Orta Avrupa’nın Gözde Ülkesi Çek Cumhuriyeti Hakkında Bilgiler

Orta Avrupa’nın en ilgi çekici ülkelerinden olan Çek Cumhuriyeti, kuzeyde Almanya ve Polonya, güneyde Avusturya ve doğuda Slovakya ile komşudur. Kısaca Çekya olarak da bilinen ülkenin tarihi ismi ise Bohemya’dır. Genel olarak inişli çıkışlı tepeler ve dağlardan oluşan bir bölgede yer alan Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’dır. Ülkenin en önemli nehirlerinden olan Vltava, başkent Prag’dan başlamaktadır. Nehrin üzerinde bulunan tarihi köprüler, Prag’ın sembolik yapıları arasında yer almaktadır. Başkentin Gotik mimarisi ve ikonik yapıları, Çek Cumhuriyeti’nin tarihi ve kültürü hakkında her şeye dair merak uyandırmaktadır.

Tarihi dokusunu hiç bozmadan günümüze dek taşıyan Çek Cumhuriyeti ile ilgili bilgiler arasında ülkenin sahip olduğu pitoresk görünüm öne çıkmaktadır. Bu görünüme olanak sağlayan köprüler ve kuleler, döneminin ünlü sanatçılarının izlerini taşımaktadır. Başkent Prag, 18. yüzyıldan bugüne dek “Avrupa’nın en yakışıklı şehri” olarak nitelendirilmiş ve gören herkesi büyüleyecek bir atmosfere sahip olmuştur. Mimarisi ve şehir tarzıyla ön plana çıkan Prag, dünyaca ünlü birçok yazar, şair ve sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Franz Kafka ve R. Marie Rilke gibi popüler yazar ve şairlerin doğum yeri de Prag’dır. Çek Cumhuriyeti, köklü gelenekleri, gelişmiş ekonomisi ve zengin kültürel mirasıyla mutlaka görülmesi gereken Avrupa ülkeleri arasında yer almaktadır.

Çek Cumhuriyeti Tarihi

Çek Cumhuriyeti, köklü bir tarihe ve güçlü geleneklere sahiptir. Binlerce yıldır bölgede sürekli insan yerleşiminin olduğu bilinmektedir. Tarihi olarak Çek Cumhuriyeti’nde bugün yaşayan halkların Karpat Dağları’nı aşarak bölgeye gelen Slavlar olduğu düşünülmektedir. 8. yüzyılın sonlarına doğru tarihi olarak Bohemya olarak bilinen Çek Cumhuriyeti topraklarında Büyük Moravya İmparatorluğu kurulmuş, böylece ilk Bohemya devleti ortaya çıkmıştır. Orta Avrupa’nın en güçlü devletlerinden olan Bohemya, Orta Çağ boyunca Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun bir parçası olarak varlık göstermiştir. Ancak 17. yüzyıl itibariyle önce Habsburglar, daha sonra Avusturya-Macaristan hakimiyeti altına giren Bohemya, I. Dünya Savaşı sonunda Slovakya, Moravya ve Silezya ile birleşerek Çekoslovakya adındaki ülkeyi oluşturmuştur. İlerleyen süreçte farklı politikalar izleyen Çekoslovakya, 1989’da meydana gelen Kadife Devrimi sonucunda Çek Cumhuriyeti adını alarak diğer ülkelerden ayrılmıştır.

Çek Cumhuriyeti, kendine ait Gotik mimari tarzıyla sanat tarihi için oldukça önemli bir yere sahiptir. Nitekim bu mimari akım Çek topraklarında ilk olarak 13. yüzyılda ortaya çıkmış ve Orta Çağ boyunca hakim olmuştur.

Farklı dönemlere ayrılan Çek Cumhuriyeti Gotik mimarisi; Prag Kalesi, St. Vitus Katedrali, Karlstejn Kalesi ve Tyn Kilisesi gibi pek çok tarihi yapıda kendini göstermektedir. Ülkenin dört bir yanında görülen mimari tarz, bölgeye giden turistlerin büyük ilgisini çekmekte ve şehre büyüleyici bir atmosfer katmaktadır.

Çek Cumhuriyeti Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Orta Çağ’dan fırlamış gibi gözüken Çek Cumhuriyeti’nin her şehri birbirinden farklı güzellikte yapılara ve tarihi eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Bu bakımdan Çek Cumhuriyeti’nin en belirgin özelliği sahip olduğu benzersiz mimari yapılardır. Barok, Gotik, Rönesans, Romanesk, Kübik, Klasik ve Art-Nouveau mimari tarzlarının hepsi Çek Cumhuriyeti’nin dört bir yanında görülmektedir. En güvenli ülkeler arasında yer alan Çek Cumhuriyeti, dünyanın en eski üçüncü astronomik saatine ev sahipliği yapmaktadır.

