Dünyaca Ünlü Güzelliklere Sahip Küba Hakkında Bilgiler

Küba Hakkında

Küba Hakkında

36 dk'lık okuma
345 kişi okudu

Karayipler’in en büyük ada ülkesi olan Küba, birçok küçük ada ve bir ana adadan oluşmaktadır. Küba, Karayipler’in en yoğun nüfuslu ülkesi olarak kendine has kültürü, göz alıcı doğal güzellikleri ve canlı şehir hayatıyla ön plana çıkmaktadır. Ülkenin kuzeyinde Amerika Birleşik Devletleri, batısında Meksika ve güneyinde Dominik Cumhuriyeti bulunmaktadır. Adanın ünlü İspanyol Kâşif Kristof Kolomb tarafından bulunduğu, Küba ile ilgili bilgiler arasındadır. Tarih boyunca önemli bir tarım ülkesi olan Küba’nın en büyük şehri ve başkenti Havana’dır. 5500 kilometreden daha uzun bir sahil şeridine sahip olan Küba, dünyaca ünlü devrimcileri, klasik arabaları ve meşhur purolarıyla tanınmaktadır.

Küba, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası ilan edilmiş dokuz farklı alana ev sahipliği yapmaktadır. İkisi doğal, yedisi ise tarihi ve kültürel alan olan bu miraslar; Küba hakkında her şeyi ortaya koymaktadır. Barok ve Neo-klasik mimari tarzında inşa edilmiş yapılarla çevrili muhteşem Küba sokakları, kolonyal dönemden kalan İspanyol etkisini de barındırmakta ve ortaya şahane bir sentez çıkmaktadır. 250 plaj ve 200 koyla çevrili olan ülke, turistlere sayısız tatil seçeneği sunmaktadır.

Küba'nın Tarihi

Karayipler’de bir ada ülkesi olan Küba, oldukça zengin ve köklü bir tarihe sahiptir. Küba’nın keşfi ilk olarak İspanyol kâşif Kristof Kolomb tarafından 1492 yılında gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde yerli halkın çiftçilikle geçindiği bilinmekte ve manyok, mısır, tatlı patates yetiştirerek geçimlerini sağladıkları bilinmektedir. Aynı zamanda tütün üretimi de bölgede oldukça büyük bir öneme sahip olmuştur. 1511 yılına gelindiğinde İspanyol fatih Diego Velazquez de Cuellar önderliğinde Küba fethedilmiştir. Velazquez önderliğinde bugün başkent olan Havana da dahil olmak üzere birçok yerleşim yerinin kuruluşu gerçekleşmiştir. Yerli halkın sıkı bir biçimde çalıştırılması ve Afrika kıtasından yeni işçilerin getirilmesiyle giderek büyüyen Küba, bir üretim ve ihraç ülkesine dönüşmüştür. 18. yüzyılın sonlarında iyice zenginleşmiş ve özellikle şeker ihracatıyla dünya pazarında yerini almaya başlamıştır. Küba tarihi için çok önemli bir yere sahip olan bağımsızlık hareketleri ise 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. 1868 yılında zengin bir toprak sahibinin çalıştırdığı köleleri serbest bırakmasıyla bağımsızlık mücadelesinin ilk kıvılcımları atılmıştır.

1886 yılında yaşanan çatışma ve savaşlar sonucunda Küba’da kölelik tamamen ortadan kaldırılmıştır. Yüzlerce yıl boyunca İspanya egemenliği altında kalan Küba, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’nin hakimiyeti altına girmiştir. 1902 yılında Küba kâğıt üzerinde bağımsız olsa da ABD etkisi sürmeye devam etmiştir. İlerleyen süreçte tüm dünyada tanınan Fidel Castro ve Che Guevara gibi devrimcilerin içinde yer aldığı bir grup tarafından başlayan hareket sonucu, Küba büyük bir değişim geçirmiş ve sosyalist rejimle yönetilmeye başlanmıştır. Günümüzde hala tek partili sosyalist bir devlet yapısına sahip olan Küba, özellikle başkent Havana’da bulunan birçok tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır.

