Prag Tarihinin Şahidi Görkemli Kale: Prag Kalesi

Önceki
Prag Kalesi

Prag Kalesi

Sonraki
35 dk'lık okuma
661 kişi okudu
Popüler Prag Turları

Çek Cumhuriyeti’nin tarihinde önemli bir yere sahip olan Prag Kalesi, bugün şehrin en çok ziyaret edilen tarihi mekânlardan biridir. Geçmişten günümüze başta Bohemya ve Kutsal Roma İmparatorları olmak üzere, Çek Cumhuriyeti başkanları gibi birçok önemli yönetici, bu kaleyi idari görevleri için kullanmıştır. Yapı, sadece Avrupa’nın değil aynı zamanda dünyanın da en büyük kalelerden biri olarak kabul edilmektedir.

Prag Kalesi, Guinness Dünya Rekorları kitabına “en antik kale” unvanı ile girmiştir. Aynı zamanda 70 bin metrekare genişliğinde olan tarihi yapı, 570 metre uzunluğa sahip olarak dünyanın en büyük kaleleri arasında yer almaktadır. Tarihi Prag Kalesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer almaktadır. Kale; tarihi, mimarisi ve sunmuş olduğu eşsiz manzarası ile bugün yerli ve yabancı birçok turisti ağırlamaktadır.

Prag Kalesi’nin Tarihçesi

Prag Kalesi’nin tarihi, 870 yılında bölgedeki ilk yapı olan Meryem Ana Kilisesi’nin inşa edilmesiyle başlamıştır. Kalenin içerisinde sadece kilise değil aynı zamanda Madrid tarihinde önemli yere sahip bazilikalar da bulunmaktadır. Aziz George ve Aziz Vitus Bazilikası, 10. yüzyılın ilk yarısında Bohemya Dükü I. Vratislaus ve oğlu St. Wenceslas döneminde inşa edilmiştir. Bohemya’daki ilk manastır, St. George kilisesinin yanındaki bu kalede kurulmuştur. 12. yüzyılda kale içerisine bir de Romanesk saray inşa edilmiştir.

Bohemya Kralı II. Ottokar, 14. yüzyılda kalenin surlarını iyileştirmiştir. Aynı zamanda temsil ve ikamet etmek amacıyla kraliyet sarayının da yenilenmesini emretmiştir. St. Vitus Bazilikası’nın yerine, neredeyse altı yüz yıl sonra tamamlanacak olan geniş bir Gotik kilisenin inşasına da bu dönemde başlanmıştır. Fakat bu dönemde patlak veren Hussite Savaşları sebebi ile kale terk edilmiş ve sonraki on yıllar boyunca yapıda kalan kimse olmamıştır.

1485’te Kral Vladislaus II Jagiellon bakımsızlıktan harap olan kaleyi yeniden inşa ettirmeye başlamıştır. Benedikt Rejt tarafından yaptırılan Büyük Vladislav Salonu, Kraliyet Sarayı’na eklenmiştir. Kalenin kuzey tarafına da yeni savunma kuleleri inşa edilmiştir.

Prag Kalesi’nin büyük bir kısmı, 1541’de çıkan yangında zarar görmüştür. Dönemin İmparatoru Ferdinand, kaleyi Rönesans tarzında yeni binalar ekleyerek ve harap olan kısımlarını restore ederek tekrar inşa ettirmiştir. Sonrasında yönetime gelen Rudolph II, Prag Kalesi’ni ana ikametgahı olarak kullanmıştır. Dönemin değerli sanat koleksiyonlarının sergilendiği İspanyol Salonu ile sarayın kuzey kanadı da bu dönemde inşa edilen binalardır. 1648 yılında İspanyollar tarafından yağmalanan kalenin 18. yüzyılın ikinci yarısında diğer büyük restorasyonu İmparatoriçe Maria Theresa tarafından gerçekleştirilmiştir. İmparatoriçenin 1848’de çekilmesinin ve yeğeni Franz Joseph’in tahta geçmesinin ardından eski imparator Ferdinand I, Prag Kalesi’ni kendi evi yapmıştır.

1918’de Prag Kalesi, yeni Çekoslovak Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı T.G.’nin ikametgahı olmuştur. Yeni Kraliyet Sarayı ve bahçeler, Sloven mimar Jože Plečnik tarafından düzenlenmiştir. Bu dönemde St. Vitus Katedrali de tamamlanmıştır. Tadilatlar 1936’da Plečnik’in halefi Pavel Janák yönetimine kadar devam etmiştir.

15 Mart 1939’da Adolf Hitler, Prag Kalesi’ni ele geçirmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nda Çekoslovakya’nın Nazi işgali sırasında Prag Kalesi, Bohemya ve Moravya’nın Reich Koruyucusu Reinhard Heydrich tarafından tekrar ele geçirilmişti. Kale, bu dönemde karargah olarak kullanılmıştır. Çekoslovakya’nın dağılmasından sonra kale, Çek Cumhuriyeti’nin Devlet Başkanlığı Sarayı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Mimarisi ile Prag Kalesi

Prag Kalesi, sadece büyüklüğü ile değil mimari tarzı ile de şehirdeki en görkemli yapılardan biri olarak anılmaktadır. Kale binaları; Romanesk, Gotik ve Rönesans olmakla birlikte birçok mimari tarzdan ezgiler taşımaktadır. Bu farklılık, hem ziyaretçilere hem de mimari meraklılarına 9. yüzyıldan itibaren farklı tasarım akımlarını görme ve tanıma imkanı sunmaktadır.

