Aşıklar Şehri Olarak Anılan Paris Hakkında Bilgiler

Fransa’nın başkenti Paris, yüzyıllardır dünyadaki en güzel ve en romantik şehirler arasında gösterilmektedir. Olağanüstü güzellikteki tarihi yapıları, zengin mutfağı ve cazibe merkezleri ile ön plana çıkmaktadır. Her yıl 30 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edilen Paris, göz kamaştırıcı güzelliği ile “Işık Şehri” ve “Aşıklar Şehri” isimleriyle de anılmaktadır. Dünyadaki hiçbir şehrin yarışamayacağı kültürel olanakları, ziyaretçilerine unutulmaz bir gezi deneyimi sunmaktadır.

Sen Nehri çevresinde, simge haline gelmiş Eyfel Kulesi ile Avrupa’nın en popüler şehirlerinden biri olan Paris; yaklaşık 12 milyonluk bir nüfusa sahiptir. Muhteşem bir yerleşim planına sahip şehir merkezinde ise 2,3 milyon kişi yaşamaktadır. Notre Dame Katedrali, Louvre Müzesi, Palais Garnier gibi dönemlerini muhteşem şekilde yansıtan yapılara sahip Paris ile ilgili bilgiler, şehri ziyaret edenleri tarihi bir yolculuğa çıkarmaktadır. Uzun bulvarları, güzel binaları ve büyük parklarıyla hem yaşamak hem de gezmek için mükemmel bir şehirdir.

Paris hakkında her şey tarihi ve kültürel dokusu ile sınırlı değildir. Şehir tüm bunların yanında önemli lezzetlere de ev sahipliği yapmaktadır. Bagetler, kruvasanlar, makaronlar ve çeşit çeşit peynirler Fransız mutfağının ve Paris şehrinin vazgeçilmez lezzetleridir. Bunlara Ek olarak birçok yöresel yemek, şehrin dört bir yanına yayılan restoranlarda yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunulmaktadır. Restoranları derecelendiren ünlü Michelin Rehberi bu topraklarda ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan Paris restoranları, sahip oldukları gelenek ile kalite ve lezzeti bir araya getirmektedir.

Paris'in Tarihi

Paris’in kuruluşu, şehrin bugün küçük bir bölümünü kapsayan Seine bölgesine yerleşen bir Kelt kabilesine kadar uzanmaktadır. MÖ 250’li yıllarda ilk yerleşimler başlamış ve bu bölge 200 yıl sonra Romalılar tarafından fethedilmiştir. Zamanla gelişerek Lutetia ismiyle anılan şehir, 4. yüzyılda Paris ismini almıştır.

Paris, ilerleyen yıllarda birçok medeniyetin egemenliği altına girmiş ve Viking baskınlarıyla mücadele etmiştir. 11. yüzyıldan itibaren ekonomik ve kültürel olarak gelişmeye başlayan şehir, Avrupa’nın en büyük merkezlerinden biri haline gelmiştir. Seine kıyısında inşa edilen rıhtımlar, şehrin önemli bir ticaret merkezine dönüşmesinin önünü açmıştır. Günümüzde müzeye dönüştürülmüş olan Louvre Kalesi ve ünlü Notre Dame Katedrali de bu dönemlerde inşa edilmiştir.

1338 yılında Fransa ve İngiltere arasında yaşanan Yüzyıl Savaşları ile 1348’de başlayan Kara Veba ise şehrin ihtişamını yerle bir etmiştir. Şehir ilerleyen yıllarda gerçekleşen isyanlar ve İngiliz işgalinin etkisiyle büyük bir yara almıştır. Paris tekrar Fransız hakimiyetine girdiğinde, Rönesans döneminin de etkisiyle toparlanmaya başlamıştır. Şehrin simgesi haline gelmiş birçok ünlü yapı ve anıt bu dönemde inşa edilmiştir.

