Paris’te Roma Esintisi: Pantheon Paris

Önceki
Pantheon Paris

Pantheon Paris

Sonraki
29 dk'lık okuma
354 kişi okudu

Pantheon, Paris’teki ilk büyük anıt olarak Arc de Triomphe ve Eyfel Kulesi’nden önce inşa edilmiştir. Fransa’nın başkentinin panoramik manzarasını sunan bu ilk yapı Latin Mahallesi’nde yer almaktadır. Neo klasik mimarisiyle büyüleyen bina, aynı zamanda Pantheon’da gömülü olan mimar Soufflot’un bir sanat eseridir. Paris’teki Pantheon, Fransa’yı gururlandıran, çeşitli alanlarda öne çıkan önemli kişilerinin gömüldüğü yerdir. Bu nedenle, cephesinde vatanın heybetli kahramanlarına olan saygıyı ima eden David d’Angers’ın ilginç tasarımı ile “Büyük adamlara, vatan minnettardır” yazılıdır.

Pantheon’un tasarımı, tarih boyunca Avrupa ve Amerika kıtaları boyunca sayısız binayı etkilemiştir. Bugün, Pantheon bir kilise ve aynı zamanda önemli bir turizm merkezi olarak işlev görmeye devam ediyor. Dünyanın her yerinden bu görkemli anıtı görmek isteyen binlerce ziyaretçi, Paris’e akın etmektedir.

Pantheon Paris’in Görkemi

Panthéon aslen St Genevieve Manastırı’nın yerine inşa edilmiştir. 6. yüzyıldan beri Paris’in koruyucu azizi adını taşıyan Montagne Sainte-Genevieve’nin zirvesinde bir manastır bulunmaymış. Paris’in koruyucu azizi olan ve şehri barbarlardan koruyan Saint Genevieve, MS 512’de buraya gömülmüştür. Bu nedenle anıt ve Saint Genevieve’e ithaf edilmiştir. 1700’lere kadar insanlar halen Saint Genevieve’e dua etmekteymiş. Bin yıldan kadar sonra 1744’te Kral Louis XV, kendisini büyük bir hastalıkla acı çekerken bulmuştur ve eğer iyileşirse St Genevieve Manastırı’nın yerini alacağına söz vermiştir. Şans eseri, kral iyileşmiş ve ertesi yıl buraya yeni bir kilise yaptırmak için emir vermiştir.

Bu yeni kilisenin tasarımında Jacques-Germain Soufflot görevlendirilmiştir. Hırslı bir mimar olan Soufflot, Roma’daki Pantheon’u ilham kaynağı olarak kullanmıştır ve inşa edilen kilise, Paris’teki neoklasik mimarinin ilk örneklerinden biri haline gelmiştir. Pantheon’un genel tasarımı, Korint sütunlarından dolayı etkileyici bir görünüşe sahiptir. Kubbede bulunan Yunanistan’dan getirilmiş olmakla birlikte 100 metre yüksekliğinde ve 84 metre genişliğindedir. Ana bina ise 83 metre yüksekliğinde inşa edilmiştir. Jacques Soufflot ayrıca anıtsal bir meydan için de planlar çizmiş ve bu doğrultuda 1771-1783 yılları arasında kilisenin karşısına bir hukuk okulu inşa edilmiş, ardından da bir ilahiyat okulu yapılmıştır. Ancak ilk temelleri 1758 yılında atılsa da ne yazık ki maddi sıkıntılar nedeniyle Jacques Soufflot bu etkileyici eserini tamamlayamadan vefat etmiştir. Sonrasında mimar öğrencisi ve yardımcısı Jean-Baptiste Rondelet tarafından 1790 yılında Fransızların başlangıcında tamamlanmıştır. Ancak daha sonra 1791’de Kurucu Meclis, Kurucu Meclis Başkanı Honore Gabriel Riqueti Comte de Mirabeau gibi Fransa’nın önemli insanları için uygun bir anıt yeri istediğinden burası Ulusal Panteon’a dönüştürülmüştür.

