Almanya’nın Dünyaya Açılan Kapısı Hamburg Hakkında Bilgiler

Almanya’nın önemli şehirlerinden biri olan Hamburg, 808 yılında Elbe ve Alster nehirleri arasında bulunan bir bataklığa kurulmuştur. Bulunduğu coğrafyadan dolayı deniz ticareti gelişmiş, deniz mahsulleri popüler tüketilen gıdalar arasına girmiştir. Şehir kendini geliştirebilen önemli bölgeler arasındadır. Dönem içerisinde afet ve salgınlarla uğraşan Hamburg, kısa sürede toparlanmayı başarmıştır.

II. Dünya Savaşı’ndan önce Nazi rejimi ile karşı karşıya kalan Almanya halkı büyük hüsrana uğramıştır. Diğer şehirlerde olduğu gibi Yahudi nüfusunun yoğun olduğu Hamburg’da da Yahudiler sınır dışı edildikleri söylenerek katledilmiştir. 1945 yılına kadar bu felaket devam etmiştir. Bu olaydan da toparlanarak çıkmayı başaran Hamburg, günümüzde önemli bir statüye sahip olmuştur. Dünyanın en büyük limanlarından birisi olan Hamburg Limanı, ticarete ve kültürel çeşitliliğe katkı sağlayan bir pozisyona gelmiştir.

Hamburg şehrine planlanmış bir tatilde yağmurluk önemli bir kıyafettir. Yılın çoğunun yağmurlu geçmesine rağmen buna aldırmadan gezen binlerce turisti bulmak mümkündür. Pek çok sanat eserini ve önemli detayı barından müzeleri gezmek, bolca yeşillik bulunduran parklarda ve ormanlarda yürüyüş yapmak, hayvanat bahçesine gitmek, konser salonunu ziyaret etmek, eşsiz tarihiyle tanışmak yapılması gereken aktivitelerden bazılarıdır.

Hamburg'un Tarihi

Hamburg tam adıyla Hür Hansa Şehri Hamburg- Almanya’nın kuzeyinde, Elbe nehrinin kıyısına kurulmuş bir şehir devletidir. Şehrin içinde de pek çok nehir ve iki büyük göl bulunmaktadır. Venedik’i hatırlatan bu manzaraya, irili ufaklı birçok köprü de eklenmiştir. Hamburg, şu an Avrupa’da en çok köprüye sahip şehir olarak bilinmektedir. Bununla birlikte dünyadaki en büyük limanlardan birisi de bu şehre inşa edilmiştir. Birçok özelliği ile her zaman ön planda olmayı başaran bu şehir, Ünlü metropol şehirlerden biridir. Almanya’nın dünyaya açılan kapısı niteliğinde olan Hamburg, New York’tan sonra dünyadaki en çok konsolosluğa sahip şehirdir.

MS 808 yılında İmparator Charlemagne tarafından düşmanları savuşturmak için Elbe Nehri ve Alster Nehri arasında yer alan bataklığa bir kale inşa edilmesi emriyle, bugünkü Hamburg şehrinin temelleri atılmış olmuştur. Askeri ve ticari açıdan güçlenmeyi başaran birlik, 1241 yılından kurulan ittifaklarla Hansa Şehirler Birliği’ni oluşturmuştur. 

Ancak bir dönem sonra büyük bir yangınla şehrin çoğu yanmış yüzyıl geçmeden de “Kara Ölüm” olarak adlandırılan bir salgınla şehrin yaklaşık yarısı ölmüştür. O dönemlerde bile halk, hızlı bir şekilde toparlanmayı başarmıştır.

 1850’den sonra hızlı bir nüfus artışının gerçekleştiği Hamburg’ta ticaret yolları da hiç olmadığı kadar genişlemiştir. Ancak I. Dünya Savaşı’nda Almanya, Hamburg’un bazı ticaret yollarından vazgeçmek zorunda kalmıştır.

