Moulin Rouge: Can Can Dansının Doğduğu Yer

Önceki
Moulin Rouge Kabaresi

Moulin Rouge Kabaresi

Sonraki
28 dk'lık okuma
497 kişi okudu

1889’da Toulouse-Lautrec tarafından ölümsüzleştirilen ve sonsuza kadar Mistinguett adıyla anılan modern Moulin Rouge, Paris gece hayatının hareketli bir noktası olan kabaredir. Kırmızı renkle kaplanmış ve tepesinde bir yel değirmeni bulunan Moulin Rouge, Paris’in en tanınmış simgelerinden biridir. Ünlü kabare, Aşk Şehri’nin göbeğinde ilk ortaya çıktığı La Belle Époque’dan bu yana eğlence ve fantezinin sembolü olmuştur. Tarih boyunca gece hayatının cazibe merkezlerinden biri haline gelen Moulin Rouge, sadece Fransızların değil farklı ülkelerden birçok ziyaretçi tarafından en popüler noktalarından biridir.

Gece Hayatının Simgesi: Moulin Rouge

Napolyon’un 1870 Fransa Prusya Savaşı’ndaki yenilgisini ve ardından ulusun 1896’ya kadar yaşadığı ekonomik bunalımı takiben, Fransa yaralarını sarmaya çalışmıştır. Bu süre zarfında Avrupa, bilimsel yenilikleri, sanatsal ve edebi atılımları, bölgesel barışı ve sosyal, politik ve ekonomik ilerlemeyi kapsayan olumlu bir ivme yaşamaktaymış. Fransız başkentinin kendisi yeniden yapılanma ve modernleşmenin ortasında olarak orta sınıftan olan Parisliler, yeni elde ettikleri refahtan yararlanmış ve kafelerde, kabarelerde ve müzik salonlarında vakit geçirmeye başlamıştır. Bu, Belle Epoque olarak bilinen dönem olarak görülmekteymiş. Bu 40 yıllık altın çağın merkezinde, zamanın simgesi haline gelen Montmartre bölgesi yer almaktaymış.

Moulin Rouge, 6 Ekim 1889’da büyük açılışını yapmıştır. Katılan girişimci Joseph Oller ve Fransız şovmen Charles Zidler tarafından ortaklaşa kurulan kabare, Paris’in sanatsal bir semti olan Montmartre tepesine inşa edilmiştir. 19. yüzyılın ortalarında, bir zamanlar şehrin eteklerinde bir köy olan Montmartre, kabarenin açılışından sonra popüler bir yer haline gelmiştir. Burada Parisli tüm sosyal sınıfların üyeleri karışarak kabarenin çılgın popülaritesi arasında birleşmiştir.

Moulin Rouge, kuruluş yıllarında Paris’in ilk eğlence yeri olarak kendisine bir isim yapmıştır. Her gece konuklar, şampanya ve gösterilerin cazibesine kapılarak kulübe akın etekteymiş. Kabare, dansçılarının canlı rutinleriyle kısa sürede tanınmıştır. Her ne kadar birkaç on yıl önce icat edilmiş olsa da kabaredeki koreografi, büyük ölçüde Toulouse-Lautrec’in renkli fin de siècle posterleri sayesinde Moulin Rouge’un tanınmasında önemli rol oynamıştır.

Eğlence yeri olmasının yanı sıra Moulin Rouge’un özenli dekoru da ziyaretçileri büyülemiştir. İçeride, ışıltılı avizeleri görkemli şekilde yansıtan aynalı duvarlar ve neşeli dansçıların kıvrımlı etekleri ile ortam tüm ziyaretçileri etkilemektedir. Dışarıda, bahçede filden yapılmış devasa bir heykel ve Moulin Rouge ya da “Kırmızı Yel Değirmeni” olarak da bilinen simge yapı, kabarenin ilgi çekici hale gelmesine katkı sağlamıştır.

Moulin Rouge’daki Kırmızı Yel Değirmeni hakkındaki efsane, Oller ve Zidler’in Montmartre’ye bir saygı duruşu olarak kabareyi bir yel değirmeni ile taçlandırdıkları hikayesine dayanmaktadır. 18. yüzyılda, köyde birkaç yel değirmeni bulunmaktaymış. 1809’da bunlar arasından un öğütmek için kullanılan Blute-fin ve Radet - Debray ailesi tarafından satın alınmıştır. Yel değirmenini duymuş olan Oller ve Zidler’in Montmartre’nin bu geleneği canlı tutmayı amaçlamış olmasından kaynaklandığı rivayet edilmektedir.

Fakat bugün Moulin Rouge’un tepesinde görülen yel değirmeni, 1889’da dikilen yel değirmeni değildir. 27 Şubat 1915’te, bir yangın orijinal Moulin Rouge’u kül etmiş ve önemli ölçüde zarar vermiştir. 1921’de Moulin Rouge, yeni mülkiyet altında halka yeniden açılmıştır. Yeniden inşa edilen kabare, dans salonu orijinal tasarımını korumuş ve Mistinguett (dünyanın en yüksek ücretli kadın şovmeni olan dansçı ve aktris), Maurice Chevalier ve Jeanne Aubert gibi ünlü sanatçılara ev sahipliği yapmıştır. 1929’da balo salonu daha modern bir gece kulübüne benzeyecek şekilde bir alana dönüştürülmüştür. Moulin Rouge’un odağı olan dans, yıllar geçtikçe müziğe kaymış, kabare 1940’larda Edith Piaf, 50’lerde Josephine Baker ve hatta 80’lerde Frank Sinatra dahil olmak üzere dünyaca ünlü birçok şarkıcıyı ağırlamıştır.

