Ünlü Tatil Bölgesi Halkidiki Hakkında Bilgiler

Halkidiki Hakkında

Halkidiki Hakkında

33 dk'lık okuma
464 kişi okudu

Halkidiki, Yunanistan’ın kuzey tarafında yer alan ve Selanik’e yakın olan ünlü tatil bölgelerinden biridir. Ayrıca Halkidiki ili Kuzey Makedonya bölgesinde bulunan bir yerleşim yeridir. Tarihi ile ilgili bilgileri yüzyıllar öncesine kadar dayanan Halkidiki bölgesi sayısız uygarlığa tanıklık etmiştir. Hatta bölgenin en eski kalıntı bulguları, bölgedeki yerleşik hayatın Trakyalılar ile Pelosgoiler’e dayandığını ortaya çıkarmıştır. Mitolojik dönemlerden günümüze kadar doğallığını kaybetmeyen Halkidiki ili çeşitli turistik faaliyetlerin birleşimini temsil etmektedir.

Plajlarda denize girmek şüphesiz ki Halkidiki bölgesinde çok daha özel olmaktadır. Yunanistan’ın en temiz deniz bölgesi olarak seçilen Halkidiki, 94 tane mavi bayrağa sahiptir. Bununla birlikte bölgede Aristoteles gibi ünlü bir tarihi kimliğin doğum yerini ziyaret etmek mümkündür. Tarihi bölgeleri bunlarla sınırlı kalmayan Halkidiki hakkında her şey, içerisinde bulunan onlarca kasaba ve köyde gizlidir denebilir. Dolayısıyla Varvara Şelalesi, Athos Dağı vb. doğal oluşumlar dışında tarihi kentler de ziyaret edilmelidir.

Geçmişten günümüze dek taşıdığı doğa harikaları dışında Halkidiki bölgesi, yeme içme alışkanlığı ile de dillere destan olmuştur. Özellikle Akdeniz mutfağının kültürünü sergileyen yiyecekler arasında zeytinyağlı yemekler, deniz mahsulü ürünleri yer almaktadır. Ancak buraya gelen kişilerin Halkidiki bölgesine özgü olan şarap, zeytinyağı, yoğurt ve bal gibi yöresel lezzetleri mutlaka denemeleri önerilmektedir. Doğallığını gıda ürünlerine bile taşımakta olan Halkidiki, huzurlu gündüz saatlerini dopdolu gece hayatına bağlayan eşsiz bir yerdir.

Halkidiki'nin Tarihi

Halkidiki şehrinin ilk yerleşimlerinin kuruluşunun milattan önce 8. yüzyıla dayandığı bilinmektedir. Hatta mitolojik kaynaklara bakıldığında şehre dair pek çok tarihi yansımaların olduğu görülmektedir. Bunlardan biri Zeus ve diğer Olympos tanrılarının, bölgede gerçekleşen büyük bir savaşı başlattıklarına yöneliktir. Mitolojik tarihindeki çeşitli söylentilerin yanı sıra Halkidiki ilinin eski çağlara dayanan güçlü bir geçmişi olduğu ortadadır.

Gerek yapılan arkeolojik çalışmalardan gerek ise sosyal bilimlerin farklı incelemelerinde saptanan bulgulardan, şehrin 700 bin yıl öncesinde dahi insanların yaşantısına tanıklık ettiği ortaya çıkmıştır. Özellikle Halkidiki üzerinde yer alan Petralona Mağarası kazılarında edinilen kalıntıların sonucunda şehrin en eski yerleşimcileri belirlenmiştir. Bu yerleşimciler ise Trakyalılar ve de Pelasgoiler olarak bilinmektedir.

