Senne Nehri’ndeki Etkileyici Brüksel Hakkında Bilgiler

Brüksel şehri, Senne Nehri vadisinde bulunmaktadır. Her biri idari özerkliğe sahip 19 belediyeden oluşan Brüksel, Belçika’nın başkentidir. Brüksel olarak adlandırılan belediye, şehrin tarihi kalıntılarının ve Avrupa Birliği kurumlarının bulunduğu Avrupa Mahallesi sınırlarını kapsamaktadır. Flanders ve Valon ile ülkenin iç ana siyasi merkezlerinden biri olan Brüksel hakkında her şey, Avrupa’nın başkenti olarak bilinmesinin nedenlerini açıklar niteliktedir. Brüksel ile ilgili bilgiler de şehrin uluslararası yönetim ve iş merkezi olarak küresel bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Uluslararası bir işlev görmesinin yanı sıra şehir, Avrupa turizmi ve kültürel etkileşimi açısından da merkez konumda yer almaktadır.

Brüksel, kuzeyde Flamanca konuşan Flanders bölgesi ve güneyde Fransızca konuşan Valon bölgesi ile çevrelenmektedir. Bu bağlamda, şehirde ana dil olarak hem Flamanca hem de Fransızca kullanılmaktadır. Bu çok kültürlü yapı sebebiyle şehir, canlılığı ve derinliği ile kozmopolit bir yapı içerisindedir. Brüksel olarak adlandırılan şehir merkezi hem Eski Kent hem de modern metropolün kalbinde yer almaktadır. Tek fark, bir zamanlar Brüksel’i çevreleyen beşgen duvarların, 19. yüzyılın başlarında yerini ağaçlarla çevrili bulvarlara bırakmasıdır.

Brüksel'in Tarihi

Tarih öncesi çağlardan beri yerleşimcilerin olduğu bilinen Brüksel şehrinin kuruluşu, 10. yüzyıla dayanmaktadır. O tarihte Brüksel, Aşağı Lorraine’e bağlı bulunmaktaydı. Senne Nehri üzerinde bulunan ve Ren Nehri yolundaki kentleri birbirine bağlayan bir ticaret yoluna sahip olan şehir, konumunun avantajlarını kullanarak oldukça gelişmiştir. Brabant düklerinin muhafazası altında gelişen pazar yeri, dünya ticaretinin başladığı yerlerden biri haline gelmiştir. 12. yüzyılda bu ekonomik önemi sebebiyle Brüksel, kuleler ve savunma surları ile çevrilmiştir. 15. yüzyılda Burgonya dönemi de siyasi ve sanatsal anlamda prestijli bir dönem olarak anılmaktadır.

Rogier van der Weyde’in tabloları, ahşap heykelleri ve tarih motifli büyük duvar halıları, Brükselli zanaatkarların işçiliklerini gözler önüne sermiş ve dünya çapında ses getirmiştir. Şehrin koruyucu azizi olan Başmelek Mikail’in heykeli ve tepesindeki çan kulesi ile belediye binası, Brüksel sanat tarihi hakkında önemli bilgiler vermektedir. Bu alandaki gelişmeleri takip eden dönemde, çeşitli gotik kilise ve katedraller de bu mimari ihtişama katılmıştır.

1830’da Belçika’nın bağımsızlığını ilan etmesiyle Brüksel, ülkenin başkenti olmuştur. Şehrin büyüyen siyasi rolü ve yaşanan ekonomik gelişmeler ile beraber Brüksel’in önemi giderek artmıştır.

Brüksel Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Hala korunan Eski Kent yapısını şehrin merkezinde bulunduran Brüksel, Orta Çağ’a yolculuk yapmak isteyen gezginlerin hayran kalacağı bir şehirdir. Coudenberg arkeolojik alanındaki Kutsal Roma İmparatoru Charles V Sarayı ve Hoogstaeten Evi kalıntılarının hareketli meydandaki bazı binaları keşfetmek, geçmişle bugün arasındaki çizgide bir yolculuğa çıkmayı sağlayan oldukça etkileyici bir aktivitedir. Rue Royale caddesinin altında yer alan ana binanın mahzeni, bu bölgedeki kalıntıların en eski kısmı olarak bilinmektedir. Brüksel’in en belirgin özellikleri arasında yer alan Art Nouveau tarzı mimari yapılar ise 19. yüzyılın sonunda, Victor Horta tarafından geleneksel mimarinin ikonik bir tarzla yeniden yorumlanmasıyla ortaya çıkmıştır.

Brüksel sokaklarında bulunan birçok konak da bu özgün tarzın hayat bulduğu yerler olmuştur. Horta’nın bu yeni stildeki ilhamını, doğanın organik formlarından aldığı bilinmektedir. Brüksel’in görülmeye değer Art Nouveau evlerinden ilki, Victor Horta’nın özel evi olan Horta Müzesi’dir. Binanın iç dekorasyonu, mozaikleri, vitrayları ve duvar süslemeleri, büyük oranda korunmuştur. Horta mimarisinin diğer örnekleri ise UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alan Tassel Evi, Autrique Evi ve Cauchie Evi gibi şehrin farklı bölgelerinde bulunan yapılardır.