Ziyaretçilerine gelişmiş ve renkli şehirleriyle unutulmaz bir seyahat sunan Çek Cumhuriyeti; Gotik başkenti Prag, en büyük ikinci şehri Brno ve canlı yaşamıyla Ostrava başta olmak üzere birçok cazibe merkezine sahiptir. Yalnızca mimarisiyle değil doğal güzellikleriyle de büyüleyen ülke, başkent Prag’ın içerisinden geçen Vltava Nehri’yle dikkat çekmektedir. Nehir, üzerine belirli aralıklarla inşa edilmiş olan estetik köprüleriyle muhteşem bir görünüme sahiptir. Çek Cumhuriyeti’ni ziyarete giden turistlerin bilmesi gereken bir diğer unsur ise ülkenin adeta bir bira merkezi olduğudur. Pilsen şehrinde bulunan büyük bira fabrikası, ünlü içki markasına ismini vermektedir. Dünyadaki tüm bira üreticileri şişeleme patentini almak için Pilsen şehrinden onay almak durumundadır. Bu bakımdan Pilsen şehri, biranın anavatanı olarak kabul edilmektedir.

Çek Cumhuriyeti'ne Gideceklere Tavsiyeler

Çek Cumhuriyeti’ne giden ziyaretçilere önerilen ilk şey başkent Prag’ı keşfetmeleridir. Nitekim Prag, sahip olduğu Gotik yapı ve Orta Çağ’dan fırlamış gibi hissettiren atmosferiyle görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Öyle ki, Franz Kafka Prag’ın çekici ve bağlayıcı yönüyle alakalı “Prag asla gitmenize izin vermez. Bu sevgili küçük annenin keskin pençeleri var.” demiştir. Gerçekten de Prag’ın herhangi bir sokağında dolaşmak dahi şehrin insanları kendisine bağlamasına yol açmaktadır. Ancak Çek Cumhuriyeti’nde keşfedilmeyi bekleyen daha birçok farklı mekan bulunmaktadır. Sudet Dağları’nın eteklerinde yer alan kaplıca kasabaları, Bohemya’nın Rönesans mimarisini yansıtan bira fabrikaları ve Moravia’nın renkli üzüm bağları; Çek Cumhuriyeti’nde mutlaka görülmelidir. Popüler turizm beldelerinin yanı sıra Karlovy Vary, Cesky Krumlov ve Olomouc gibi şehirler birçok tarihi alan ve kasabaya ev sahipliği yapmaktadır. Bu bölgeler hem Çek Cumhuriyeti’nin geçmişi hakkında bilgi vermesi hem de ülkenin kültürel özelliklerini yansıtması bakımından görülmeye değerdir. Çek Cumhuriyeti ziyaretçilerinin unutmaması gereken bir diğer şey de bira fabrikalarını ziyaret etmektir. Ayrıca Pilsen kentindeki tarihi Bira Müzesi, bölgeye giden turistlerin mutlaka görmeleri gereken yerler arasındadır.

Çek Cumhuriyetine Giderken Alınması Gerekenler

• Çek Cumhuriyeti’nde her mevsim yağışlar görülebildiği için rahat, konforlu ve su geçirmez bir yürüyüş ayakkabısı bulundurmak büyük önem taşımaktadır. Özellikle yaz ayları için en çok ihtiyaç duyulan eşyalardan biri olan yürüyüş ayakkabılarının yanı sıra hava sıcaklıklarının yükselmesi ihtimaline karşı bir çift sandalet götürmek de fayda sağlamaktadır.
• Kış aylarında ülkeyi ziyaret edenlerin ise mümkün olduğunca kalın ve yün malzemeden yapılmış kıyafetler götürmeleri gerekmektedir.
• Özellikle şapka, atkı ve eldiven gibi eşyalar, genellikle kar yağışının görüldüğü Çek Cumhuriyeti’nde unutulmaması gerekenler arasındadır.
• Ayrıca uzun süreli gezintilerde telefon ve diğer teknolojik aletlerin şarj sorununu ortadan kaldırmak için mutlaka taşınabilir şarj aleti bulundurulmalıdır.

Çek Cumhuriyeti Hakkında İlginç Bilgiler

Çek Cumhuriyeti, Orta Avrupa’nın en çok ilgi gören ülkeleri arasında yer almaktadır. Durum böyleyken Çek Cumhuriyeti hakkında bilinmeyenler de oldukça fazladır. İlk olarak Çek Cumhuriyeti, Avrupa’da en fazla kaleye sahip olan ülkedir. Çek topraklarında 2000’den fazla kale yer almaktadır.

Ülkede yer alan güzel katedraller ve sivri kuleli yapılar, başkent Prag’ın “Yüz Kuleli Şehir” olarak bilinmesine neden olmaktadır. Nitekim başkent Prag’da 500’den fazla kule, kale ve çan kulesi yer almaktadır. Aynı zamanda Orta Avrupa’nın en eski üniversitesi de başkent Prag’da bulunan 1348 tarihli Charles Üniversitesi’dir.

Çek Cumhuriyeti, konumu itibariyle Avrupa’nın tam merkezindedir. Bu sayede Çek halkı; Milano, Berlin, Viyana ve Budapeşte gibi büyük Avrupa şehirlerine bir hafta sonu kaçamağı olarak seyahat edebilmektedir. Çek halkının ilginç bir diğer özelliği ise mantar toplamaya duydukları ilgidir. Ulusal bir hobi olan mantar toplayıcılığı, her yıl eylül ayında St. Vaclav Günü’nde binlerce insanın rekabet dolu mantar avlarına girişmesini sağlamaktadır.