Orta Çağ döneminde ise Halkidiki ilinin ilk manastırı Athos yarımadasında inşa edilmiştir. Ayrıca Athos yarımadasına 11. yüzyılda Bizans imparatorunun emriyle “Kutsal Dağ” dendiği söylenmektedir. Yakın geçmişine bakıldığında Halkidiki ili, 1912 yılında Türkiye’den alınarak Yunanistan’ın Makedonya eyaletine dahil edilmiştir. Yakın zamana kadar onlarca köy ve kasabanın kurulduğu şehir, sanat tarihi yansımaların önemle korunduğu bir yer olmasıyla anılmaktadır. Bu da şehrin, günümüzde sahip olduğu tüm bölgeleriyle birlikte sanat tarihi ve insanlık tarihine dair pek çok değerli olguyu barındırdığını göstermektedir.

Halkidik Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Halkidiki sahip olduğu doğal güzellikleri ve büyüleyici tarihi ile pek çok konuda turistlerin ilgisini çekmeyi başarmaktadır. Ancak Halkidiki şehrinin en belirgin özellikleri ise dahil olduğu yarımada nedeniyle Athos, Sithonia ve Kassandra bölgeleri olmaktadır. Çünkü üç parmaklı bir görünüme sahip olan şehir toplamda üç ayrı bölgenin birleşiminde yer almaktadır. Dolayısıyla Yunanistan’ın en gözde turistik yerlerinden biri olmuştur.

Halkidiki üç uçlu görünümü dışında turistik faaliyetlere sunduğu çoklu seçenekleri ile de anılmaktadır. Bölgedeki yemek yerleri, tavernalar, gurme restoranlar oldukça dikkat çekicidir. Ayrıca tekne turları da doğal güzellikleriyle huzurlu bir hava veren şehre gitmek için iyi bir seçenek olabilmektedir. Dolayısıyla bölgedeki tekne gezisi, gece eğlenceleri, plajlar vazgeçilmez bir tatil imkanı sunmaktadır.

Tarihi bakımından oldukça güçlü bir geçmişi bulunan Halkidiki ilinde Petralona Mağarası, Aristoteles Parkı, Arnaia Köyü gibi eski oluşumları ziyaret etmek mümkündür. Tabi Athos Dağı da çoğu turistin uğrak yerlerinden biri olmaktadır. Akdeniz mutfağının eşsiz ürünlerinin Halkidiki ilindeki sayısız restoranda deneyimlenmesi olağandır. Deniz ürünleri ile doğal bahçe ürünlerinin birleştiği bölgede zeytinyağlı yemekler ya da deniz mahsulleri oldukça meşhurdur.

Halkidik'ye Gideceklere Tavsiyeler

Halkidiki bölgesine gidecekler, mavi bayraklı çevre dostu etiketine sahip plajları mutlaka ziyaret etmelidir. Çünkü 550 km’lik sahil şeridi üzerindeki pek çok plaj temizliği ve su kalitesi nedeniyle toplamda 94 adet mavi bayrak almıştır. Yunan atmosferinin sonuna dek deneyimlenebileceği şehirde tek olanak elbette sakin ve temiz plajlar olmayacaktır. Gece hayatı bakımından da ünlü gece kulüplerine ve dans etkinliklerine ev sahipliği yapan Halkidiki’ye gidenler sahil barlarını mutlaka görmelidir.

Müzikle dolu ve capcanlı anlara tanıklık edebilen Halkidiki barlarında “buzuki” çalgı aletine de denk gelinebilmektedir. Yunanistan’a özgü olan bu çalgı pek çok mekanda çalınmaktadır. Öte yandan Aritoteles’in vatanı olarak bilinen Stagira antik kentindeki Aristoteles Parkı da kesinlikle uğranması gereken yerlerden biridir. Bu parka uğrayanlar Aristoteles’in kullandığı kum saati, prizma, pusula gibi çeşitli cihazları inceleyebilirler.

Tabi Halkidiki bölgesine uğrayan kişilerin Akdeniz mutfağı ile Ege mutfağının esintilerini barındıran yöresel lezzetleri de tatmaları gereklidir. Özellikle Arnaia kasabasında bulabileceğiniz Halkidiki balı oldukça ünlüdür. Bunun dışında Karagianni yoğurdu veya Livadiota bağındaki üzümlerden üretilen şaraplar da Halkidiki yöresel gıda ürünlerindendir.