İki kez kiliseye dönüştürülen Pantheon’un kubbesinde halen bir haç olsa da, Panthéon’un bir anıt olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

Zaman boyunca Pantheon Paris çeşitli değişiklikler, yenilemeler ve dönüşümler geçirmiştir. Yeni imparatorlarla birlikte binaların iç mekanları değişmeye devam etmiş ve Tapınağın kiliseye ve tekrar Tapınağa dönüşmesi de 1806 ile 1830 yılları arasında gerçekleştir. Bu dönemde, mahzen genel ziyaretçiler için kapalı olsa da 1948’de, seçilmiş hükümetin gelişinden sonra, Pantheon Paris yeni bir "İnsanlık Tapınağı" adını almış halka açılmıştır. 1951’de, dünyanın dönüşünü temsil eden Foucault Sarkacı’nın evi olmuştur. 1885’te Victor Hugo’nun ölümünden sonra, Pantheon Paris orijinal statüsü olan "Büyük Adamlar Tapınağı" yazısı girişe yazılmıştır.

Paris’in Büyüleyici Pantheon’u

Paris’te 5. bölgenin kalbinde yer alan Panthéon, Lüksemburg Bahçeleri’nden sadece birkaç blok ötede ve Notre Dame Katedrali’ne yürüyerek 15 dakikadan daha kısa mesafededir. Pantheon Paris 110 metre uzunluğa sahiptir. 84 metre genişliği ve 83 metre yüksekliği ile Paris’in farklı bir manzarasını sunmaktadır. Paris’in Latin mahallesinde yükselen Pantheon’un içi de dışı kadar güzeldir. Taş ve mermer karışımı bir yapıdadır. Ayrıca Panthéon’un girişinde Fransız heykeltıraş Pierre-Jean David d’Angers’ın en iyi eserlerinden bazıları yer almaktadır.

Ana girişinin üzerinde “Aux Grands Hommes La Patrie Reconnaissante” yani “Büyük adamlara, minnettar vatan” yazan bir yazıt vardır. Panthéon’un içi, ışıkla aydınlanmış havadar bir alana açılmaktadır. Binanın bu bölümündeki birçok sanat eseri ve heykellerin çoğu, Fransız milliyetçiliği ve Fransız Devrimi’nin görüntülerini çağrıştırmaktadır. Bu, çoğunlukla Panthéon’un inşaatının Bastille’in Fırtınası ve Fransız Devrimi’nin başlamasından bir yıldan daha kısa bir süre sonra tamamlanmış olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca zemin katta, Fransız fizikçi Léon Foucault tarafından 1851’de dünyanın dönüşünü göstermek için tasarlanan orijinal Foucault Sarkacı da daha önce bulunmaktaymış.

18. yüzyıldan beri Fransa’nın önemli liberal figürlerini, bir La Patrie figürü etrafında gruplandıran işleme içeride dikkat çeken bir diğer eserdir.

İçeride ayrıca mozaik süslemeli ve Fransız tarihinden resim sahneleri ile Korint esintili 22 sütun bulunmaktadır. Saint Genevieve’nin hayatından, Hristiyanlığın doğuşundan ve Fransız monarşisinden önemli noktaları betimleyen güzel tuval resimlerini de görmek mümkündür.

Anıtın batı tarafından, Paris, Saint Danis ve Saint Genevieve azizlerini gösteren bir dizi tablonun vitrini bulunmaktadır. Güney ve Kuzey de ise Fransa’nın Hristiyan kahramanlarını betimleyen duvar resimleri vardır. Pantheon Paris, merkezi kubbenin altına asılan ve dünyanın dönüşünü temsil eden 67 metrelik bir Foucault sarkaçına sahip olsa da şimdi girişte sarkacın sadece bir kopyası bulunmaktadır.

Dar bir sarmal merdiven, Fransız tarihinin önemli isimlerinin gömüldüğü Panthéon’un mahzenine inmektedir. Ölülerin gömüldüğü kilise mahzeni, taş mezarlarla dolu bir koridor ve kemerden oluşmaktadır. Burada bulunan en tanınmış tarihi şahsiyetlerden birkaçı, Notre Dame’ın Kamburu ve Sefiller’in yazarı Victor Hugo, fizikçi ve kimyager Marie Curie ve aydınlanma yazarı Voltaire’dir.

