Paris’in Yükselen Simgesi: Eyfel Kulesi

Önceki
Eyfel Kulesi

Eyfel Kulesi

Sonraki
85 dk'lık okuma
851 kişi okudu

Fransa ve Paris denilince akla gelen ilk yerlerden biri şüphesiz Eyfel Kulesi’dir. Eyfel kulesi Fransa tarihin yanı sıra ulusal mirasın bir parçası olarak yüzlerce yıldır Fransa ve Paris’in simgesi olmuştur. Gustave Eiffel’in 1889’da yapımını tamamladığında kule sadece Paris manzarasını büyüleyici bir şekilde sunmakla kalmamış aynı zamanda dünyanın da en popüler yapılarından biri olmuştur. Dünyadaki diğer popüler yapılar arasında belirgin şekilde öne çıkan Eyfel Kulesi, bir dünya mirası haline gelmiştir.

Eyfel Kulesi, Paris’teki en yüksek yapı ve dünyanın en çok ziyaret edilen anıtı olarak 2011 yılından 7 milyon kişinin ziyaret ederek bir yılda rekor kırdığı bu kule, o zamandan günümüze 500 milyondan fazla ziyaretçi ağırlamıştır. İnşa edildiğinde kendisine biçilen ömrünü çoktan aşan kule, bugün hâlâ göz kamaştırıcıdır. Artık sadece Paris’in en popüler simge yapılarından biri değil, aynı zamanda insanlık tarihinin en tanınmış yapılarından biri haline de gelmiştir.

Eyfel Kulesi’nin Ortaya Çıkış Hikayesi

Gustave Eiffel, 1889 Dünya Fuarı için Paris’in en tanınmış anıtını inşa ettiğinde birçok Fransız devasa demir yapıya şüpheyle bakmıştı. Fransa için önemli bir rol oynamaya devam eden Eyfel Kulesi, bir mimari harika olarak kabul edilmekte ve dünyadaki diğer turistik yerlerden daha fazla ziyaretçiyi kendine çekmektedir.

Eyfel Kulesi’nin inşa edildiği dönemde özellikle Fransızlar tarafından hoş karşılanmamıştır. O dönemde pek çok kişi yapıya karşı olmakla birlikte ve endişelerini "Eyfel Kulesi’ne Karşı Sanatçılar" başlıklı bir mektupta dile getirerek kulenin Paris’in estetik doğasına karşı bir tehdit oluşturduğuna ilişkin bir ilan yayınlamışlardır. Paris’in göbeğine dikilmiş bir demir kulenin, şehrin zarafetine ve zarif güzelliğine tam bir tezat oluşturduğu ifade edilmekteydi. Fakat tüm karşı çıkmalara rağmen, demir kule bugünkü ününe kavuşacak nitelikte olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Eyfel Kulesi tarihinin dönüm noktası kuşkusuz 1889 Evrensel Fuarı’nda gerçekleşmiş ve Fransız Devrimi’nin 100. yıl dönümü anısına, kulenin katlarında biri olan Champ-de-Mars üzerine 125 metre genişliğinde ve 300 metre yüksekliğinde kare tabanlı bir demir kule inşa etmek amacıyla bir yarışma düzenlenmiş ve sunulan 107 teklif arasından Gustave Eiffel’inki seçilmiştir. Eiffel’in yanında mühendisler Maurice Koechlin ve Emile Nouguier ile mimar Stephen Sauvestre vardır.

Eyfel Kulesi’nin inşası bugün bile oldukça ilginçtir zira onun gibi büyük bir yapıt daha önce hiç uzaktan inşa edilmemiştir. Üstelik kule sadece yaklaşık iki yılda küçük bir iş gücüyle ve az bir maliyetle inşa edilmiştir.

Kulenin projesi 1884 yılında hazırlanmıştır. İnşa çalışmaları 1887’de başlanmış 1888 yılına gelindiğinde ise ilk etap tamamlanmıştır.