UNESCO tarafından Dünya Kültür Miras Alanı’na dahil edilen Eski Havana, birçok barok ve neoklasik yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Jose Marti Anıtı, Diego Valezquez Evi ve Che Guevara Mozolesi, ülkenin sanat tarihi açısından büyük öneme sahip yapıları arasındadır.

Küba Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Eğlencenin ve maceranın adresi Küba, dünyanın en çok ilgi gören ülkeleri arasında yer almaktadır. Küba’nın en belirgin özellikleri arasında kuşkusuz ülkenin eşsiz güzellikteki plajları, göz alıcı mimarisi, meşhur puroları ve artık bir sembol haline gelmiş olan Che Guevara ismi yer almaktadır. Özellikle Küba’nın kuzeyinde yer alan binlerce kilometrelik sahil şeridi, muhteşem güzellikler barındırmaktadır. Her zaman berrak ve cazip olan deniz, canlı Küba plajlarıyla muhteşem bir durak haline gelmektedir. Nitekim Küba’nın muhteşem doğasıyla alakalı olarak Kristof Kolomb’un ülkeyi keşfettiğinde “Burası insan gözünün gördüğü en güzel karadır.” dediği öne sürülmektedir.

Küba’nın büyüleyici mimarisi, ziyaretçilerini baştan çıkarmaktadır. Bugün Küba’da yer alan mimari stilinin tamamı, yüzyıllar içerisinde çeşitli etkileşimler ve değişimlerle biçim kazanmıştır. İspanyol etkilerinin görüldüğü Küba mimari tarzı, büyük ölçüde Barok stilindedir. Özellikle Barok tarzının en güzel örneklerinden olan Havana Katedrali gibi birçok yapıyla çevrili olan başkent Havana, ziyaretçilerine adeta bir görsel şölen sunmaktadır.

Havana’nın tarihi şehir merkezi, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Alanı ilan edilmiştir. Bölgedeki saraylar, tarihi kiliseler ve ihtişamlı katedraller; Küba mimarisinin genel tarzını yansıtmaktadır.

Küba denildiğinde birçok insanın aklına ilk gelen şeylerden biri kuşkusuz meşhur Küba purosudur. Ülkenin dört bir yanında kolaylıkla bulunabilen Küba puroları, dünyanın farklı yerlerinden gelen insanların en çok ilgisini çeken unsurlardan biridir. Bununla birlikte Küba, romları ve kokteylleri ile ünlüdür. Dünyanın her yerinde tüketilen meşhur Küba kokteyllerinin ana bileşeni romdur. Özellikle mojito ve canchanchara kokteylleri, eski dönemlerde soğuk algınlığı gibi hastalıkların tedavisi için kullanılmış ve Küba askerlerinin savaş esnasındaki standart ilaçları arasında yer almıştır.

Küba'ya Gideceklere Tavsiyeler

Küba, keyif veren kültürü, nostaljik dokusu ve büyüleyici binaları ile ziyaretçilerine dolu dolu bir seyahat deneyimi sağlamaktadır. Hem doğal güzellikleri ile hem de tarihi atmosferiyle çok yönlü bir keşif olanağı sunan Küba; canlı sokakları, neşeli insanları ve lezzetli mutfağıyla herkesi mutlu edecek birçok yöne sahiptir. Başkent Havana, eski başkent Santiago de Cuba ve Santa Clara gibi şehirler; Küba ziyaretçilerine benzersiz bir gezi deneyimi yaşatmaktadır. Renkli plajlarıyla meşhur Küba’da mutlaka görülmesi gereken plajlar arasında Varadero, Paradise, Los Flamencos, Pilar ve Santa Maria gibi sayısız doğa harikası yer almaktadır. Bu bakımdan Küba ziyaretçilerine ülkenin göz alıcı plajlarını ziyaret etmeleri önerilmektedir.

Küba’nın doğal ihtişamının yanında tarihi dokusu da keşfetmeye değerdir. Başkent Havana’nın UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Alanı ilan edilmiş Eski Kent bölgesi mutlaka görülmelidir. Ulusal Meclis Binası ve Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla Ana Meydan da Küba ziyaretçilerinin mutlaka görmesi gereken yerler arasındadır. Devrim Müzesi, Küba Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi ve Otomobil Müzesi gibi kültürel mekanlar da ziyaret edilmelidir.