Halkidiki’ye Giderken Alınması Gerekenler

Halkidiki’ye gideceklerin mutlaka yanlarına alması gereken eşyalar arasında spor kıyafetler bulunmalıdır. Gerek tarihi bölgeleri gerek ise yürüyüş alanlarını dolaşırken yanınızda spor kıyafetlerin ve spor ayakkabıların bulunması iyi olacaktır. Bununla birlikte bölgenin plajları ile sahil kıyıları sebebiyle denize girmeden dönülmesi düşük bir ihtimaldir. Dolayısıyla Halkidiki şehrine giderken yanınızda bulunması gerekenler arasında plaj kıyafetleri ve plaj ürünleri de yer almalıdır. Böylelikle hem denizin keyfi çıkarabilir hem de doğal ve tarihi güzellikleri keşfedebilir.

Halkidiki şehri sayısız plajıyla çevre dostu unvanına kavuşmuş yerlerden biridir. Dolayısıyla bölgedeki çeşitli faaliyetlerinizde kullanabilecek bir bez çanta taşınması yerinde olacaktır. Ayrıca doğa dostu bez çanta ya da poşetler sayesinde plajlarda, tekne turlarında, sahil yürüyüşlerinde de eşyalarınızı rahatlıkla taşıyabilirsiniz. Buna benzer olarak yerel lezzetlerin üretildiği yerler ziyaret edildiğinde satın alabilecek ürünleri de taşımak kolaylaşacaktır. Athos Dağı’nı görmek isteyen dağcıların ise mutlaka dağcılık ekipmanlarını bulundurmaları gereklidir. Bölgede ufak bir gezinti yapmak isteyenler dahi su matarası, yürüyüş taytları ve dizlik gibi ekipmanları bulundurarak istedikleri her doğal güzelliği dolaşabilirler.

Halkidiki Hakkında İlginç Bilgiler

Halkidiki eski çağlara dayanan göz kamaştırıcı tarihi ve tam olarak hakkında bilinmeyenler ile daha da dikkat çekici bir yer olmaktadır. Yunanistan’ın başkenti Selanik’e oldukça yakın bir bölgede bulunan Halkidiki, Yunan mitolojisinin büyük savaşının gerçekleştiği il olarak bilinmektedir. Mitolojik söylentiler içerisinde, Halkidiki bölgesinin üç parmak olarak anılmasının aslında Poseidon’un mızrağına benzemesiyle bağdaştırıldığı çoğu zaman unutulmaktadır.

Tabi Halkidiki yalnızca mitolojik efsanelere konu olmuş bir bölge değildir. Bununla birlikte Aristoteles gibi ünlü bir filozofun doğduğu Stagira antik kentinin burada bulunduğu gözden kaçırılmamalıdır. Ayrıca plajları ile sahil şeridi boyunca Yunanistan’ın en temiz deniz bölgesi olarak seçildiğini herkes bilmemektedir. Lakin şehre gelip denize girenler veya sahil kıyılarındaki etkinliklere katılanlar bu durumu görüp adeta büyülenmektedirler.

Doğanın güzelliklerinden vazgeçemeyenler için ise Halkidiki bulunmaz bölgelerden biri olmaktadır. Hatta şehirde bulunan Taxiarchis Ormanı o kadar büyüktür ki temkinli bir biçimde gezilmelidir. Yine Cholomontas, Itamos ve Athos dağlarında çeşitli dağcılık ve yürüyüş aktiviteleri yapılabilmektedir. Son olarak Varvara Şelalesi muhteşem manzarası ile şehrin farklı bir doğal yönünü ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla mutlaka uğranması gereken doğa harikalarından biridir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Yunanistan Vizesi

Yunanistan’a seyahat etmeyi planlayanların, Schengen vizesine başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Schengen vizesine sahip olanlar, Yunanistan’a 180 gün içerisinde en fazla 90 gün olmak kaydıyla seyahat edebilmektedir.