Özgürlükler Ülkesi Hollanda Hakkında Bilgiler

Güneyinde Belçika, doğusunda Almanya’nın bulunduğu Hollanda, Avrupa Birliği’ne bağlı bir ülkedir. Deniz seviyesinin altında bulunmasıyla tanınan ülke, özellikle peynirleri, Holstein adı verilen inekleri, laleleri ve yel değirmenleriyle adını dünyaya duyurmayı başarmıştır. Hollanda, üç büyük nehir tarafından iki ana bölgeye ayrılmıştır. Ren Nehri’nin kolları olan Waal ve Meuse nehirlerinin ikiye ayırdığı Hollanda toprakları, jeolojik olarak Kuvaterner döneminde oluşmuştur.

Oldukça eski bir tarihe ve köklü bir kültüre sahip olan Hollanda, bünyesinde oldukça ilgi çekici yapılar barındırmaktadır. Özellikle Johannes Vermeer’in Sütçü Kadın, Rembrant’ın Samson Körlüğü ve Paulus Potter’in Boğa adlı resimleri, Hollanda sanatının en önde gelen eserleri olarak bilinmektedir. Hollanda sanatı hakkında her şey bunlarla sınırlı değildir. Özellikle dünyanın en tanınmış ressamlarından Van Gogh, ülkede önemli bir yer tutmaktadır. Ünlü ressamın çalışmaları başta olmak üzere pek çok eser, ülkedeki farklı müzelerde ziyaretçileri karşılamaktadır. Bu müzelerin arasında Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi öne çıkmaktadır. Ayrıca Hollanda mimarisi ve sanatı ile ilgili bilgiler sunan Rijksmuseum Amsterdam, bu şehirde hemen herkesi kendine hayran bırakan mekanlar arasındadır.

Hollanda Tarihi

Avrupa tarihinin en köklü krallıklarından biri olan Hollanda, özellikle sömürge çağında büyük bir güç kazanmıştır. Fakat bu dönemden çok öncesine dayanan Hollanda’nın kuruluşu, büyük mücadeleler sonucunda gerçekleşmiştir. Hollanda olarak bilinen bölgenin yerel sakinleri olan Frizler, 9. yüzyılın sonlarında Kutsal Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetine son vererek, bağımsızlıklarını kazanmışlardır. Bu dönemde Frizlerin başında bulunan Dirk I, Hollanda’nın ilk Kont’u olarak bilinmektedir. Birkaç yüzyıl boyunca Avrupa’da bağımsız kalmaya çalışan Hollanda, 13. yüzyılda daha fazla dayanamayarak Habsburg Hanedanlığı’nın eyaletlerinden biri olmuştur. Daha sonrasında İspanya’nın hakimiyeti altına giren Hollanda, ancak 1648 yılındaki Vestfalya Antlaşması’yla bağımsızlığını tamamen kazanabilmiştir.

Hollanda bağımsızlığını kazandıktan sonra adeta bir kalkınma dönemine girmiştir. Bu dönem siyasetten sanata kadar pek çok alanı kapsamaktadır. Hollanda’nın 17. yüzyıldaki bu dönemine bir isim de verilmiştir. Hollanda’nın Altın Çağı denilen bu dönemde yaratılan pek çok eser, ülkenin sanat tarihinin en önde gelen yapıtları olarak bilinmektedir.

Bu dönemde birbirinden güzel mimari eserler de Hollanda’da ortaya çıkmıştır. Bu mimari eserlerin başında Mauritshuis Sanat Müzesi gelmektedir. Hollanda’nın Altın Çağı’ndan bağımsız olarak da ülke sanatından bahsetmek gerekmektedir. Zira, Van Gogh Hollandalı bir sanatçıdır. Günümüzde ressamın dünyaca ünlü birçok eseri, adını taşıyan Van Gogh Müzesi’nde sergilenmektedir.

Hollanda Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Hollanda denildiğinde ilk akla gelen şey Amsterdam sanatı ve mimarisidir. Avrupa’nın en özel mimari eserlerine sahip olan Hollanda’da özellikle Rijksmuseum ziyaretçilerin beğenisini toplamaktadır. Ayrıca Hollanda’nın altın çağında inşa edilen Mauritshuis Sanat Müzesi, muhteşem görüntüsüyle hemen herkesi kendine hayran bırakmaktadır. Hollanda sanatı denildiğinde herkesin aklına gelen ilk şey hiç şüphesiz Vincent Van Gogh’tur. Dünya üzerindeki en tanınmış ressamlardan biri olan Van Gogh’un eserleri, Hollanda sanatının en belirgin özelliklerini temsil etmektedir. Bu eşsiz eserlerin birçoğu Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi’nde ziyaretçilerin beğenisine sunulmaktadır.

Hollanda denildiğinde akla gelen şeyler arasında Ultrecht şehrinin kanalları büyük bir yer tutmaktadır. Muhteşem güzellikteki bu kanallar ile 18. yüzyıl atmosferi sunan şehir, gerek mimarisi gerekse kültürel detaylarıyla Hollanda’nın en güzel yerlerinden biri olarak bilinmektedir.

