Doğa Harikalarıyla Ünlü Burgaz Hakkında Bilgiler

Burgaz Hakkında

Burgaz Hakkında

23 dk'lık okuma
257 kişi okudu

Burgaz, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyı şeridinin güneyinde bulunan eski bir şehirdir. Ülkenin dördüncü büyük şehri olarak bilinmektedir. Ayrıca Burgaz, önemli bir sanayi, ulaşım, kültür ve turizm merkezidir. Şehirde; Bulgaristan’ın en büyük limanı ve en önemli ikinci havaalanı yer almaktadır. Kent, Bulgaristan’da balıkçılığın merkezi olarak kabul edilmektedir.

Burgaz’ın tarihi antik çağlara dayanmaktadır. Ayrıca tarihin en eski zamanlarından günümüze kadar iyi biçimde gelmeyi başarabilmiş birçok arkeolojik bulgu, yapı, eser ve daha fazlası Burgaz’da ziyaretçilerle buluşmaktadır. Özellikle tarihi bir kompleks olarak bilinen Aquae Calidae, turistler tarafından oldukça rağbet görmektedir. St. Cyril and St. Methodius Kilisesi’nin ise “ulusal öneme sahip mimari ve yapısal bir kültür anıtı” ilan edilen değerli bir eser olduğu söylenebilmektedir. Şehrin tarihi ve kültürü ile ilgili bilgiler Burgaz’ın önemli müzelerinde ziyaretçilere sunulmaktadır. Bölgesel Tarih Müzesi, Etnografya Müzesi ve Doğa Tarihi Müzesi bunların önde gelenlerindendir. Burgaz hakkında her şey turistleri kendine hayran bırakmaktadır.

Burgaz’ın en dikkat çekici özelliği şüphesiz doğasıdır. Pembe rengiyle ziyaretçileri büyüleyen Atanasovsko Gölü, şehrin en eşsiz doğal güzelliklerindendir. Eğlenceye dair her şeyi bulunabileceği Sea Garden ise mega bir deniz parkıdır. Ayrıca Sea Garden, Burgaz’ın en fazla ziyaret edilen destinasyonlarından da bir tanesidir.

Burgaz'ın Tarihi

Burgaz, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısında yer alan dördüncü büyük şehridir. Kentin kuruluşu coğrafi konumu sebebiyle antik çağlara dayanmaktadır. Bölgede yaşamın var olduğuna dair en eski bulguların Demir Çağı’nın başına ve Tunç Çağı’na ait olduğu söylenmektedir.

Arkeolojik buluntuların çoğu, Trakya Dönemi’nden yani MÖ 4. yüzyıldan günümüze ulaşmıştır.

Bulgaristan ve Bizans İmparatorluğu arasındaki en büyük savaşların birçoğu Burgaz şehrinde gerçekleşmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğinde ise şehir, bir eğitim ve kültür merkezine dönüşmüştür. Buna ek olarak, Burgaz limanı Balkan Dağı’nın güneyindeki en büyük liman haline gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun kent üzerindeki hakimiyeti, 1878 yılında son bulmuştur. Ardından 20. yüzyılın başlarında şehir yoğun bir sanayileşme ve modernleşme etkisi altına girmiştir.

Burgaz’ın sanat tarihini yansıtan en değerli eser, St. Cyril and St. Methodius Kilisesi’dir. Şehrin en çok ziyaret edilen mekânlarından biri olan bu özel kilise, 1897 ile 1907 yılları arasında inşa edilmiş, İtalyan Mimar Ricardo Toskani’ye ait bir başyapıttır.

Bunlara ek olarak kilise, 1979 yılında yayımlanan resmi gazetenin 18. sayısında “ulusal öneme sahip mimari ve yapısal bir kültür anıtı” olarak ilan edilmiştir.

Burgaz günümüzde, gelişmiş ulaşım bağlantıları, sanayisi ve iyi korunmuş tarihi ile ziyaretçilerin dikkatini çeken bir şehir olarak bilinmektedir. Şehrin 1878’den 1970’li yıllara kadar tarihi hakkında tüm ilgi çekici ayrıntılar, çeşitli resim ve belgeler aracılığıyla Burgaz Bölgesel Tarih Müzesi’nde ziyaretçilerle buluşturulmaktadır. 

Burgaz Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Burgaz, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısında yer alan eski bir yerleşim yeridir. Şehrin en belirgin özellikleri kültürü, tarihi ve doğasıdır. Burgaz, müzeler bakımından zengin bir şehirdir. Dolayısıyla kültür turizmi için sık sık ziyaret edilmektedir. Özellikle Bölgesel Tarih Müzesi, Burgaz’da oldukça popülerdir. Burası 1912’de aslen yerel kazılara odaklanan bir arkeoloji müzesi olarak kurulmuş olsa da günümüzde bölgenin tarihi ve kültürü hakkında birçok bilgiyi ziyaretçilerle buluşturmaktadır. Etnografya Müzesi de aynı şekilde şehrin kültürünü çeşitli mobilya, mücevher ve geleneksel kostümler ile temsil etmektedir. Burgaz’ın büyüleyici doğası ve zengin tarihi ise Doğa Tarihi Müzesi’nde bir arada sergilenmektedir. Karadeniz’de tek olan bu değerli müzede; böcekler, kelebekler, deniz kabukları ve kayaların yanı sıra doldurulmuş hayvanlar da sergilenmektedir.