Prag Kalesi; Gotik Aziz Vitus Katedrali, Romanesk Aziz George Bazilikası, bir manastır, çeşitli saraylar, bahçeler ve savunma kulelerini içermektedir. Kale kompleksi; dört saray, kilise, kule; beş salon ve 11 bahçeden oluşmaktadır. Geniş avlular, büyüleyici müzeler, güzel çeşmeler ve devasa heykeller de kalede yer almaktadır.

Eski Kraliyet Sarayı, aslen 12. yüzyılda yapılmış ancak yıllar boyunca birkaç kez yeniden inşa edilmiştir. Bugün ortaya çıkan yapı, Gotik ve Rönesans gibi mimari tarzların büyüleyici bir karışımıdır. Saray, geç Gotik tarzda inşa edilmiş Vladislav Salonu’na da ev sahipliği yapmaktadır.

Prag Kalesi içerisinde yer alan Lobkowicz Sarayı, Barok özellikleriyle öne çıkan bir diğer yapıdır. 1550 yılında inşa edilen saray, 1600’lerin sonlarında İtalyan Tarzında Václav Eusebius’un gözetiminde yenilenmiştir. Bu etki; binanın imparatorların heykellerinde, geometrik tasarımlarda ve diğer dekoratif motiflerde görülebilmektedir.

Prag Kalesi kompleksindeki en etkileyici yapılardan olan kiliseler, büyüleyici bir mimari karışım olarak tanımlanmaktadır. Heybetli St. Vitus Katedrali altı yüzyıldan fazla bir sürede inşa edilmiştir. Dışarıdan Gotik mimarinin klasik bir örneği olarak görülmektedir. En eski kilise yapısı olan St. George Bazilikası, Romanesk tarzda 920 yılında inşa edilmiştir. Yaklaşık 300 yıl sonra Peter Parler tarafından inşa edilen All Saints’ Kilisesi, Gotik Revival mimarisinin bir örneği olarak kale içerisinde ziyaretçileri ağırlamaktadır.

Prag Kalesi’nin ikinci avlusunun girişi olarak hizmet veren Matthias Kapısı, İtalyan mimar Giovanni Maria Filippi tarafından yapılmıştır. Kapı, Barok tasarımın bir başka çarpıcı örneğidir. Üçüncü avludaki Plečnik’in Boğa Merdiveni ise daha modern bir tasarıma sahiptir. Minik bronz boğalarla süslenmiş merdiven, mimarın 20. yüzyıldaki yenileme girişiminin bir parçası olarak ziyaretçileri büyülemektedir.

Prag Kalesi’ne Ziyaret Notları

Prag Kalesi köklü bir tarihe sahiptir. Farklı siyasi ve dini güçlerin yanı sıra yıkıcı savaşlar ve yangınların ardından çok sayıda yeniden inşa programları, tarihi binaların ilgi çekici bir karışımını temsil etmektedir. Kale; eski kiliseler, saraylar, büyük salonlar, devlet daireleri, kuleler, surlar, manastır, müzeler, sanat galerileri ile Prag’ın en önemli tarihi yapıları arasında yer almaktadır.

Prag Kalesi’nin ziyaret saatleri mevsimlere göre değişiklik göstermektedir. Kale, Nisan’dan Ekim’e kadar her gün 09.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Kasım’dan Mart’a kadar ise her gün 09.00 ile 16.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.

Ziyaretçiler Prag Kalesi’ne ücretsiz şekilde girebilmekle, yapını avlularında dolaşabilmekte ve tarihi binaları dışarıdan izleyebilmektedir. Ancak kalenin içerisinde yer alan kiliseler ve diğer önemli tarihi yapıları görmek isteyenler için girişler ücretlidir. Kalenin içerisindeki tüm yapıları ziyaret etmek isteyen yetişkinler için bilet fiyatı 250 Çek korunası olarak belirlenmiştir. Kaleyi ziyaretlerde öğrenci ve yaşlılar 125, aileler ise 500 Çek korunası ödemektedir. 6 yaşından küçük çocuklar ve özel gereksinimi olan bireylerden giriş ücreti alınmamaktadır.

Prag Kalesi’nin içindeki yapıların tamamını ziyaret etmek istemeyenler için ayrı biletler satışa sunulmaktadır. Eski Kraliyet Sarayı, Aziz George Bazilikası, Aziz Vitus Katedrali, Daliborka Kulesi, Altın Yol, Manzaralı Büyük Güney Kulesi için ayrı satılan bilet yetişkinler için 180 Çek korunası şeklindedir. Öğrenciler ve yaşlılar ise 80 Çek korunası karşılığında yapıları ziyaret edebilmektedir.

Prag Kalesi içerisinde çeşitli konserler verilmektedir. Tarihi yapıdaki müzikal etkinliklere katılmak isteyen ziyaretçilerin kaleye giriş ve konser bileti almaları gerekmektedir. 

Ayrıca, kale içerisinde fotoğraf çekmek isteyenlere flash kullanmadan çekim yapmalarına izin verilmektedir. Fakat bu durumda ziyaretçiler, 50 Çek korunası ödemek zorundadır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Çek Cumhuriyeti Vizesi

Schengen bölgesinde bulunan Çek Cumhuriyeti’ne vize başvurusu için ilk olarak seyahat tarihinden en geç bir ay öncesine randevu alınmalıdır. Ülkeye gidecek olan kişi veya kişilerden vize için birtakım evraklar istenmektedir. Vize onaylandığı takdirde 180 gün içerisinde 90 günü aşmayacak şekilde seyahat edilmesi gerekmektedir.