İspanya’nın En Büyük Şehirlerinden Zaragoza Hakkında Bilgiler

Zaragoza, Madrid ile Barcelona’nın ortasında ve kuzey doğuda yer almaktadır. Ebro Nehri ile Huevra Çayı’nın kesiştiği vadide kurulan Zaragoza, siyasi bakımdan İspanya’ya bağlı olsa da aslında Aragon Özerk Bölgesi'nin başkenti ve merkezidir. Günümüzde İspanya’nın 5. büyük şehri olarak öne çıkmaktadır. Geçmiş dönemde ismi Romalılar tarafından Caesaraugusta olarak değiştirilmiş ve sonrasında Hristiyan bir kral tarafından tekrar Zaragoza’ya çevrilmiştir. Şehirde farklı etnik grupların egemenlik kurması Zaragoza’yı sanatsal ve kültürel açıdan oldukça zengin bir konuma ulaştırmıştır. Şehir ile ilgili bilgiler dikkate alındığında; Zaragoza’nın müzeleri, katedralleri, camileri ve kiliselerinin tarihin tozlu sayfalarına ışık tuttuğu görülmektedir.

Zaragoza’da turistlere hitap edebilecek tarihi yapıların sayısı oldukça fazladır. Şehirde özellikle Müslüman ve Hristiyanların hâkimiyetleri dönemlerinde, çok sayıda yapı inşa ettikleri bilinmektedir. Ebro Nehri kıyısında bulunan Pilarlı Meryem Ana Bazilikası, en ihtişamlı yapılar arasında ilk sıradadır. Bunun yanında Sagrada Sütunu olarak bilinen kutsal yapı da turistlerin mutlaka görmeleri gerekenler arasında çoktan yerini almış durumdadır. Ayrıca Roma Forum of Caesaraugusta Müzesi, şehirde farklı bir medeniyete ait iz görmek isteyen misafirler için en doğru seçim olacaktır. 

Zaragoza, turistlere eğlence anlamında da farklı birçok alternatif sunmaktadır. Özellikle her yıl ekim ayında gerçekleştirilen Zaragoza Pilar Festivali, turistlerin şehirde katılabilecekleri en güzel organizasyonların başında gelmektedir. Festivalde amaç 10 gün boyunca durmadan eğlenmek ve Aziz Virgen Del Pilar’î onurlandırmaktır. Bunun yanında renkli ve sıra dışı bir geçit töreniyle gerçekleştirilen San Valero Festivali de turistlerin ilgisini çekmeyi başarmış organizasyonlardan bir diğeridir. Görüldüğü üzere tarihi eserlerinden festivallerine kadar Zaragoza hakkında her şey turistlere hitap edecek güzelliktedir.

Zaragoza’nın Tarihi

Zaragoza’nın kuruluşu M.Ö. 5. yüzyıla dayanmaktadır. Şehre ilk yerleşimler İberliler tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha sonrasında, M.Ö. 14 yılında Romalılar şehre gelip bu stratejik noktayı kolonileştirmiştir. Şehri yıllar içinde Vizigot Krallıklarına karşı bir savunma karakoluna çeviren Roma İmparatorluğu’nun, dünyadaki etkinliğinin azalmasıyla Zaragoza üzerindeki nüfuzu da yok olmaya başlamıştır. 714 yılında şehir, Müslümanlar tarafından fethedilmiş ve ismi Saraqusta olarak değiştirilmiştir. Şehir, bir üs olarak kullanılmaya devam edilmiş ve Fransa'ya karşı yapılacak akınlara burada hazırlanılmıştır. Zaragoza uzun yıllar, Müslüman fetihleri için bir başlangıç noktası işlevi görmüştür

1118 yılında Hristiyan Kral Alfonso Zaragoza’yı fethetmiş, şehirdeki 4 asırlık Müslüman egemenliğine son verdiği için “savaşçı” olarak anılmaya başlanmıştır. Fetih sonrası icraatlerinden ilki şehrin ismini tekrardan Zaragoza yapmak ikincisi ise Aljaferia'yı kendi evi haline getirmek olmuştur. Ayrıca Zaragoza, fetih sonrasında Alfonso tarafından Aragon Krallığı'nın başkenti ilan edilmiştir. 

Şehir 1936-1939 yılları arasında İspanya İç Savaşı’nın etkilerini çok yoğun bir şekilde hissetmiştir. Ancak bu savaş sadece siyasi olarak bir karışıklığa yol açmıştır. İspanya İç Savaşı, şehri herhangi bir yıkıma uğratmamıştır. Savaşın sona ermesiyle kent, İspanya’ya bağlı özerk bir topluluk haline gelmiştir. Zaragoza’nın sanat tarihi açısından önem taşıyan Endülüs ve İslam mimarisine ait birçok örneği, günümüzde hala bünyesinde barındırdığı bilinmektedir.

Zaragoza Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Zaragoza'nın en belirgin özellikleri arasında; şehirde çok sayıda kilise, katedral ve saray bulunuyor olmasıdır. 11. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen ve süslü Arap kemerleri ile donatılmış Aljafería Sarayı, şehirde en dikkat çekici yapıların başında gelmektedir. Günümüzde Aragon parlamentosunun yönetim birimi olarak kullanılması sebebiyle ziyaretler sınırlıdır. Şehrin adı anıldığında akla gelen yapılardan bir diğeri de Katedral de Zaragoza’dır. Bu yapı, ilk olarak Vizigot Kilisesi olarak kullanılması ve sonrasında camiye çevrilmesi sebebiyle şehir için oldukça önemlidir. Ayrıca Ebro Nehri kıyısında bulunan Pilarlı Meryem Ana Bazilikası, Zaragoza dendiğinde akla gelen ilk tarihi yapılar arasındadır. Bunun yanında La Seo Katedrali de şehri ziyaret eden gezginlerin uğramayı ihmal etmedikleri mekanlardan biridir.