Burgaz doğasının en etkileyici öğesi şüphesiz Atanasovsko Gölü’dür. Gölü diğerlerinden ayıran en belirgin özelliği, pembe olmasıdır. Bu yönüyle Atanasovsko Gölü, kartpostalları andıran bir görüntüye sahiptir. Buna ek olarak, gölün suyu ve çamurunun şifalı olduğuna inanılmaktadır. Yine gölün kenarından şifalı olduğu söylenen Burgaz tuzu elde edilmektedir.

Burgaz, kiliseleriyle de dünyaya ün salmıştır. Şehirde yer alan, İtalyan mimar Ricardo Toscani’nin eseri Saints Cyril and Methodius Kilisesi, oldukça görkemli bir görüntüye sahiptir. Dışarıdan olduğu kadar iç mimarisi ve dekorasyonu ile de son derece etkileyici olan kilise, mermer sütunları, vitray pencereleri ve göz alıcı kubbesiyle görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Burgaz'daki Ermeni cemaat tarafından inşa ettirilen Surp Hach Ermeni Kilisesi de oldukça popülerdir. Kilise, Ermeni kutsal üslubunun harika bir örneğidir. 

Burgaz'a Gideceklere Tavsiyeler

Burgaz, etkileyici doğası ile bilinen bir şehirdir. Yemyeşil park ve bahçeleri ile göz doldurmaktadır. 72.000 metrekareye yayılmış bir deniz parkı olan Sea Garden, Burgaz'ın Karadeniz kıyı şeridi boyunca uzanmaktadır. Sea Garden; dünyanın her yerinden getirilmiş ağaçlar, fıskiyeler, mesire alanları, dondurma standları, tenis kortları, çocuk parkları ve kafeleri ile mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Bunlara ek olarak, parkın içerisinde inanılmaz eğlenceli açık hava konserlerine ev sahipliği yapan bir de tiyatro bulunmaktadır. Ayrıca ziyaretçilere parktaki sürüngen evi, yüzme havuzu, eski kumarhane, hobbit tarzı kulübe gibi ilgi çekici yerlerden geçen mini trene binmeden dönmemeleri önerilmektedir.

İyi korunmuş kalıntılardan oluşan kompleks bir yapıya sahip olan Aquae Calidae'de, Orta Çağ’dan Kanuni Sultan Süleyman zamanına kadar süren 2.000 yıllık tarih sergilenmektedir. Orta Çağ’ın en önemli kaplıca merkezlerinden biri olan Aquae Calidae o tarihlerde Therma ve Thermopolis olarak adlandırılmıştır. Antik kente giden turistlere muhakkak Kanuni Sultan Süleyman’ın restore edilmiş banyosuna göz atmaları önerilmektedir.

Burgaz kıyılarının hemen dışında birkaç ada yer almaktadır. St. Anastasia da bu adalardan bir tanesidir. Ziyaretçiler, Burgaz kıyılarından tekne ile çıkacakları keyifli bir yolculuğun sonunda adaya ulaşabilmektedir. St. Anastasia Adası’nda bulunan deniz feneri ve manastır mutlaka görülmelidir. Ziyaretçiler manastırda bitkilerden şifalı iksirler yapmayı öğrenebilmektedir.

Burgaz'a Giderken Alınması Gerekenler

Burgaz seyahatine çıkacak ziyaretçilerin, bavul hazırlarken dikkate almaları gereken önemli ipuçları bulunmaktadır.

  • Bunlardan en önemlisi, Burgaz’da sıkça görülen yağışlardır. Şehir sık sık sağanak yağış aldığı için ziyaretçilerin yanlarında taşınabilir bir şemsiye, yağmurluk ve su geçirmez eşyalar bulundurmaları önerilmektedir.
  • Kış mevsimi ise şehirde oldukça soğuk geçmektedir. Ziyaretçilerin, bavul hazırlarken bu ayrıntıya dikkat etmeleri ve en kalın kıyafetlerini yanlarına almaları tavsiye edilmektedir.
  • Soğuk havanın cilt ve dudaklar üzerindeki kötü etkisini azaltabilmek için ise nemlendirici kremlerin çantalara eklenmesi son derece önemlidir.
  • Yaz mevsiminde şehre seyahat edecek turistler ise sinek istilalarından korunmak için yanlarında böcek savar getirmeyi unutmamalıdır.
  • Ayrıca bu mevsimde Burgaz’ın berrak sularına kendisini bırakmak isteyen ziyaretçiler; mayo, dalış takımı, güneş kremi gibi eşyaları bavullarına eklemelidir.
  • Tüm bunlara ek olarak, şehirde yer alan müze, kilise, park gibi yerlere yapılacak uzun yürüyüşleri gerektiren kültür gezileri için rahat ayakkabıların seçilmesi önemlidir.

Burgaz Hakkında İlginç Bilgiler

Bulgaristan’ın en turistik şehirlerinden biri olan Burgaz hakkında bilinmeyenler genel olarak zengin doğası ile ilgilidir. Şehirde, dünyada eşine pek rastlanmayan pembe renkli Atanasovsko Gölü bulunmaktadır. Gölün suyunun ve çamurunun şifalı olduğu da söylentiler arasındadır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Bulgaristan Vizesi

Bulgaristan; yeşil, gri ve siyah pasaportlardan vize talep etmemektedir. Bordo pasaport sahibi Türk vatandaşları ise seyahatten en geç 15 gün öncesinde vize için başvuruda bulunmalıdır. Bulgaristan konsolosluklarında, vize başvurusu için randevu zorunluluğu mevcut değildir.