Medeniyetin Doğduğu Yer Cape Town Hakkında Bilgiler

Cape Town Hakkında

Cape Town Hakkında

23 dk'lık okuma
540 kişi okudu

Cape Town, Güney Afrika’nın en eski şehridir ve aynı zamanda yasama başkentidir. Batı Kap eyaletinin de en büyük şehri olan Cape Town, 1652’de Doğu’ya giden gemiler için bir yakıt ikmali istasyonu olarak kurulmuştur. Avrupa sömürgecilerinin Güney Afrika’ya ilk ayak bastığı şehir olan Cape Town, tarihiyle ziyaretçilerini büyülemektedir. Köle ticaretinin başladığı yer olarak bilinen şehir, dünyanın en ünlü siyasi mahkûmu olan devlet adamı Nelson Mandela’ya da bir dönem ev sahipliği yapmıştır. Cape Town ile ilgili bilgiler şehri ziyaret eden turistleri oldukça şaşırtmaktadır. 

Cape Town, medeniyetin doğduğu yer olarak kabul edildiği için Güney Afrika’nın Anası olarak anılmaktadır. Halk arasında da “Anne Şehir” olarak bilinen Cape Town, arka planını oluşturan Table Dağı ile büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Bu eşsiz dağın eteklerine kurulan şehir, akıllara durgunluk veren bir kültürel çeşitliliği barındırmaktadır. Bunun en büyük göstergesi de Cape Town Karnavalı’dır. Güney Afrika’nın en büyük kıyafet partisi olan bu karnaval, sadece ülkenin değil kıtanın da kimliğinin ve yaratıcılığının göz alıcı bir kutlamasıdır.

Güney Afrika’nın orijinal şehri Cape Town hakkında her şey oldukça dikkat çekicidir. Yöresel lezzetlerinden kıyafetlerine, kültüründen tarihine kadar muhteşem olan şehir, mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında gösterilmektedir. Son derece arkadaş canlısı insanlara sahip Cape Town, oldukça genç ve hareketli bir şehirdir. Şehir; dünyaca ünlü yüksek kaliteli şarapları, benzersiz mimarisi ve muhteşem konumu sayesinde her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Cape Town'ın Tarihi

Cape Town, 600 milyon yıllık tarihi ile ziyaretçilerini şaşkınlığa uğratan bir şehirdir. 5 milyon yıl öncesine ait fosillerin bulunduğu şehrin kuruluşu ile ilgili pek çok rivayet bulunmaktadır. 27 bin yıl öncesine ait yaşam kalıntıları, şehri sarmalayan Table Dağı’nda ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca Avrupalıların Asya’ya ulaşmak için bir deniz yolu bulma macerasında karaya ilk çıktıkları yer de Cape Town olmuştur.

Cape Town, birçok yönüyle Güney Afrika tarihinin döndüğü yerdir. Şehirde ilk yaşayan topluluğun Khoi halkı olduğu bilinmektedir. Ancak şehrin keşfedilişi, 1488 yılında Portekizli kâşif Bartolomeu Dias tarafından gerçekleşmiştir. 6 Nisan 1652 tarihinde Hollandalı Doktor ve Tüccar Jan van Riebeeck, Cape Town’da ilk kalıcı Avrupa yerleşimini kurmuştur. 1654 yılında ise Asya’dan şehre göç başlamıştır.

İngiliz ordusu, 1795 yılında Hollanda’nın elinde bulunan Cape Town’u himayesi altına almıştır. 1802 yılına kadar İngiltere himayesinde bulunan şehir, 4 yıl kadar sürecek bir anlaşmayla Hollandalılara geri verilmiştir. 1806 yılında ise İngiltere şehri tekrar geri almış ve 1960’a kadar da elinde tutmuştur. Cape Town Belediyesi’nin kurulması ise 1839 yılında gerçekleşmiştir. Yüzyıllar boyu çatışmaların ortasında yer alan şehir, bu sebeple sanat tarihi açısından oldukça önemli eserlere de ev sahipliği yapmaktadır. Günümüzde Cape Town, Afrika Kıtası’nın uluslararası düzeyde en iyi turizm merkezi olarak kabul edilmektedir.

Cape Town Denilince İlk Akla Gelenler

Cape Town denildiğinde akla gelen ve merak edilen ilk şey, şehre neden “Anne Şehir” denildiğidir. 1930’lu yıllarda faaliyet gösteren bir Cape Town gazetesi, şehrin Güney Afrika’nın tek metropolü olduğunu iddia etmiştir. Yunancada anne anlamına gelen “metros” ve şehir olarak bilinen “polis” kombinasyonundan “Anne Şehir” unvanının ortaya çıktığı düşünülmektedir. Ayrıca Güney Afrika’da medeniyetin başladığı yerleşim yeri olduğu için kente bu isim çok yakıştırılmış ve halk arasında kabul görmüştür. Cape Town’a bu unvanın verilmesinin bir nedeni de şehrin oldukça sıcak bir atmosfere sahip olmasıdır. Kenti ziyaret eden turistler, Cape Town’da bulundukları süre içerisinde kendilerini evlerinde gibi hissetmektedir. 

