geçmeye olanak tanımaktadır.

Cenevreliler ve şehri ziyaret eden turistler, akşam yemeği veya kahvaltı için Fransız restoranlarını tercih edebilmektedir.

Cenevre’nin simgesi haline gelen Jet d’Eau, dünyanın en büyük fıskiyelerinden biridir. Bu fıskiye saniyede 140 metre yüksekliğe yaklaşık 500 litre su püskürtmesi ile bilinmektedir. Dolayısıyla Cenevre semalarından uçakla seyahat edenler bile fıskiyeden gökyüzüne doğru yükselen suyu rahatlıkla görebilmektedir.