Paris Pantheon’un Kubbesi, Roma’daki Aziz Petrus Bazilikası ve Londra’daki Aziz Paul Katedrali’nden esinlenmiştir ve tamamen taştan yapılmıştır. Pantheon’un çatısı, ikinci Kubbe’de alttan görünen boyalı tavan ile iç içe üç kubbeden oluşmaktadır. Panthéon’a yapılan hiçbir ziyaret, kubbesinden manzaranın tadını çıkarmadan tamamlanmış sayılmaz. Toplamda 267 basamak vardır, ancak zirveye düz bir tırmanış değil, dönüşlü çıkılmaktadır. Çoğu insan merdivenleri rahat çıkabilmektedir. Sütunlara ulaşıldığında, şehrin güzel manzarası ziyaretçileri karşılamaktadır. Paris’teki diğer gözlem platformları kadar yüksek olmasa da, Panthéon’un Latin Mahallesi’ndeki konumu Eyfel Kulesi ve Notre Dame Katedrali’nin gotik kuleleri ile doğrudan aynı hizaya gelmektedir.

Pantheon’u Görmek İsteyenlere Notlar

Paris Pantheon, neo-klasisizmin muhteşem mimarisini sunduğu için tarih meraklıları için cazibe merkezidir. Binanın konstrüksiyonunun en önemli parçası olan cephesi, mimarisinin güzelliği görenleri büyülemektedir. Ayrıca, büyük Bramante’nin Tempietto’sundan ilham alınarak yapılan bina çekici bir kubbe ile tamamlanmıştır. Bu miras binlerce ziyaretçiyi klasik mimarinin cezbedici görüntüsünün keyfini çıkarmaya davet etmektedir.

Paris Pantheon ziyaretçiler için haftanın her günü açıktır. 1 Nisan ile 30 Eylül tarihleri arasında, 10:00 ile 18:30, 1 Ekim ile 31 Mart tarihleri arasında da 10:00 ile 18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.

Pantheon Paris, bazı ulusal bayramlarda yani 1 Ocak, 11 Mayıs ve 25 Aralık, 17 Haziran sabahı veya herhangi bir ayin yapılıyorsa ziyarete kapalıdır.

Pantheon Paris şimdi bir Hristiyan kilisesidir olarak topluma hizmet vermektedir. Hristiyan ziyaretçiler her pazar saat 10:30’da ve cumartesi günü saat 17:00’de yapılan ayine katılabilmektedir.

Pantheon Paris’e girmek için bir giriş ücreti vardır ancak Paris Insiders Pass sahipleri için ücretsizdir. Yetişkinler için tam bilet fiyatı 9 Euro, 26 yaş altı ya da bir Avrupa Birliği Üye Devletinin vatandaşı olanlar için indirimli olarak 7 Euro tutarındadır. 20 kişilik grup fiyatı da kişi başı 7 Euro’dur. Kasım’dan Mart’a kadar her ayın ilk pazar günü ziyaretler ücretsizdir.

Bu klasik yapının güzelliğini hayranlıkla seyretmek için gereken ortalama süre kişiden kişiye değişmektedir ancak yaklaşık bir saat içinde etrafa bakabilmektedir. Burayı ziyaret etmek için en iyi zaman akşamdır, çünkü mimari ihtişamı çok iyi keşfedebilmekte ve daha az kabalık olmaktadır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Fransa Vizesi

Fransa’yı ziyaret edecek olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ilk olarak Schengen vizesine başvurmaları gerekmektedir. 2022 yılı itibariyle 80 euro olarak belirlenen vize harç ücreti konsolosluklara yatırılmaktadır. Ayrıca başvuru yapacak olan kişinin mutlak suretle ikamet adresinin yetki alanında bulunduğu konsolosluğu tercih etmesi gerekmektedir. Aksi halde vize başvurusu geçersiz olacaktır.