Cape Town denildiğinde ilk akla gelen isim, Güney Afrika’nın eski Devlet Başkanı Nelson Mandela’dır. Dünyaca ünlü siyasi lider, ırkçılıkla mücadelede sembol bir isim olmuştur. Mandela, 18 yılını Cape Town’da bulunan Robben Adası Pollsmoor Hapishanesi’nde geçirmiştir. Bu sebeple Cape Town’un simgesi haline gelmiştir. Her yıl milyonlarca turist, müze haline dönüştürülen hapishaneyi Nelson Mandela ve hatıraları için ziyaret etmektedir. 

Cape Town’un en belirgin özelliklerinden olan görkemli Table Dağı, 600 milyon yaşındadır. Dağın muhteşem görüntüsü, şehri bambaşka bir atmosfere sokmaktadır. Bu tablo gibi manzarayı görüp de etkilenmemek mümkün değildir. Dünyanın sonu olarak adlandırılan Ümit Burnu da Cape Town’un en güneyinde bulunmaktadır. Okyanusla çevrili Cape Yarımadası’nın tam ucunda konumlanan Ümit Burnu, 1488 yılında Portekizli kâşif Bartolomeu Dias tarafından keşfedilmiştir.

Cape Town’a Gideceklere Tavsiyeler

Table Dağı, Cape Town’un simgesi haline gelmiştir. Şehre gidip bu muhteşem dağı görmemek mümkün değildir. Çünkü Cape Town, bu 600 milyon yıllık dağın eteğine kurulmuştur. Nefes kesen dağın manzarasını izlemek, şehri ziyarete giden turistlerin yapmaları gereken ilk şeydir. Table Dağı’nın ikonik manzarasının görülebileceği tek yer olarak bilinen West Coast Plajı’na da mutlaka gidilmelidir. 

Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela’nın 18 yılını geçirdiği Robben Adası’nda yer alan Pollsmoor Hapishanesi, günümüzde müze olarak hizmet vermektedir. Cape Town ziyareti esnasında turistlerin bu hapishaneye gitmeleri ve bir dönem tarihe şahitlik etmiş bu mekanı yakından görmeleri tavsiye edilmektedir. 

Ayrıca şehirde muhteşem Kirsten Botanik Bahçeleri bulunmaktadır. Hiçbir yerde bulunmayan inanılmaz bir bitki yelpazesine sahip olan bu bahçe, ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelmektedir. Adım atıldığı andan itibaren ziyaretçilerini bambaşka bir dünyaya götüren bu botanik bahçesinde turistlere bol bol fotoğraf çekmeleri de önerilmektedir.

Cape Town, dünyanın en yüksek kaliteli şaraplarının üretildiği bölgedir. Constantia Bağları, Güney Afrika’nın en eski üzüm bağlarından olup muhteşem konumu sebebiyle ziyaretçi akınına uğramaktadır. Şehri ziyaret edecek turistlerin bu muhteşem bağlarda kısa bir mola vermeleri ve dünyanın en lezzetli şaraplarından tatmaları önerilmektedir. Özellikle mart ile mayıs arası yeşilden kırmızıya dönen üzüm bağlarını ziyaret etmek için en uygun zamanlardan biridir.

Mart ayında düzenlenen Afrika’nın en büyük kıyafet partilerinden olan Cape Town Karnavalı zamanında şehre gitmek, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatmaktadır. İki kilometre boyunca renkli şamandıraların, müzisyenlerin ve kostümlü insanların yaptıkları mükemmel geçit törenlerini görmek için Cape Town’a bu dönem gidilmesi de tavsiye edilmektedir. Ayrıca şehirden bobotie isimli geleneksel yemeği ve koe’sister tatlısını da yemeden dönülmemesi önerilmektedir.