Eyfel Kulesi için yük altındaki metal kemer ve kafes formlarının duruşuna yönelik ileri düzey mimari ve inşa bilgisinden yararlanılmıştır. Takvimler 15 Mayıs 1889’u gösterdiğinde ise kule bugünkü yerine dikilerek halkın ziyaretine açılmıştır.

Eyfel Kulesi, içe doğru sivrilen ve tek bir büyük dikey kule oluşturmak üzere birleşen dört kafes kirişli zemin üzerinde durmaktadır. İçe doğru kıvrılan yapısı ve iskeleti sayesinde turistler için seyir platformlarının oluşmasını sağlayan iki seviye kirişler ile birbirine bağlanmıştır. Buna karşılık, kulenin tabanındaki dört yarım daire şeklindeki kemer, hiçbir yapısal işleve hizmet etmese de kulenin estetik yönünü tamamlamaktadır. Kısmen mühendislik kısmen de sanatsal ve mimari duruşu ile benzersiz bir yapı olarak kabul edilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Otis Elevator Şirketi tarafından tasarlanan cam kafesli makineler, seyir teraslarına asansörler aracılığı ile yükselmeye olanak sağlamaktadır. Yapının başlıca özelliklerinden biri haline gelen bu asansör sistemi, kuleyi dünyanın önde gelen turistik mekanlarından biri haline getirmeye de yardımcı olmuştur.

Eyfel Kulesi Hakkında Detaylar ve Efsaneler

Fransa’nın en önemli simgesi olan Eyfel Kulesi, 324 metre ile yaklaşık 81 katlı bir bina ile aynı yüksekliğe sahip olmakla birlikte Paris’teki en yüksek yapıdır. Tabanı karedir ve her iki tarafta 125 metre kare ölçülerindedir. Yapımı sırasında, Eyfel Kulesi Washington Anıtı’nı geçerek dünyanın en yüksek insan yapımı yapısı haline gelmiş ve bu unvanı 41 yıl boyunca New York’taki Chrysler Binası’nın 1930’da bitmesine kadar elinde tutmuştur. 1957’de kulenin tepesine bir yayın anteninin eklenmesi nedeniyle, şimdi Chrysler Binası’ndan 5,2 metre daha uzundur.

Eyfel Kulesi, kare bir zemine yerleştirilmiş, 54 derecelik eğimle yükselen ve birleşene kadar yukarı doğru kıvrılan dört demir kafesten oluşmaktadır. Bu noktada kule, zirvesindeki çan kulesine kadar tek ince bir piramidal form olarak yükselmektedir. Kulenin şekli, özellikle yüksek irtifalarda rüzgarla ilgili endişeler tarafından bu şekilde belirlenmiştir. Bu unsur, kulenin demir parçalarındaki deliklerinin boyutunu ve yerleşimini bile etkilemiştir. Kulenin üç katı ziyaretçilere açıktır, birinci ve ikinci seviyeler dört iskele arasında yer almaktadır ve üçüncü kat, yerden 324 metre yüksekliktedir ve burası çan kulesi olarak anılmaktadır. İnşaatı başlamadan önce Eyfel Kulesi’nin 6 bin 500 ton ağırlığında ve 3 milyar 155 milyon franka mâl olacağını hesaplanmış olsa da kule inşa edildiği haliyle 7 bin 300 ton ağırlığında ve beklenenden iki buçuk kat daha pahalıya mâl olmuştur.

Paris’in bu kadar meşhur bir turistik yer olmasına katkı sağlayan Eyfel Kulesi hakkında ayrıca birçok ilginç şehir efsanesi de vardır.

Bunlardan en bilindik olanı ise şu şekilde anlatılmaktadır. Gustave Eiffel’in adı "A" harfiyle başlayan bir kadına âşık olmuştur ve kuleyi onun hatlarında inşa ettirdiği, mühendislere ters bir jartiyer şeklinde binayı tasarlamalarını emrettiği şeklindedir. Fakat gerçek ise Eyfel Kulesi’ne şeklini verirken düşünülen en önemli ve tek şey, mümkün olan en iyi denge için minimum rüzgâr direnci sağlamaktır.