Brüksel'e Gideceklere Tavsiyeler

Yeşil alanlarla kaplı Brüksel, hareketli şehir hayatından kaçmak isteyenlere, huzurlu ve dinlendirici ormanları ve parklarıyla karış karış gezilmesi gereken bir rota vermektedir. Böylece kent, Brüksel’e gelen ziyaretçiler için temiz havanın tadını çıkarabilecekleri mola noktaları da sunmaktadır

Belçika’nın bağımsızlığının 50. yıldönümü için inşa edilen Cinquantenaire bölgesi, anıtlar ve müzelerle dolu çok sayıda bahçeden oluşan yemyeşil bir alandır. Bölgede yıl boyunca, Zafer Takı Anıtı etrafında etkinlikler, kutlamalar ve konserler yapılmaktadır. Bu eğlenceli etkinliklere denk gelen ziyaretçilerin, en az birine katılmaları şiddetle önerilmektedir.

Doğa ve tarihi iç içe bulunduran bir başka yer olan Petit Sablon Meydanı, 1890’da açılmıştır. Park, bir zamanlar Brüksel’de yaşayan zanaatkarların anısına 48 bronz heykelcik ile süslenmiş ve görkemli bir ferforje korkuluk ile çevrelenmiştir. Parkın arkasında; Mercator, Abraham Ortelius, Louis Van Bodeghem, Rombaud Dodonee gibi ülkenin ünlü 10 bilim adamının heykeli yer almaktadır. Ziyaretçilerin görmemesi gereken yerlerden biri olan bu alan, şehrin bilim ve sanat tarihi hakkında önemli ipuçları barındırmaktadır.

Sürdürülebilir şehir politikası ile çiftlikler, sebze bahçeleri, ekolojik meslekler için alan açan Brüksel, bisiklet dostu bir kenttir. Bölgeye gelen ziyaretçilere, bisiklet kiralayarak küçük bir şehir turuna çıkmaları tavsiye edilmektedir. Brüksel, Avrupa’nın Venedik’ten sonra en büyük yürüyüş alanlarına sahip şehri olması ile de bilinmektedir.

Brüksel'e Giderken Alınması Gerekenler

• Tüm yıl boyunca görülebilen sağanak yağışlara hazırlıksız yakalanmamak adına, Brüksel’i ziyaret edenlerin yanlarına almaları gereken ilk şey şemsiyedir.
• Bunun yanı sıra, arnavut kaldırımlı sokaklarda rahatça yürüyebilmek için yürüyüş ayakkabıları tercih edilmelidir.
• Değişken hava durumuyla ünlü Brüksel’de kıyafet seçimi de önemlidir. Turistik alanları gezerken sıcak-soğuk değişiminden etkilenmek istemeyen ziyaretçilerin yanlarında bir ceket taşıması oldukça gereklidir. Rüzgârlı olabilen şehirde, gezi sırasında rüzgardan etkilenmemek için şapka kullanılması da tavsiye edilmektedir.
• Avrupa’nın en büyük yürüyüş yollarını bünyesinde barındıran Brüksel’de, gezginlerin şehir turu sırasında konforlu olabilmeleri için sırtı destekleyen ve ağır olmayan sırt çantaları taşımaları önerilmektedir.
• Avrupa’da priz sisteminin farklı olması sebebi ile gezginlerin bölgeye gitmeden önce gerekli kontrolleri yaparak adaptör dönüştürücü götürmeleri, elektronik cihazların kullanımı açısından önem teşkil etmektedir.

Brüksel'in Hakkında İlginç Bilgiler

Brüksel, Belçika’nın üç federal bölgesinden biridir ve ülkenin başkentidir. Senne Nehri üzerinde yer alan şehir, uluslararası ticaret başladığından beri dünyanın ticaret merkezi haline gelmiştir. Brüksel, modern şehir hayatı ve Art Nouveau tarzı mimari yapılarıyla yenilikçi; arkeolojik alanları ve Orta Çağ döneminden kalma müze ve kiliseleriyle geleneksel olması bakımından tam bir kültür sentezidir.

Brüksel hakkında, tarihi ve görülmeye değer turistik yerlerinin dışında ilginç bilgiler de yer almaktadır. Brüksel hakkında bilinmeyenler arasında, Brüksel Uluslararası Havalimanı’nın dünyanın en büyük çikolata satış noktası olduğu gerçeği yer almaktadır.

1847 yılında açılan Galeries St Hubert adını taşıyan pasaj, Avrupa’nın en eski alışveriş merkezi olarak Brüksel’de bulunmaktadır. Ek olarak, şehirde gezerken sıkça karşılaşılan çizgi roman referanslarının sebebi; Tin Tin, Lucky Luke, Gaston, Gil Jourdan ve Marsupilami gibi dünya çapında sevilen çizgi roman kahramanlarının Belçikalı oldukları bilgisine dayanmaktadır. Brüksel, bu karakterlere ve dünyadaki etkilerine bir saygı göstergesi olarak bazı binaların cephelerini bu karakterlerle süslemiştir.