Hollanda dünyanın en verimli tarım tekniklerine sahip ülkelerin başında gelmektedir. Sınırlı alanlarda yetiştirdikleri sebze ve meyveler, dünyanın pek çok yerine ihraç edilmektedir. Fakat Hollanda ve tarım denildiğinde akla özellikle iki şey gelmektedir. Bunlar; lale tarlaları ve Holstein inekleridir. Dünyanın en verimli ineği olarak bilinen bu canlılar, özverili bakım ve beslenme süreci sayesinde her gün ortalama 85 litre süt vermektedir. Ülkeyi süsleyen lale tarlaları da muhteşem güzellikleriyle mutlaka görülmelidir.

Hollanda'ya Gideceklere Tavsiyeler

Hollanda; mimarisinden kültürüne, muhteşem güzellikteki lale tarlalarından renkli etkinliklerine kadar ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunmaktadır. Hollanda’ya gideceklere verilecek ilk tavsiye ise Amsterdam sokakları boyunca bisiklet turu yapmaları olmaktadır. Amsterdam’da yapılacak en güzel aktivitelerden olan bisiklet yolculuğu sırasında şehrin kültürel ve tarihi güzelliklerinin tamamını görmek mümkündür. Bu yolculuk sırasında Jordaan Sokağı’ndan geçerek, şehrin kalbi olan Centraal Bölgesi’ne gidilmesi ziyaretçilere tavsiye edilmektedir.

Hollanda’nın doğal güzelliklerini keşfetmek adına lale mevsimi muhteşem bir tercih olmaktadır. Lale tarlalarıyla adını dünyaya duyurmuş ülkede mart ve mayıs ayları arasında özellikle Keukenhof şehri ziyaretçilere muhteşem bir deneyim sağlamaktadır. Bu dönemde Hollanda genelinde bir Lale Festivali de düzenlenmektedir. Hollanda’nın pek çok şehrinde yer alan lale tarlalarında düzenlenen etkinlikler görülmeye değerdir.

Hollanda gezisi sırasında ülke mutfağının eşsiz lezzetleri mutlaka deneyimlenmelidir. Pannenkoeken, Samppot, Oliebollen ve Erwtensoep gibi lezzetler, Hollanda ziyareti sırasında ziyaretçilere eşsiz bir gastronomi deneyimi yaşatmaktadır.

Hollanda'ya Giderken Alınması Gerekenler

• Muhteşem güzelliklere sahip Hollanda’yı ziyaret etmeye hazırlanan turistlere verilecek birkaç tüyo bulunmaktadır. Ülkeyi sıcak zamanlarda ziyaret etmeyi planlayan kişiler, günlük hava değişiklikleri ile karşılaşabilmektedir. Yaz aylarında şort, kısa kollu tişört ve gözlük gibi kıyafetler bulundurulmalıdır. Fakat Hollanda’da yaz akşamları soğuk olabilmektedir. Bu sebeple serin havalardan koruyacak ince ceket gibi kıyafetler de unutulmamalıdır.
• Hollanda’nın güzelliklerini kış aylarında görmeye hazırlananlara verilecek tavsiyelerin başında şüphesiz üşütmeyecek kıyafetlerin seyahat çantasında yer alması gerektiğidir. Özellikle yağmurlu havalara karşı bir şemsiyenin de seyahat çantasında yer alması önerilmektedir.
• Kış aylarında Hollanda’daki soğuk rüzgarlar cilde ciddi zararlar verebilmektedir. Bu sebeple bir nemlendirici krem de ziyaretçilere tavsiye edilmektedir.

Hollanda Hakkında İlginç Bilgiler

Hollanda hakkında bilinmeyenler ile Avrupa’nın en renkli ve güzel ülkelerinden biri olarak dikkat çekmektedir. Bunların başında ülkeye aslında Hollanda denmemesi gerektiği gelmektedir. Çok kafa karıştırıcı olan bu mevzunun sebebi, Hollanda’nın aslında iki bölgeden oluşmasıdır. Ülke, Kuzey Hollanda ve Güney Hollanda olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Fakat dış dünyada ülkenin bu özelliği bilinmemektedir. Bu durum dünya dillerinde de kendini göstermektedir. Örnek vermek gerekirse, İngilizcede bu topraklara Netherlands denilmektedir. Bu hem Hollanda’da hem de dış dünyada bir kafa karışıklığına yol açmaktadır. Buna son vermek isteyen Hollanda Krallığı, 2020 yılında güney-kuzey ayrımını ortadan kaldırmıştır.

Hollanda toprakları deniz seviyesinin altında bulunmaktadır. Oldukça şaşırtıcı bir bilgi olsa da bu bir gerçektir. Hatta her sene biraz daha deniz seviyesinin altında kalan Hollanda, bu duruma karşı teknolojik önlemler almaktadır. Dünyanın en gelişmiş su setleri sistemlerini üreten Hollanda, bu alanda ün kazanmıştır.