18. yüzyılın sonunda Paris; zenginliği, kültürü ve sanat tarihi ile dikkat çeken bir yer haline gelmiştir. Ancak İngiltere ile devam eden mücadeleler, zamanla yerini yoksulluğa bırakmış ve 14 Temmuz 1789’da halk tarafından Fransız İhtilali gerçekleştirilmiştir. Bir süre sonra yönetime gelen Napolyon, Avrupa Savaşları’nın önünü açmıştır. 1889 yılında ise şehrin günümüzdeki en büyük simgesi olan Eyfel Kulesi inşa edilmiştir.

20. yüzyılda dünya savaşlarıyla mücadele eden Paris, Naziler tarafından işgal edilmiş ve bir başka yıkıma sahne olmuştur. Tüm bunların ardından tarihi ve kültürel geçmişi ile yeniden toparlanmayı başaran Paris, 21. yüzyıla gelindiğinde tekrar dünyanın en görkemli şehirleri arasındaki yerini almıştır.

Paris Dendiğinde İlk Akla Gelenler

Paris’in en dikkat çekici yapısı şüphesiz 1889 yılında inşa edildikten sonra şehrin simgesi haline gelen Eyfel Kulesi’dir. Her yıl yerli ve yabancı birçok turist, bu kuleyi ziyaret etmektedir. Şehrin zarafeti, mimari detayları, tarihi yapıları ve atmosferi herkesi çabucak etkilemeyi başarmaktadır. Her mevsimde ayrı güzel olan Paris, romantik atmosferi ile “Aşıklar Şehri” olarak da hafızalara kazınmıştır.

Louvre Müzesi, Notre Dame Katedrali ve Palais Garnier gibi birçok muhteşem tarihi yapı Paris’te yer almaktadır. Şehrin birçok yerinde tüm heybetiyle ziyaretçileri karşılayan bu yapılar, eşsiz bir Orta Çağ atmosferi sunmaktadır. Bu bakımdan tarihi ve kültürel bir yolculuğa çıkmak isteyen gezginler, Paris’te bu yapıları sık sık ziyaret etmektedir.

Fransız mutfağından birçok ürün ve yöresel lezzetler de Paris’in en belirgin özellikleri arasındadır. Çeşit çeşit kruvasanlar, makaronlar ve peynirlerin yanında, birçok yöresel lezzet de Paris’te yer alan restoranlarda ziyaretçilerin beğenisine sunulmaktadır. Tüm bu özellikleri ile Paris, her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği bir cazibe merkezi olarak ön plana çıkmaktadır.

Paris'e Gideceklere Tavsiyeler

Dünyanın en güzel şehirleri arasında yer alan Paris, birçok kişinin gezi listesinde en üst sırada yer almaktadır. 200’den fazla müzesi, yüzlerce tarihi eseri ve opera binaları ile Paris, turistlere eşsiz bir tatil deneyimi yaşatmaktadır. Paris’i ziyaret edenlerin Şanzelize Caddesi’nde alışverişe çıkmaları ve Versay Sarayı gibi tarihi mekanları keşfetmeleri önerilmektedir. Özellikle ikonik Eyfel Kulesi, hem görülmesi gereken bir mühendislik harikası hem de şehir manzarasını izlemek için muhteşem bir noktadır. Disneyland, Montmartre ve Jardin des Tuileries Bahçesi gibi mekanlar Paris turunu daha keyifli hale getirmektedir. Notre Dame Katedrali ise Paris’in mimari zarafetine tanık olmak isteyenler tarafından mutlaka ziyaret edilmelidir.

Paris, farklı tarihi yapılarının yanında dünyanın en ünlü müzelerine de ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Louvre Müzesi; Mona Lisa, Milo Venüsü ve Marly Atları gibi eserler başta olmak üzere binlerce parçadan oluşan bir koleksiyona sahiptir. Van Gogh ve Paul Cezanne gibi ünlü ressamların eserlerinin sergilendiği Orsay Müzesi ise her detayı ile büyüleyici bir mekandır. Bunlara ek olarak Rodin Müzesi, Orangerie Müzesi ve Picasso Müzesi; yıllarca unutulmayacak bir kültürel deneyim için mutlaka ziyaret edilmelidir.

