Tuna Nehri Kyısındaki Rusçuk Hakkında Bilgiler

Rusçuk Hakkında

Rusçuk Hakkında

65 dk'lık okuma
739 kişi okudu

Bulgaristan’ın Tuna Nehri kıyısında bulunan Rusçuk, birçok özelliği ile dikkat çekmektedir. Roma İmparatoru Troyan döneminde, MS 98-117 yılları arasında kurulmuştur. Tuna Nehri’nden yaklaşık 20 metre yükseklikteki düzlükte, Bulgaristan’ın kuzeyinde yer almakta ve ülkenin 5. büyük şehri olma özelliğini taşımaktadır. Geçmişte Rus Çarlığı olarak da bilinen kent, Osmanlı döneminden bu yana Rusçuk adını taşımaktadır.

Rusçuk, mükemmel bir yürüyüş şehridir. Yürüyüş esnasında görkemli tarihi binaları ve anıtları görmek mümkündür. Rusçuk’un benzersiz sokaklarını gezmeye başlamak için en iyi yer ise şehrin en büyük ve en görkemli meydanı olan Svoboda’dır. Özgürlük Meydanı olarak da bilinen Svoboda’da görkemli bir heykel bulunmaktadır. Özgürlük Anıtı olarak adlandırılan bu yapı, 1909 yılında İtalyan heykeltıraş Arnoldo Zocchi tarafından yapılmıştır. Şehrin mimari yapıları ile ilgili bilgileri, kenti gezerek öğrenmek oldukça zevklidir.

Üzerindeki görkemli yapıları ile dikkat çeken Rusçuk hakkında her şeyi merak eden binlerce turist, her yıl şehri ziyaret etmektedir. Tuna Nehri kıyısında bulunması nedeniyle kent ayrıca ilgi görmektedir. Tarihi şehir, ünlü yapılarından doğal güzelliklerine kadar birçok özelliği ile ziyaretçileri cezbetmektedir.

Rusçuk'un Tarihi

Kuruluşu çok eskilere dayanan Rusçuk, Hristiyan bir Bulgar köyü iken Osmanlı İmparatorluğu döneminde elli üç camisi, dokuz medresesi ve en az beş tekkesiyle Müslüman Türk nüfusunun çoğunlukta olduğu Kuzey Bulgaristan’ın en büyük kozmopolit şehirlerinden birine dönüşmüştür. 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılda cereyan eden beş Rus-Türk savaşı sırasında, etrafı taş döşeli toprak istihkâmla çevrili önemli bir kale-şehir olma özelliği kazanmıştır. Bu sırada şehir, özellikle 1811 ve 1878 yıllarında defalarca bombalanmış ve yıkılmıştır. Bu durum kentin sanat tarihi hakkında çok fazla bilgiye ulaşılamamasına yol açmıştır.

1878 yılları arasında Rusçuk, Dobruca’nın tamamını ve Bulgaristan’ın yarısını içine alan Tuna vilâyetinin merkezinde yer almıştır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk demiryolu, Rusçuk ile Karadeniz limanı olan Varna arasında yapılmıştır. Osmanlı idaresinin son dönemlerinde ise Rumeli’nin hızla gelişen modern bir şehri olmuştur.

Evliya Çelebi, Rusçuk'un Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt devrinde fethedildiğini ancak Ankara Savaşı sonrasında elden çıktığını ve Çelebi Mehmed zamanında yeniden fethedildiğini yazmaktadır. Sultan Çelebi Mehmed Dobruca'yı fethettiği sefer sırasında Yergöğü'nü ve Rusçuk'un bulunduğu bu bölgeyi, Eflak Voyvodası Mircea'dan barış yoluyla almıştır.

Rusçuk Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Rusçuk’un en belirgin özelliği hiç şüphesiz Tuna Nehri’nin kıyısına kurulmuş olmasıdır. Tuna Nehri’ni görmek isteyen binlerce ziyaretçi kente akın etmektedir. Tuna Nehri’nin üzerinde; güneyinde bulunan Rusçuk şehrini, kuzeydeki Romanya'nın Giurgiu şehrine bağlayan çelik makaslı Dostluk Köprüsü yer almaktadır. Bu köprü, Vidin ile Calafat arasındaki Yeni Avrupa Köprüsü ile birlikte Bulgaristan ile Romanya arasındaki iki köprüden biridir.

Rusçuk, Viyana’yı andırması ile ön plana çıkmaktadır. Kentin mimarisinde Viyana’nın örnek alınması, sokaklarda yürürken ilk göze çarpan detaylar arasında yer almaktadır. Kentteki tüm yapılarda Viyana’da ki mimari anlayışı görmek mümkündür. Rusçuk sokaklarında gezen ziyaretçiler, adeta kendilerini Viyana’da gibi hissetmektedir. Bu nedenle kent “küçük Viyana” olarak da anılmaktadır.

Rusçuk ile ilgili ilk akla gelen diğer bir özellik ise Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma eserleridir. Kent merkezinde cami, türbe, hamam, çeşme ve okul gibi bu döneme ait pek çok eser bulunmaktadır. Kentin merkezinde ise Art Nouveau akımını yansıtan çeşitli yapılar yer almaktadır. Zarif dekoratif süslemelerin ve çiçek desenlerinin ön plana çıktığı bu sanat akımı ile dikkat çeken yapılar, büyüleyici mimarileriyle de göz kamaştırmaktadır.