Cape Town'a Giderken Alınması Gerekenler

  • Cape Town, bir günde dört mevsimin de yaşanabileceği bir şehirdir. Bu sebeple ziyaretçilerin bavullarını çok dikkatli hazırlamaları gerekmektedir. Yılın her ayı oldukça sıcak olan şehirde akşamları aniden hava serinleyebilmektedir. Dolayısıyla ziyaretçilerin yanlarına ince bir hırka ya da ceket almaları tavsiye edilmektedir. 
  • Ayrıca muhteşem plajları ile ünlü Cape Town’a giderken çantada mutlaka mayo ve güneş kremi de bulundurulmalıdır. Şehre gitmişken muhteşem okyanusun ve plajların tadını çıkartmak gerekmektedir.
  • Cape Town son yıllarda çok önemli derecede kuraklıkla mücadele etmektedir. Su tasarruf çalışmalarının yapıldığı şehre giderken ziyaretçilerin çantalarına mutlaka kuru şampuan koymaları önerilmektedir. 
  • Bunun yanı sıra deodorantın da unutulmaması da tavsiye edilmektedir. 
  • Ayrıca Cape Town’a giderken doldurulabilecek bir su matarası almak da oldukça önemlidir. Şehirde musluk suyu içmek güvenli olduğu için matarayı su bittiğinde doldurarak şehir turunun daha keyifli geçirilmesi sağlanmaktadır.
  • Table Dağı ve Robben Adası ile ziyaretçilerini büyüleyen Cape Town’da muhteşem fotoğraflar çekmek mümkündür. Telefon hafızasının dolmaması için ziyaretçilerin yanlarında fotoğraf makinesi götürmeleri daha sağlıklı olacaktır.

Cape Town Hakkında İlginç Bilgiler

Cape Town, hakkında bilinmeyenlerle dikkatleri üzerine çeken bir şehirdir. Table Dağı’nın yaklaşık 600 milyon yıl önce Buz Devri sırasında denizden yükseldiği söylenmektedir. Alttan gelen magma basıncı, üst tabanın o devirde su üstüne çıkmasını sağlamıştır. İnanılmaz bir görüntüye sahip olan Table Dağı, hem ziyaretçileri şaşırtmakta hem de kendine hayran bırakmaktadır. 4 Ekim 1929 tarihinde Table Dağı’na Cape Town’dan çıkabilmek için bir teleferik inşa edilmiştir. Yaklaşık bir asırlık olan teleferik, günümüzde zirveye yapılan muhteşem yolculuğun en kolay yoludur.

Güney Afrika’nın 3 başkenti bulunmaktadır. Cape Town ise ülkenin yasama başkentidir. Bunun nedeni Güney Afrika Parlamentosu’nun Cape Town’da yer almasıdır. Ülke için alınması gereken tüm yasal kararlar bu parlamentoda alınmaktadır. Bu durum şehrin yönetimde oldukça önemli bir yerinin olduğunun göstergesidir. Cape Town dışında Bloemfontein yargı, Pretorya ise ülkenin yönetsel başkenti olarak kabul edilmektedir.

1930 yılında Cape Town gazetesi, şehrin Güney Afrika’nın tek metropolü olduğunu belirten bir yazı yayınlanmıştır. Yunancada anne yani ‘’metros’’ ile şehir anlamına gelen ‘’polis’’ kelimelerinden ‘’Anne Şehir’’ ortaya çıkmıştır. Bu terim, ülkeye medeniyeti getirdiği bilinen Cape Town’a çok yakıştırılmıştır. Bu sebeple şehre hem yerel halk hem de turistler tarafından Anne Şehir denilmektedir.

Cape Town, küresel ısınma sebebi ile şiddetli bir kuraklık döneminden geçmektedir. Şehirde yoğun su kısıtlamaları uygulanmaktadır. Hatta yerel halkın su kullanımı günlük 50 litre ile sınırlandırılmıştır. Bu sebeple şehri ziyaret edecek turistlerin uzun süreli duş ya da keyif banyoları yapma ihtimalleri bulunmamaktadır. 

1400’lü yılların sonunda Portekizli kâşif Bartolomeu Dias, Cape Town’u ilk gören ve keşfeden kişidir. Ancak 1652 yılında Hollandalı sömürgeci Jan van Riebeeck, şehre ilk ayak basan Avrupalı’dır. Riebeeck buraya Avrupa’dan Hindistan’a gidecek gemiler için bir tedarik istasyonu kurmak için gönderilmiştir. Tedarik istasyonu kurulduktan sonra şehre Singapur, Malezya ve Endonezya’dan çalışması için köleler getirilmiştir.

Güney Afrika’nın ilk siyahi devlet başkanı Nelson Mandela, Cape Town’da bulunan Robben Adası’nda Pollsmoor Hapishanesi’nde tam 18 yıl geçirmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılan bu hapishaneyi her yıl milyonlarca insan ziyaret etmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Güney Afrika Cumhuriyeti Vizesi

Güney Afrika’ya giriş yapıldığında bazı evrakların görevlilere gösterilmesinin ardından turistlere vize verilmektedir. Bunun için pasaportta en az iki sayfanın boş olması gerekmektedir. Alması oldukça kolay olan vizenin süresi 30 gündür. Bu sürenin üzerindeki ziyaretler için Güney Afrika Büyükelçiliği’nden randevu alınması zorunludur.