Paris’te ziyaretçilerine muhteşem lezzetler sunan Michelin yıldızlı restoranlar bulunmaktadır. Bunlar arasında Pierre Gagnaire, L’Ambroisie ve Mathieu Pacaud restoranları, Paris gezisini taçlandıracak bir akşam yemeği için mutlaka ziyaret edilmelidir.

Bunun yanında ünlü mekanları gezerken sıra beklememek için birçok mekanın sunduğu online bilet seçeneğini kullanmak iyi bir tercih olacaktır. Ek olarak, Paris’in ünlü mekanları arasında kaybolmamak için kapsamlı bir gezi planı yapılması önerilmektedir.

Gezi sırasında taksi kullanmak, hem pahalı hem de gereksiz bir tercihtir. Şehir merkezinde yer alan 300’e yakın metro istasyonu, tüm mekanlara kolayca ulaşım sağlamaktadır. Tek kullanımlık metro biletleri alınabileceği gibi, birden fazla biniş imkanı sağlayan biletler yolculukları daha uygun hale getirmektedir.

Paris'e Giderken Alınması Gerekenler

Paris gezisi sırasında ziyaretçilerin eşyalarını taşırken, güvenlik kontrollerinde çeşitli belgelere kolayca ulaşabilecekleri küçük bir çanta en önemli eşyalar arasındadır. Ziyaretçiler bu sayede zamandan tasarruf edecekleri gibi konforlu bir gezi deneyimi yaşayabilirler.

Paris’te yaz aylarında dahi az da olsa yağmur yağabilir. Bu nedenle ziyaretçilerin iyi fotoğraflar ve konforlu bir gezi için yanlarına şemsiye alması önerilmektedir. Bu şemsiyenin sırt çantasına sığacak boyutta olması, havanın güzel olması durumunda zorluk çıkarmaması için önemlidir. Havanın güzel olduğu zamanlar için de her ihtimale karşı mevsimlik yedek kıyafetler almak yerinde olacaktır.

Paris gezisinde İngilizce bilmek ziyaretçilerin işini kolaylaştırsa da birçok Fransız sadece Fransızca konuşmayı tercih etmektedir. Bu bakımdan bir sözlük faydalı olacaktır.

Gezilerini ekonomik hale getirmek isteyen ziyaretçiler için Paris’te birçok seçenek bulunmaktadır. Paris’i ziyaret edenlerin; toplu biletler ve seyahat kartları gibi imkanlardan faydalanmak için vesikalık fotoğraf bulundurmaları önerilmektedir.

Paris Hakkında İlginç Bilgiler

Avrupa’nın ve dünyanın en popüler şehirleri arasında bulunan Paris hakkında bilinmeyenler, şehri ziyaret etmek isteyen kişilerin en çok merak ettikleri detaylar arasındadır. Paris, renkli yapısı ve lüksü simgelemesi nedeniyle “Işık Şehri” olarak da adlandırılmaktadır. Şehir dünyanın en büyük 4. toplu taşıma sistemine sahiptir ve yaklaşık 300 metro istasyonu aynı anda hizmet vermektedir.

Tarihi mekanlarının yanında eşsiz bir doğaya da sahip Paris’te 470 bin ağaç bulunmaktadır. Bu bakımdan Avrupa şehirleri arasında doğa alanları ile de ön plana çıkmaktadır. Paris’in tarihi mekanları ve parkları her gün ortalama 10 sinema filmine ev sahipliği yapmaktadır.

Paris’te hala hizmet veren Le Procope, şehirdeki en eski kafedir ve 1686 yılında ziyarete açılmıştır. Şehrin en eski köprüsü olan Pont Neuf ise 1604 yılından bu yana hizmet vermektedir. Bu bakımdan Paris, yüzlerce yıllık tarihi yapıların şehir yaşamına karıştığı eşsiz bir noktadır.

Paris’te yaşayan milyonlarca insanın yanında, şehirde yaklaşık 300 bin köpek bulunmaktadır. Bu rakam şehirde yaşayan çocuk sayısından bile fazladır. Şehirde farklı cinslerdeki köpekleriyle yürüyüşe çıkan insanlar, diğer şehirlere göre daha sık karşılaşılabilecek bir manzaradır.