Savaştan önce Almanya’daki en büyük Yahudi topluluğu Hamburg’da yaşamıştır. Nazi rejimi adı altında Almanya’nın diğer bölgelerinde yaşayan Yahudiler gibi Hamburg’da yaşayanlar da sınır dışı edilmiştir. Ancak sınır dışı edilirken birçoğu öldürülmüştür. Nazi rejimi 1945 yılı mayıs ayına kadar devam etmiştir. Bu sürede hem II. Dünya savaşı hem de Nazi hareketleri ülkeyi ve şehri büyük ölçüde yıpratmıştır.

Hamburg Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Hamburg şehrinin en belirgin özelliği kesinlikle liman kenti olmasıdır. Hamburg limanı, yüzyıllardır dünyanın meşhur ithalat-ihracat ve ulaşım bölgelerinden biridir. Geçmiş dönemlerde bir numara olan bu liman, onlarca ülkenin ulaşım ve alışveriş yaparken muhakkak uğradığı bir limandı. Hala popüler olan bu yerde Kahve, kakao ve çay ihraç edilen önemli gıdalar arasındadır. Dünyanın en modern konteyner terminaline sahip Hamburg limanı, on binin üzerinde şirketin çalıştığı ve aktarma yaptığı bir bölgedir.

Hamburg Limanı, 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı listesine girmiştir.

Hamburg şehrinde kültür çeşitliliğinin bu kadar çok olmasının başlıca sebeplerinden biri de liman kenti olmasıdır. Ayrıca burada işçi aileleri görmek en olası durumlardan biridir.

Önemli diğer noktalardan biri ise yemek kültürüdür. Almanya’nın mutfak tarzından daha farklı olan Hamburg şehrinde, liman kenti olmasından da kaynaklı bolca deniz ürünü tüketilmektedir. Labskaus, Aalsuppe, Finkenwerder deniz mahsullerinin kullanılarak yapıldığı popüler yemekler arasındadır. Tabii ki burada da bolca sosis, bira, şnitzel, lahana turşusu gibi Alman mutfağından yemekler bulmak da mümkündür. Akıllardaki bir diğer soru hamburgerin çıkış noktasının burası mı olduğudur. Bu meşhur fast food, Hamburglulara ait anlamında hamburger ismi verilmiştir. Hamburg şehrinde çeşitli hamburgerler yenilecek mekanlar bulmak kolay olacaktır.

Hamburg'a Gideceklere Tavsiyeler

Almanya’nın Hamburg şehrinde gezilecek çeşitli mekanlar bulunmaktadır. Ülkenin genelinde görülen Backsteingotik tarza burada da rastlamak mümkündür. Bolca yeşilliğe sahip olan bu şehirde parklarda oturmak, yeşil alanlarda yürüyüş yapmak popüler aktiviteler arasındadır. Ayrıca onlarca nehre sahip olan bu şehirde, mini tekne turlarıyla şehri gezmek mümkündür.

Uluslararası liman kenti olarak bilinen Hamburg şehrinde gidilmesi gereken ilk yerlerden biri limanları ziyaret etmektir. Hamburg liman bölgesi, Köln şehrinin metrekaresinden daha büyük bir alana sahiptir. Burada büyük rıhtımları, yolcu gemilerini, devasa konteynerleri ve okyanusla ilgili birçok içeriği keşfetmek mümkündür. Ayrıca Hamburg limanında yer alan balık müzayedeleri ve balık pazarı, ziyaretçilere lezzetli deniz mahsulleri sunmaktadır. Müzik eşliğinde yemek yenilecek mekanlar, eğlenceli yerler arasındadır.

Elbphilharmonie, 2016 yılında büyük bir olayla açılan konser salonu, Avrupa’nın en büyük şehir içi projesidir. Şehrin simgesi haline gelmiş olan Elbhilharmonie, devasa bir alana inşa edilmiştir. Binanın alt tarafında 1960’lı yıllardan kalma bir depo, üst katları ise sonradan inşa edilmiş olup çok katlı parlak camdan oluşmuş bir yapıdır. Üç konser salonuna sahip bina, dünyanın en büyük ve akustik açıdan en iyi konser salonlarından biri kabul edilmektedir. Binanın en tepesine çıkıldığında şehir ve limanın eşsiz manzarası ziyaretçileri beklemektedir.