Zaragoza turistik anlamda oldukça sıra dışı bir şehirdir. Gezilecek mekanları ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken müzelerinin yanında turistlerin alışveriş yapabilecekleri mekan sayısı da bir hayli fazladır. Özellikle 1903 yılından beri kullanılan ve Argonlu bir mimar tarafından tasarlanmış olan merkez pazar, Zaragoza’ya giden gezginlerin alışveriş için mutlaka uğradıkları bir yerdir. Ayrıca şehirde İspanyol atmosferini yaşatan eski semt El Tubo, Zaragoza’nın gözde turistik mekanlarından bir diğeri olarak akıllara gelmektedir.

Zaragoza'ya Gideceklere Tavsiyeler

Tatillerini Zaragoza’da geçirmeyi tercih eden turistlerin şehirde görebilecekleri birçok tarihi ve mimari yapı bulunmaktadır. Ziyaretçilere ilk olarak şehrin kalbinde yer alan Pilarlı Meryem Ana Bazilikası ve San Pablo Kilisesi’ni mutlaka görmeleri tavsiye edilmektedir. UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan San Pablo Kilisesi, şehirde 15. yüzyılı yansıtan nadide eserlerin başında gelmektedir. Bunun yanında turistlere mutlaka Zaragoza Akarsu Akvaryumu’na gitmeleri de önerilmektedir. 300’den fazla su canlısına ev sahipliği yapan bu akvaryum, Nil ve Amazon gibi dünyanın sayılı nehirlerinde bulunan su canlılarını turistlerle buluşturması açısından önemlidir.

Zaragoza’yı ziyaret eden gezginlere Origami Eğitim Müzesi’ni de ziyaret etmeleri ve içeride düzenlenen etkinliklere katılmaları tavsiye edilmektedir. Müze içerisindeki rengârenk kâğıtlarla yapılan sanat eserleri, görenleri büyüleyecek güzelliktedir. Ayrıca şehirdeki Goya Müzesi de en güzel sanat eserlerini şehirde turistlerle buluşturmayı başarmış özel mekanlardan bir diğeri olarak öne çıkmaktadır. Tüm bunların yanında Rönesans tarzının en güzel örneği olan La Lonja, geçmişte bir ticaret merkezi olarak kullanılan ve günümüzde en iyi sanat eserlerinin sergilendiği bir mimari yapı olarak turistlerin dikkatini çekmektedir. Şehirde eğlenceli bir gün geçirmek isteyen misafirlere ise Zaragoza Pilar Festivali’ne katılmaları önerilmektedir. Ekim ayında 1 hafta süreyle düzenlenen bu festival kapsamında şehrin koruyucu azizi Virgen del Pilar adına geçit töreni düzenlenmekte ve turistlerin de katılabilecekleri birçok aktivite gerçekleştirilmektedir.

Zaragoza'ya Giderken Alınması Gerekenler

• Zaragoza’yı ziyaret edecek olan turistlere yanlarında yürüyüş ayakkabısı bulundurmaları önerilmektedir. Şehrin görülmeye değer kilise ve katedralleri arasında genellikle yürüme mesafesi olduğundan, bu ziyaretler rahat bir spor ayakkabı sayesinde daha kolay yapılabilmektedir. 
• Ayrıca turistlerin bu yapıları ziyaret ederken başlarını örtmeleri gerekeceğinden yanlarında ince bir tül bulundurmaları da oldukça önemlidir. 
• Aynı şekilde gezinti esnasında vakit kaybetmemek için çantalarında bir şişe su taşımaları da gezginlere şehirde kolaylık sağlayacaktır. 
• Zaragoza geceleri, bazı aylarda bir hayli serin olabileceğinden misafirlere bavullarında çok fazla yer kaplamayacak ince bir polara da yer vermeleri tavsiye edilmektedir. 
• Son olarak turistlere; yanlarında cüzdan, telefon ve fotoğraf makinesi gibi önemli eşyalarını taşıyabilecekleri bir çanta bulundurmaları önerilmektedir. Bazı müze ve ören yerlerinde girişler kalabalık olabildiğinden bu eşyaların tek bir yerde toplanması turistlere kolaylık sağlayacaktır.

Zaragoza Hakkında İlginç Bilgiler

Zaragoza hakkında bilinmeyenler bir hayli ilgi çekicidir. Bunlardan ilki, şehrin Aragon Özerk Bölgesi sınırlarında yer almasına rağmen yönetim bakımından İspanya’ya bağlı olmasıdır. Zaragoza günümüzde, bir zamanlar kendi krallığı olan Aragon'un başkentidir. Zaragoza’nın ismini, eski Roma İmparatoru Caesar Augustus'tan almış olması da bir hayli ilgi çekicidir. Şehrin Romalılar tarafından fethedilmesi sonrası adı “Caesaraugustus” olarak belirlenmiştir. Bölgeyi Hristiyanların fethetmesiyle şehre Zaragoza ismi verilmiş ve günümüze de bu haliyle ulaşmıştır.

İspanyol sanatçı Francisco de Goya’nın Zaragoza'nın yaklaşık 45 kilometre güneyindeki Fuendetodos kasabasında doğduğu bilinmektedir. Fuendetodos’un Zaragoza’ya bağlı olması sebebiyle şehirde Francisco de Goya adına açılmış bir de müze bulunmaktadır.