Birçok kişi Amerika Birleşik Devletleri’nin Eyfel Kulesi’ni Özgürlük Anıtı karşılığında Fransa’ya verdiğine inanmaktadır, ancak bu doğru olmamakla birlikte Eyfel Kulesi ile Özgürlük Anıtı arasında güçlü bir bağlantı olsa da Eyfel Kulesi tamamen Fransa’da üretilmiştir. 1886’da New York’ta açılışı yapılan Özgürlük Heykeli, Fransız hayırseverler tarafından Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’nin 100. yıl dönümünü anmak için Amerika Birleşik Devletleri’ne bağışlanmıştır.

Eyfel Kulesi’ni Görmek İsteyenlere Notlar

Bugün çok sevilen kule, dikilmeden önce Paris sanat ve mimarlık camiasından büyük bir muhalefetle karşılaşmış olsa da sonrasında tüm dünyanın hayran kaldığı bir yapıya dönüşmüştür. Eyfel Kulesi’ne ye Paris’in her yerinden erişilebilmektedir. Bu sebeple de Paris’te ziyaret edilecek ilk yerler arasında yer almaktadır. Kuleye asansörle ya da merdivenle çıkmak mümkündür. Eyfel Kulesi, yıl boyunca her gün açıktır. Kule sadece Bastille Günü’nde (14 Temmuz) 14:00’de kapanmaktadır.

Eyfel Kulesi’ni ziyaret saatleri mevsime ve asansör, merdiven erişiminin tercih edilmesine göre değişmektedir.

13 Haziran ile 29 Ağustos arasında asansör erişimi 09:00 ile 12:45 saatleri arasında, merdiven erişimi ise 09:00 ile 12:30 saatleri arasında mevcuttur. Yılın geri kalanında, asansör erişimi 09:30 ile 23:45 saatleri arasında, merdiven erişimi de 09:30 ile 18:30 saatleri bulunmaktadır.

Eyfel Kulesi, haziran ve eylül ayları arasında yaz sezonunda maksimum kalabalığa sahiptir. Daha kısa bilet ve asansör sırası ya da daha az kalabalık arayanlar için Eyfel Kulesi’ni ziyaret etmek için en iyi zamanın Ekim-Aralık ve Ocak-Mart arası olarak ifade edilmektedir. Aralık ayı Noel, Yeni Yıl ile birlikte okullar için kış tatili nedeniyle oldukça kalabalık olabilmektedir.

Eyfel Kulesi’ni ziyaret etmek için en iyi gün ise cumartesi ve pazar günlerine kıyasla en az kalabalığa sahip salı, çarşamba ve perşembe günleridir. Günün en iyi zamanı sabah erken saat 09:00 ile 11:00 arası ve gece geç saatler olan 20:00 ile 22:00 arasıdır. Eyfel Kulesi merdiven giriş bilet fiyatı 2. kata kadar geçerlidir ve yetişkinler için 5.00 Euro, 12 ile 24 yaş arası gençler ve çocuklar için 3.50 Euro, 4 ile 11 yaşındaki çocuklar için 3 Euro ve özel gereksinimi olan ziyaretçiler için ise 3 Euro tutarındadır.

Asansör giriş bilet fiyatı ile kulenin en yukarısına kadar geçerlidir. Yetişkinler için 14,50 Euro, 12 ile 24 yaş arasındaki çocuklar için 13 Euro, 4 ile 11 yaş arasındaki çocuklar için 10 Euro ve özel gereksinimi olan ziyaretçiler için ise 10 Euro’dur. Kuleyi baştan aşağıya gezmek, çevresinde vakit geçirmek ise yaklaşık olarak 3 saat sürebilmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Fransa Vizesi

Fransa’yı ziyaret edecek olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ilk olarak Schengen vizesine başvurmaları gerekmektedir. 2022 yılı itibariyle 80 euro olarak belirlenen vize harç ücreti konsolosluklara yatırılmaktadır. Ayrıca başvuru yapacak olan kişinin mutlak suretle ikamet adresinin yetki alanında bulunduğu konsolosluğu tercih etmesi gerekmektedir. Aksi halde vize başvurusu geçersiz olacaktır.