Hamburg şehrinde yer alan en ünlü ve en büyük kilise, 1762 yılında inşa edilen St. Michael Kilisesidir. İç ve dış mimarisi Barok tarzda inşa edilmiş 2500 kişi kapasiteli eşsiz bir dini mekandır. Burada yapılması gereken en önemli şey 132 metrelik Micheal kulesine çıkmaktır. Dışarıda yer alan başmelek Mikail’in heykeli ve içerde Hamburg’un en büyük organı bulunmaktadır.

Sayılamayan daha nice yapıya sahip olan Hamburg’da; denizden arabaya, sanattan tarihe çeşitli müzeler, önemli hayvanat bahçesi, Schloss Ahrensburg Şatosu, Red Lİght, Ohlsdorf mezarlığı, Hamburg kalesi ve daha fazla eşsiz mimari eserler yer almaktadır.

Hamburg'a Giderken Alınması Gerekenler

Yaz aylarında bile yağmur yağma ihtimali bulunan Hamburg şehrinde götürülmesi gereken ilk eşyalar su geçirmeyen bir çanta, yağmurluk ve şemsiyedir. Bazen polar ve uzun kollu kıyafetler de işe yarayacaktır.

Yeşillik alanların ve seyahat edecek mekanların bolca bulunduğu bu şehirde yürüyüş ayakkabıları rahat bir gezi için ideal olacaktır. Ayakkabı seçerken su geçirmez olması ziyaretçi için avantajlı bir seçimdir. Seyahat edecek birçok alan olduğu için fotoğraflayacak pek çok kare de ortaya çıkmaktadır. Bunun için telefon yerine fotoğraf makinası tercih edilmektedir.

Almanya gibi Hamburg şehri de para birimi olarak Mark kullanmaktadır. Gitmeden önce paranızı döviz bürolarında çevirmeniz tavsiye edilmektedir. 

Geçmiş dönemlerde birçok mağaza kredi kartı kullanmamaktaydı. Günümüzde bu düzen değişse de hala sadece nakit para ile çalışan dükkanlar bulunmaktadır. Bunun için kredi kartı haricinde nakit parayı da yanınızda taşımanız tavsiye edilmektedir.

Hamburg'un Hakkında İlginç Bilgiler

Pek çok yazılı olmayan kurala sahip Hamburg şehrinde, ahlak kuralları önemli yer tutmaktadır. Bir arkadaşın veya tanıdığın doğum gününü önceden kutlamak çok yanlış kabul edilmektedir. Gününden önce kutlamak uğursuzluk getirdiğine inanıldığı için doğum günleri ancak gerçek günlerinde kutlanmaktadır.

Pazar günleri gürültü yapmamak halkın özellikle dikkat ettiği kurallardan biridir. Pazar günleri sessiz gün olarak kabul edilmektedir. Gürültülü bir iş yapılmak istenirse pazar günü yapmamaya özen gösterilmektedir, eğer gerçekten önemliyse yakın çevreden ya da ev sahibinden izin almak en iyisi olacaktır.

Yazılı kurallardan biri ise Hamburg senatosu tarafından kararlaştırılan kuğuları korunma yasasıdır. 1664 yılından beri şehrin kuğularına zarar vermek, hakaret etmek veya yemeye kalkışmak ağır bir şekilde cezalandırılmaktadır. Bir inanca göre Alster nehrinde kuğular yaşadığı sürece şehrinde özgürce yaşayacağı düşünülmektedir.

Advent Çelenk, sonsuzluğu simgeleyen dairesel bir çelenktir ve Noel’den önceki ay yapılmaktadır. 16. Yüzyıldan sonra Hamburgluların başlattığı gelenekle çelenge mum eklenmiştir. Her mumun önemli bir anlamı olmakla birlikte yakılan mumların hepsi İsa Mesih’e adanmıştır.