Rusçuk'a Gideceklere Tavsiyeler

Adeta tarihin izlerinin gözle görüldüğü Rusçuk sokaklarında, yürüyüş yapılmadan geri dönülmemelidir. Meydanda bulunan Özgürlük Anıtı ziyaret edilerek, eşsiz fotoğraf kareleri yakalanabilmektedir. Özgürlük Anıtı, sol eliyle bir kılıcı tutan ve sağ eliyle de kurtarıcıların geldiği yönü işaret eden bir kadın figürüdür. Anıtın tabanında iki aslan bulunmaktadır. Bu aslanlardan biri kölelik zincirlerinin koparılmasını, diğeri ise Bulgaristan’ın özgürlüğünün korunmasını simgelemektedir. Turistlerin oldukça dikkatini çeken heykeli, her gün yüzlerce ziyaretçi görmeye gitmektedir.

Özgürlük Meydanı’ndan Bulgaristan Ulusal Bankası’na ve oradan da 19. yüzyıldan kalma süslü binaların önünden geçerek Aleksandrovska Caddesi’ne gidilebilmektedir. Alexander Battenger Meydanı; Sırbistan ile yapılan savaşta öldürülen askerlere adanmış savaş anıtı, 19. yüzyılın Hristo Botev okulu, Lyuben Karavelov Bölge Kütüphanesi ve diğer kültürel mekanları görmek için mükemmel bir yerdir.

1632 tarihinde yapılan Ortodoks Sveta Troitsa Kilisesi, kentin en eski kilisesi olarak bilinmektedir. Oldukça eski bir yapı olmasına rağmen tüm görkemiyle görülmeye değer bir mekandır. Doğal güzelliğe sahip olan Natural Park Rusenski Lom ise Rusçuk şehir merkezinin 20 km uzağındaki Rusenski Lom Parkı üzerinde yer almaktadır. Orta çağ kenti Cherven’in kalıntılarının da parkın içinde yer alması, parkın ziyaretçiler tarafından daha çok sevilmesini sağlamıştır.

Rusçuk'a Giderken Alınması Gerekenler

Rusçuk’un büyüleyici sokaklarında uzun saatler yürürken rahat etmek isteyen ziyaretçilerin yanlarında bulunması gereken ilk şey, ortopedik yürüyüş ayakkabılarıdır. Ayrıca günlük hayatta kullanılan hafif bir çanta da Rusçuk seyahatini daha konforlu ve eğlenceli hale getirecektir.

Kentin eşsiz sokaklarını gezerken kaybolmadan rahatça dolaşabilmek ve hiçbir ayrıntıyı kaçırmamak adına Rusçuk sokak haritası da mutlaka bulunması gerekenler eşyalar arasındadır. Kenti yaz aylarında ziyaret etmek isteyen gezginlerin, yanlarında uzun kollu hırkalar bulundurması gereklidir. Zira geceleri Tuna Nehri kıyısı oldukça soğuk olabilmektedir. Ayrıca Rusçuk’un kiliselerini ziyaret ederken kullanmak üzerine bir şal bulundurmak da oldukça önemlidir. 

Rusçuk Hakkında İlginç Bilgiler

Rusçuk hakkında bilinmeyenler ile de öne çıkan bir şehirdir. Kentin ismini nereden aldığı ile ilgili de birçok söylenti bulunmaktadır. Bunlardan biri de Osmanlı döneminde Eflak-Boğdan Eyaleti’ne bağlı ve yalnızca Osmanlı’ya vergi ödeyen yarı özerk halkların yaşadığı kent, Rusçuk ile ilgilidir. Türkçede “cuk, çuk, cik, cık” ekleri küçültücü bir anlam ifade etmektedir.

Rusçuk; Rusların yaşadığı küçük bölge, yer, köy, kasaba ve kent anlamına gelmektedir. Söylentilere göre Rusçuk, bu anlamından dolayı bu ismi almıştır.

Tuna Nehri türküsünün de ilginç bir hikayesi bulunmaktadır. Osmanlı ve Rus İmparatorluğu’nun yaptığı bir savaş sırasında, Osmanlı askerleri Rus kuvvetlerine günlerce direnmiştir. Aradan aylar geçmiştir ve destek gelmemiştir. Buna rağmen Osman Paşa teslim olmamış, direnmeye devam etmiştir. Bir süre sonra askerin yiyeceği ve cephanesi tükenmiştir. Dört bir yan düşman askeriyle dolmuştur. Osman Paşa esir düşmüş ve birçok asker şehit olmuştur. Tuna Nehri türküsü de bu savaş üzerine yazılmıştır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Bulgaristan Vizesi

Bulgaristan; yeşil, gri ve siyah pasaportlardan vize talep etmemektedir. Bordo pasaport sahibi Türk vatandaşları ise seyahatten en geç 15 gün öncesinde vize için başvuruda bulunmalıdır. Bulgaristan konsolosluklarında, vize başvurusu için randevu zorunluluğu mevcut değildir.