Moulin Rouge’un İhtişamı

Paris’te, başka hiçbir yerde yapılamayacak özünde Parisli olan bazı aktiviteler bulunmaktadır. Bunlardan biri de bir kabare gösterisine katılmaktır ve tartışmasız Paris’teki, hatta dünyanın en ünlü kabare gösterisi Moulin Rouge’daki gösterilerdir. 1903’te kabare, Fransız mimar Edouard Niermans tarafından Art Nouveau tarzında tasarlanmıştır. Fakat batı tarafı orta çağ tarzı bir dekorla çevrilmiştir. Moulin Rouge 1900’lerde bir dans salonuna dönüştürülen ve ana cazibe merkezi Montparnasse’den gelen Fransız “Can Can”dansı olan kabare, Fransız tarihinin muhteşem döneminde Moulin Rouge’da ortaya çıkan bu “Can Can” ile tüm dünyaya ününü duyurmuştur. 19. yüzyılın sonlarından sonra etek kaldırma dansı olarak da anılan Can Can, Moulin Rouge ile ilişkilendirilmiştir.

Yıllar boyunca bu dansı icra eden birçok yıldız yer almıştır. Bu ünlü dansçılar arasında Yvette Guilbert, La Goulue, Nini Pattes-en-l’air, la Môme Fromage, Jane Avril, Mistinguett gibi isimler vardır. Bu dönmede Moulin Rouge, Paris’teki gece hayatı eğlencesinin merkezinde yer almaktadır.

20. yüzyıldan birçok sanatçı, çalışmalarının bir bölümünü Moulin Rouge’a adamıştır. 2001 yılında film yönetmeni Baz Luhrmann burada geçen bir film yaparak kabareyi bir kez daha ünlü yapmıştır. Zira Moulin Rouge filmi harika orijinal bir şarkı listesine, eğlenceli bir olay örgüsüne ve görsel olarak büyüleyici kabul edilmektedir. Film en iyi film, en iyi kadın oyuncu, en iyi ses ve en iyi fotoğraf gibi diğer birçok kategoride gösterilen kostümler ve sanat yönetimi için bir Oscar bile kazanmıştır. Film, gerçek Moulin Rouge’u daha da ilgi çekici ve ünlü bir yer haline getirmiş hatta birçok ziyaretçiyi buraya sadece film için gelmiştir.

Paris Moulin Rouge’un Dünyasına Giriş

Moulin Rouge, 1889’da Paris’te açılan bir Fransız Kabaresidir. Montmartre tepesinde bulunan Moulin Rouge, yıllar boyunca farklı gösteriler sunmuştur. İlk başta Moulin Rouge, insanların Can Can dansını keşfettiği bir müzik salonu olsa da Moulin Rouge’un popülaritesi zaman içinde gelişmiştir. Şimdi kabarede sunulan gösteriler “Féerie” (Peri) adlı parlayan kostümler ve çarpıcı koreografilerle güzel bir dans ve şarkı gösterisini içermektedir.

Moulin Rouge’da her gece saat 21:00 ve 23:00 olmak üzere iki gösteri vardır. Gösteriler haftanın her günü yapılmaktadır. Şovla birlikte akşam yemeği yemek isteyenler için servis saat 19.00’da yapılmaktadır. Yemek servisi yapıldıktan sonra ziyaretçiler asıl şovu saat 21.00’de izleyebilmektedir. Ayrıca yıl boyunca bazı Matine gösterileri de vardır, ancak bunlar düzenli değildir. Bunların için zaman ve tarihler için kabarenin internet sitesini kontrol etmek gerekmektedir.

Moulin rouge, gösterişli bir deneyim olarak ifade edilmektedir. Bu nedenle, Moulin Rouge’da bir akşam geçirmek isteyenler için bilet fiyatları farklı olmaktadır. Akşam yemeği ve show fiyatları kişi başı 190 Euro ile 210 Euro arasında olmakla birlikte seçilecek menüye göre biraz daha fazla olabilmektedir. Sadece gösteri için bilet fiyatları ise 87 Euro ile 120 Euro arasındadır. Gösteriyi izlerken bir şeyler içmek isteyenler bu fiyata ekstra 10 Euro eklemelidir. Kabareye giriş için indirimli çocuk biletleri ile VIP biletleri de sunulmaktadır. Moulin Rouge’da ayrıca elbise kodu da uygulanmaktadır. Bu sebeple de spor ayakkabı ve kıyafetleri ile şort giymek yasaktır.

Moulin Rouge’a gidecek çocuklu ailelerin de dikkat etmesi gereken kurallar bulunmaktadır. Kabareye sadece 6 yaşından büyük çocuklar alınmakta olup çocukların da elbise kuralına uygun giyinmesi gerekmektedir. Moulin Rouge bir kabare olarak kadın dansçılar üstsüz gösteri yapmaktadır. Gösteri 6 yaş ve üzeri için uygun olsa da çıplaklıktan hoşlanmayanların gösterileri izlemesi tavsiye edilmemektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Fransa Vizesi

Fransa’yı ziyaret edecek olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ilk olarak Schengen vizesine başvurmaları gerekmektedir. 2022 yılı itibariyle 80 euro olarak belirlenen vize harç ücreti konsolosluklara yatırılmaktadır. Ayrıca başvuru yapacak olan kişinin mutlak suretle ikamet adresinin yetki alanında bulunduğu konsolosluğu tercih etmesi gerekmektedir. Aksi halde vize başvurusu geçersiz olacaktır.