Küba ziyaretçilerine mutlaka ülkenin eğlenceli sokak yaşamının tadını çıkarmaları önerilmektedir. Sevimli sokaklarda yer alan butik kafelerde bir Küba kahvesi içmek ya da farklı renkleriyle büyüleyen Klasik Amerikan araçlarında Küba sokaklarını keşfetmek tatilin olmazsa olmazları arasında yer almaktadır.

Küba'ya Giderken Alınması Gerekenler

  • Tatil için elverişli iklimi ve eğlenceli şehir yaşamıyla Küba, dünyanın her yerinden milyonlarca turisti kendine çekmektedir. Eşsiz plajlardan zengin bir tarihi mirasa sayısız seçenek Küba ziyaretçilerini beklemektedir. Küba’ya giderken götürülmesi gereken eşyalar arasında ilk sıraya deniz ürünleri konulmalıdır. Nitekim Küba’nın dört bir yanı büyüleyici plajlarla çevrilidir. Bu nedenle birden fazla mayo, deniz havlusu ve güneş kremi bulundurulması gerekmektedir.
  • Aynı zamanda uzun süren geziler için rahat ve konforlu bir yürüyüş ayakkabısı da unutulmamalıdır. Sahil beldelerinde gezinirken konforlu bir deneyim için bir çift sandalet de faydalı olmaktadır.
  • Küba’da giymek için genellikle serin tutan ve hafif kıyafetler tercih edilmelidir. Çünkü Küba’da hava durumu çoğunlukla sıcaktır. Yine de beklenmedik hava değişimlerine karşı bir ceket veya hırka bulundurmak faydalı olmaktadır.
  • Ayrıca bir şapka ve güneş gözlüğü de unutulmamalıdır. Hem plajlarda kullanmak hem de Küba sokaklarında daha rahat hareket etmek için parmak arası terlikler de ziyaretçilere fayda sağlamaktadır.

Küba Hakkında İlginç Bilgiler

Dünyanın her yerinden milyonlarca turisti ağırlayan Küba, hakkında bilinmeyenler ile dikkat çekmektedir. Küba ana karası, Karayip Adaları içerisindeki en büyük adadır. Bu durum Küba’yı dünyadaki en büyük 17. ada ülkesi haline getirmektedir. Küba’nın kıyı şeridi 5500 kilometreyi aşmakta ve 200 koy ve 250 plaja ev sahipliği yapmaktadır. Ülkenin coğrafi yapısı uzun ince bir şekle sahip olduğu için, nerede olunursa olunsun denize oldukça yakındır.

Küba’da tam olarak dokuz adet UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Alanı ilan edilmiş alan bulunmaktadır. Bunlardan iki tanesi doğal hayatın korunması amaçlı, yedi tanesi ise kültürel mirasın korunması amaçlı olarak belirlenmiştir.

Küba, tarihi boyunca oldukça ilginç olaylara şahit olmuştur. Fidel Castro’nun yönetime geçmesiyle birlikte tüm Küba’da Noel kutlamaları yasaklanmıştır. 30 yıl boyunca süren yasaklar boyunca yerli halk tarafından Noel dönemleri “Sessiz Noeller” olarak adlandırılmıştır. Bununla birlikte Küba dünyadaki en yüksek okuryazarlık oranlarına sahiptir. Nüfusun %99,8’inin okuryazar olması Küba’yı dünyada sayısı ülkelerden biri yapmaktadır. Kolonyal dönemde Küba’ya getirilen binlerce Afrikalının etkisiyle Küba kültürü sentez bir yapıya sahiptir. Özellikle müzik, dans ve dini konularda Afrika izlerinin görüldüğü Küba’da, iki kültürün etkileşimi sonucu oldukça popüler hale gelen Santeria dini Katoliklikten sonra en yaygın din olmaktadır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Küba Vizesi

Küba’ya yapılacak olan ziyaretlerde vize şartı aranmaktadır. Ülke, Türk vatandaşlarına 30 günü aşmayacak şekilde vize vermektedir. Turistlerin vize için öncelikli olarak tercih ettikleri yöntem ise Ankara’daki konsolosluğa şahsen başvuru yapmaktır. Bunun yanı sıra kişilerin yetkilendirilmiş acentalar vasıtasıyla Küba vize başvurusu yaptığı da bilinmektedir.